27 entry daha
  • hafızası güçlü olanların türkiye'de yapılmış provokasyonların bir devamı olduğunu anlayacakları darbe planı. ismini komik bulanlara gelince; askerin halkı baskı altında tutmak için yaptığı planlara ilk kez verilmiş bir isimdir değildir balyoz.

    (bkz: balyoz harekatı)
  • kaynağı inci sözlük'teki beyler bu gece taraf'ı ziyaret ediyoruz başlığı olan darbe planı.
    hatta inci darbe planı olarak söylenecekti de, çakozlarlar diye vazgeçildi

    (bkz: eski darbe planından kopya çekmek)
  • 2002' de, milli görüş çizgisinden gelen bir parti, ezici bir seçim zaferiyle iktidara gelir. % 21 oyla hükümet olan erbakan ve şürekası'nın, rejimi değiştirmeye çalışacak kadar coştuğu hatırlanırsa, 5 yıl sonra %34 oyla iktidara gelen akp neler yapmaz diye düşünülür.

    varsayıma göre, ordudaki üst düzey bazı komutanlar, akp'nin şeriat düzeni getirmek amacında olduğunu düşünerek envayi çeşit darbe planları hazırlarlar. binbir çeşit atraksiyonlar, çeşit çeşit provakasyonlar, kendi uçaklarını düşürmekten ( niyeyse ? ) tutun da , camilerin bombalanmasına kadar, din adamlarına, mezhep liderlerine suikastlere kadar. maksat darbe için zemin hazırlamak.

    iyi hoş da, madem ordu o dönem akp'den bu kadar korkuyor, çekiniyor, sonuçta şeriat düzenini getireceğini düşünüyordu, bu kadar maymunluk yapmaya gerek mi vardı ? böyle saçma sapan bahanelere ihtiyacı mı var koca koca paşaların? akp şeriat yönünde adımlar atar, sen de ''rejimi ve devletin bekasını korumak için yönetime el koymak zorunda kaldık'' dersin olur biter.

    her yeni darbe planı iddiası ortaya atıldıkça, inanılırlık oranı da azalıyor. yandaş medyanın darbe, suikast, provakasyon çığırtkanlıkları, artık kabak tadı vermeye başladı. anlaşılan önümüzdeki genel seçimlere kadar kafamızı bunlarla ütülemeye devam edecekler.
  • "yanaşma medyada işçiler yok...

    doktorlar, hemşireler, sağlık işçileri de yok!.. özelleştirme adı altında kapıya konan itfaiyeciler hiç yok!.. peki, bu gazeteler, bu televizyonlar sayfalarını, ekranlarını neyle dolduruyorlar? gayet basit:

    - askeri vesayet, sivil vesayet ve darbe!..

    bir tanesi, günlerdir askeri darbe korkusunu körükleyip, “asla sivil vesayet olmaz, yalan” manşetleriyle idare ederken, bir diğeri “askerliğin kaldırılması” üzerine manşetler, ve de başyazılar döşeniyor!. the taraf, yeni bir darbe bulmuş, adı “balyoz”! isim yabancı gelmedi, sonra anımsadım; “12 mart darbesinin kod adı değil miydi bu” dedim, baktım öyleymiş!..

    dehşet bir darbe planı, tam 5 bin sayfa... 2002’deki seçimlerin hemen ardından hazırlanmış, 1 ay içinde halledilivermiş.. o kadar kısa sürede nasıl hazırlanmış diye soracak olursanız, haberi hazırlayan yasemin çongar ve asistanları onun da yanıtını veriyor:

