• biseyin olabilecek olmasi. diger: olabilir, mantikli aslinda, mmm belki...
  • genelde bana sorulan sorulara evet veya hayir yerine vermeyi tercih ettigim cevap..etrafimdakileri deli ediyor bazen bir sekil ama ben halimden memnunum..
  • (bkz: olasi)
  • (bkz: mumkundur)
  • olasılık içi olan.
  • olasılık dahili nde olan.
  • (bkz: namümkün)
  • her şeyi, gerçekten her şeyi, her şeyi bünyesine alabilen bir kelime, sıfat, zarf her neyse. her şeyi demiş miydim ?
  • arapça olanaklı. fakat önad olarak değil.
  • "biraz gerçek sevgiden bahsedelim.

    romeo ve juliet'te olmayan yanından aşkın.

    aşkı fiil olarak kullanan ingilizler bir şey biliyor olsa gerek. biz yanına hep başka bir şeyler koyarız sebepsiz yere, bozarız ruhunu.

    sabah sevdiğiniz kişinin yüzüne baktığınızda aklınıza ilk olarak "aşk" gelir, ama "seni seviyorum" dersiniz o an diliniz onu uygun gördüğü için. "ben"i kullanmak türkçeye aykırıdır, sefil eder güzelim cümleyi. yerine -um eklersiniz olur biter!

    saçma!

    hamlet sanatını karıştırıyor mu hiç öznelerle?. ekini kökünü bir kenara bırakıp görür işini, ki bundan dolayı bir "i" vardır bir de "you" her cümlesinde. aşk ise ne kadar ayrı da olsa onlardan, tam aralarındadır buna mecburmuşçasına, sana muhtaç olduğum gibi.

    kulağa ne kadar güzel geliyor "i love you"! evet "i" sadece tek harf, ama -um'dan bağımsız bir şekilde beni yansıtıyor, ki bu bile yeter mevzu sana olan aşkım ise.

    betimlemeleri ise bir o kadar karışıktır, uzaktır yalınlıktan. "sen"inle başlayan bir cümlenin yıldızlara uğradıktan sonra "ben"imle bitmesi şaşırtmaz kimseyi. yazan da, o esnada okuyan da bunun gerçekleşme olasılığını düşünür ciddi ciddi.

    bizde ise farklı şekilde işler zorunlu olarak.

    yıldızları gören "sen" ile ilgili yazmaya başladığımızda, o cümlenin içerisine "ben"i eklemenin mümkünatsızlığına tanıklık ederiz.

    mümkünatsız diye bir kelime yaratacak kadar hem de."
hesabın var mı? giriş yap