• mig 29 uzerine soylenecek cok $ey var.

    sovyetler'in gokyuzunun alenen hakimi oldugu 80'ler boyunca abd kamuoyunu komunizm korkusundan uzak tutmak adina paso kendi hava gucunu oven bilgilendirmelerle beslemi$, bir ton havacilik filmi de cekilmi$ ve dunyanin abd'nin bir numara olduguna inanmasi istenmi$ gorunuyor. (bkz: top gun)

    mig 29 bu hikayede ba$rollerden biri. manevra kabiliyeti ve tarti$masiz dogfight ustunlugu ve radari/kilitlenme mekanizmasi ucagin ana ozellikleri. o yillarda abd'nin elindeki en guvendigi jet f-15 iken (ki dogru duzgun servise girmemi$ f-22'ler sonucu hala f-15'ler filolarinin en onemli parcalaridir) pek cok fuarda gosterildigi kadariyla mig 29 olasi bir hava carpi$masinda teknik olarak cok ustun gorunuyordu. nitekim bu durum daha sonradan ilginc bir $ekilde belgelendi. berlin duvari yikilmadan bir iki yil once dogu almanya'nin rusya'dan satin aldigi 24 adet mig 29, iki ulkenin birle$mesinin ardindan hangarlara cekilmek yerine daimler firmasina teslim edilerek nato standartlarina uygun hale getirtildiler. bu arada nato'nun elinde bulunan bazi teknolojilerle de modernize edilerek mig 29g ve mig29gt model isimlerini aldilar. bir nato ulkesinin eline gecen donemin en iyi hava sava$ makinesine abd'nin kayitsiz kalmasi du$unulemezdi. abd ve almanya arasinda yapilan pakt ile bir adet mig-29 abd'ye incelenmesi icin gonderildi. 2003 yilinda almanlar eurofighter programinin devreye girmesiyle bu ucaklari bir tanesi haric polonya'ya sattilar. almanya'nin 15 yillik mig-29 sahipligi icinde bir tane mig-29 "kayip" olarak ilan edilmi$. detaylari bilmiyorum. cakmak mi lan bu?

    mig 29'un donemin acik ara en iyi sava$ ucagi olu$u ise cok net bicimde belgelenmi$tir. almanya ve abd ordulari 90'li yillarda ortak bir tatbikat duzenlemi$, bu tatbikatta almanya filosuna kattigi mig 29'larla f-15'leri dogfight'larda teker teker avlayarak buyuk ustunluk kurmu$lardir. ozellikle ucaklarin birbirlerine yakla$tiklari durumlarda pilotun kaskiyla baktigi yone kilitlenebilmesi, f-15'lerin burnunu illa mig29'lara cevirmek zorunda kalan abd'li pilotlarin dezavantaj icinde kalmasina ve mig'leri uzaktan avlamayi denemelerine neden olmu$tur. ancak hiz bakimindan mig29'larin oldukca ustun olu$uyla da bu hesap tutmami$ ve abd tatbikattan yenik ayrilmi$tir.

    uzun yillar sonra, 2003 yilinda abd hava kuvvetleri hazirladiklari modernizasyon programiyla bu teknolojiyi kendi ucaklarina da getirdiklerini ilan etmi$lerdir. turk hava kuvvetlerinin bu teknolojiyle alakasinin ne durumda oldugunu merak etmekteyim. zannederim satin almak planlari icinde oldugumuz f-35'lerde de bu onemli ozellik mevcut olacak.

    mig-29'lara geri donersek, nato blogunda olmayan ya da abd ile yakinla$mak istemeyen ulkelerin hala en onemli hava silahi durumunda bulunmaktadir. yakin cevremizden ermenistan, azerbaycan, suriye, rusya, beyaz rusya, ukrayna ve iran'da bulunmaktadirlar. iran sayisini 160 olarak acikladigi ucaklari kendi cabalariyla modernize edip guncel tutmaktadir. ukrayna'da ise bizim f-16'lara denk miktarda, ayni gorevi gormesi amaciyla 224 adet bulunmakta. rusya'da ise ucar durumda 580 adet bulundugu ilan edilmi$. adamlarin elindeki su 27 ve mig 29'larin toplami turkiye'nin elindeki tek dorduncu nesil sava$ ucagi olan f-16'larin dort kati falan olmasi dikkate degerdir. diger bir cok irili ufakli ulke filolarinda ise 60 civari ve alti sayilarda bulunuyor. bu ucaklar kosova ve korfez sava$larinda bol miktarlarda yok edilmi$lerdir. cogunlugu bakim ve teknik yetersizliklerden havalanmaya firsat bulmadan yerde vurulmu$lardir.

