• turkce cevirisi:
    dikiz aynamda gune$ alcaliyor
    batarak ardinda yoldaki köprulerin
    ve ben du$unuyorum tum guzel $eyleri
    tamamlamadan yarim biraktigimiz
    ve acisini cekiyorum önsezilerin
    dogruluyorum $upheleri
    soykirimin gelecegine dair
    mantari tutan pasli tel
    öfkeyi icinde saklayan
    kopuyor
    ve birden bire gunduz oluyor yeniden
    gune$ doguda
    gun bitmi$ oldugu halde
    gun batiminda iki gune$
    hmmmmmmmmm
    yoksa insan irkinin sonu mu bu?
    frenlerin kilitlendigi andaki gibi
    ve buyuk bir kamyona dogru kaydigin
    uzatiyorsun bu donmu$ anlari korkun ile
    ve bir daha hic duyamayacaksin onlarin sesini
    ve bir daha göremeyeceksin onlarin yuzlerini
    ba$vurmayacaksin yasalara bundan sonra
    ve ön cam erirken
    gözya$larim buharla$iyor
    geride yalnizca kömur birakarak savunma icin
    en sonunda anliyorum
    duygularini seckinlerin
    kuller ve elmaslar
    du$man ve dost
    hepimiz e$ittik en sonunda
  • sarkidaki "daddy! daddy!" cigliklari roger waters'in (o zaman dört yasinda olan) kizi india waters'a aittir.
  • sonundaki "finally i understand the feelings of the few. ashes and diamonds foe and friend we were all equal in the end" quote kivamindadir ve uzun sure icq infomda bile yer almistir. yaklasik cevirisi soyledir. "sonunda anladim azinligin hislerini, ates ve kul, dost ve dusman sonunda hepimiz esitiz**"
  • genelde yaz bitimlerinde olmak üzere muhtelif batımlarda aklıma düşmekten hiç imtina etmeyen pf parçası. final cut'ın en iyilerinden.
  • 11 yaşındayken ilk kez dinlediğimde "nasıl ya baba pink floyd bitcek mi şimdi? ühüh" diye beni ağlatan şarkı.

    hem bitiş, hem başlangıçtır.
  • bir ciftyildiz sistemindeki gezegende yaşanan gün batımı.
  • sosyal mesafe günlerimizde roger waters’ın the bleeding heart band ile çok hoş bir versiyonunu kaydettiği, the final cut albümünün kapanış parçası.

    roger waters - two suns in the sunset
  • bir yaz akşamı gün batımını izlerken şöyle bir durup bütün olanları düşündüğümde kafamda çalmaya başlayan şarkı. hem müzikal hem de şiirsel anlamda çok başarılı. pink'in yolculuğuna ne kadar kesin bir son olduğu tartışılır, ama yine de finaldeki dizeler onun içinde bir şeylerin değiştiğini açıkca anlatıyor.

    "and i think of all the good things
    that we have left undone "

    yarım bıraktığım bütün güzel şeyleri düşünürken yine başkalarının haklı olduğunu hissediyorum. zamanı yakalamak için peşinde koştuğum fakat asla ulaşamadığım güneşten şimdi iki tane var ufukta şimdi. fakat benim yine zamanım yok. ve belki de aslında boşuna koşmuşum.

    her dinlediğimde içim burkulur.
  • bir süreci - muhtemelen yine roger waters'ın içinde kopan fırtınaları, isyanı- muhteşem bir şekilde notalarla birleştirip bize sunan, roger waterslı son pink floyd albümünde yer alan en sağlam parçadır. şarkının sonuna saksafon melodileri koymayı akıl eden kişilerin alınlarından öpmek gerekir. herşeyiyle mükemmel bir 5 küsür dakika geçirten bir şarkıdır.
  • bu harika parça bir kuple saksafonla sonlanir ki tadindan yenmez.
hesabın var mı? giriş yap