• deniz baykal'ın üslubundan, fikirlerinden, kötü muhalefetinden bağımsız olarak bu olanları haketmediğini düşündüğüm insan.. şöyle bir meclise bakılsın hatrı sayılır bir çoğunluğun benzer çıkar ilişkileri çıkacaktır ki ; ortaya çıkması istenmediği sürece görmezden gelinecektir.. fakat bahsi geçen görüntülerin haber sitelerinde açık olarak yayınlanmasını etik bulmuyorum ve engellenmemesinin keyfi olduğuna inanıyorum.. yine de böyle veda etmemeliydi siyasete baykal.. gençlik yıllarının hatrına daha onurlu bir veda olmalıydı.. bu görüntüleri internete verenlerin ahlak anlayışının da baykal kadar sorgulanması gerektir..
  • baykal'ın en kötü yanı gidiyorum dese de aslında gitmemesidir.
  • böyle bir ilişki yoksa ve kendisi gibi bir kadın da haksızlığa uğradıysa, o kadının hakkını da savunmasını beklerdim.

    yapmadı.

    böyle bir ilişki varsa ve hatasıyla sevabıyla bir kadınla beraber olduysa, o kadına arka çıkmasını beklerdim.

    yapmadı.

    fethullah gülen'e bile referans verdiği mağduriyet söylevinde ikinci mağduru hatırlamadı bile.

    gider, gelir, döner, dönmez. tek ricam bundan sonra kadın hakkı, kadınlara saygı zart zurt demesin.
  • bu acımasız dünya üzerinde yenilmenin ne kadar acı, ne kadar rezil bir şey olduğunu bizlere bir kez daha göstermiş kişidir.

    deniz baykal'ın bildiğimiz, hatırlarda kalan hiçbir başarısı yok.
    parti içi seçim kurultayları hariç hiçbir seçimi kazanamamış, asla başbakan olamamış.. kalıcı bir eserini şıp diye sayamayız.
    hayatı boyunca kaybetmiş, hep yenilmiş.

    erdoğan'ın 2007 seçimleri öncesi muzip muzip "eğer ben bu seçimlerden ikinci çıkarsam, istifa edeceğim" deyip, gülümsemesi acı bir hatıra olarak aklımdadır. baykal o zaman, ikinci çıkarsam ben de istifa edeceğim, diyememiş, ezilmiştir. resti görecek cesareti olmayışı ona iki kez kaybettirmiştir.

    gerçekten üzülüyorum bu haline, bir ömür boyu siyaset, sonra neyle hatırlanacaksın; sekreterinle seks kasedi..
    o gülünç don kişot bile yel değirmenlerine saldırırken daha mağrurdu. hesapsızca saldırıyordu çünkü.

    asla iyi bir ikinci adamı olmadı, bırakın ikinciyi; üçüncü, dördüncü, beşinci adamı bile olmadı. çevresi partiyi bir yerlere taşımadı, parti onları bir yerlere taşıdı. şimdi bu zayıf çevreden bir başkan adayı bile çıkmıyor. ahh, baykal, sen ne yaptın böyle?

    kimbilir nasıl uyuyacak bu akşam? aklına gelecek mi kaybedilen seçimler, daha da önemlisi başka partilere kayan asıl emekçi taban? 2010 türkiye'sinin bu soluksuz hali girecek mi kabuslarına? yoksa pensilvanya'dan gelen üfürükler mi esen kılacak gecesini.

    hep geç kalmış yazılar yazıyorum. özetle baykal hep yenilmiş ama kısa, kesin ve keskin cümleler kurmayı öğrenememiş bir siyasetçimizdi(r).
  • siyasal kariyerinin kısa bir özeti için; http://video.ntvmsnbc.com/…unden-bugune-baykal.html
  • son yirmi yıldır ister istemez takip ettiğimiz ve tanıdığımız bir siyasetçidir. aynen demirel gibi iyi bir siyesetçidir. kötü bir liderdir. çok kötü bir solcudur. özellikle son on yıldır ağzından emekçileri, bu ülkede ezilen halkları savunan doğru dürüst bir söz çıkmamış, bu yönde samimi hiçbir eylemi olmamıştır. siyasi çıkışlar ve çeşitli iktidar gruplarıyla kavgaların ötesine geçememiş, sadece bir siyasetçi olarak kalmıştır.

