anlaşılmaz
-
şiir çevrilemezse, çevrilemiyorsa, o zaman müzik de anlaşılamaz madem.
"fakat iki sur arasında şaşkın şaşkın dolaşarak çevreyi seyrederlerken kerkaporta denilen küçük bir kapının anlaşılmaz bir tedbirsizlik yüzünden açık kalmış olduğunu görürler. aslında bu, büyük kapıların henüz açılmadığı saatlerde ve barışta yayalara ayrılmış bir sürü küçük kapıdan biridir. askeri bakımdan hiçbir önemi bulunmadığı için de varlığı son gecenin büyük telaşı içinde unutulmuş olmalıdır." stefan zweig - sternstunden der menschheit (bkz: bizans'ın fethi/@ibisile)
"deniz ortak bilinçdışının sembolüdür; çünkü ayna gibi yansıtan yüzeyinin altında kavranamayan derinlikler yaratmaktadır. geride kalanlar, yani bilinçdışının gölgeli kişileştirmeleri bilincin terra firma'sına bir sel gibi akın etmiştir. bu istilalarda tekinsiz bir şeyler vardır çünkü söz konusu kişi için mantıksız ve anlaşılmazdır." carl gustav jung - rüyalar
[bütün yaşam, onu fark eden bireysel taşıyıcılara bağlıdır ve onlar olmadan anlaşılmazdır. ancak her taşıyıcının kendine ait bir kaderi ve sonu vardır, ve sadece bunları fark etmek bile hayata anlam katar. gerçi "anlam", bazen "anlamsız" denebilecek bir şey; çünkü varlığın gizemiyle insan anlayışının sınırları arasında bir orantısızlık mevcut. "anlam" ve "anlamsızlık", bize mantıklı ve geçerli bir yön duygusu veren insan-icadı etiketler.] carl gustav jung - rüyalar
"iki gün boyunca yerde sarhoş gibi yatan, gerçekten sarhoş yatan, arada bir kendini sağa sola atıveren, içme, içine alma esriği değil, konuşma, dışarı verme sarhoşu, hava sarhoşu, sözleri artık anlaşılmaz sürüklenmeler, südremeler içinde pek uzaklardan gibi gelen adamın ölüsü." bilge karasu - uzun sürmüş bir günün akşamı (tepe)
"yazının en çıldırtıcısı okunamaz olanı değil midir?" bilge karasu - narla incire gazel
"yvonne sanson, benekli bir giysiyle ahşap bir evin merdivenlerinden çıkıyor. yoksul bir italyan evi bu. (...) yvonne sanson'un yırtıcı hayvan bakışları, hepsi, hepsi gerçekti. gerçeği utandıracak kadar gerçekti. (...) bacağını uzatmıştı, aranıyordu, derken amedeo nazzari'nin şayak köylü pantolonuna, çamurlu çizmelerine bitiştirmişti bile. onun dişi bacağıyla, anaç yüzü ve kolları arasındaki anlaşılmaz uyum, hepimizi tetikte tutuyordu." tomris uyar - yürekte bukağı
"çünkü her anlaşılmaz şey karşısında yapılacak en akıllıca, en kolay iş gülmektir." herman melville - moby dick
"gizem anlaşılamaz; ama bu, doluluğun anlaşılmazlığıdır; oysa tahmin sığdır; anlamsız bir boşluktur, o kadar." herman melville - pierre ya da belirsizlikler
(ilk giri tarihi: 4.7.2018)
(bkz: anlaşılmazlık), anlaşılmamak, anlaşılmak
(bkz: anlamak/@ibisile), anlaşılır, anlayış/@ibisile
(bkz: anlayış göstermek), anlayışlı olmak
(bkz: anlaşılmaz konuşmalar/@ibisile)
(bkz: humeyni/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap