• 1808 tarihli, osmanli'nin ilk "anayasamsi" belgesi . hazirlani$ sebebine bir bakacak olursak -ki olalim lutfen: gerileme donemi osmanli devlet sistemindeki cozulme sonucunda keyfi, baskici ve anar$ik bir tablo olu$mu$tur ve dolayisiyla da anayasal bir rejime gecebilmenin gerekli ko$ullari olu$mami$tir . siyasi iktidarin tekelde toplanmasi ilkesi, askeri ihtiyaclar nedeniyle peki$mi$, islam devlet anlayi$inin emrettigi devlet ba$kanina itaat kurali da sultani ve devletini dokunulmaz bir kurum haline getirmi$tir . ortada tamamen sacma bir durum vardir yani .

    i$te donemin sadrazami alemdar mustafa pa$a adli $ahsin arabulucugunda "hukumetin tayin ettigi" ayanlarla mukavele yapilmasina karar verildi . bu mukavelenin en onemli amaci merkezin dagilmi$ligini gidermek, merkezi birligi saglamak ve onu toparlayarak ayanlari ve hanedanlari itaat altina almakti .

    belgenin hukuki niteligi ise kar$iliklilik ve iki taraflilik gibi unsurlari ta$imasindan dolayi sozle$medir . getirdikleri nedir denilebilir: zulum ve keyfiligin yasaklanmasindan bahsettigi icin ki$i dokunulmazligi ve ki$i guvenligi acisindan yararlari vardir . adil yargi ilkesi getirilmeye cali$ilmi$tir . suc ve cezalarda yasaya uygunluk aranmaya ba$lanmi$tir .

    bu belgeden merkezin kazanimlari padi$aha, devlet otoritesine, sadrazama herkesin itaati oldu . ayan'dan bu konuda soz alindi . ayan'in kazanimlari ise sadrazamin keyfi eylemlerinin onlenmesi, sucsuz hanedanlara haksizlik edilmemesi ve hanedan hakkinin (babadan ogula gecme) kazanilmasi oldu .

    uygulamada ise sened-i ittifak kisa surede elveri$siz ve gecersiz bir duruma du$mu$tur . alemdar mustafa pa$a'nin ortadan kaldirilmasindan sonra unutuldu ve hukumden du$tu . zaten orgutlu olmayan ayan da, birligini koruyamadi . bunun ardindan da merkezi hukumet alemdar'in da safdi$i kalmasiyla birlikte ayan'in ileri gelenlerini etkisiz hale getirdi .

    son bir not olarak, belgenin her yeni sadrazam tarafindan imzalanmasi usulu de, bu belgenin surekliliginin ne kadar zayif oldugunu gostermi$tir . tahmin edilebilecegi gibi, alemdar'dan sonra imzalayan olmami$tir .

    (bkz: kanuni esasi)
    (bkz: teskilat i esasiye)
    (bkz: hukuk)
  • hukukçuların gereğinden fazla abartarak, garip anlamlar yükledikleri ölü doğmuş bir belgedir.
    elbette her türlü bakış açısına saygımız vardır ama bu belgenin demokrasi hareketlerinin başlangıcı sayılması, gerçekten de komik bir argümandır. derebeylerin, feodal ağaların tarihe karıştığı bir dönemde, osmanlı devleti; dönemin mafya babalarını hukuken tanımıştır. bunun neresi demokrasi başlangıcıdır? sonuçta ayan denilen şahıslar, iltizam sistemin sonucu olarak ortaya çıkan ve merkezin emirlerinini dinlemeyen toprak ağalarıydı. durum o kadar vahimdi ki, padişahın ve devletin otoritesi sadece istanbul ile sınırlıydı. sen bu adamların varlığını, otoritesini tanıyorsan; bu ancak mafyalaşmanın devlet tarafından tanınması anlamına gelir. belgeye imza koyan ayan sayısı da en fazla beştir. bu da temsiliyet açısından sağlıksızdır. bu belgenin ömrü sadece beş haftadır. alemdar intihar edince, padişah da bu belgeyi yırtıp atmıştır. o yüzden bu belgeyi çok fazla abartmanın bir anlamı yoktur. abartılacak bir belge aranıyorsa taş gibi tanzimat fermanı'na bakılmalıdır.
  • ilber ortaylı, "bizim anayasacılarımız sened-i ittifak'ı biraz abartarak, mutlak otoriteye ilk defa gem vuran bir magna charta olarak niteler ve anayasal bir gelişmemizin milad noktası olarak kabul ederler." der ve devam eder, "bu çok gecikmiş magna charta'nın modern devlet yapısı ve ideolojisiyle uyuşmaz bir belge olduğu açıktır."

