polemik

• polemik satar. bu başka bir şey satmaz demek değil. iki üst düzey tenisçiyi çıkarırsın wimbledon'a, o da satar. bir pist inşaa edersin, kilosu 1 hp araç üretirsin, kapıştırırsın, o da satar. lakin horoz dövüşü için bu kadar uğraşmaya gerek yoktur, şöyle bir buçuğa bir buçuk bir alanı çevrele, bırak horozları. polemik için meydan okuma ve alan daraltma yeterlidir. polemik için bir denklik belgesi gerekmez, o müsabakaya çıkabilmek için öncesinden bir sürü müsabaka devirmiş olmak gerekmez. girersin kapıdan, "lan..." dersin, başlar. ses yüksektir çünkü bağıran bir görüşün yoktur. zeminsizdir ya da sallarsın zemini, yağ dökersin. kortun sınırları ve kuralları yoktur, kah dünyayı dolaştırırsın kah mahalle kahvesine sokarsın. kitabı yoktur, teorisi hoştur. aynı cümlede ahlaktan ve bireysel özgürlüklerden bahsedersin. oysaki özgür, devrim ve deniz cinsiyetleri belli olmayan üç arkadaştır.
  
  bakıyorsun hangi pulitzer'i almış, hangi bilinmezi aydınlatmış, belli değil. bunu geçtim, ustası kimmiş, kimlere "hocam" demiş, belli değil. öğrencisi kim? o da belli değil. ama bakıyorsun omuzunda bir sürü yıldız, tenekeden. düşürdüğü her uçak için bir yıldız; güneş ensenden vurduğunda gözüne yansıyor, yüzünü bile seçemiyorsun adamın.
  
  bu beylerden bazıları -ki ziyadesiyle gündemdeler- çok iyi bilirler: polemik doğasında yükseğin alçalması ve alçağın da biraz yükselmesi vardır. örneğin yaşlı biri bir gençle polemiğe girerse biraz gençleşir, gençse yaşlı gösterir. örneğin tanınırlığı yüksek biri bilinmeyen biriyle polemiğe girerse biraz unutulur, bilinmeyense tanınır. zaten denklik gerekmediği için girmiştir polemiğe. ama karşında her zaman horoz olmaz canım, bir 'backhand', topu akşam tekrarlardan izlersin. herkesi sokamazsın dar bir alana, "şu yüz kelimeyi seçtik bununla aşıklıyoruz" diyemezsin; sözlüğünü şaşırtırlar adamın. elbette bunlar benim fantezim, polemik o kadar kolay ve getirisi o kadar tatlı ki horoz olmamak zor bu dünyada. çitleri değil de şehvetli seyricileri görüp gagamızı fırlatıyoruz göbeğimizin önüne. bıraksak çitleri gagalayacak. çünkü bir fikre değil de birine taraf olmak hoş bir duygu, sıcak. çünkü gaga. nasıl desem, seks satar...
• eski yunanca "düşmanlık" anlamına gelen sözcük.
• çözüme yönelik olmayan her tür tartışmaya, argümana verilen isim. örneğin ispiyonlanan bir entry'nin yeni bir içerikle canlandırılması, akabinde niye öyle dedin de böyle demedin veya bütün (bkz: neden unuttun) soruları çözümsüzlüğe yöneliktir, polemiktir. ayrıca ilgili olarak (bkz: gereksiz asabiyet)
• kendi hatalarını görmeden başkaları üzerinde kendini daha iyi gösterme kaygısı içinde bulunan insanların ağız veya beden yolu ile yaptığı davranışlar bütünü
• yunanca polemikôs'tan gelme. harb, savaş, muharebe demek. anlam genişlemesiyle dil savaşı, dil dalaşı, sözlü çatışma, münazara olmuş.
  günümüzde olumsuz bir tınısı var, ne zaman, neden, nasıl bu duyguyu kazandı acaba. oysa savaş genellikle dilde-edebiyatta yüceltilen bir kavram. ilginç.
  
  (bkz: kelime kökenlerine inmeye bayılan insan modeli) çorbada tuzumuz olsun.
• kesinlikle bir tür hastalık.. aksini iddia eden var mı?!
• tdk'ya göre "siyaset, bilim, edebiyat alanında yapılan sert tartışma". ancak bu kavram günümüzde daha çok magazin programlarında "x'le polemiğe girmek istemiyorum." şeklinde kullanılmaktadır. ayrıca şahan gökbakar'ın "berkut" tiplemesinin de "polenik" olarak çok sık kullandığı kelimedir.
• günümüz siyasal iletişiminin olmazsa olmazı.
  halbuki geçmişte böyle miydi?
  turgut özal, fizik profesörü olan erdal inönü'ye "boyu uzun, aklı kısa" demiş zamanında.
  inönü ne mi yapmış? hemen "boyu bücür, fitne fücur" diye yapıştırmış lafını!
  evet bugün siyasiler bunu yapsalar garip gelmez! ama erdal inönü tabii ki yanıt vermemiş.
• basin yoluyla yapilan tartisma, atisma..yurdumuzda genelde lafla sidik yaristirmak, camur atmak ve deve guresi seklinde vuku bulur..
• televizyonda bilhassa tartisma programlarinda bir cok kisinin girmek istemedigini iddia ettigi,ancak daha kelimeyi kullandigi anda girmis bulundugu sey.ayaga dusmus kavram.bunu kullananlar genelde spekulasyonu da kullanirlar.muhtemelen akillarindan tartisma kelimesi gectiginde polemik,dedikodu,iftira kavramlari gectiginde ise spekulasyon demeyi daha havali bulurlar.
  (bkz: pseudo entelektuel)