• türk dilinin uyak sözlüğü adlı bir uyak sözlüğünün yazarı. sanırım bu türkiye'de çıkmış tek uyak sözlüğü. geçenlerde bir programda serdar ortaç bu sözlükten faydalandığını söylemişti. ülkede yayınlanmış tek uyak sözlüğünün serdar ortaç'ın eline geçmesi, bizim bu şarkıları dinlememize vesile oluyor. hakkatten hayır görünenlerde şer, şer görünenlerde hayır varmış.
  • zamanında kendisinin ulysses çevirisini satın almıştım. 19 yaşındaydım, bu sebeple bazı edebi meselelerde tam seçiciliğime ulaşamamıştım. yani o günlerde albert camus'yü tahsin yücel'den kurtarma kampanyasına başlamıştım ancak nevzat erkmen'in örnek evreni tahsin yücel'e göre daha dardı. ama biliyorum ki "joyce'u erkmen'den kurtaralım" kampanyası yapmaya gerek kalmadan armağan ekici bu açığı fark edip/dayanamayıp tekrar çevirdi. buradan kendisine teşekkürlerimi sunarım. eminim ulysses'in son 300 kelimesini okuyan herkes böyle düşüneyecektir. bugün belki de edebiyat tarihindeki en başarılı seks tasvirlerinden birini "ben de öyle dediydim""gözlerimle sorduydum" gibi berbat zaman tercihiyle okumuyorsak onların sayesinde. yeni çeviriyi okumadım erkmen çevirisini de 100 sayfa kadar okuyup ucuzundan bir wordsworth basımına geçmiştim. çünkü metne yapılan zulme katlanamamıştım. bendeki kopyasını da ibret abidesi olarak gelecek kuşaklara ahşap bir sandık içinde saklıyorum bir anahtarı bende bir anahtarı da bir arkadaşımda aynı anda aynı uçağa ve asansöre birlikte binemiyoruz.
  • ulysses çevirisinde tek dipnot kullanmayarak birkaç nesli kitaptan soğutsa da ve birçok kişi bu romanı alıp yıllarca kitaplığında bekletse de iyi çevirmendir. armağan ekici de onun izinden gidip ulysses çevirisinde tek dipnot kullanmadı. dipnotsuz bir ulysses çevirisi yayınevlerinin onayını nasıl alabiliyor, ilginç bir konu. sadece fuat sevimay yaptığı çeviride dipnotlar kullanmıştır.
  • ulyssesi tercüme ederken joyce'un 15 sayfalık bir cümlesini gösterip okutmaya kalkmıştı. ilk satırda is ve a dışında anladığım kelime çıkmayınca bu beni fazlaca aşar demiştim.

    ulysses çevirisini yaparken orjinalinin yanında fransızca, italyanca vs lerine de bakıyordu.
  • 2005'te ekonomik nedenlerle kapattığı söz yayınları kapsamında yayınlanan kitapları okura yeniden ulaştıracak yayıncı arayan çevirmen. bu kitaplar arasında artık piyasada tamamı bulunmayan carlos castaneda serisi de var.
  • 89 yaşında, corona virüsü nedeniyle hayatını kaybedip ulysses’i anlayabilmemizi tamamen imkânsız hale getiren çevirmen. sanırım yoganın, zenin, taoculığun türkiye’deki ilk sistemli yayımcılığını yapan kişiydi.

    tam metnini çevirmek için 4 yıl çalıştığı ulysses kitabı üzerine 10 yıl daha çalışıp ulysses sözlüğü (2006) yazan erkmen, covid-19 yüzünden maalesef ki şilili solcu aktivist yazar luis sepúlveda ile aynı kaderi paylaşmış oldu.

    türkiye’de meşrubat fabrikaları kurmuş, schweppes fabrikasında yöneticilik yapmıştı. daha sonra ise her şeyi bırakıp yayıncılığa ve çevirmenliğe girişmişti. sayısı hesaplanamayacak kadar çok bulmaca ve zeka oyunları hazırlamıştı.

    89 yaşına rağmen, her daim genç kalmayı başarmış nevzat erkmen, son olarak james joyce’un finnegans wake’ini çeviriyormuş ve iki kitabın çeviri süreçlerini anlattığı ulysses ve finnegans wake güncelerini hazırlıyormuş.

