• 1720 yilinda kuzey amerika'da bugun kendi adlariyla anilan ottawa nehri civarlarinda yasyan ottawa kabilesinden bir babanin ve chippewa kabilesinden bir annenin oglu olarak circa'da dunyaya gelmis. babasinin meslegi nedeniyle(kizilderili) great lakes diyarinda gezmedigi vadi, gormedigi orman kalmamis. bircok kaynak 1755 yilinin pontiac'in ottawa kabilesinin sefi oldugu yil oldugunda muttefik. abdnin kurulusundan onceki donemde kitaya gelen avrupalilarla kizilderililerin(indian) iliskilerinin tarihindeki en unlu bir kac kizilderili onderinden biridir. bugun tarihcilerce kendi adiyla anilan pontiac isyani'nin bas kahramanidir. fransizlarla iyi ticaret iliskileri olan bu bolgedeki(bugunku ohio, illinois, michigan ve kuzey bati new york) kizilderililer, ingiliz-fransiz mucadelesinde genelde fransizlardan yani tavir almislar, ingilizlerin ilerleyip fransizlar karsisinda ustunluk sagladikca ve ingiliz yerlesimciler bu bolgede yayildikca evlerini ve ticari gelirlerini kaybedecekleri endisesine kapilmislar. iste bu donemde subat 1763'te unlu paris antlasmasiyla fransizlar pes ederek kuzey amerika'daki butun kalelerini ingilizlere birakirlar. ancak trajik olan bu antlasmadan haberi olmayan pontiac'in anlasmadan 3 ay sonra mayis 1763'te detroit kalesine saldirarak isyani baslatmasi olmustur. yakin cag kizilderili tarihindeki en karizmatik seflerden biri olan pontiac, inanilmaz organizasyon yetenegi ve kendisine atfedilen dini karakterin etkisiyle yine kizilderili direnisinde az gorulen bir sekilde basta shawnee, munsee, wyandot, seneca, huron, chippewa ve delaware kabileleri olmak uzere 30'a yakin kabileyi liderligi altinda toplamayi ve isyana katmayi basarmis. isyan, bir onceki cumledeki trajediye donecek olursak, subattaki paris antlasmasindan haberi olmayan ve surekli olarak fransizlarin kendisine yardima gelecegine inanan pontiac'in aci gercegi ogrendigi ekim 1763'e kadar hizla yayilarak yer yer basarili olmus ancak bu tarihte fransizlarin ingilizlere anlastiginin ve bir daha donmemek uzere cekildiklerinin ogrenilmesi sonucundaki moral kaybiyla ivme kaybetmis. 1764 yilinin sonbaharina kadar yerlesimcilere, ingiliz tuccarlara ve ingiliz kalelerine saldirlar gerceklestirilen pontiac'in isyani 1764 sonbaharinda sona ermesine ragmen 1766 yilina kadar teslim olmamis. daha sonra 1766 yilinda kendisine bir takim garantiler verilmesi uzerine ailesiyle maumee nehri dolaylarina cekilmis. tarihteki bir cok onemli sahsiyetin yasadigi aci sonu o da yasamis, kendi soyundan birinin elleriyle. 1769 yilinda cahokia'da (bugunku st. louis yakinlarinda) kurk satisi yaparken yanina yaklasan kaskaskia yerlilerinden bir peoria tarafindan(ki daha sonra pontiac'i oldurmesi icin ingiliz tuccarlardan para aldigi ortaya cikmis) oldurulmus, ruhu sonsuza kadar kosmak uzere ulu manitu'nun cayirlarina yukselmis. avrupalilara karsi olusturmayi cok arzuladigi kizilderili koalisyonu ise bazi basarili denemelere karsin hicbir zaman gerceklesemedi. korkularinda hakli cikti. topraklari ve yasamlari ingilizlerin eline gecti. bir konuda sansliydi. adinin bir otomobil markasi olmasini ve adi anildiginda kendisinden cok bu otomobilin hatirlanacagini gorecek kadar yasamadi.
  • aşağıdaki hikaye müşteri hizmetleri'ne dair efsane olarak kabul edilir. gerçek mi değil mi çok da bilinmiyor ama önemli olan bu tür vakaların olabileceği.

    vanilyalı dondurmaya alerjisi olan araba:

    general motors şirketinin pontiac marka otomobil departmanına gelen bir şikayet mektubu şu satırlardan oluşuyordu:
    ''her akşam yemekten sonra ailecek dondurma yeme alışkanlığına sahibiz. fakat bir çok dondurma çeşidi olduğu için her yemekten sonra ne çeşit dondurma yiyeceğimize hep karar veririz. ben de markete gider alırım. geçen ay otomobilimi değiştirip yeni bir pontiac aldım ve o günden beri markete gidip gelmek benim için sorun olmaya başladı. çünkü ne zaman vanilyalı dondurma alsam market çıkışında otomobilimi çalıştıramıyorum. fakat başka çeşit bir dondurma aldığımda arabam gayet güzel çalışıyor. bu sorun size çok saçma bile gelse, benim çok ciddi olduğumu bilmenizi isterim. vanilyalı dondurma aldığımda arabam çalışmazken, neden başka dondurma aldığımda arabam çalışıyor?''

