• adres sormak icin kendi aranda bi turk bulsaydik lan keske diye konusurken bi almanin size donerek adresi turkce tarif edebilecegi sehir.
    hatta "surdaki kebapci iyi, bu geciriyo" seklinde size tavsiyelerde bulunup iyi gunler dileyerek gitti adam. burada suprizlere acik olmanizda fayda var.
  • çayır çimen destekli, sesi fazla çıkmayan güzel alman kız potansiyeli yüksek; buna mukabil inceden götü kalkık bir şehirdir.
    bünyesinde büyüyen büyük araba şirketleri bölgeye görece bir rahatlama vermiş olsa da, kör gözüm parmağına bir yayılma içine girmemiştir.
    örneğin porsche orada ışıl ışıl duruyor, isteyene fabrikaya tur da var. ama "hüşş ben porş firmasıyım la, buraya dünyanın vergisini veriyom. bağa üç geliş üç gidiş yol yapın, elektriğe çengel atarsam karışmayın, çevremden geçen her nehiri ırmağı da kirletirim" demiyor.
    efsane futbol takımlarının* irtifa kaybetmesine denk bir eğri halinde keyifleri de kaçmıştır stuttgart mukiminin.
    orospu-uyuşturucu-gece kulübü üçgeni zayıftır şehrin. erzincanlının erzurum'a gitmesi misali çevre illerde de benzeri bir hayat yoktur. edepsizlik isteyen insan için tehlike anında kıracağı cam yüzlerce kilometre uzaktaki frankfurt am main'dadır.
    bir kaç ufak "tepe gibi değil gibi" yükseltisinden şehir merkezine inen ucuz travmayları vardır. ucuz olduğu için kontrol de fazla yoktur, bir kaç durak için bilet almaya değmez.
    bu arada yaşamı idame ettirmek münchen'den ucuz, berlin'den pahalıdır.
    bunu biraz da bu üç şehirde yaşayan türk sayısı ile kıyaslamak mümkün..
    türkler çoğaldıkça hayat ucuzlamaktadır...
  • sosyal hayat açısından almanya'nın kayserisidir. schwabe'ler cimriliğiyle meşhur oldukları için aslında zengin ve kalabalık bir bölge olmasına rağmen sosyal etkinikler anlamında diğer büyük alman şehirlerinin gölgesindedir. marktplatz'ında mesela kiralar nedeniyle bir tane bile cafe yoktur. tarihi doku da tabii ikinci dünya savaşı nedeniyle etkilenmiştir. şehir merkezinde taş üstünde taş kalmamıştır. sonrasında da aslına uygun yeniden inşa edelim diye pek uğraşmamışlardır örneğin şunun yerine bunu belediye binası diye inşa etmişlerdir. batsın şu 20yy. mimarisi ve brutalizm falan.
    dolayısıyla şehir öyle orta çağdan kalma alman evleriyle falan oldtown ambiyansı vermez. şehir merkezi diğer alman şehirlerine göre bu nedenle daha beton betondur.

    açıkçası vaihingen'den stuttgart west ost nord vs'ye geldiğimde kendimi frankfurta gönderilmiş heidi gibi hissediyorum. hele ki şehrin göbeğindeki yılan hikayesine dönen stuttgart 21 projesi ve tren istasyonu inşaatı tüm bu beton muhabbetine tüy dikmiştir. (bkz: #128282539)

    şehrin kenarından nehir geçmesine rağmen nehri sanayi için kullanmışlardır. obertürkheim'dan bad canstatt'a kadar mercedes-benz fabrikası, liman ve çevre sanayi kuruluşları bir de yılın 3-4 haftası harici atıl duran beton zeminli çirkin canstatter wasen kaplar. heidelberg'deki vs. gibi oturup neckar kenarında çayırda oturur biramı içeyim diyemezsin. bunun için taa max eyth see'ye kadar gitmen gerekir.
    onlarda vs. bizde

    ancak merkez haricindeki çevre bölgleri ve etrafındaki esslingen, ludwigsburg, böblinen, rems murr kreis civarlarında bol bol orman yeşillik vardır. hiking, bisiklet vs. için çok güzel imkanlar ve rotalar bulunur.

