• kazım'ın kaçırdığı gol sonrası saçını başını yolan daum'un daha çook saçını başını yolacağının belli olduğu maçtır. sen böyle değişiklikler yaparsan daha çook dövünürsün herr daum.
  • kart bolluğunu düşününce, allahtan emre'nin oynamadığı maç.
  • fenerbahçeli futbolcular bu maçta hakeme gereğinden fazla itiraz ettiler. deniz çoban müthiş maç yönetmedi. kart standartlarını tutturamadı, faullerde, kornerlerde hatalar yaptı ancak bir fenerbahçeli olarak asla o formayı giyen oyncuları böyle görmek istemiyorum. ümit özat'ın yapmadığı bir faulden sonra verilen penaltıya gülerek "hocam valla değil ya" diye tek cümlelik itirazını hatırlıyorum. ben böyle fenerbahçe istiyorum. itiraz eden hasan şaş'a dönmüş futbolcular değil.

    bunun dışında ikinci yarı fenerbahçe kapanıp kontra aradı. ancak guiza, kazım ve ikinci yarı giren dos santos'un aceleci ve beceriksiz pasları yüzünden çok gol kaçırdı. deivid ile alex'in anlaşması görülmeye değerdi. bursaspor maç boyunca sadece sertlik yaptı. hele ikinci yarı fenerbahçe geriye yaslanınca hiç üretemediler. son dakikalarda fenerbahçe'nin kaçırdığı goller, savunmada 1-2 pas hatasıyla birleşince klasik son dakika puan kaybı tadı verdi ama bursaspor bunu da kullanamadı.

    iyi futbol yoktu ama yine de izlemek zevk verdi. oyun yavaşlamadı, sürekli durmadı. insanlar izlerken "öf" demedi. fenerbahçe 5'te 5 yapmış oldu. ancak futbolcuların itiraz konusunda kulağının çekilmesi şart.
  • son dakika içerisinde selçuk-bilica ikilisi bu gece kulağımız pek çınlamadı hadi biraz ekşın yapalım çabalarıyla muratlarına ermişlerdir herhalde. guiza da belli ki yine alt oynamış. 5 maçta 30 küsür pozisyona giren bir takımın sadece 11 gol atabilmesi hayra alamet değil.
  • hakemlerin acziyetlerinin fenerbahçeli oyunculardan dolayı değil kendilerinden geldiğini gösteren maç.

    art arda 3-4 tane abuk subuk karar verirse bir hakem futbolcular da anca bu kadar sakin kalabilir.

    bilmem geçen seneki fırat aydınus'un yönettiği eskişehirspor-galatasaray maçını hatırlayan var mı?
    fırat aydınus neredeyse hiçbir yanlış karar vermemesine rağmen bu akşamkinden beter muamele ile karşılaşmıştı.

    tamam futbolcular sakin kalsın,yanlış karar sonunda abartmasınlar olayı ama bu kadara da mevlana bile çileden çıkar.
    ortasahada göt üstü düşen adama 3 metre uzakta olmana rağmen faul çalıyorsan
    adam boyu dışarı çıkan topu görmüyorsan
    budist rahipler bile kovalar seni.
  • tabiri caizse çoban gibi yönetilen bir maç olmuştur. doğum günü çocuğu alex'in golünün seyri için;

    http://www.youtube.com/watch?v=t74gvqh1evk
  • hakem gösterdiği kartlarla çığrından çıkardığı bir maç. aynı topa kayarak giren iki futbolcu ve sarı kartı gören sadece lugano. faul ile uzaktan yakından alakası olmayan bir pozisyonda bursaspor lehine verilen serbest vuruş kararı ve akabinde güiza ile alex'e sarı kart. yerde rakibini tekmeleyen sercan'ı görmeyen bir hakem. buna rağmen medyanın "fenerbahçe hakem ile maç kazandı" yaygarası. telegol ile maraton programlarını izledikten ve bazı yorumları okuduktan sonra, anladım ki alex'in golü sadece bursaspor'un filelerine girmekle kalmamış. uğraşmayın boşuna çıkaramazsınız.

    dün akşam tabata'ya yaptığı harekete istinaden, "can havli ile tepki gösterdim" açıklaması yapan ve özür dileyen mustafa için, "bravo mustafa'ya, hatasını kabul edip özür diledi" diyenler, geçen sezon kayserispor maçında omuzuna yedi dikiş atılmasına sebep olacak darbe aldığı için, anlık bir tepki ile rakibinin baldırına ayağı ile vuran volkan'a demediklerini bırakmamışlardı. aynı maçta emre'nin saha kenarında yaptığı hareketi gündeme getirip ceza almasına sebep olanlar, ağzından salyalar akıtarak tabata'nın üzerine çullanan mustafa için tek kelime etmediler. sanırım o esnada mustafa'nın tabata ile hal hatır muhabbeti yaptıklarını düşündüler. yoksa mustafa terbiyeli çocuktur, ne rakibini tehdit etmiştir ne de küfür.