    belgeye imzasını atan, kahir ekseriyeti viyanaya hammadde satarak güçlenmiş rumelili ayanlar, bu belge ile gelecekte yeniçeriler ile merkezi otorite arasında gerçekleşebilecek kanlı bir hesaplaşmada padişahın tarafını tutacaklarını deklare etmişlerdir.

    türkçesi; burjuvazi her zaman, en güçlüyü yanına alarak kendi çıkarlarını korumasını iyi bilmiştir.
  • ondokuzuncu yüzyıl başlarında osmalı ordusu'nun rusya'ya karşı tuna boylarına gönderilmesi üzerine, boğazı korumakla görevli askerler kabakçı mustafa önderliğinde ayaklanarak üçüncü selim'i tahttan indirmişler ve yerine dördüncü mustafa'yı tahta çıkarmışlardır. (1807). bu olaydan sonra üçüncü selim dönemindeki yenilik hareketleri durmuştur. üçüncü selim taraftarı olan rusçuk ayanı alemdar mustafa paşa askerleriyle istanbula gelerek dördüncü mustafa'nın yerine ikinci mahmut'u tahta çıkarmıştır. (1808)

    ardından alemdar mustafa paşa arabuluculuğunda ikinci mahmut ile ayanlar arasında imzalanmıştır.

    osmanlı devleti'nin ayanlara söz geçiremeyecek kadar zayıfladığı dönemlerdir.
  • iltizam sistemi ile güçlenen mültezimin mahalli feodale (ayan) dönüşmesi sonrasında, osmanlı merkezi idaresine bu konumunu kabul ettirdiği belgedir.
    başlangıçta insan, para ve zahire kaynağı olmaları nedeniyle ayanların dayatmalarını kabul etmiş görünen osmanlı’nın, pera’daki tacirlerle maliyesini, vaka-i hayriye ile askeriyesini, mahalli ayan paşaları yerine merkezden “vali paşa”lar atayarak idaresini “düzene” koyduktan sonra, tarafeyn ile birlikte “hal”lettiği sözleşme.
    *
    ama, osmanlı yağmurdan kaçarken doluya tutulacak, pera tefecilerinin endişelerini teminatlandırma talebi gülhane hattı hümayunu’ndan giderek duyun-u umumiye’ye kadar dayanacaktır.
    bu süreçlerle çözülemeyenler ve ödenemeyenler de, imparatorluğun tasfiyesi sonrasında, yerine geçen genç cumhuriyete, `lozan masası`’nda ciro edilecektir.
  • siyasî iktidarın yetkilerini (bazı) sivillere karşı ilk defa sınırlayan bir belge olması nedeniyle magna carta'ya benzetilen bir sözleşmedir.
  • "ölü doğmuş belge" olarak da adlandırılır, bundan kastedilen bu belgenin aslında gerçek anlamda hayata geçirilememiş olmasıdır.
  • ikinci mahmudun zor zamanında bir manevra olarak ayanları tanıdığı onlara hak tanıdığı bir anlaşmadır.ancak gücünü topladığında senet falan dinlememiştir. ilber ortaylının dediği gibi "bkz çapanoğullarının konağının yıktırılması". bu çapanoğullarının da iktidardan çektikleri...
  • hukukçuların heveslerini kursaklarında bırakan, başta heyecanlandırıp nihayetinde hayal kırıklığına uğratan belge. bir magna carta olsaymış türkiye daha erken demokratikleşebilirmiş.

