• önünde saygı ile eğildiğim mucizevi ilacımsı. birbuçuk aylık kullanımdan sonra dizimdeki bilimum ağrı-sızı, ses-sedaya veda etmemi sağlamıştır.
  • dizlerimde grade 2-3 kıkırdak erimesi var, teşhisin konduğu 2011'den beri düzenli olarak glucosamine chondroitin msm(üçü bir arada) kullanıyorum. doktorum uyardığından şeker ve nişasta içermeyen bir çeşidini kullandım. doktorum bir faydasının olmadığını, sadece msm'in diz ağrılarımı bir nebze dindireceğini söylemişti. doktorun aksine, çevremde kullanan herkes glucosamine'in mucizevi bir etkisi olduğundan bahsediyordu.

    2011 başından 2013 sonuna kadar düzenli olarak glucosamine almış biri olarak 2011 ve 2013 yıllarında çektirdiğim mr'ların sonucu aynı, en ufak bir gelişme yok. daha kötüye gitmemiş olmasının sebebi de fizik tedavi ve doktor önerilerine uyuyor olmam. özetle, dizlerinize ve kıkırdaklarınıza hiçbir faydası yok. buna harcayacağınız parayla gidin bir fakiri sevindirin, duasını alın, onun bile belki dizlerinize daha fazla faydası olur.

    ama yine doktorumun söylediğine göre diz tedavisinde amaç(eğer diziniz işlevini kaybetmediyse) ağrıyı yok etmek ve ağrı yoksa tedavi de tamamlanmış oluyor. yani bu ilacı aldığınız için diz ağrınız geçtiyse(msm diz ağrısını tümden yok etmiyor, tümden geçtiyse plasebodur muhtemelen) diziniz aslında iyi durumda olmasa bile ağrınız olmadığından başka tedaviye şimdilik gerek yok demektir. faydası yok ama işe yarayabiliyor. tedavi olmuyorsunuz ama tedavi olmuş hissine kapılabiliyorsunuz. seçim sizin.
  • bir amino şeker. ayrıca kapitalizm'in ne derece nefis çalıştığını da tüm çıplaklığı ile gözler önüne seren bir supplement hoax'ıdır.

    özellikle eklem kaynaklı rahatsızlıklarla ilgili mucizevi sonuçlar yaratan bir katkı maddesi olarak bizlere sunulmaktadır. hatta öyle ki, tamamen sağlıklı olup eklemlerini zorlayan sporcular da iyi geleceği düşüncesi ile bu maddeyi tüketmeye başlamışlardır. konu insanlar üzerindeki kullanımını da aşarak, özellikle kalça çıkığı yaşayan iri köpek ırkları için mucizevi çözüm olarak sunulmaya başlamış, hatta köpek mamalarında bile kendisine yer bulmuştur.

    peki gerçek nedir? sıkı durun: glukozamin'in iddia edilen etkilerini doğrudan kanıtlayan hiçbir bilimsel araştırma sonucu halen yoktur. bir adet bile...

    pozitif sonucun saptandığı iddia edilen çalışmaların tamamı ilaç endüstrileri tarafından finanse edilmiştir. çalışmaların düzeyi ise sadece hasta yorumlarından ibarettir.

    ilaç firmaları halen çok büyük araştırmaları finanse ediyorlar ve araştırma bulgularını "pozitif" varsayarak fda gibi kurumların kapısını on yıldan uzundur aşındırıyorlar fakat fda halen bilimsel verilerden yana tavır alıyor ve bu supplement'i onaylamıyor. ah fda bir onaylasa şimdikinden belki 100 kat fazla sattıracaklar, reçetelere yazdıracaklar da olmuyor bir türlü.
    hatta abd'de satılan glukozamine takviyelerinin reklam edilen faydalarını gerçekleştirmediğini onaylayarak ilaç üreticilerini mahkum etmiş olan üç dava sonucu vardır.

    yazıyı buraya kadar okumuş olan değerli sözlük okuyucusu, biliyorum kafan karıştı. olamaz diyorsun, ben bu hapı yutup iyileşecektim. asıl gerçek ne biliyor musun? kimse senin iyileşip iyileşmemen ile ilgilenmiyor. herkes cebini biraz daha fazla doldurmanın peşinde. onlar bunu yaparken de ölmesen iyi olur çünkü onların ilacı kaynaklı ölürsen bu pahalıya gelir, ayrıca bir müşteri kaybederler.