    ulaşım açısından da almanya standartlarına göre vasattır. havalimanında eskiden ne güzel 10 20 euro'ya italya'ya ispanya'ya biletler vardı ryanair'in alt kuruluşu laudamotion ile. sendika grev vs. kavgaları, uçaklara çevre vergisi harç vs. derken komple çıktılar stuttgart havalimanından. çevre halkın uçaklar ses yapıyor bilmemne şikayetleri ve nispeten küçük pisti nedeniyle de çok işlek bir havalimanına sahip değildir. öyle ki mallorca'ya giden almanlar ve türkiye'ye giden almancılar olmasa doğru dürüst uçuş kalmayacak. tabii dediğim gibi almanlar bu durumdan şikayetçi değiller. tersine memnunlar.
    trenle yolculuk desek stuttgart 21 malum, rezil etti ortalığı. olur da bize görmek nasip olur ve proje biterse münih-paris ve budapeşte viyana vs. seferlerinin artmasını diliyorum. bir de tek trenle italya'ya gidebiliyor olmak da güzel olurdu. karayolu anlamında a8 ve a81'de ve şehir merkezinde iş çıkışı yoğun trafik olabiliyor ama tabii bu istanbul trafiğinin tırnağı olamaz. şehir içine araçla ulaşım birçok tüneller vasıtasıyla mümkündür bunun harici metro tramvay ile de her yere gidebilirsiniz. bekarsanız falan arabanız olmasına hele hiç gerek yok.

    ekonomik anlamda ise mercedes-benz, bosch, porsche, mahle gibi otomotiv ana ve yan sanayi firmalarına göbekten bağlıdır. elektrikli araçlara geçilen şu dönemde emek yoğun üretimli içten yanmalı motorlar yerine basit elektrikli motorlar nedeniyle binlerce kişinin işsiz kalması söz konusu. hele ki üzerine alman firmalarının otomotivdeki yeri gelecekte sarsılırsa şehrin, bir detroit olmasa da berlin hamburg vs. gibi yaşayanların %20'sinin sosyal yardım aldığı bir yere dönme riski bulunuyor. bu nedenle uzun vadede ev alma konusunda da soru işaretleri taşıdığım yerdir. 2+1 eve 700 800 bin € bayılıp 30 sene kıçını yırta yırta borcunu ödeyip 30 senenin sonunda detroit gibi yerde para etmeyen ev sahibi olma riski de yok değil.
  • porsche,daimler chrysler,bosch,siemens gibi endüstri devlerinin merkezlerinin bulunduğu zengin ama turistik bakımdan hiçbir değeri olmayan,türk dönercileriyle coşmuş şehir.alışveriş için istasyona dik uzanan yola kendinizi salmanız yeter.2. dünya savaşında oldukça zarar görmüş bir şehir fakat yerlilerine göre turizmi bu kadar baltalayan yıkılan binaların adam gibi restore edilememesi.ağustos ayında yaza veda anlamında bir halk festivali düzenlenir yaklaşık bir hafta boyunca,eylülün başında ise şehir merkezindeki şarap festivalinde yerli şarap üreticilerinin şaraplarını tadabilirsiniz ki tadından geçilmez.sinemalar genelde salı günü indirimli tarife uygular.eğer bu şehirde staj yapacaksanız,sıkılmamak için bol bol çevre şehirleri gezin ya da güneç açtı mı kendinizi merkezdeki parkın çimlerine atın ve güneşin keyfini çıkarın.onun dışında plak meraklıları için de gene şehir merkezinde biraz kenarda kalmak suretiyle bir adet plak satıcısı var ama fiyatlar oldukça fazla,berlindeki mağazalardan,hele hele bit pazarlarından almak çok daha mantıklı plakları.
    bunların dışında gezilmesi gereken porsche ve mercedes müzeleri var ki ikisi de mükemmel,mercedes i gezmedim ama öyle deniliyor.porsche galerisinin hemen yanında da yolun üstünden geçen köprümsü bir cam yapı görebilirsiniz,o da porsche nin üretim bandıdır,şanslıysanız oradan yarı üretilmiş arabaların geçtiğini görürsünüz,hoş bir görüntüdür.
  • içinden könig strasse geçen şehir. bir gün karşıdan karşıya geçerken bir porsche durup bana yol verince, "ağam benle eğleniyi" diye tereddütte kaldığım, ama gerçekten bana yol verilen şehir.
  • yaklaşık 6 aylık erasmus hayatımın geçtiği şehir. ilk yut dışı tecrübemi burda yaşadım. meşhur alman disipliniyle burda tanıştım. 72 milletten insan tanıdım. gerek gecelere aktım gerekse bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda penceremden dışarıyı izledim saatlerce. çok güzel günlerim oldu, depresyonun dibine vurduğum günlerim de oldu. yeri geldi sabaha kadar eğlendim, yeri geldi günlerce dışarı çıkmadım. her şeyin "en"lerini yaşadım. çok sevdim bu şehri, en çok da şehrin göbeğinde bir top dondurmayla çimlere yayılmayı sevdim, gelen geçeni izlemeyi, saatlerce güneşin altında oturup dinlenmeyi sevdim.