    - 1. ordu’nun istanbul selimiye’deki karargâhının raflarından 12 eylül darbesinin “bayrak harekât planı” indirildi. hedef önce sıkıyönetim, ardından da hükümeti devirmekti…

    gördüğünüz gibi darbe yapmak gayet kolay; 12 mart darbesinin kod adını alırsın, ardından 12 eylül darbesinin, her ne hikmetse 1. ordu karargâhı raflarında hazır beklemekte olan harekât planını indiriverirsin, işlem tamam!!! the taraf’ın haberine göre, adı belli olmayan bir kurmay subay, “hiç uğraşmaya gerek yok. bana göre yapılacak en kolay hareket tarzı 12 eylül gibi bir harekâtın baştan itibaren organize edilmesi...” demiş zaten o zamanlar... neler yok ki “kopya darbe harekâtı”nın 5 bin sayfalık içeriğinde.. yunanistan’la savaş çıkarılması, camilerin bombalanması, tahrik timleri oluşturulması... insan düşünmeden edemiyor tabii; madem bu denli kapsamlı darbe planı hazırdı, sonra neden “ayışığı”, “sarıkız”, “eldiven” gibi kıytırık planlara geçildi? niçin en kudretli oldukları zamanda yapmadılar da, emekliliği beklediler?

    son iki soru:

    - bu müthiş darbe planı niçin tam da sivil darbe, dinci faşizm tartışmalarının göbeğine düştü?..

    - siz bu toplumu tümden salak mı sanıyorsunuz?.."

    kaynak: ümit zileli
  • artık çok beceriksiz bir orduya sahip olduğumuzu düşünmeye başladım. yıllardır darbe planlayıp, sayfalar dolusu notlar alıp, imzalayıp sakla ama o darbeyi yapama. silah kimde, orduda, yönetime el koyduğunda karşı çıkabilecek güç var mı, yok. ama onlar ne yapıyor, planlayıp planlayıp oturuyor, bir de üstüne bunları dışarı sızdırıyor. böyle bir beceriksizlik yok, zaten bu ordunun yapacağı darbeden de korkmayın derim.
    tabi eğer iddialar gerçekse, bunlar geçerli. tüm bunlar iftira ise, azme hayran kalmamak elde değil. birileri fena halde nefret ediyor ordudan ya da ortalıkta çok ciddi şeyler oluyor ki örtmek için gündem değiştiriliyor.
    önce mehmet ali ağca'ya sardılar, baktılar tutmadı hemen ortaya birşey atmamız gerekiyor dediler, hop balyoz indi kafalara.
    amaann ne biçim ülke burası, huzur desen yok, iş desen yok, sağlık desen yok, eğitim-öğretim desen yok, para sadece belli bir kesimde var, bi sikimsonik iktidar var istikrar adı altında, yozlaşma almış başını gidiyor, herkes birbirini aptal yerine koyuyor ve sikmeye çalışıyor, gücü elinde bulunduran ülkelerin her biri bir tarafa çekiyor bakalım kimin elinde kalacak, hukuk yok, adalet yok, güvenlik yok. yok anam yok, edeyim ben böyle ülkenin içine.
  • biri ortaya çıkarılmadan yapılan seri darbe planlarından biriymiş. yani mesela ayışığı tutsa adamlar bir tür tatminsizlik yaşayacak "lan o kadar plan yaptık elimizde mi kalacak" diye her ihtimale karşı öbür darbeleri de yapacaklarmış. açıkçası ben bu kadroyu alp kırşan ve şafak sezer'li film kadrolarına benzetiyorum. salaklık ve sakarlıkla dolu bir sürü hareket izledik 2 yıl boyunca. suikast adresini not kağıdına yazan mı dersin, darbe günlüğü tutan mı dersin, cephaneliğin krokisini çizen mi dersin. zaten mahkemede alakasız siyasi görüşlerden tam bir all star yerliler karmasının boy göstermesi de cabası. biraz kolpa gibi sanki bütün bu planlar.
  • inanması zor ama tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bak felsefesine inananlar var.
    adamlar oturmus, tsk ne kadar beceriksiz, niye yapamadı darbe diye ağıt yakıyorlar.

    simdi sevgili kardesim, durup durup, "akıllı adamlar, "okumus adamlar" böyle "hatalar" yapmaz diyorsun ya.

    yapıyorlar, cünkü insanlar.
    darbe yapmayı, darbe için ortam olusturmayı düsünüyorlar cünkü bu ülkeyi gerekirse halka karşı "korumaya" yeminliler
    adına da darbe demiyorlar zaten, ulusal hareket, kurtulus savası, atatürk'ün ilkelerini koruma vs diyorlar.
    onlara göre doğru bir, onlara göre doğru tek, onlara göre gerceği sadece onlar bilir.
    yazmak, kelimeleri ard arda getirmek güzel.
    biraz da gecmisi karıstırın o zaman.
    cevik bir kimdir, ali kırca ve kasetleri nelerdir, ali kalkancı nerededir, aczmendiler ne yer ne icer,
    imam hatip mezunları kkk tarikatını kurmuslar mıdır,
    iran'a seriat otobüsle mi tasınıyor da bu kadar gec geldi
    ne oldu da sakallıları ihbar edin diyen altaylı bugün cüppeliyi karşısına alıyor, ne değişti
    hangi generaller, hangi tecrübelerine göre emekli olunca "danışman" oluyorlardı büyük şirketlere.

    gec bunları git 60'lara. dava tutanakları ortada. asmak için uydurulan bahaneler ortada.
    "öğrencileri kıyma makinesine atıyorlar" dediler
    "komunist mi olacağız" dediler
    "ülke perisan" dediler
    ne oldu, basbakan asıldı, simdi de yüceltiliyor.

    vs devam edin, illa her türk genci yasasın istiyorsunuz galiba
    o zaman zevk almayı hayal edin.
  • periyodunu aksatmak üzereyken ortaya çıkmasıyla yüreğimize su serpilmiş, "lan acaba! bu sefer gerçekten bişeyler mi olacak yoksa" diye panikleyecekken yine herşeyin kontrol altında olduğunu gösterip bize bir periyodluk süre daha rahat uyku imkanı sağlamıştır.
  • sanıyorum öncelikli histeri bu konularla ilgili "inanmak ya da inanmamak". bir darbe planının olduğuna inanılmaz, belgesi varsa darbe planlanmış demektir. taraf gazetesi de belgerin ellerinde olduğunu söylüyor. fakat adlî makamlarımız cumhuriyetin yorulmaz bekçiliği görevleri gereği şu saat itibariyle gazeteyle irtibata geçmiş değiller. çünkü bağımsız bir yargımız var, millet de dahil hiçbir yere bağlı değiller, başları buyruk istedikleri gibi at koşturuyorlar.

    ikinci histeri ise "böyle bir şey olamaz çünkü o zaman generallerimiz salak demektir bu" hastalığı. "yeşil bayraklı, sarıklı kalabalakların" eylemlerini mantıksız bulanlar aczmendileri hatırlamıyorlar heralde. "türk jetinin yunan jetleri tarafından düşürüleceği, olmazsa bizim düşüreceğimizi" çok anlamsız bulanlar kıbrıs harekatında kendi gemimizi batırdığımızı da bilmiyor olabilirler. "camilerin bombalanması"nı komik bulanlar kanlı 1 mayıs'ı ya da sayısız devlet eliyle yerine getirilmiş katliamı da unutmuş olabilirler.

    darbe yasaları halen daha yürürlükte iken "darbe mi kaldı şekerim" aymazlığı da bir tek bize mahsus bir şey heralde.
  • daha önceki bir entryde belirtilen hususun yeniden hatırlatılmasında fayda olduğunu düşündüğüm eylem planıdır. şayet taraf gazetesinin kendi haberinde görüldüğü üzere darbe planında dost birlikler adı altında geçen türkiye gençlik birliği'nin kuruluş tarihi, darbe planından yaklaşık 4 sene sonraysa aymazlığın son noktasıdır. bu durum başka bir şey demeye fırsat bırakmamaktadır. ilginç gelişmeler olmaya devam ediyor güzel ülkemizde.
307 entry daha
hesabın var mı? giriş yap