    "eğer bir yalanı yeterince uzun,yeterince gürültülü ve yeterince sık söylerseniz insanlar inanır.insanları bir yalana inandırmanın sırrı,yalanı sürekli tekrar etmektir.sadece tekrar,tekrar ve tekrar söyleyin." bunu yaparken de birkaç akademisyen ve doktor satın alırsanız tam olur. bir yalan üzerinden yüklü miktarda kar elde edebilirsiniz (ki ediyorlar).

    gözünüzü açın. uyanın. siz uyuyup yalanlara inandıkça onların cebi şişiyor. bu gerçeğin dışındakiler, hepsi bir tiyatro dostlarım.
  • özellikle diz sakatlıklarında iyileşme sürecinde çok yardımcı olan maddedir.
  • piyasada çok farklı firmaların ,farklı servis sayılı tablet şeklinde glukozamin ( genellikle kondroitin ve mms ilaveli) destek ürünleri mevcuttur.bir faydasının olup olmaması kişiye göre değişmekle beraber uzun süreli kullanımlarda faydasının görüldüğü pozitif bir veridir.

    burada dikkat etmenizin yararınıza olacağını düşündüğüm bir bilgiyi paylaşmak isterim. bu tabletlerin ana maddesi olan glukozamin iki şekilde kullanılır.
    1-glukozamin hcl (hidroklorür)
    2-glukozamin sülfat .

    hem glukozamin sülfat hem de glukozamin hidroklorür, eklem takviyesinde bulunur; bu, ağrı, iltihaplanmayı azaltmaya ve eklem sağlığını arttırmaya yardımcı olur. ikisi arasındaki temel farklar şunlardır:

    1. glukozamin sülfat, kıkırdak yapımı ve onarımı için gerekli kükürt içerir, buna karşın glukozamin hidroklorür de kükürt yoktur.

    2. glukozamin sülfat sodyum klorür (tuz) veya potasyum klorid ile stabilize edilmelidir, glukozamin hcl de buna gerek yoktur.

    3.glukozamin sülfat tamamen kabuklu deniz hayvanı kaynaklı, glukomazin hcl sebze kaynaklıdır.

    4. glukozamin hidroklorür üzerine yapılan araştırmalar eklem için faydasını tam ispatlayamamıştır, ancak glukozamin sülfat klinik olarak eklem sağlığını iyileştirdiği gösterilmiştir.

    araştırmalar, glukosaminin osteoartrit ve diğer ortak sorunların ilerlemesini tedavi etmede ve olumsuz yönde ilerleyen kireçlenmeyi yavaşlatmada etkili olabileceğini net bir şekilde göstermektedir.

    hangisi daha iyisine verilecek cevap istatistiklere ve bilimsel verilere göre glukozamin sülfattır.
  • sığır jelatininde olduğu rivayet olunan (bkz: jelibon). sadece kıkırdak yapımında değil, kıkırdak dokunun beslenmesinde de kullanılan madde.
  • doktorumun söylediğine göre bilimsel olarak ispatlanmış tek yanı ağrıları dindirdiği yönüdeymiş. ilaveten şeker içerdiğinden, gereksiz yükleme olabileceğini söyledi. diğer yandan, çevremde diziyle ilgili sorun yaşayan istisnasız herkes glucosamine ve chondroitin kullanmakta. olumsuz herhangi bir şey duymadım. şeker ve nişasta içermeyen ve ilaveten deniz kabuklusu da kullanılmadan üretilmiş bir çeşidini(glucosamine chondroitin ortaya karışık) bugün itibariyle kullanmaya başladım, bakalım ne olacak?

    edit: daha sonra yazdım ama okunmadığı için buraya da ekliyorum; hiçbir şekilde kıkırdağınızı filan iyileştirmiyor, kıkırdağı iyileştirdiği tamamen yalan.

