• şilili tecrübeli sawunma oyuncusu...36 yaşında, halen şilide universidad catolica'da oynuyo, bide kardeşi war, edgar castaneda, oda colo colo'da oynuyo, orta saha oyuncusu kardeşi...
  • dönem ödevi yaparkene hayatın sırlarını doncuandan öğrenen, seri seri kitaplar çıkaran.. kitapları okunası, hatmedilesi, uygulanası bilgiler içeren bir zamanların üniversite talebesi...
    doğan cüceloğlunun savaşçı adlı kitabında sık sık kulakları çınlatılan ispanyol genç...
  • adamin ağzından..kelimelere dokulen itirafsal beyannamesi aynen aktariyorum..

    "son yirmi yildir, meksikali yaqui kizilderilisi buyucu don juan matus'un yanindaki comezligimle ilgili bir dizi kitap yazdim.bu kitaplarda bana buyuculuk ogrettigini anlatmistim;ancak gundelik yasantimiz baglaminda anladigimiz buyuculuk degildi; dogaustu guclerin baskalarinin uzerinde kullanilmasi ya da dogaustu etkiler yaratmak amaciyla tilsimlar, buyuler ya da ayinlele ruh cagirmayi kapsamiyordu.don juan icin buyuculuk, cevremizdeki evreni bicimlendirmede alginindogasi ve rolu hakkindaki kimi uzmanlasmis kuramsal ve uygulamaya donuk onculleri duzenleme edimiydi.don juan'in onerisine uyarak, onun bilgisini siniflandirmak amaciyla, insanbilime ozgu bir ulam olan samanizmi kullanmaktan kacindim.bastan beri ben de onun yaptigi adlandirmayi kullandim; buyuculuk.ancak inceleyince, buna buyuculuk demenin, bana sundugu ogretilerdeki zaten belirsiz olan olgulari daha da belirsizlestirdigini anladim.insanbilim calismalarinda samanizm, belirli yerli kuzey amerika kizilderili kabileleri arasinda da hukum suren, kimi kuzey asya yerli halklarinin bir inanc dizgesi olarak tanimlanir.bu inanc dizgesi atalarimizin iyi ya da kotu tinsel guclerinin gorunmeyen dunyasinin cevremizi kusatmis oldugunu ve bu tinsel guclerin, doga ve dogaustu alemlerin arasindaki aracilar olan uygulamacilarin edimleri ile cagrilabildiklerini ve denetlenebildiklerini one surer.
    don juan gercekten gundelik yasamin dogal dunyasi ile, dogaustu degil de ikinci dikkat olarak adlandirdigi gorunmez bir dunya arasinda bir araciydi.bir ogretmen olarak rolu, bu bicimlenmeyi benim icin erisilebilir kilmakti.onceki calismalarimda en onemlisi ruya gorme sanati olarak adlandirilan bana uygulatmis oldugu buyuculuk sanatlarinin yani sira ogretme yontemlerini de bu nedenle anlattim.
    don juan bizim benzersiz ve mutlak olduguna inandigimiz dunyamizin, bir soganin katmanlari gibi duzenlenmis ardisik dunyalar demeti icinden yalnizca bir tanesi oldugunu iddia ediyordu.bizim sadece kendi dunyamizi algilamak uzere erksel olarak kosullanmis olmamiza karsin hala kendimizinki kadar gercek, benzersiz, mutlak ve icine ceken bu baska alemlere girebilme yetimizin bulundugunu one suruyordu.
    don juan bana, bu baska alemleri algilamak icin sadece bunlara goz dikmek degil ayni zamanda bunlari yakalamak icin yeterli erkeye sahip olmak gerekliligini aciklamisti.bunlarin varligi surekli ve bizim farkindaligimizdan bagimsizdir diyordu;ancak erisilmezlikleri tamamen bizim erkesel kosullanmamizin bir sonucudur.baska bir deyisle, acikca ve sadece bu kosullanmadan oturu, gundelik yasamimizdaki dunyanin tek olasi dunya oldugunu sanmak zorunda kaliriz.
    erkesel kosullanmamizin duzeltilebilir olduguna inanarak, don juan, eski zaman buyuculerin erkesel algilama yetilerimizi yeniden kosullanmak uzere tasarlanmis bir dizi uygulama gelistirdiklerini belirtti.bu uygulamalar dizinine, ruya gorme sanati diyordu.
    zamanin sagladigi bakis acisiyla, simdi don juan'in ruya gorme konusunda yapmis oldugu en uygun nitelemenin bunu "sonsuzluga acilan kapi" olarak adlandirmak oldugunu fark ediyorum."
    aynen böle demi$...
    (ara: google)'da bul carlos castanedayi..yaz sourtimesa...
  • kızılderililerin ölümsüzlük arayışları ve büyücülüklerini tüm dünyaya tanıtan batılı antropolog.
  • don juanın öğretilerini anlattığı yaklaşık 20 kitaplık serisinde kızılderili şamanizminden zen budizmi ve platonun idea ve formlarına kadar pek çok düşünceden etkilenmiş, bunları destansı masallar, erk savaşları, rüya durdurma ve hakimiyet yöntemleri ile kaynaştırmış mescalito müdavimi. özellikle ilk kitaptaki uçuşlar ve özgürleşmeler platonun mağarasından çıkıp güneşi gördüğünde kör olmayan erdemli insanın tribi gibi olmuş. diğer kitaplarında ise erk düşüncesi ve erk savaşlarının temeline iniyor, insanın varoluşunu sorgularken modern hayata da üstü kapalı eleştiriler gönderiyor. tabi peyote uçuşlarını unutmamak lazım, zira la catalina gibi son derece tehlikeli ve aşmış bir dişi erk savaşçısı/ büyücüsü başka nasıl görülür??
  • deleuze'un de dediği gibi don juan varmış yokmuş, castaneda bunları yaşamış uydurmuş bunlar önemli değildir, castaneda'dan alınacaklarla insanın nerelere varabileceği önemlidir.
  • don juan de matus'un izdesi. don juan'in izinde yururken muazzam bir eser serisi olusturmustur, bazi kaynaklara goreyse don juan diye birisi yoktur, carlos bu kitaplari kendi arastirmalarina dayanarak kurgulamistir. yine de kitaplari kesinlikle en bastan itibaren dikkatle okunmasi gereken eserlerdir. (ozellikle erk cemberi ve kartal'in armagani)

    pek cok etkilesimin oldugu don juan'in ogretisi ozellikle gurdjieff'le paralellikler gosterir. lakin benim bu serilerdeki favorim her seyiyle essiz bir karakter olan don genaro'dur.
  • orta yaşlarında karaciğer kanserinden ölmüştür.takipçileri uzun süre ölümüne inanamadıklarından ölümü saklayıp,uçtu demişlerdir. gider ayak tai chi'nin postmodern versiyonu tensegrity diye de bişey uydurmuştur.
    (bkz: ister inan ister inanma)
    (bkz: peyote karaciğeri yorar)
  • don juan a sorduğu sorularla beni bile deli edebilen ki bir kızılderiliyi ne hale getirmiş olduğunu bilemediğim, yazdıklarının uydurma olup olmadığından emin olamadığım ama yine de şu sıralar kabalcidaki indirim sebebiyetiyle tüm kitapları alıp okumak gerektiğine inandığım bir nevi kafası güzel bilim insanı denemesi.
hesabın var mı? giriş yap