    kolaylıkla buruşturulup atılacak bir şikayet mektubu gibi görünüyor, değil mi? öyle de olabilirdi. general motors yetkilileri bu şikayet mektubunu bir kenara atabilirdi, müşterinin sorusu da sonsuza dek yanıtsız kalabilirdi. ancak general motors şirketi olayı araştırması için bir mühendisi görevlendirdi. mühendis, nezih bir muhitte oturan, iyi eğitim almış pontiac sahibiyle karşılaşınca biraz şaşırmıştı, böyle bir konuda dalga geçecek birine benzemiyordu. akşam yemekten sonra yapılan dondurma alışverişine birlikte çıktılar. vanilyalı dondurma alıp geri döndüklerinde, gerçekten de otomobil çalışmıyordu. ertesi akşam çikolatalı dondurma aldılar ve araba çalıştı. üçüncü akşam sıra çilekli dondurmadaydı ve araba yine çalışıyordu. son deneme turunda vanilyalı dondurma alındı ve maalesef araba yine çalışmadı. general motors yetkilisi şaşkındı. bir mühendis olarak, arabanın vanilyalı dondurmaya alerjisi olduğunu düşünmek pek akıllıca gelmiyordu.

    bunun üzerine ziyaretlerine bir süre daha devam etti. olayın günün hangi saatinde olduğunu, hangi tip benzin kullanıldığını, gidip gelme süresini ve daha pek çok ayrıntıyı inceledi. kısa bir süre içinde de ilk ipucunu elde etti. vanilyalı dondurma almak diğer çeşitlere oranla çok daha kısa sürüyordu. çünkü en çok aranılan ürün olan vanilyalı dondurma marketin hemen girişindeki dolapta satılıyordu. diğer dondurma çeşitleri ise marketin en arka kısmında kurulu bir tezgahtan seçiliyordu. herhangi değişik bir çeşidi almak bu yüzden çok daha uzun sürüyordu.

    şimdi mühendisin karşı karşıya kaldığı soru şuydu? otomobil neden daha kısa süre içinde geri dönünce çalışmıyordu? zaman faktörü işin içine girince mühendis sorunun cevabını bulmakta zorlanmadı. sorun, motor soğuduğunda devreye giren buhar kilidinden kaynaklanıyordu. bu kilit, normal şartlarda motor durduktan hemen sonra devreye girip çalışıyordu ve çikolatalı yada çilekli dondurma alana dek geçen süre, motorun tekrar çalışması için yeterli soğumaya imkan tanıyordu. vanilyalı dondurma gecelerinde ise süre çok kısa olduğu için motor soğuyacak vakit bulamıyor ve buhar kilidi devreye girmiyordu. buhar kilidi ile ilgili bu sorun giderildi ve mutlu müşteri yaratıldı.
  • anlamlandıramadığınız şekilde sevdiğiniz kelimeler olur ya pontiac da onlardan. artık fonetiğinin çekiminden midir, kızılderili efsunu mu vardır nedir? neden çılgın atarcasına etkiliyor beni bu kelime? yoksa? evet, şef pontiac'ın kanını taşıyan son yerliyim ve huzur içinde uyuyabilmesi için tek yol onun öcünü almam, en mantıklısı bu.
  • tarihe karışan otomobil markası. 80'lerde çocuk, 90'larda ergen olan hemen her erkek çocuğunun hayallerinin araba markasıydı. toprağı bol olsun.
  • malesef ponciyak degil poniyak diye tellaffuz ediliyor...
  • km de 250.000 yakan pontiac`lar icin tecrube ile sabit tasarruf yontemi sudur. yokus asagı egımlerde kontak kapatılır mekanık fren vasıtası ıle gayet guvenlı ve bedava surus ortamı saglanır
  • gto ve trans-am modelleriyle muscle car devrine imza atabilmiş amerikan otomobil firması. ama ne yazık ki trans-am modeli iki sene içerisinde üretimden kalkıyomuş.
  • ne yazik ki ihtisami cooook eskilerde kalan hayrani oldugum araba markasi.

    http://www.pontiac.com/…pontiac_vehicles.html#/vibe
  • pontiac markasının, "poor old negro thinks it's a cadillac" ifadesindeki sözcüklerin baş harflerinden türetildiği yaygın bir "inanış" olsa da marka, adını, chief pontiac'tan alır.
hesabın var mı? giriş yap