• (bkz: trudno byt' bogom)

    not: kitabın türkçe adına yazar adları ile bkz verip, başlık altında başka entry olmadığı için yazarların sayfasına yönlendirilmesine sebep olmak neyin kafası acaba?
  • kitap ilk önce bir macera teması üzerineyken sonrasında sovyetlerde sanatçılara yapılan baskıların artmasıyla kitabın yazarları içinde eleştiri taşıyan daha ciddi bir romana yönelmişler.
    eleştiri sanata,sanatçıya,bilime ve bilim adamlarına adeta kabus olan erkin, gücünü öldürerek gösterdiği bir distopyada gösteriliyor. diğer bilim kurgu ve distopya eserleriyle de çokça ortak nokta barındırıyor tıpkı kitap yakan itfaiyecilerin olduğu gibi burda da kitaplar yok ediliyor, 1984 olduğu gibi özgürlük tartışmalı insanlar izleniyor zaman makinesindeki gibi burda da insanlık kendi kendini yok ediyor.
    kısaca bilim kurgu ve distopya gibi türleri seviyorsanız şans verin derim bu türde yeni yeni haşır neşir oluyorsanız önceliğiniz olmayabilir.
  • arkadi ve boris strugatski kardeşlerin yazdığı 1964 yılında sscb de yayımlanan iyi bir kurgu anlatıma sahip kitap. dünyadan 'geri'de kalmış bir uzaylı topluluğunu incelenmesi üzerine kurulu azgelişmişlik ve topluma dair önemli vurguları bulunmaktadır.
  • ithaki yayınlarından çıkmış, hazal yalın'ın çevirisini yapmış olduğu bilim kurgu kitabı.

    henüz okuma fırsatı bulamadım ama kitabı ilk gördüğümde aklıma gelen, milyarlarca farklı insanın farklı farklı dertleri sebebiyle elbette tanrı olmak zor iş olmalı düşüncesiydi.
  • okunması en zorlu distopyalardan birisi olabilir bence. kitaba başladığımda ne anlatıyor, hangi karakter kimdi, ne okuyorum ben serzenişleriyle bırakma isteği yokluyor sık sık. ancak bir eşikten sonra tam anlamıyla içine çekiyor ve bu defa da işleri erteleyebilirim ama burada bırakmayayım modu açılıyor.
    güç, iktidar, kendinle savaşma hissi.. okudukça gelen bu aslında bir eleştiri, bir öz eleştiri ve hepsinden derinde manifestovari söylemlerin oluşu bir tık gazlamıyor değil. somut bir şekilde yaşamdan örneklerini verebilmek de bir tık darlayıcı bence.
    özetleyecek olursak; muhteşem bir ürün, muhteşem bir edebi eser. okuması da zor bırakması da. hayata çok yakın ve bir o kadar da uzak. sonu yok.
  • "insanın özü herşeye şaşırtıcı bir şekilde alışmasıdır. doğada insanın uyum sağlayamayacağı hiçbir şey yoktur. doğru, tanrı insanı yaratırken onun yazgısında ne acılar olduğunu biliyordu ve bu yüzden ona büyük bir güç ve sabır verdi. bu iyi mıdır, yoksa kötü müdür; söylemesi çok güç. insanda böyle bir sabır ve tahammül olmasaydı, bütün iyi insanlar çoktan ölmüş ölürdü ve yeryüzünde bir tek kötüler ve ruhsuzlar kalırdı. öte yandan sabır ve uyum alışkanlığı insanları koyun sürüsüne çeviriyor."

    gibi zekice ifadelerin bulunduğu başarılı bir kurgu kitabı, bu tarzdaki çoğu kitapta olduğu gibi kitabın ilk yarısı sıkıcı sayılır, ortasından sonuna kadar daha keyifli bir okuma.
  • daha önce (bkz: kıyamete bir milyar yıl) ve (bkz: piknik na obochine)(uzayda piknik) ile genç yaşta tanıdığım sovyet edebiyatı'nın büyük yazarları (bkz: ştrugatski kardeşler)'den bir başyapıtı daha ithaki sayesinde okuma fırsatı buldum.

    --- spoiler ---

    toplum kontrolü adına bilim,sanat ve bilgi barındıran her şeye açılan savaş sonucu yönetimin geçirecek olduğu düşünülen evrelerin başarılı anlatımı ilk sayfalarda sizi içine kolay kolay çekemeyip, okuru zorluyor. fakat, sonraki sayfalarda dünyada kurulmuş ideal sosyalist düzenin, galaksinin uzak köşesindeki arkanar adı verilen toprak parçasına atadığı tarihçi anton, bulunduğu topraklarda asil don rumata olarak bilinen karakterimizin bu ilkel toplumu bir tarihçi gözü ile kaydetmesi sırasında yaşadıkları ve tarihçi,sosyalist kimliğini bir kenara bırakıp yavaşça değişimin bir parçası olması sizi kitabı elinizden bırakamayacak konuma getiriyor. kitabın sonunda arkadi strugatski tarafından yazıya geçirilen son söz ile beraber aslında aklınıza yazarların düşlediği ideal sosyalist düzenin ve hatta cesur bir genelleme ile ideal bir düzenin bazı insanların güç ve iktidar hırsı, diğerlerinin ise değişim ve değişmekten korkması sebebi ile asla gerçek olamayacağı ve iktidarın sürekli olarak farklı gruplar arasında el değiştireceği fikri geliyor ve gerçekten çevrenize de baktığınızda (ülkemiz dahil) okuduğunuz bu kitabın basit bir bilim-kurgudan öte olduğunu kolayıkla anlıyorsunuz.

    --- spoiler ---
  • (bkz: #87471235)
  • tıpkı kıyamete bir milyar yıl'daki gibi bunun da sonu yok. yazacağınız hikayeye tüküreyim.
    olay muhtemelen şu, herifler bi eleştiri yazalım diyorlar. manifesto, makale yazsak kimse okumaz, bi hikaye yazıp oraya yerleştirelim deyip işe başlıyor. ne olacak bu hikayenin sonu? kıyamete bir milyar yıl da böyle saçma bitti zaten. ne oldu ne bitti anlatmıyor.
hesabın var mı? giriş yap