    onun liderliğinde chp de, yeniden eski milliyetçi ve statükocu kimliğine iyice bürünmüştür. ülkedeki sol görüşlü genel eğilimler de chp'den ve kemalizmden bir türlü kopamadıkları için türkiye her zaman sağcı ya da liberal soyguncuların iktidarlarında sürünüp durmuştur. son yıllarda iktidarı elinde tutan kısmen demokratik hamleleri olsa da aynı soyguncu, yağmacı mantıkla koltuğa sahip çıkan partiler de deniz baykal gibi güçten başka tapınacak tanrısı olmayan chp yönetimi sayesinde doğru düzgün bir eleştiriye ve muhalefet engeline takılmadan ipini koparmış azgın bir aygır gibi uçuruma koşmaktadır. beraberinde ülkeyi de sürükleyerek tabii.

    öte yandan, işlediği ahlaki suçu ortaya çıkarmak için bir komplo düzenlenmesi, özel hayata müdahele bağlamında başka tür bir ahlaksızlıktır, evet. ancak bu işte deniz baykal ya da chp mağdur olarak gösterildiği için ortada bambaşka bir iğrençlik vardır. deniz baykal evli ve çocuklu bir adam olarak yine evli ve çocuklu bir kadınla ilişkiye giriyor. bu ilişkinin milletvekilliği kazanılması bakımından aynı zamanda bir tür de çıkar ilişkisi olmasını* bir kenara koyunca bile durum iki taraf için de vahimdir.

    baykal'ın istifa etmesi elbette erdemli bir adımdır* ve baytok'un da istifası kesinlikle gerekir. fakat bu hareket bu iki insanı masum yapmaz. mağdur, hiç yapmaz. ille de bir mağdur arıyorsanız bu şahısların çocukları ve eşleridir mağdurlar. ve belki bunlardan da önemlisi, bu ilişkiyi siyasi bazı mücadeleler gereğince normalleştirmek ve bu yolla topluma verilen normallik mesajı çok daha iğrenç olacak ve bu normalleşmeden ötürü yaşanacak ilişkilerdeki çocukların hepsinin mağduriyetine bir sebep teşkil edecektir.
  • ne istifa metninde ne parti kurmaylarının açıklamalarında ne de istifa sonrası yapılan tartışma programlarında ''kadının adı yoktu''
  • iktidarsızlığı politika ile sınırlıdır.
  • yillardir iktidar olamadiği için eleştirilen ancak son cikan haberlere gore halihazirda iktidarin kralına sahip politikacı.
  • veda konusmasinda pensilvanya'yi bile es gecmeyen baykal'in olayda adi gecen ikinci kisi nesrin baytok'a hic deginmemesi bile basli basina bi mesajdir.

    konusmanin hicbir yerinde ozur ve mahcubiyet belirtmeyerek ve komplo kurbani oldugunu soyleyerek, kendisini cok net bi sekilde "magdur" olarak nitelendiren baykal'in lafta bile olsa nesrin baytok'a deginmemesini saniyorum hepimiz sasirdik. birbirininin tekrari olan onlarca komplo vurgusu yerine tek cumlede nesrin baytok'un (hatta kocasinin) olaydaki magduriyetine deginebilirdi. bahsi gecen kasette 3 insan gorunuyor. 3 gundur hazirligi yapilan bi konusmada diger 2 insana hic deginilmemesi, boyle bi noktanin es gecilmesi sizce normal mi!

    bu su demek oluyor: deniz baykal nesrin hanim'i olayin magduru olarak gormuyor. ne olarak gordugunu de aciklamiyor. ama baykal boyle yaparak video'nin kimler tarafindan cekildigi (sizdirildigi demiyorum cekildigi diyorum. bu fark cok onemli, cunku kesinlikle farkli odaklar olabilir) konusunda nesrin baytok'u isaret eden (kendimce cok cirkin buldugum) iddialari da yalanlamamis oldu. boyle yaparak nesrin baytok'u video'nun ilk ciktigi gunden bile daha kotu bir duruma soktu. ben, deniz baykal'in bu durumun farkinda olamamasina imkan vermiyorum. bunda kasitli bi durum var.
hesabın var mı? giriş yap