• son gelişmeler ışığında tartışmaya açılması gereken bandrol. ülkede kayıt altında satılan her radyo türevi üründen ürün bedelinin yüzde sekizi ile on altısı arasında değişen bandrol bedeli talep etmesi devletin, dolaylı vergidir. üstüne bu vergilerin trt kurumuna aktarılması, işte burada tartışma başlar.

    bugün, iletişim devrimi sonucunda farklı kanalların yayın yaptığı bir dönemde yaşıyoruz. onlarca ulusal, yüzlerce yerel kanal var. radyo ve televizyonda. bunu hepimiz biliyoruz. peki şimdi bu bandrolle toplanan para neden sadece devlet yönetimindeki trt kanalına gidiyor da, diğer kanallara gitmiyor? iddia edildiği gibi 400 milyon liralık bir ek geliri hangi sebeplerle trt alıyor? ekonomik açıdan program yapmanın, hayatta kalmanın maliyetlerinin oldukça arttığı bir dönemde bir kamu kuruluşu olduğu için zaten devlet bütçesinden pay alan trt, bir de yeni düzenlemeyle bir zamanlar cüzi olan ama şimdi hayli hayli ciddi bir boyuta gelen bir vergi payını alışverişin üzerinden kendi eline geçimeye hangi gerekçeyle hak kazanmış oluyor? bu haksız rekabet yaratmıyor mu? vatandaşların vergileriyle trt nasıl olabilir de eğlence programları, televizyon dizileri ve başka programları üretip sunabilir? hele de bunlar başka kanallarda da üretiliyorsa.

    bu bandrol bedellerindeki düzenlemeyi kendisine gelir yaratmak için kurgulamış olan hükümet, bandrolden elde edeceği geliri ya tüm radyo ve televizyon kanallarına dağıtmalıdır, ki haksız rekabet oluşmasın, ya da bu bandrolu kaldırmalıdır. bugün sadece trt yok. bugün yasalar tarafından çerçeveleri belirlenmiş yüzlerce bağımsız sermayeli kuruluş trt ile aynı platformda hizmet vermeye çalışmaktadır.

    ayrıca kişisel olarak doğrudan ya da dolaylı vergilerimin trt gibi bir kurum tarafından kullanılmasını istemem. trt'nin varlığı sorgulanmalı, çünkü devletin kendine ait bir kanalı olursa diğer kanallara karşı haksız rekabet olur. diyelim ki varlığı sürüyor trt'nin, eurovision'a popçu göndermekten futbol maçları ihalesine girerek dünyanın parasını spor prodüksiyonlarına yedirmesi ya da tartışmalara yol açacak televizyon dizileri, haber programları vs yapması devlet bütçesinden, vatandaşların vergilerinden birilerinin rant sağlamasına, birilerinin de mesaj vermesine yol açar derim. bu birilerine bu hak hükümet tarafından nasıl verilebilir? kimlerin ekstra gelir elde edeceğine devlet karar vermemelidir.

    bir de rekabet kurulu diye bir mekanizma var bildiğim kadarıyla. ekonomik yapıda taraf kim olursa olsun diğer taraflardan ayrıcalıklı hale gelemez. özelleştirmeleri ve devletçiliği bu açılardan bir daha düşünmeli ve karar vermeli: biz özgür toplum ve serbest ekonomi mi arzuluyoruz, yoksa devlet kurumlarının kayırıldığı bir serbest pazar mı söz konusu? eğer ikincisiyse, sosyal güvence meselelerine bakış ne, kayırılan devlet kurumlarının çıkar amaçlı hareket etme olasılıkları ne, buna da bakılarak ülkemizde sürdürülen sistemin adını yeniden koymamız gerekir.

    bbc büyük britanya kurumudur, trt ise türkiye cumhuriyeti. ama bu uygulama bana italyanları hatırlattı. özellikle devletin vergi mekanizmalarını yeri geldiğinde balkon vergisine kadar abartabildiği italyayı. daha da özellikle 1930'lar italyasını. o dönemdeki sistemin adını hepimiz biliriz, değil mi?
  • ampullerin baş arpalığı olan trt'deki tavuk miktarının aşırı artış göstermesinden dolayı bedelinde arttırıma gidilmesi gerekmiş eski bandrol, yeni dolaylı vergi.

    tiksinti notu: bir de bu şerefsizlerin yalakaları var, hala bu sözlükte durmadan yazıp duruyorlar kriz nasıl teğet geçti, cari açık nasıl küçüldü, tayyip ekonomiyi nasıl uçurudu... merak ediyorum nasıl bir mide var bu yaratıklarda ki hala utanmadan yazabiliyorlar. ulan hiç mi haysiyetiniz, şerefiniz yok hiç utanmadan sıkılmadan yalan yazıp duruyorsunuz. hadi hükümet sözcüleri, bakanlar bu işin içindeler, mamaları oradan geliyor elleri mahkum, peki sizin derdiniz ne? verdiğiniz oyların boşa gittiğine mi inanmak işinize gelmiyor yoksa siz de bunlardan artanlarla yolunuzu buluyorsunuz da onun için mi reklamdasınız sürekli? ya da belki de tek derdiniz din devleti kurdurmak onun için herşeyi hoş görmektesiniz amaca ulaşana kadar!
  • duşta şarkı söyleyenlerin de alması zorunlu olmalı bence. duşta söyleyen 10 avro ödemeli. küvet, jakuzi 20 hamamda söyleyen 30 avro. bandrolleri de, diğer cihazlarda olduğu gibi, kıçımıza yapıştırırız.
  • trt'nin icat ettiği bir şey değildir. bbc modeline geçmişlerdir.