    --- alıntı ---

    1931'de izmir'de doğdu. iktisadi ve ticari bilimler akademisi'nden mezun olduktan sonra, milli eğitim bakanlığı'nın bursunu kazanarak new york üniversitesi'nde pedagoji dalında yüksek lisans ve doktora çalışmaları yaptı. çeşitli şirketlerde müdürlük ve yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulundu.
    1980’de cumhuriyet gazetesinde zekâ oyunları köşesini yönetmeye başladı. world puzzle federation'ın (dünya zekâ oyunları federasyonu) kurucu üyesi ve türkiye temsilcisi oldu. 1992-2005 arasında türk beyin takımı'nın kaptanlığını yaptı. 2005'te takımın onursal kaptanı oldu. 1995'te türkiye zekâ oyunları kulübü'nü kurdu ve beyin olimpiyatları'nda türkiye'ye dünya üçüncülüğü kazandırdı.

    nevzat erkmen, 1983'te psikanaliz, erotoloji, anlambilim, geştalt yaklaşımı, eski meksika şamanlarının sonuncusu don juan'ın öğretileri, zen, yoga ve taoculuk birikimlerini paylaşmak amacıyla söz yayın oyunajans'ı kurdu. öykülerini topladığı ”apartman aşkları”nı ve başta carlos castaneda'dan yaptıkları olmak üzere pek çok çevirisini bu yayınevinden çıkardı. “türk dilinin uyak (kafiye) sözlüğü”nü hazırladı, jack kerouac'ın “dharma bums”ını “zen kaçıkları” adıyla türkçeleştirdi, şeyh nefzavi'nin “ıtırlı bahçe”sini çevirdi.

    james joyce'un başyapıtı ulysses'i 1996’da türkçeye kazandıran erkmen, aynı yıl the international james joyce foundation üyeliğine kabul edilmişti. irlanda cumhurbaşkanı tarafından bir mektupla onurlandırılan erkmen, türkiye yayıncılar birliği'nin ‘yılın çevirmeni’ ödülünü ve nokta dergisi’nin ‘doruktakiler 1996 çeviri ödülü'nü kazandı. 1998'de james joyce centre tarafından dublin'de düzenlenen bloomsday etkinliklerine katıldı.
    --- alıntı ---
  • aşırı sinir bozucu çevirmen.
    alın bunlar da kanıtlarım:
    #29932511 #29932992 #29946902
  • koronavirüsün bizden ayırdığı değerli insan.
    çok üzgünüm.
  • (bkz: çevirenin notu)

    şu an ulysses'in 240. sayfasındayım ve nevzat erkmen'in sadece ingilizce kısımların çevirisini yapmış olduğunu gördüm. e ya ne yapacaktı, diyenler olabilir, abi kitapta bir sürü latince ve fransızca cümleler ve şarkı sözleri serpiştirilmiş araya, rus romancılar*ın kitaplarında da bir dolu fransızca diyalog geçer mesela ama şimdiye kadar okuduğum bütün çevirilerde, çeviriyi yapan kişi biraz zahmet edip sayfanın altına* o kısımların da çevirilerini eklemişti. nevzat erkmen tenezzül dahi etmemiş o kısımların çevirisini yapmaya. kendi imkanlarımla, bir elimde telefonda açık duran google translate'le o kısımlarda ne dendiğini anlamaya çalışıyorum. hayır kitap zaten zor, bir de bu simultane anlamaya çalışma mevzusu iyice yavaşlatıyor.

    suserin notu: gene de bırakmayacağım lan kitabı, kendime söz, er ya da geç bitecek bu kitap.
  • carlos castaneda'nın özgün dilinden okunmasının nasıl bir deneyim olduğunu bilmiyorum (ingilizce bilmeme karşın). ben don juan'ın öğretileri, bir başka gerçeklik ve ixtlan yolculuğu'ndan başlayarak çoğu kitabını okudum, çevirilerde hiçbir abartılı sorun yok. ruhuna uygun olduğunu şöyle anlıyorum; okuduğum kitaplardan yaptığım alıntıları, zaman zaman denk gele okurum, üstümde ne ağırlık varsa alır götürür o yazılanlar. bu elbette önce carlos castaneda'nın çeviri ötesine geçen etkinliği. ama çevirmenin de hakkı yenmez. castaneda serisinin son bazı kitaplarını çömezlerine, öğrencilerine çevirtmişti galiba, onun gözetiminde olunca o çevirilere genel olarak güvenmek gerekir derim. zaten ulysses çevirisi başlı başına bir sözlük, ansiklopedi kadar önemli dil ve kültür hizmetidir. daha akıcı/anlaşılır göründüğü halde norgunk'un yayınladığı ulysses çevirisi beni sarmadı. elbette o da bulunsun, bazısı da onu yeğleyecektir.

    (bkz: ulysses/@ibisile), ulysses sözlüğü, varışına gelişim tarhanana bulgur aşım
    (bkz: u.p. up)
    (bkz: thalatta)
    (bkz: san juan de la cruz)
hesabın var mı? giriş yap