    mig 29 ile alakali ilginc bir konu ise, abd'nin de 21 adet mig-29 satin almi$ olmasi. moldova hava kuvvetleri elindeki mig'leri satmaya karar verdiginde, iran gibi ulkelerin guclenmesini onlemek amaciyla abd'nin araya girerek bu ucaklari almak istedigi soyleniyor. ucaklar abd filolarina dahil edilmeyip ce$itli hangar'larda orjinal boyalariyla bekletiliyorlar.

    yine sava$ tarihindeki en baba $erefsizlik/hainlik olaylarindan birinde de adi gecer, korfez sava$i sirasinda irak'tan firar eden 21 adet pilot iran'a gecerler. gecerlerken de telefonlarini, cuzdanlarini ve mig-29'larini da yanlarina alirlar. hadi kendin kactin da, tanesi donemin $artlarinda 100 milyon dolar eden ucagi calmak ve bunu 21 ki$i gibi anormal bir rakamla yapmak nasil bir mevzudur aklim almiyor. belki de saddam yok olacaklarini anlayinca iran'a postalami$tir tabi, bilmiyorum.
  • uçakların kendi kafalarına göre uçup, masumların kafalarına bomba attığını düşünenleri görmemizi sağlamış olan teknolojik makine. çocuğu ayağını sehpahaya vurduğunda ağlamasın diye sehpahayı döven ebeveynler demek ki hep bu kafalardan çıkıyor.
  • şu entryde (bkz: #116507161) bir takım yanlış tespitlere konu olmuş, batılı rakiplerine karşı gayet de etkili bir uçaktır.

    körfez savaşı'nda koalisyon hava gücünün komutanının anılarını okursanız ırak hava kuvvetleri'nin eğitim seviyesinin ne olduğunu anlarsınız. elinizde son model savaş araç-gereci bulunması, düşmanınıza üstün geleceğiniz anlamına gelmez. suudi arabistan hava kuvvetleri'ne bakarsanız kağıt üstünde çok güçlü bir hava gücüdür. ama sadece kağıt üstünde.

    önemli olan pilotun, yer personelinin eğitimi, hava gücünün doktrinidir.

    "sanılanının aksine abd ve ingiltere tarafının bu savaşta durumsal üstünlüğü yoktu." durumsal üstünlük diye bir kavram hiç duymadım. abd,ingiltere, italya, fransa daha bir sürü ülkeden meydana gelen koalisyon da hava gücü açısından ırak'a karşı ezici bir üstünlüğe sahipti.

    bağdat üzerindeki hava savunma sistemleri de harekatın en başında vurularak etkisiz hale getirildi. f-117'den f-4g wild weasel a kadar sead harekatı ile görevlendirilmiş uçaklar bağdat hava sahasını koalisyon uçakları için temizledi.

    mig-29 o kadar etkili bir uçaktır ki, batı ve doğu almanya'nın birleşmesinden sonra federal almanya hava kuvvetleri d. almanya'nın mig-29'larını uçurmaya devam etmiş, 2003 yılında polonya'ya hibe etmiştir.

    amerikalılar da 1997 yılında moldova'dan parayla mig-29 satın alıp ülkelerine götürmüşlerdir.

    ruslar'ın savaş konseptini bilmezseniz mig-29'un yetersiz bir uçak olduğu yanılgısına düşebilirsiniz. nato'nun hava gücü teknolojik üstünlüğe dayanır. varşova paktı'nın bu üstünlüğe yanıtı sayısal üstünlüktür. bir f-16 sözgelimi 5 mig-29 düşürdüğünde kalan uçaklara karşı etkisiz kalacak, o zaman daha çok uçak üretmeliyiz gibi.

    türk hava kuvvetleri de nato bünyesindeki mig-29 uçaklarına karşı eğitimlerde uçma fırsatı yakalamıştır. aviyonik olarak günümüzün gerisinde kalmış olsa da manevra yeteneği çok iyi bir uçaktır. en büyük handikapı eski teknoloji motorlarıdır. yakıtını çok çabuk bitirip üssüne dönmek zorundadır.

    batılı rakipleri ile gerçekçi bir kıyaslama yapmak için rus pilotları tarafından uçurulan modern versiyonlarının nato uçakları ile karşılaşmasını beklemek mantıklı olacaktır.

    bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar için edit: situational supremacy değil air supremacy'dir o.
    situational olsa duramazsın.

    saddam petrolden gelen parayı sovyet ve fransız silah sitemlerine gömdü doğru. ama ıraklı pilotlar mirage uçaklarını kaldırıp indirmekten başka bir şey öğrenmemişti. ben demiyorum chuck horner diyor.

