• 91. oscar ödül töreninde, en iyi kadın oyuncu ödülünü alırken yaptığı konuşmasıyla duygulandırmış, son yılların en yetenekli ingiliz kadın oyuncusu. ayrıca bu kadar güzel gülebilen bir kadına çirkin yakıştırması yapan suserları da şiddetle kınıyorum.
  • sürekli gülüyor, hep gülüyor. o kadar samimi geliyor ki gülmesi. ama içten içe de sanki hep yaralı gibi geliyor. çünkü çok gülenlerin bla bla bla.

    oynadığı her rolün hakkını veriyor olivia. bu yüzden the favorite.

    (bkz: kova burcu kadını)
  • fleabag dizisinde nefret edilesi insanların tanrıçası olup çıkmış hatun. hani küfür olmayıp küfür etkisi yaratan sözler var ya. hatun dizide bunun zirvesini yapıyor. jest mimik her şey muhteşem güzel ve itici kısacası harika oynuyor. hasta oldum ve nefret ettim kendisinden. *
  • arkadaşları arasındaki adıyla collie. çok tatlı ve yetenekli bir kadın. footlights* üyelerinden. footlights normalde bulundukları yıldaki ana oyunlarına birinci yıllardan kimseyi almak istemezlermiş ama collie bu geleneğin istisnası olmuş. klübün en iyi oyuncularından biriymiş, en iyisi olmasa bile ondan iyisi yokmuş. daha 94'ten belliymiş yani yeteneği: o yılın cinderella oyunu setinden laf olsun diye bir şeyler giyindikleri bu resimde resmen karizma akıyor kadından. (resimdeki diğer kişiler david ve james bachman) david'le çok iyi arkadaş olmalılar ki, david'e otobiyografisinde aşağıdaki anekdotu anlatmasına ya da kitaba şu mükemmel fotoğrafı koymasına izin vermiş.

    mezun olduktan sonra collie footlightsdan arkadaşlarıyla (david mitchell, robert webb ve robert thorogood) okullarda tiyatro gösterileri yapmış para için. moliere'in l'avare oyununu sergilemişler çocuklara. geometriden çıkıp salona gelen çocuklar oyunun ilk yarısını izliyormuş zil çalınca sınıfa dönüyormuş, başka bir sınıf geliyormuş vs. kısaca ne çocuklar ne izlediklerini anlıyormuş ne bizimkiler ne oynadığını anlıyormuş. dolayısıyla bir ciddiyet olmayınca collie'ler kendilerini oyuna veremiyorlarmış, her oyunda karakteri kırıp gülüp duruyorlarmış aralarında. bir süre sonra da tamamen koyvermişler zaten. 4 kişi bütün oyunu oynadıkları için, david'in sık sık kıyafet değiştirmesi gerekiyormuş. bunlardan (son sahnelerden) birinde david'in papyon takması gerekiyormuş. ama sahne arkasında hiçbir zaman ayna olmadığı için david papyonu bir türlü tam olarak bağlayamamış hiçbir zaman. aralarında bir çeşit inside joke olmuş bu. her david sahneye bozuk papyonla geldiğinde gülmekten kırılıyorlarmış. hatta papyon düzgün olsa bile gülüyorlarmış artık. bu olay öyle bir seviyeye gelmiş ki artık sonunda collie gülmekten altına yapmış. o altına yaparken de dördü de kahkahalar atmaya devam etmiş. şoka girmişler. kendini ilk toparlayan yine collie olmuş. son repliğini söyleyip çıkmış hemen sahneden. izleyen çocuklar ise ne olduğunu anlamamış bile. işte o zamandan bir fotoğraf: tüm ekip sahne arkasında.
  • oscar aldığından beri annemde bir havalar. kendisine aşırı benzemesinden mütevellit ev içinde arada rol kesmeler, ekrana yine çıktımlar, işi olup bir yere gelemediğinde "çekimdeydim canım" gibi bahanelerle özür dilemeler. daha çok babaların garip huyları başlığında ele alınabilecek kadar patolojik. bekliyoruz bakalım.
  • ilk olarak hot fuzz filminde görmüştüm. kaşı gözü ayrı oynayan, işveli bir polis memuruydu filmde.

    şimdi oscar almış, haliyle de yaşlanmış. ben seni hep kara orman pastası yerken kikir kikir gülen halinle hatırlayacağım.
  • ideal bir dünyada ilk oscarını tyrannosaur, ikincisini the favourite, üçüncüsünü ise the father ile alması gereken ingiliz oyuncu.
  • gülünce çok güzel olan kadın. ayrıca kraliçe rolünde de gayet başarılı. hatta çok fazla başarılı. bazen dizi olduğunu unutup gerçekten kraliçe olduğunu düşünüyorum o kadar yani.
  • son yılların en hakedilen heykelciklerinden birini bileğinin hakkı ile evine götürmüş usta aktrist.

    ayrıca geçen sene frances mcdormand 'ın yaptığı konuşmaya yakın bir sempatiklikte çok güzel bir konuşma yapmıştır.

    tebrikler.
  • oscar aldığına sevindim. peep show, night manager ve broadchurch ile bende ayrı bi yeri vardır, hatta doctor who için broadchurch’ü yazan kişinin moffat yerine geleceğini duyduğumda kadın doktor olivia mı olur demiştim ama olmadı. bi de fazla bilinmez flowers diye ilginç bi dizisi de vardır. son zamanlarda aşırı güzel işlerde yer aldı, sefiller uyarlamasında bana göre çılgın atmıştı. haklı bi yükselişin yerinde zirvesini yaşıyor.
hesabın var mı? giriş yap