    nacizane tavsiyelerime gelince:
    tody's'de schwabian geleneksel yemeği maultaschen ya da
    vapiano'da nefis pasta, pizza ya da salata veya
    onkel otto'da schnitzel
    brauhaus schönbuch'da currywurst yiyebilirsiniz.
    spatzle ve bratwurst klasik alman lezzetleridir, deneyebilirsiniz.

    gece hayatı için:
    giriş üzreti ortalam 5€ olan clublara gitmek isterseniz şık giyinmeniz gerekir, düzgün giyinmemişseniz kapıdan çevrilirsiniz. club istemem biramı alıp takılayım derseniz matahari tam size göre. yalnız çok kalabalık. oturacak yer bulmak nerdeyse imkansız. onun dışında biddy's irish pub gayet güzel bir seçenek, perşembe günleri karaoke gecesi, gitmişken jagerbomb içmeden çıkmayın.

    mutlaka yanınızda hem şemsiye hem güneş gözlüğü taşıyın. ay olmuş temmuz hala ceketlerle hırkalarla geziyor millet.
  • daimler'in damgasini vurdugu sehirdir. baden württemberg eyaletinin baskentidir. en cok konusulan diller almanca, schwäbisch ve türkce'dir. balesi kadar operasi da (stuttgarter staatsoper) cok kaliteli ve basarilidir (1999'da ve 2000'de almanya'nin en iyi opera toplulugu ödülünü almisti) ve her hafta birkac degisik temsil oynayacak kadar zengin bir repertuara sahiptir. bale, opera ve tiyatro, sehrin merkezindeki (elbette tren garina yakin) "staatstheater stuttgart" catisi altinda toplanmistir. temsillerden sonra biletinizi kamuya ait toplu tasima araclarinda bilet olarak kullanabilir, "sosyal devlet böyle olur kardesim" diye söylenebilirsiniz (degismediyse). staatstheater'in hemen karsisinda da sehrin resim müzesi "staatsgalerie" bulunur.

    stuttgart radyo senfoni orkestrasinin ve misafir topluluklarin konserleri ve resitaller ise genellikle liederhalle'de verilir. bunlarin disinda irili ufakli pek cok sanat aktivitesinin yasandigi, eglence hayatinin da hic fena olmadigi nezih bir üniversite sehridir. hayvanat bahcesinin adi wilhelmadir, futbol maclari ve bazi acikhava konserleri icin de gottlieb daimler stadina gidilir. en kalabalik, piyasa caddesinin adi königstrasse'dir. genis bir metro ve tramvay agina sahiptir.