    ırak hava kuvvetleri, pilotlarının yarısı şah yanlısı diye hapse atılan, f-14 tomcat uçuran iran ile başa çıkamadı. (bkz: iran ırak savaşı) israil dört f-16 ile nükleer santral inşaatını patlattığında sadece seyretti. (bkz: osirak saldırısı)

    evet hava savunma sistemleri aldılar ama daha önce yazdığımız gibi o sisteme sahip olman ne kadar etkin kullanacağını garanti etmez. bunları entrylerimizde yazdık. (bkz: wild weasel/@vecihi hurkus)

    mig-21 uçağından kaç tane üretilmiş merak eden araştırır. ekonomileri batmasaydı sadece uçak değil her silahtan daha fazla üretmeye devam edeceklerdi.

    o dillere destan hava savunma sistemleri de bir tane cessna-172 ile madara edildi. (bkz: mathias rust)

    nato'nun sovyetler birliği ile yapacağı savaş için hazırlanan son teknoloji hava gücü, saddam hüseyin'e kısmet olacaktı. 30 yıl önce başlayan körfez savaşı'nda ilk kez kullanılan teknolojileri anlatan makale.

    1994 yılında yapılmış, teknik yönden tatmin edici bir belgesel.
  • mig-29 sovyetlerin yavaştan gerileme ve çöküş dönemine girdiği zamanlarda üretilmiş hava savunma ve muharebe uçağıdır. natonun f-16'larına karşı varşova paktının karşılığıdır. yani direk rakiptir. f-16 ile aşağı yukarı aynı yıllarda üretilmiştir. ilk blokları karşılaştırırsak f-16'ya karşı bazı üstün tarafları vardır ama f-16 başka bir mevzu.mig-29 çift motorlu, çok iyi bir aerodinamik dizaynı olan*, aviyonikte varşova paktının standartlarına göre altını bir daha çiziyorum varşova paktı standartlarına göre gayet yeterli bir uçaktır.ilerleyen dönemde ilk kez mig-29'da kullanılan 80'lerin sonlarına doğru devrim olan kaska monteli nişangah sistemi ve bununla birlikte kaska monteli nişangah sisteminin mühimmatı archer* füzesi ile dengeleri değiştirecek düzeydedir. öyle böyle değil şimdiki ihalar gibi tam game changer teknolojisi. yani pilot baktığı yöne sıkıyor füzeyi. inanılmaz açılardan hedef vurmaya başlıyor fakat sovyetlerden ve tabi ki varşova paktında iş işten geçmiş, çöküşe doğru gitme arefesinde. hatırlarsanız top gun filminde f-14 karşısına mig-28 diye uydurdukları aslen f-5 olan uçaklar çıkar. hani kaporta siyah arkasında kızıl yıldız olan uçaklar. mig-29 çıkaramamışlardır. normalde gerçek it dalaşında dogfightın dogfiht olduğu zamanlarda, mig-29 bu tomcatin aklını alır. hani bir sahne vardır maverick o sahte migin üstüne gelir, ters dönüp mig pilotuna orta parmağını sallar. o sırada goose da fotografını üstten çeker orada mig-29 olsa, o konumda mig pilotu kafasını yukarı kaldırıp sende poz ver tatlım diyerek füzeyi göndermişti. filmdeki sahne . kaska monteli nişangah sistemi o kadar önemli işte gerçi örnek baya abartı oldu öyle birşey olmazda neyse. kısaca sovyetler çökmese maverick diye biri olmaz o iğrenç tipli uçakla film çekilmez, ivan dragoda rocky'i teknik nakavtla indirirdi. la sen nereye dövüyorsun ivan dragoyu? birde moskovada hey maşallah.

    sovyet,rus tasarımı uçakların bir estetiği vardır, askeri olarak hiç bir anlamı yoktur ama estetik işte göz var nizam var. bir f-14'ün, f-18'in tipine bak bir de mig-29'un kasaya. havacılıkta hep estetik kaybediyor. örnek çok, yerin dibine batırdıkları su-57'nin tipine bak bir de teknoloji harikası f-35'in kaplumbağa çakması kasasına ne diyeyim daha. bu dediklerim çoğu insanın ortak estetik zevkiyle, kafasındaki uçak dizaynı ile alakadar. fuarlarda park etmiş uçaklar arasında şansına herhangi bir rus savaş uçağı olursa artık pek olmaz sanırım da o kadar uçak arasında direk o rus uçağını görüyor işte uçak budur diyorsunuz. adamlar hakikaten dizaynda on numara. istanbuldaki 2019 teknofeste su-35 gelmişti, 5-10 dakika uçurdular ve bir çok manevra yaptı. neymiş kobra manevrasıymış. ne kobrası? anakondadan tut armodilloya, zürafadan gergedana yani national geographic'te ne kadar hayvan varsa o kadar manevra yaptı. en son apache,cobra helikopterleri gibi havada durup etrafa bir baktı, uçak havada durup sağa sola bakar mı? youtubedaki görüntüler. yetkiliye sar şunu alalım dedim ama baya bir prosedürü vardı sanırım pek mümkün olmadı. öncelikle rusça bilmek lazım. içerikte arka plandan sesi gelen ananosçunun boş yapmasını hiç dikkate almayın. görüyoruz ukrayna-rusya savaşında su'ların, rus sistemlerinin saçmalıklarını lakin bu savaşı ve diğer savaşları her zamanki gibi lojistik kazanacak. avrupada savaşa gönderecek mühimmat,cephane kalmadı. ruslar bir şekilde milyon milyon mermiyi cepheye sürüyor.

    f-16'nın 9g'ye kadar gövde dayanımı vardır, mig-29 11g den sonra ölçülememiştir çünkü pilot bayılır. yalnız yanlış anlaşılmasın f-16 çok çok daha çevik bir uçaktır atom karınca gibi. uçakların çevikliği bir-iki manevrayı yapmasıyla değil görev bütünlüğü içinde değerlendirilir.iş salt manevra kabiliyeti ve akrobasi hareketlerine geldiğinde döneminde mig-29'a uzaktan yakından hiçbir uçak yaklaşamaz. şimdiki zamanda ise su-27 ve ondan türetilen üst versiyonları daha iyidir. düşmanla dogfight ya da operasyonel görevler akrobasiyi kaldırmaz. zaten mig-29'un killmark istatistikleri de ortada, dram. gerçek hava-hava harbi çok ciddi bir iştir. birbirini yok etme ortamında, yan yana uçalım kim daha hızlı dönecek ya da şu köprünün altından kim ters şekilde geçecek mevzuları yoktur. mig-29 radarı daha görmeden f-16 veya f-15 bunu görür ve düşürür. mig-29 görse bile doğru düzgün uzun menzil mühimmatı olmadığından hiç bir şey yapamaz. manevra kabiliyetini,mühimmatı,radarı bir kenara bırakalım aslında mig-29'un en büyük sorunu benzini içer de içer öyle böyle değil. altında ek yakıt tankı olmadan göreve gönderilmez. yakıt tankıyla birlikte max 4g lik manevralara izin verir. menzili 3500km lere çıkar da.. da'sı var işte o kobralar yalan olur hava savunma yalan olur. kobra manevrasıymış yok 11g falan kısaca pisten kalkıp üç-beş dakika sonra depoda benzin kalmayınca bunların hepsi boş işler zaten. safkan hava savunma aracının görevi de yakıt tankı takıp 1500km ileriye bomba bırakıp gelmek değildir. zaten bu ve bunun gibi eksikleri üzerine mig-29 'dan geliştirilerek üretilen mig-35'ler ikibinli yılların başında envantere alınmaya başlanmıştır.
    pilotların eğitimlerinde bir çok manevra çeşidi vardır hücumda, savunmada,kol uçuşunda,füze angajman bölgelerinde vs. kısaca nerde ne yapacakları milim milim planlı programlıdır binlerce saat eğitim alırlar. iyi savaş uçağı kullanmak,o uçağı iyi bilmek demektir. demek istediğim işin askeri kısmında her tür senaryoya göre prosedürler mevcuttur kobra manevrası gibi mevzular yoktur o tür şeyler işin pazarlama ve propaganda departmanında vardır.
    gene -se,-sa lara geçersek ki malesef sovyet menşeeli ürünlerde hep bu olacak. eğer sovyetler çökmeseydi hala iki kutuplu dünyada olsaydık. bu f-16 ya gelen blok 70 gibi blok güncellemeleri mig-29'da da olsaydı. gelişmiş motor, aesa radar, aviyonik, podlar ve füze sistemleri vs.. çok çok renkli bir dünyada yaşıyor olurduk. zaten mig-29 vs f-16 başlığı da sözlükte mevcut. çok kısa buna değinirsek silahsız sadece topla aynı pistten kalksalar mig-29, 5 dakika içinde f-16'yı alır ha bunu da ilk versiyonlar için söylüyorum blok yükseltmeleri olmadan. zaten 5 dakika geçerse mig'in benzini biter düşer. diğer tüm hallerde f-16 rahat alır. yahu herşeyi boşver bu uçak çıktıktan üç beş sene sonra amraam çıkacak onun muadili migde yok. görüş ötesi denen birşey var. uçaklarda karşılaştırma sadece kağıt üstündeki verilere bakılarak da sağlanmaz. motor ömrüne göre,sensör kabiliyetine göre, taşıdıkları mühimmata göre, motor gücüne göre,radarına göre vs. en sonunda da bakım yapan teknisyenine göre karşılaştırılır. mig-29 teknisyeni bulsak karşısına f-16 teknisyeni koysak daha selamın aleyküm demeden mig-29 teknisyeni hıçkırıklara boğulup ağlamaya başlar.

    mig-29'a karşı pozitif ayrımcılığım var. su-27,30 serileri gibi büyük değil kompakt tam avcı. askeri fuarlarda işim sebebiyle savaş uçakları görmüşümdür. f-4 baba uçağımızdır yeri ayrıdır, içine oturmuşluğum vardır geniştir rahattır. f-16'nın kokpiti bildiğin daracık, tayt gibi bir şeydir. mig-29'un içi ise kalorifer kazanı gibidir vanalar,düğmeler,borular,su sayaçlarıyla doludur. tam bir mühendislik harikası. . kokpitine baktığım uçakta, usta bildiğin uçağın ön konsolu yerine otursun diye kütükle vurmuş izleri duruyordu. en sevdiğim el, emek işçiliği budur. kütükle elektronik cihaza hassas vuruş kabiliyeti. dönüp dolaşıp kokpitine bir daha bakmıştım. aynı 1940'ların teknolojisiyle yapılmış uzay gemisi gibi. mekanikçi olduğumuzdan sanırım müzede duran yüzyıllık buharlı lokomotifi zevk ala ala saatlerce inceler, yht trenine ne saçma alet, bu nasıl tip hem de yavaş diye dönüp bakmayız bile. kısaca analog hastasıyız. vanası,borusu,su sayacı olmayan makineye makine demem uçak ta olsa, uzay gemisi de olsa farketmez. uzay gemisinin kalkışı. ayrıca içeriği izlerseniz tüm rus uçaklarının kronik problemini yani egzozdan çıkan karadumanı görürsünüz.

    mig-29 la ilgili şehir efsanesi vardır. nato mühendisleri soğuk savaş döneminde bir mig-29 uçağını inceler. kaputu falan açarlar bakarlar ki devrelerde eski transistörlü radyo gibi her yerde ampüller var. kahkahalar atarlar. ''çok büyütmüşüz, bu nasıl ilkel uçak böyle'' derler. yalnız aralarından bir mühendis gözlerini kısıp ufka bakarak, biraz da puslu ve yenilginin acı tınısı olan bir sesle; ''gülüyorsunuz ama yanlış yapıyorsunuz''der. diğerleri merakla buna bakar. mühendis; ''eğer nükleer savaş çıkarsa, elektro manyetizmadan ve radyasyondan tek etkilenmeyecek uçak budur'' diyerek düşünceli gözlerle ufka bakmaya devam eder. herkes olayı anlar, sesleri kesilmiştir. gözlerini korkudan yere çevirip düşüncelere dalarlar çünkü nükleer savaştan sonra uçacak tek uçak budur.
    yani içlerinden biri de buna ''la bi siktir git'' dememiştir öyle aptal mühendislerdir.
    *