    (bkz: glucosamine/@kanzuk)
  • kikirdak dokusuna, kikirdagin oldugu bolgede ki siviya bir etkisi/katkisi olmadigina emin oldugum takviye. 1-2 yil kadar duzenli olarak dona tablet ve cesitli glukozamin preparatlari kullanan birisi olarak soyleyebilirim ki bir boka yaramiyor!

    diz agrilarini vs gidermek icin en iyisi dizi bukmemek ve yuk bindirmemek(diz kapaginin ustunde bulunan bacak kaslarini guclendirmek) gerisi hikaye. glukozaminin agrilari gecirdigi gibi bir yanilgi var agriyi geciren glukozamin degil onunla birlikte ilacin icinde bulunan msm gibi diger maddelerdir.

    aman diyelim, agriyi ortup agri yok diye dizi eskisi gibi kullanmaya calisirsaniz daha beter hasarlar verebilirsiniz.
  • msm ve chondroitin ile kullanıldığında eklemler için yararlı olduğu söylenen ilacımsı. yaptığım outdoor sporlar ve kazalar yüzünden özellikle dizlerim sorunlu. bütün eklemlerim katur kutur ve diz kapaklarımın arkasında ağrılar oluyordu. araştırmalar sonucunda ortaya çıkanları kısaca özetlersem, bu meret muhakkak msm ve chondroitin ile kullanılmalı, doktorlar kullananların %50'sinde işe yaradığını söylüyorlar. en az iki ay kullanılmalı, iki ayda ufakta olsa bir etki hissettiyseniz altı aya kadar devam etmeli sonra bırakmalısınız, sonrasında çok bir yararının kalmadığını söylüyorlar. eğer iki ayda bir şey olmamış ise devam etmeyin pekbir sonuç alamazmışsınız. içindeki maddelerin bir zararı olmadığını, sadece deniz ürünlerine allerjikseniz bunlardan üretildikleri için kullanmamanız gerekiyor. ünlü doktorlarda benzer görüşte olunca ne zararı var diye düşünüp başladım.
    kişisel deneyimlerime gelince şu yönde: ilk iki kutum iki aydan biraz fazla gitti. günde üç adet tok karnına kullanıyordum. tavsiyem günde iki tane olanlardan almanız, üç olunca kullanmak zorlaşıyor, iki daha pratik. ikinci ayın sonuna kadar bir etki görmedim desem doğru olur ama son bir haftada ağrılarda azalma ve hafif esneklik hissettim ve üçüncü kutuya geçtim. bu ay içinde hızla iyileşme hissettim. normalde bir dizim daha hasarlı ve üzerine çömelemiyorum, ayakkabı bağlamak için mesela. birgün hazırlanıp çıkacakken ayakkabılarımı bağlıyorum ve bir gariplik hissetim, üzerine çömelemediğim dizimin üzerine eğilmişim ve hiçbir rahatsızlık hissetmiyorum. o zaman vayy bu iş tamam dedim. sonraki iki ay daha devam ettim ve toplamda beş aydan biraz daha fazla kullandım. artık çok fazla değişim hissetmediğimde kullanmayı bıraktım. nobel ilacın ürünü daha iyi diye düşünüyorum, hem içeriğindeki miktarlar gayet yeterli hemde hesaplı.
    ilacı alırken hep msm içeriğinden dolayı ağrı kesici etkisiyle acaba yanılıyormuyum diye düşündüm ama esnekliğin arttığını hissediyorum, kullanmayı bırakalı bir ay oldu ve ağrılarım hala yok. ancak çok zorlarsam hala birşeyler hissediyorum. katur kutur durumları hala var ama eskiye nazaran azaldı ve şiddeti düştü, ayrıca acı vermiyorlar. tabii ki tamamen iyileşme yok ama eskiden sağlıklı bir eklemin %50'si gibi hisederken şimdi 70-80 civarında. bundan sonra yapılması gereken ise düzgün spor yaparak kasları güçlendirmektir diye düşünüyorum.
  • etkinliği kesin kanıtlanmamış tedavi. bu nedenle tıp ikiye bölünmüş durumda.

    bir doktor olarak anneme ve babama kullandırıyorum. faydasını gördüler. ama korkarak düşük dozlarla başladım. karaciğer, böbrek gibi problemlerden korktum.
    sonra dozunu genel kullanım dozuna yükselttim. standart dozun ne olduğu belirsiz.
    bizimkilerin diz ağrıları kesildi.

    resmi önerim ispatlanmamış tedavilerden uzak durun.
    sivil önerim her kes kullanıyor bişi olmaz.
hesabın var mı? giriş yap