    üçüncü selim'in ve hatta selim'den önce saltanat eden son padişahların başına gelenler ikinci mahmut'u frenlemiş, özünde gayet otoriter biri olan mahmut'u ayanlarla uzlaşmaya itmiştir. fakat olaylar gelişmemiş, belge fikir babasının* ölümüyle (hazırlandıktan beş hafta sonra) rafa kalkmıştır. hakkında farklı görüşler mevcuttur... sened-i ittifak, merkezin ayanların icabına daha sonra bakmak üzere giriştiği bir zaman kazanma çabası mıdır? yoksa ayanların dayatması mı? (magna carta gibi... çünkü kağıthane'ye ordusuyla gelen ayanlar da olmuştur. ancak bunu ayanların merkeze karşı aldığı bir tedbir, bir "sikmeseler bari" görünmez bakınızı olarak düşünmek akla daha yatkındır. yani amacı magna carta'da olduğu gibi "baskı"dan çok "korunma"dır ayanların. zira magna carta'nın aksine, merkezin "davetiyle" yapılmıştır sened-i ittifak. yeterince temsil de edilememiştir zaten ayanlar. her iki tarafın da kafası karışık, her iki taraf da kuşkuludur bu belgeyle ilgili. her ne kadar altında tuğrası olsa da kendine yeminle bağlamaz mesela sened-i ittifak'ı sultan mahmut.) üçüncü görüş ise bunun bir uzlaşma olduğudur. (üç ihtimali birden kabul eden yazarlar da vardır.) ayanların ağzından çıkma bir dille yazılmıştır. kanun, kanunname veya adalet fermanı dili yoktur. öte yandan osmanlı'da kanun yapma yetkisini haiz bir kurul tarafından hazırlanmamıştır. (osmanlı'da yasa yapma şekli bellidir.*) halkın kazanımları söz konusudur ancak bunlar oldukça sınırlıdır. sened-i ittifak'ta amaç halk değil, merkezin kendini sağlama almasıdır. sonuç olarak uygulanamamış dahi olsa osmanlı padişahının yetkileri sened-i ittifak'la ilk kez sınırlanmış mıdır? evet. önemli olan budur. (bkz: nüve)

    (bkz: habeas corpus)
  • elhamdü lillâhillezi eyyidül islâmi biricâlin kaamu alâ sakîn vahldu ve ittifak vessalâtu vesselâmu alâ seyyidina muhammedillezi refea an ûmmetihin nifâku veşşikak ve alâ âllhi veasnabihillezi içtehidu fi sebllihi bilvifak.

    (amma b'ad) sebebi tahriri kitabı meyamin nisâb oldur ki cümlenin velinimeti olan devleti aliyei osmaniye saltanatı muhammediye olup bâavni hazreti huda ibtidai zuhurundan ilâ yevminâ hazâ mazhar olduğu fütuh ve galibiyet ve şanu şevket ittihad ve ittifak ve ref'i nefsaniyet ve şikak ile hâsıl olduğu varestei kaydı işaret iken bir müddetten beru iktizai gerdişi cerhi gerdan ile şirazei eczai nizam perişan ve vükelâi devlet beyninde ve taşra memalik hanedanları meyanında esbabı şittadan nâşi nefsaniyet ve şikak hâlâtı nümayân olmak mülabesesi ile saltanatı seniye'nin kuvveti sureti teşettüte mübeddel ve dâhilen ve haricen nüfuzu muhtel ve bu halet bâyü gedâ ve alâ ve edna hakkına yâni umumen milleti beydai ahmediye'ye murisi vehnü halel olmağla refte refte ne sureti keriheyr müntec olduğu ve bigayri hakkın vaki olan fezâyihi mâlûme takribiyle esası saltanat münderis olmak rütbesine vardığı itiraf kerdei sıgaru kibar olup (fa'tebirû yâ ulil ebsar) nassı celilüşşanı üzere sevâbıkı muamelâttan ahzı ibret ve deaimi nizamı dinp devleti ikame ve ihyal kelimettullahilulyâ niyeti hayriyesiyle bu teşettütûn ittifaka tebdiline ve ol veçhile devleti aliye'nin kuvveti kâmilesi esbabını istihsal ve izhara bezli makderet eylemek uhdei diyanet ve zimmeti sadakate mütehattim ve vacib olduğunu cümlemiz derkü iz'an birle mecalisi müteahhide akdolunarak cümlemiz yekvücûd ve ittlhad ve ittifak ileihyai dinü devlete sârifi vüs'u mechûd olup ikmâli kuvveti ve mevaddı sairel mülkiyeyi müzakere ve zevabıtı hasenesini şiraze bendi istişare ettiğimize mebni işbu ittifak şeraitini dahi berveçhi âti senede rabt ve tevsik etmişizdir.

    şart-ı evvel: şevketlû mehabetlû velinimeti âlem velinimetimiz efendimiz hazretleri kutbi dairei devleti ebed müddet olmalarıyla gerek zâtı şevket simatı mülükânelerine ve gerek teşyidi bünyanı saltanatı seniyelerine hazreti rabbelâleminln lütfü ihsanına istinad ve imdadı ruhaniyeti cenabı risaletpenâhiye tevessülen cümlemiz müteahhid ve zâmin olup vakfen mlnel evkaat gerek vüzera ve ulema ve rical ve gerek hanedanan ve gerek bilcümle ocaklar taraflarından kavlen ve fiilen, sırren ve alenen bir gûna ihatıet ve hilafı emrü rıza tavru hareket zuhur ederse bâdettahkik cesaret edenin te'dip ve ibret kılınmasına dâhileri ve haricen cümlemiz bilittifak ikdam ve gayret edüp bu maddede müsamaha zuhur ederse anın dahi bilittifak te'dip ve tenkiline ciddi tâm oluna ve bu dairei ittifaka dahil olmayan bulunur ise cümlemiz ana davacı olup kavlen ve fiilen şartı ittihada riayet eylemesine ve dahil olmasına cümlemiz tarafından cebroluna. velhasıl şevketmeâb efendimizin gerek zâtı hümâyunlarına ve gerek mülk ve kuvveti saltanati senjye ve evamiri aliyelerinin ve merazii aliyelerinin muhafazasına ve fesat ve ihanetten vikayesine mâlen ve bedenen cümlemiz umumen taahhüd ve tekeffül edüp kendûlerimiz hayatta oldukça zatlarımız ve hayatta olmadıkça evlâd ve hanedanlarımız zâmin ola ve bu veçhile cümle hakkında hüsni teveccüh hazreti padişâhi derkâr olmağla ifai levazımı şükrgozari ve hidmetkâriye aleddevam sarfi yârâi liyâkat kılına,

    şart-ı sani: devleti aliye'nin bekası ve kuvvet ve şevketinin tezayüdü cümlemizin zat ve hanedanlarımıza mabihilbekâ olduğuna binaen cümlemiz beyninde bilmüzakefe karar verildiği üzere tezayüdi kuvveti saltanat için memallki hakaniye'den tahriri' tertlb olunan asakir ve neferatın mecalisi müzakeratta verilen nizam mucibince devlet askeri olarak tahrir ve tekmiline ve aleddevam bekasına cümlemiz sayii ikdam edüp nizam ve rabıtalarına dâhilen ve haricen mecmu'i erkân ve hademe ve hanedan ciddi tam eyliyeler ve işbu asakir tertibi maddesini kıvamı' dinü devlet içün ittifakı ârâ ile karar bulmuş olduğuna mebni inkılâbı zaman ile bu hüsrandır yahut şöyledir böyledir deyu tahriki erbabı fesad ve hased ile tağyirini kimesne tecviz eder ve ocaklar tarafından itiraz ve muhalefet olunursa cümlemiz aleddevam davacı olup takbih ve feshü tağyirine cesaret değil fethi şefe edeni hain bilüp alelittifak te'dip ve def u ref'ine cümlemiz ikdam ve gayret eyliye ve bu babda birimiz muhalefet eylemiye ve devleti aliye'nln her ne taraftan olursa olsun düşmeni zuhurunda umûmin mukabelesine sür'ati azimet def'ü tenkiline sarfı makderet etmek esası nizamdan olmağla bu usulün bir vakitte mugayiri hareket vaki olmaya.

    şart-ı salis: kıvam ve feri saltanat cümlemizin akdemi âmâli olup bu babda alelittifak gayret eylemeğe müteahhid olduğumuza mebni tezayüdi kuvvet içün teksiri askere ikdamımız misillü gerek beytülmâli müslimin'in ve gerek varidatı devleti aliye'nin muhafazasına müteahhid olup mahallerinden tahsil ve tediyesine ve telef ve haşarattan vikayesine ve evâmiri padişahî'nin infaz ve icrasına ve herkim muhalefet ve ademi itaat ederse bilittifak tedibine cümlemiz müteahhid ve mütekeffil olmağla bu usûle daima riayet oluna.