    "bbc, gelirini televizyon ve radyo alıcıları için ödenen yıllık ruhsat ücretlerinden sağlar. bbc kuruluş beratı uyarınca reklam yapmaz ya da finansmanı başkalarınca karşılanmış programları yayınlayamaz. hükümet politikalarına ve günlük sorunlara ilişkin konularda kendi görüşlerini yayınlamaktan kaçınmak ve yansız davranmak zorundadır. " http://tr.wikipedia.org/wiki/bbc

    yalnız sorun şu ki; bu modelde sadece ilk cümleyi okumamış olmaları gerekiyor, lakin kalanında da hiç fena şeyler yazmıyor.
  • devletin şark kurnazlığıdır.

    amerikan mandası olaydık gavur bu kadar vergi koymazdı.
    günlük kullanımda internet bağlantısı olmayan elektronik cihaz neredeyse kalmamışken şu şark kurnazlığına bakar mısın?

    izlemiyorum, dinlemiyorum, lan evde televizyonum yok. trt gibi kurumunuzun allah bin belasını versin.
  • turkiye'deki her iktidarin oyuncagi olan ve tam bir arpalik haline gelmis trt'nin turk halkina attigi kaziklardan sadece birisi. bazi distributorler bu sacma seye para odeyip urun fiyatini arttirmak yerine, turkiye'ye getirdikleri urunlerin radyo ozelliklerini kapatarak turkiye pazarina surerler, siz sonra ugrasir durursunuz, firmware vs. ile radyo ozelligini acabilmek icin*.
  • kendi payıma düşen kısmı için haram zıkkım olsun.

    deli dumrul vergisi
  • devlet halkina radyo televizyon hizmetini bele$ vermemektedir. rekabetci yayin kalitesini arttirip reklam falan almak yerine "size 24 saat program dizi yeti$tiremiyoruz ulan odeyin $u trt istanbul korosunun maa$larini" derler. ben de yillar once du$unmu$tum bu trt 2 nasil reklamsiz kultur sanat kanali olabiliyor diye.

    bu cilgin uygulama canim turkiye'me ozgu degildir. evinizde televizyon alicisi herhanigbir cihaz varsa almanya'da yillik vergi odemek zorundasiniz. eve kafadan girme izni olmadigindan bu vergiyi toplayan kurum turlu cakalliklara ba$vurmakta, sozgelimi eve "kablolu tv'de sorun varmi$ bir bakabilir miyiz" diye yalanla dolanla girmektedir. eger evinizde ortalikta kabak gibi bir televizyon duruyorsa gozunuzun ya$ina bakmazlar.

    bir de mahallede gezip tv alicilarini tespit eden minibusler efsanesi vardir ingiltere icin anlatilan. read only takilan bir aleti tekno minibusleriyle nasil tespit ettiklerini kafamda pek kuramadim, cok da ugra$madim, minibusu du$ununce aklim ninja kaplumbagalarin minibusune kayiyor zaten.
  • ben küçükken (seksenlerin sonunda) iki memurun ellerinde bir çizelgeyle dolaşıp evlerdeki televizyonlarda trt bandrolü var mı yok mu not aldığını hatırlıyorum.
    bu yalnızca bizim ülkemizde olan bir durum değil üstelik.
    almanya'da da eskiden televizyonlar yaygınlaşırken normal yayının üzerine ikinci bir telsiz dalgası yerleştirilerek o dalgayı tespit eden gezici cihazlarla evlerde televizyon olup olmadığını anlayan yetkililer vardı. bu tespit yöntemi ıı. dünya savaşı sırasında telsiz frekanslarını kesmek için kullanılan cihazlar esas alınarak uygulanmıştı. o zaman radyo frekansını bozuma uğratarak insanların haber almasını engellemek, kaçak radyoları da işlevsizleştirmek için üretilmişti.
    (bkz: foxhole radio)
  • elektrik faturaların kaldırılan trt payı'ndan sonra artırılan ama trt'ye yetmeyecek ücrettir.
    --- spoiler ---
    resmi gazete'de yayımlanan düzenleme ile trt bandrol ücret oranları yeniden belirlendi. cep telefonlarında yüzde 10 olan oran yüzde 12'ye, akıllı kol saatlerinde yüzde 8 olan oran yüzde 14'e, bilgisayar ve tablette ise yüzde 2 olan oran yüzde 4'e çıkartıldı.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap