• butun bu pop star yarismalarinin asli olan "x factor"un yaraticisi ve yayin hakki sahibidir kendisi ve yayinlanan her yeni ulke -kendisi juride olsun olmasin- kendisine kazandirilan tonlarca para demektir.

    ingiltere'de kendisi jurideydi. program cok tutunca amerika'ya tasindi. o juride kendisi yoktu ve program ingiltere'de tuttugu kadar tutmadi. bunun uzerine kendisini amerika'ya juri uyesi olarak transfer ettiler, ki sonrasinda orada da cok tutmaya basladi.

    kendisi yarismadan once ozellikle ingiltere'de bircok unlunun menajerligini yaparak yildizlar yaratmistir.

    orjinal adamdir, jurideki bircok adam abuk subuk yorumlar yaparken bu adam "arabamdaki radyo kanalinda su dinledigimiz sarki calsa aninda kanali degistirirdim", "lise korosu diil burasi" gibisinden orjinal ifadeler kullanir. tamamen olumsuz seyler de soylemez aslinda, olumlu seyler de soyler, ama soyledigi olumlu seylerde bile bir olumsuzluk vardir, or: "su sergiledigin performans, aslinda bizim burada gormeyi bekledigimiz performansken, malesef burdaki butun yarismaci gecinenlerin uc gomlek uzerisindeki performansti" gibi.
  • adam gibi judgement (yargi) bildirebilen, durumdan etkilenmeyen, kara gozune, yay kasina bakmadan ne ise onu tespit edip soyleyen paranin dibine vurdugu icin rahati yerinde olan gayet bilgili bir elestirmendir. paula abdul "cok guzel dansetti, ordan aldi benim puanimi" dediginde "guzelim, bu ses yarismasi, dans yarismasi degil, sen ne diyorsun" diye hirlamasi ile gonlume taht kurmustur. ayni zamanda "ben sana elemelerde boyle boyle demistim, yanilmisim, hem de cok yanilmisim, cok basarilisin, devam" da diyebilen tek adamdir.

    (bkz: yigidi oldur, hakkini ver)
  • yeteneği var olanı geliştirmek suretiyle yeniden icat etmek olan zat.

    90'ların başında take that ortalığı kasıp kavuruyor - buraya kadar simon cowell ile bir ilgimiz yok... 90'ların sonunda doğru take that'in tekrar vücut bulmuş hali olan five ve westlife simon cowell prodüktörlüğünde satış rekorları kırıyor. sene 2010'lar. one direction simon cowell prodüktörlüğünde yine aynı formülle satış rekorları kırıyor.

    doğal olarak simon cowell her zaman başarılı olmuyor. mesela spice girls çakması olan, 90 sonu 2000 başı civarında piyasaya sürülen girl thing çok başarısız oluyor. zaten simon cowell'ın music mogul olmasının yanında pek çok başarısızlık hikayesi de var. ama en sonunda hep turnayı gözünden vuruyor.

    music mogul demişken simon cowell bir ahmet ertegün değil. sanatçısının icra ettiği müziğe her zaman saygı duymuyor. albüm sattığı sürece içinde ne olduğunun hiç umrunda olmadığını söyleyen biri.

    gelelim yetenek yarışmalarına... her ne kadar türünün ilk örneği olmasa da en etkili örneklerinden olan pop idol 2001'de büyük britanya'da yayın hayatına başlıyor. pop idol'ın yaratıcısı ve yapımcısı simon füller isimli bir ingiliz. simon cowell pop idol'da jüri oluyor. bir sene sonra aynı yarışma abd'de american idol olarak yayınlanmaya başlıyor. simon cowell burada da jüri oluyor ve hakkını verelim zoru başararak abd'de bir yıldız oluyor.

    2004 yılında simon cowell x factor isimli bir yarışma formatı yaratıyor. bu yarışma programı büyük britanya'da pop idol'ın yayınlanmakta olduğu kanal (itv) için tasarlanıyor. böyle olunca kanal pop idol'dan vazgeçip x factor'ı yayınlamaya başlıyor. bunun üzerine simon füller, simon cowell'a dava açıyor. davayı sulh yoluyla çözüyorlar - simon füller'e belirli miktarda lisans ücreti ödenmesi karşılığında simon füller davayı geri çekiyor. pratik bir çözüm. ama format hakları konusunun bugün gelmiş olduğu aşama göz önünde bulundurulduğunda, dava bugün açılmış olsaydı simon füller'in kazanma şansı çok daha düşük olurdu ve simon füller parazit gibi x factor'dan lisans ücreti alıyor olmazdı. nitekim x factor her ne kadar idol'a çok benziyor olsa da arada format metnini temelden etkileyen nüanslar var.