    şart-ı râbi: devleti aliye'nin ötedenberi usûlü nizam ve kanunu kâffei emrü neyhi padişahî hariç ve dahil cümle erkânı vükelâya makamı vekâleti mutlaka'dan sudur etmek sureti olmağla bâd'ezin herkes büyüğünü bilüp vazifesinden hariç umura tasaddi eylemiye. ve kâffei emrü nehiy makamı sadareti uzma'dan sudur eyliyen ve ol emrü nehiy mahzâ emr ü neyhi padişahî olmağla hilâfına kimesne cesaret eylemiye ve her kim umurundan hariç memuriyeti olan maslahattan ziyade aharın memuriyetine tasaddi eder ise cümlemiz davacı olup filân maslahat filânın memuriyeti iken filân zat şu vech ile müdahale etmiş deyû ol memuriyetten ref olunmasına ve taarruzâtın alelûmum refiyle her umur makamı vekâleti mutlaka'ya arzü istizan olunarak emrü reyi sadaret penâhl üzere hareket olunmağa cümlemizin taahhüdünden başka makamı sadareti uzmadan dahi hilafı kanun ve muhilli taahhüd irtikâb ve irtişa ve gerek taşraya ye gerek umuru dahiliyeye müteallik devleti aliyeye acilen ve acilen muzır olacak sair gûna mekârihe ibtidar olunur ise cümlemiz davacı olup bilittifak men'ine ikdam eylemimiz şart ola ve men'ini bana söylediler diye ol vekili mutlak söyleyenlerden birisine azvi mûfteriyât ile nefsaniyet eder ise anın dahi men'ine ve muhafazasına cümle tarafından taahhüd olunmağın bunlara dahi dâima müraat oluna.

    şart-ı hâmis: zâti hümayûn'un ve kuvveti saltanatın ve nizamı devletin muhafazasına cümlemiz kefil ve müteahhid olduğumuz misillû gerek memalik hanedanları vücutlunun devleti aliye'den ve gerek dahilde olan rical ve erkânı devletin birbirinden emniyeti şartı a'zam ve tahsili emniyet ve itminan dahi cümlenin ittihad ve ittifakıyla birbirlerine kefalet ve zımana mütevakkıf idüğû emri gayri mübhem olmağla dairei ittifaka dahil olan gerek hanedan ve âyân ve gerek vükelâ ve rical birbirlerinin zâtına ve hanedanına kefil ve zamin ola. şöyle ki: hanedanlardan birisinin hilafı şart; ittihad bir hareketi tebeyyün etmedikçe tarafı devlet-i aliye'den yahut taşralarda vüzerâ ve birbirlerinden taarruz ve ihanet ve sui kasid vukua geliriseuzak ve yakın denilmeyip cümlemiz davacı olarak mütecasir olanın te'dip ve define bilittifak ikdam oluna ve kendüleri hayatta iken kendûlerine ve ba*del vefat hanedanlarının bekaı muhafazasına cümle vükelâ zamin ve müteahhid olmalarıyla ol hanedanlar dahi zîri idarelerinde olan ayanlara ve vûcûha zamin olalar. ö makûle âyân ve vücûha hanedanlardan birisi tamamen veya vechi ahar ile nefsaniyet ve bir gûna sui kasid etmeyüp eğer hilafı taahhüd ve rıza bir gûna cünha ve cinayeti zahir olur ise ba'dettahkik makam-ı vekâleti mutlakadan bllistizan def'ü ref ine ol hanedan ikdam edüp yerine aharini intihab eyliye. ve herkes uhdesine muhavvel mahal hududundan hariç bir karış mahalle taarruz ve tasaddi etmeyip her kim tecavüz eder ise uzak ve yakın denilmeyerek cümleten davacı olup men eyliyeler ve mütenebbih olmaz ise baisi şikaak olanın def'ü tenkiline bilittifak ikdam oluna ve cümle vücuh ve hanedanlar ve âyânı memalik yekvücûd olup alelittifak defi ihtilâli şikaka şeddi nitak eyliyeler. ve her kim fukaraya zulmü taaddi eder ve şeriatı mutahhara'nın icrasına muhalefet eyler ise anın dahi te'dip ve terbiyesine bilittihad sây oluna ve cümle hanedanlar ve ayanlar hakkında bu veçh ile tekeffül olunduğu misillû vükelâ ve ulemâ ve rical ve hademei saltanata dahi vakten minel evkaat tahrik ve ifsad ile bir taraftan bir güna ihanet ve sui kasid vukua gelmesine ve te'dibini mucip cünhası cümle indinde gereği gibi taayyün etmedikçe nefsaniyeten tekdir olunmamasına ve zât ve hanedanlarına cümle hanedanın ve vücuh kefil ve müteahhid olmalarıyla bir vakitte hilâfına hareket olunmaya ve eğer hasbelbeşeriye birinin cünhası zuhur eder ise ol cünha cümle indinde ba'dettaayyün makamı sadaretten töhmetine göre te'dip oluna.