    sabredin az kaldı.
  • hakemin verdiği kararlara göre, futbolcuların hakeme omuz atma, çemkirme, alkışlama gibi hareketlerde bulunma hakkının olduğunu öğrendiğim maç. sanırım fifa bu kararı 2009-2010 sezonunda yürürlüğe soktu. yok eğer daha önceden de böyle bir karar varsa, 2002 dünya kupasında brezilya-türkiye maçında türk futbolcular, ceza sahası dışındaki pozisyona penaltı veren hakemin kafasını gözünü yarma haklarını niye kullanmadılar bilmiyorum.yada anelka'nın elle attığı gol sonrası konyasporlu futbolcular hakemi neden yumuruklamadılar anlamış değilim.

    ayrıca 1996-2000 yılları arasındaki galatasaray kadrosunun hakemlere omuz ata ata şampiyon olduğunu düşünen yazarlarların var olduğunuda öğretmiştir. aslında doğru nede olsa hagili, ümitli, hakanlı, taffarelli,bülentli bir kadronun 4 sene türkiye gibi büyük bir futbol ülkesi olan ve über bir lige sahip ülkede ligi 4 sene domine etmesi imkansız. zaten o kadro 4. senesinde finali uefa ve süper kupayı arsenal ve r.madrid'i yenerek almadı. o kadrodaki türk oyuncuların temelini oluşturduğu milli takım neredeyse yarım yüzyıl sonra (48 yıl) dünya kupasına katılıp yarı final oynamadı.

    aynı oyuncular uefa kupasında da aynı hareketleri hakemlere yapsında (hakemin verdiği kararlar farketmez) bakalım fifa gerçektende futbolculara omuz atma, el kol hareketleri yapma konusunda fikrini değiştirmiş mi, yoksa bu kural sadece tsl için mi geçerli anlarız.

    (bkz: kötüleneceğini bile bile entry girmek)
  • klasik bir fenerbahçe deplasman maçıdır. hafta içi rakip takımın hocası "korkmuyoruz, gelsinler, ossuruklarını düğümleyeceğiz" mealinde açıklamalar yapar, bütün sezon 3-4 maç iyi oynayan oyuncular "şehir olarak kenetlendik, inançlıyız, gücümüzü bu maçta göstereceğiz" diye demeçler verir, maç başlar hakem yine fenerbahçe aleyhine maçı çığırından çıkarır, oyuncuları tahrik eder, delirtir, tekmeler kartlar havada uçuşur, buna rağmen fenerbahçe yılmaz, bileğinin gücüyle hatta döve döve maçı kazanır. fenerbahçe yine yenilmemiştir, medyadaki bazı amigolar delirir, ev sahibi takım zaten takım olamamıştır, hakem fenerbahçe aleyhine kararlar verememiştir, yüreği yetmemiştir. sözlükte de durum aynıdır, maç yorumlarında fenerbahçeliden çok malum takım taraftarı vardır. haddinden fazla pohpohlanmak, kendilerini bulutlar üzerinde görmek yetmemiş ellerini ovuşturarak fenerbahçe'nin puan kaybının bu maçta kesin olarak geleceği ümidi bir yerlerinde patlamıştır. kinler kusulur, laflar sokulur kıt akıllarınca. netice itibiriyle it ürümekte kervan yürümektedir, sizler kudurdukça debelendikçe daha çok zevk alınmaktadır ve hiçbir şey bu keyfin üzerine gölge düşüremeyecektir, çok değil 10. haftada göreceğiz, az sabredin.
  • tamam, herşey tamam. hakem kötüydü, fenerliler abartıyor falan da her maçtan sonra fenerbahçe'ye yakışan x gibi moronca bir tanımlama geliyor ya bir lavuktan, iğrendiriyor insanı futboldan konuşmaktan da takım tutmaktan da. her seferinde yazıyorum biri çıkıp anlatmıyor ne var bu fenerbahçe düşmanlığını bu kadar tetikleyecek diye. veya fenerbahçe'ye yakışan nedir? neden yakışır biri bana söylesin. tamam, son iki başkanımız sağolsun mafyavari adamlar ve dominant tipler, ben de sevmiyorum, çoğu fenerbahçeli de birçok icraatını sevmesine rağmen aziz yıldırımın kişiliğini sevmiyor.

    aziz yıldırım herkes bir gün fenerbahçeli olacak gibi bir şey de çıkardı, ben de gıcık oluyorum. diğer insanlara bu kadar küstahlık etmenin bir sebebi yok. bir de şu fenerbahçe medyası var. birkaç maymun çıkıp saçma sapan yorumlar da yapıyor. fakat bu her takım için geçerli. bir çok takımın itici spor yazarı, mafyavari başkanı, yöneticisi oluyor.

    kimse yanlış anlamasın, fenerbahçe şöyle iyidir, böyle iyidir demeye getirmeye çalışıp savunmuyorum. benim gözümde bütün futbol camiası istisnalar hariç bu itici tiplerle dolu ve bizim yapabileceğimiz bir şey yok. ifrit olduğum şey sanki diğer camialar çok farklıymış gibi dangalakça çıkıp anca fenerbahçe'ye yakışır lafının mutlaka çoğu başlıkta geçmesi ve fenerbahçe düşmanlığı. hiçbir şey siyah veya beyaz değil. insan olanın biraz buna dikkat etmesi gerek. kişileri ve dönemsel olayları eleştirebilirsiniz, sevmeyebilirsiniz. ama bok atmadan önce savunduğunuz şeyin farklılığının bilincinde olmanız lazım.
hesabın var mı? giriş yap