    mig-29 için hep şu olsa bu olsa diyerek hayallerimizde diğer uçaklarla rekabet ettiriyoruz.lakin hiçbiri olmadı, sovyetler çöktü bu da böyle kaldı. demirperde gizemi ve propagandasıyla biraz öne çıkartılan bir uçak. nostaljik romatizmle değil salt realizm ile bakarsak sonuç ne? kötü işte. varşova paktı çöktü nato devam ediyor sonuç bu. bu uçak için söylenecek en iyi şey aviyonikleri,mühimmatı,radarı,motoru ve tabiki yakıt verimliliği nato'daki muadillerine yakın olsaydı 90'lı yılların sonuna kadar gökler baya aksiyonlu olurdu sonra zaten ikibinli yılların başında f-22 gelecek hava-hava harbi konusu baya bir kapanacak, iş çok başka mevzulara gidecek.

    sayın arda mevlütoğlu'nun, f-15, f-16, f-22 gibi bir çok uçakla birlikte mig-29 da kullanmış, bu uçakların bazılarıyla tatbikatlarda mig-29 kullanarak dogfight yapmış çok tecrübeli bir amerikan savaş pilotunun mig-29'la diğer uçakları karşılaştırmasının röportajını çevirip,derlediği ve yorumladığı bir yazısı vardır.okuyun lütfen
    o pilota iki çift lafım olacak; ''fred efendi ne dersen de mig-29 hastasıyız''
  • 1989'da binba$i aleksandr m. zuyev tarafindan bir adedi trabzon havaalanina indirilen rus sava$ ucagi.i$in ilginc tarafi ucak radarlar tarafindan tespit edilememi$ , yarali pilot ucagi o an kapali olan alana indirmi$ , parketmi$ , daha sonra bir taksiye binerek hastaneye gitmi$tir.ucak ilticanin ustunden 30 saat gectikten sonra gelen ruslar tarafindan rusya'ya,pilotsa cia tarafindan amerika'ya goturulmu$tur.
  • hakkindaki bir anekdot soyledir: zorunlu inis yapan mig 29'u ruslar gelip goturmeden once indigi ulkenin (belki de turkiye) muhendis ve teknisyenleri incelemek ister ve kapaklarini sokerler. mevcut elektronik aksam cok hantaldir, transistor yerine bir suru antika radyo lambasi kullanilmistir. bu lambalardan sadece birinin kapladigi yere milyonlarcasinin isini gorecek devreler sigdirilabilecegini bilen muhendisler bir kahkaha koparirilar. "amerikalilarin incelemek icin yirtindigi ucak bu mu?" derler. kalabaligin arkasindan biri sessizce "gulun arkadaslar gulun, son gulen onlar olacak" der ve herkes merakla susup sebebini ogrenmek ister. bu zeki arkadasin dikkatini ceken konu nukleer emp dir.
    (bkz: ruslar yapmis abi)
  • amerikalıların hakkında bir de film yaptıkları uçak. film, amerikalıların iki tane mig uçağını kaçırmasını anlatıyordu.. işin ilginci , bu açık hırsızlığı kahramanlık gibi anlatmasıydı. filmin sonunda "vay be ne kahraman şu amerikalılar, ne güzel çaldılar elin uçağını" diyordunuz.
    ne güzel keklenmişiz yıllardır.
  • olası nükleer savaşta emp'den (elektromanyetik darbe) etkilemesin diye analog cihazlarla donatılmış, üst kalite rus avcı jeti. nükleer kıyamet koptuktan sonra etkilense ne, etkilenmese ne diyebilirsiniz, çok da doğru dersiniz.
  • insan öldürmek için tasarlanmamış olup benzeri amerikan icatlarına karşı denge unsuru olması bakımından, barışa önemli katkıları olmuştur.
  • abisi mig31'den cok cok daha hizli olan, amerikaya yillarca "daha iyisini yapmaliyiz" tribini ya$attirip kok sokturen, $u an ortadogu ulkelerinde rusyanin serbest pazar ekonomisi sonucu bolca bulunan yarmi$ sava$ ucagi. irak'in hangarlarinda da vardi ancak kaldirmaya cesaret edemediler.
hesabın var mı? giriş yap