    (bkz: ludwigsburg)
  • güzel kızlar barındıran güzel bir alman kenti. hegel'in de doğum yeridir aynı zamanda.

    stuttgart garının üstünde hegel'in şu sözü yer almaktadır:

    -hata yapmaktan korkmak, hatanın ta kendisidir.

    büyüksün be hegel. büyüksün be stuttgart. büyüksün ki hegel gibi birini insalara armağan etmişsin.
  • pazartesi günü taşınacağım şehir ve hala (evet 3 gün kaldı ve hala) bir evim yok. öğrenci yurdu, ev, paylaşım, wg, bilmemne ne olursa, bir şey bulmam lazım acilen. (bkz: mesaj geldi yeşili)

    edit: 3 gün otelde kaldıktan sonra tamamen şans eseri, 2 ay bekleme süresi olan tam merkezdeki bir öğrenci yurdunda yer bulmayı başardım. bu 3 günde 45 euroluk kontör harcadım, günde 7-8 saat yürüdüm, başka hiç bi otelde yer kalmadığı için otele 70 euro domaldım, geberdim, ama değdi.

    ilk izlenim: abi şehir güzel. istanbullu biri olarak gittiğim yer yerde "abi denizi olmayan şehirde yaşanmaz" diyordum, fakat burası öyle bi yer ki, herifler sanayiinin ortasına çok güzel bir şehir kurmuşlar, kooooskocaman bir yeşil alan ve yapay göl inşa etmişler, ağaçlar dikmişler, baktıkça gezdikçe insanın içi açılıyor. ve park bu şehir merkezinde. ünlü schlossplatz'ları var, şehrin meydanı sayılır, orası da aynı şekilde, çimlere uzan, bütün gün yat, o derece. fazla türk var, ana caddede yani königstrasse'de 70 metrede bir farklı klarnet & darbuka & akordeon takımlarının sesini duymak mümkün. ve kızları çok güzel.

    stuttgart'tan bildirdim, devam edeceğim. ayrıca (bkz: flinkster)
  • fransa'da strasbourg-colmar arasında güzel bir şarap yolu gezisi yapmak istediğinizde, istanbul'dan uçabileceğiniz güzel bağlantı noktası. stuttgart havaalanı'ndan araba kiralayıp yaklaşık bir saatte strasbourg'a geçebilir, oradan güneye indikçe o rüyadan bu rüyaya adım atabilirsiniz.

    tabi ki hazır buralara kadar gelmişken bir gününüzü stuttgart'ta geçirebilir, eğer mercedes müzesi'ni gezmeyecekseniz yarım gününüzü stuttgart'ı şöyle bir görmeye ayırabilirsiniz.

    elbette orada yaşamak ya da uzun süreli kalmak için bulunuyorsanız illa ki civarda görülecek tonla güzellik vardır. tren garı* sovyet dönemi eseri gibi öylece durur. buradan königstrasse üzerinden şehrin merkezine doğru kayabilirsiniz. kent içinde yürümekten sıkılırsanız günlük kartınızla atlayın bir tramvaya öylesine binin gidin bir yerlere. hele ki sonbaharsa o kızılın binbir tonundaki dev ağaçlarla çevrili civar yerleşim alanları size yaşama sevinci aşılayacaktır.

    bizim gibi pazar sabahı 9'da kahvaltı yapacak yer aramaya kalkarsanız epey bir dolanmanız gerekebilir. hatta bu süre zarfında gece kulüplerinin önünden geçerken içeriden deli gibi müzik sesinin yükseldiğine tanıklık edebilir, kapı önlerinde alkolden ağzı burnu kaymış, eğlenceyi sabaha taşımış akşamdan kalma genç arkadaşlara rastlayabilirsiniz.

    yeşil temiz düzgün bir şehir olduğundan mütevellit sokalarında huzur içinde dolaşabilirsiniz. bir sürü üstü açık arabayı peşpeşe görmek içimi sevinç kaplamasına neden olmuştu.

    tek günümü güzel bir akşam yemeği ile taçlandırayım derseniz ochs'n willi'yi öneririm.

    turistik değilse bile insancıl bir şehirdir stuttgart.
hesabın var mı? giriş yap