    şart-ı sâdis: asitanede ocaklardan ve saireden bir gûna fitne ve fesad hadis olur ise bilâistizan cümle hanedanlar asltaneye vürüda şitap edüp mütecasir olanların ve ol ocağın kaldırılmasına, eğer sınf ise bu defa baisl fitne olan boğaz kal'ası neferatının kaldırıldığı mislllü kendüleri kahru tenkil ve dirlik ve esamileri ref olunmak ve eşhastan ise her ne tabakadan olur ise olsun bittahkik idam kılınmak hususuna cümle hanedan ve vücuhi memalik müteahhid ve cümlesi olup asitane'nin emniyetine ve istihsal esbabına kefil olmağla bu rabıta-i kaviyye ne makule esbaba tevakkuf eder ise istihsaline bilittifak ve aleddevam ikdam ve gayret oluna.

    şartı sabi: fukara ve reayanın himayet ve siyaneti esas olduğuna nazaran hanedanan ve vücuh tarafından ziri idarelerinde kazaların asayişine ve fukara ve reayanın tekâlifi emrinde haddi itidale riayet hususuna dikkat olunmak lâzimeden olmağın ref'i mezâlim ve taaddi ve tekâlif hususuna vükelâ ve memalik hanedanları beyinlerinde bilmüzakere ne veçh ile karar verilir ise anın devam ve istikrarına ve mugayir olarak zulmü taaddi vukua gelmesine itinâ oluna. ve her hanedan yekdiğerinin haline nezaret birle hilafı emr ü rıza ve mugayiri şeriati garrâ zulmü taaddi. eden olur ise salimen anilgaraz devlet-i aliyeye ihbar eyleyüp bilittifak men'ine ikdam oluna. ve işbu şeraiti seb'aya bilmüzakere karar verilüp hilâfına hareket olunmamak üzere kasem billah ve ahd birresül vaki olmağla hıfzen lilmevasik işbu senedi muteber ketbü tenmik olundu. (femen beddelehu ba'dema semi' ahû feinnemâ ismühu alelleziyne yubeddilunehu innallâhe semi'un alim.)

    zeyl

    işbu senedi muteberin havi olduğu şeriatı dinü devleti aliye'nin te'yid ve ihyası emri ehemmine esas olup aleddevam düştürül amel tutulması vacib olmağla tebeddüli zaman ve zevat ile tağyiri mümkün olmamak içûn makamı sadaret ve mesnedi fetvâyı bundan böyle teşrif edecek zevat dahi ibtidai nasb ve mesnedlerlne kuudlarında bu senedi hatmü imza edüp harf ve harf icrasına ikdam eyliyeler. ve hini tebeddülde meşgale takibiyle işbu hatmi sened maddesi teehhür kesbetmemek içün gerek vekâlet-i mutlaka gerek meşihati ıslâmiyye tebeddül ettiği gibi derakab beylikçiyi divanı hümâyun bulunanlar asıl senedi kalemden alıp kethüda ve reisûlvakt olanlara ihtar birle vekâleti mutlaka yahut meşihatı ıslâmiye mesanidine kuud eden zevata hatmü imza ettirmek üzere bu nizam dahi divanı hümayun kalemine kayd ile düştürül amel tutula ve işbu senedin iktiza edenlere suretleri verileceğine mebni bir sureti nezdi alii taçdâride mahfuz olup daimen ve müstemirren icrasına bizzat şevketmeab efendimizin nezareti seniyeleri şamil ola vesselam.

    https://tr.wikisource.org/wiki/sened-i_İttifak
hesabın var mı? giriş yap