    x factor çılgınlığı ve onu takip eden dava esnasında simon'ın da jüri olduğu american idol abd'de hala yayında. muhakkak ki simon cowell'ın cesareti american idol'ın kendisine muhtaç olmasından kaynaklanıyor. nitekim kendisi american idol'daki jüri performansıyla reytingleri ayakta tutan kişi. zaten simon cowell american idol'daki jüriliğine 2010 senesine kadar devam etmiş. peki 2011 yılında neden jüri değil? çünkü simon cowell american idol'a kafa tutarak x factor'ı abd'ye getiriyor. her iki yarışma da aynı kanalda (fox tv) yayınlanıyor. fakat zamanlamaları farklı olduğu için reytingleri karşılaştıramıyoruz. zira x factor usa sonbahardan kışa, american idol ise kıştan yaza kadar sürüyor.

    gelelim hollandalı john de mol'ün yaratıcısı olduğu the voice yarışmasına. john de mol, her iki simon'dan da farklı olarak bir müzik prodüktörü değil. daha ziyade reality show'lar ile tanınıyor. dünyaya ismini big brother (bbg) ile duyurmuş. the voice'ın format metninin ise teoride ne x factor ne de idol ile bir alakası var. nitekim the voice yarışmacının neye benzediğinin dikkate alınmayacağı, sadece sesin önemli olduğu iddiasıyla yola çıkıyor. dava kazanmak için başlı başına yeterli bir savunma olmakla beraber esasen bu koca bir yalan. çünkü the voice programında da live show'lara geçince yarışmacılar 'yıldız ışıklarının' olup olmadığı yönünde değerlendiriliyorlar. ammavelakin teorideki bu farklılık dolayısıyla the voice reinvention değil, invention.

    sonuç olarak simon cowell'ın her seferinde yaptığı şey şu: dönemin hedef kitlesini doğru saptayıp var olan bir şeyin daha modern versiyonunu icat etmek. tabi bunun çok büyük bir istisnası var o da got talent. dünyada bu kadar çok şarkı yarışması varken tüm yeteneklerin sınandığı bir yarışma programı herkesin aklına gelebilirdi dediğinizi duyar gibiyim. ama öyle değil işte. simon cowell bariz olanı yakalayan kişi. bu açıdan got talent için invention diyebiliriz.
  • armagan caglayanin orjinal versiyonu. juri uyelerinden birinin her an kendisine yelpazeyle dalma ihtimali olmadigi armagan'dan daha avantajlidir.
  • acun'un simon cowell'la tek ortak noktası yapımcı olmasıdır, onun dışında tavır tarz olarak simon'u türkiye'de yansıtmaya çalışmış adam armağan çağlayan'dır. karşındakisine karşı kırıcı, bazı noktalarda aşağılayıcı ama her daim beynini masanın üstüne koyan, show dünyasının fizik&yetenek kombinasyonu olduğuna iman etmiş bir adamdır.
  • kendisi one direction ın kurucusudur. ya da şöyle söyleyim, one direction ı başımıza musallat eden adamdır.

    5 tane bebeyi birleştirip dünya starı yapmak kolay iş değil vesselam.
  • "bir daha dünyanın hiçbir yerinde şarkı söylememen dileğiyle…" cümlesinin sahibi..
  • kafasında hep gözlük takılıymış gibi görünen adam.

    aalla alla, bakiyım?
  • karizmanın ultra ukala bir ruhla harmanlandığı zengin müzik prodüktörü. britain's got talent'ın ön elemelerde muhakkak görünüş icabı ön yargıyla yaklaştığı bir yarışmacı kendisine kapak show yapıyor. benim de içimin yağları eriyor.
    (bkz: paul potts)
    (bkz: susan boyle)
    (bkz: jonathan antoine ve charlotte jaconelli)
  • kesinlikle karizma ötesi bir şahıs.. olgun yaşına rağmen moda dergilerinden fırlamış gibi bir hali ve gıcıklık derecesinde ukala olmasına rağmen çok "cool" bir tavrı var. sanırım yarışmaya katılan çoğu kadının asıl amacı, şov yapmaktan ziyade bu adamı görmektir. (ki ben olsam ben de öyle yapardım) herif hiç gülmüyor, kalemini kemiriyor, yan yan pozlar veriyor, karşısındakini deli gibi süzüyor. güldü mü de ortalık karışıyor. o nasıl şey, sen biliyorsun ya rab!?

    american idol'u izletebilen yegane sebeptir!

    abso{fuckin}lutely cool man!!!
hesabın var mı? giriş yap