medium

• iletisim, eglence, bilgi, zirt ve virt sisteminin parcalarindan her biri. (bkz: media)
• (bkz: the medium is the message)
• "medium
  dun yagmur baslayinca
  ortadaki damla
  sikisik ve kucuk
  dusundu sessizce
  asagiya suzulurken
  bu kacinci tur
  dunya etrafinda
  ve neden?
  "
• blog, günlük, kişisel yazı veya paylaşım sitesi.
  medium'da bir yazıya tıkladınız ama bir paragraf gösterip de devamını görmeniz için üye olmanızı istiyorsa aynı sayfayı gizli sekmeden açıp da girin, büyük ihtimalle üyelik istemeyecektir.
• ing. ortam, mecra.
  yani marshall mcluhan'ın the medium is the message sözünü "ortam mesajdır" veya "mecra mesajdır" olarak çevirebiliriz.
• seramik üretiminde dekor boyalarının incelticisi olan madde.
• ismet doğan'ın, 'medium: söz (yitimi), anlam (yitimi), ileti$im(sizlik)', 'medium: yazı et, iğdi$ edilme, iğrençlik' ve son olarak 'medium: yazı-beden' $eklinde üç bölümden olu$an, 'lapsus' olarak da anılan resim-i$ ve yazılarının düzenlemesi.. resim-i$lerle sessizliği, yazılarla ise dü$ünceyi konu$turan bir anlatı..keyifli.
• iki ya da daha fazla insan arasında iletişim sağlayan herhangi bir kanala verilen isim. tekildir, çoğulu için (bkz: medya)
• taşıyıcı anlamına gelir.
• bir malzemeyle karşı karşıya kalıp hisler oluşturmaya başlayınca aklıma, amacı beni harekete geçirmek (hislendirme, ikna, eylem vb) üzere dizayn edilmiş bir çeşit oyun geliyor. nedense burdan düşünüyorum: işte ilerliyorum o kanal içerisinde sonra sırayla bana bir takım hamleler yapılıyor. görevler veriliyor diyelim. al bunu çöz zevk alacaksın gibisinden. en basiti: mesela filmse eğer, hayatımdakilere benzer karakterler koyulmuş. çift taraflı bir tanımlama süreci başlıyor: süreç tamamlandığında hayatımı küçücük bir farklılıkla da olsa tekrar tanımlamış oluyorum. bir şarkıysa ritim, dans duygusu ile, biraz da işin içine yakışıklılık, coolluk, bir dönem. unsurları giydirilmiş. zaman geçirmesi, hayal kurması kolay oluyor bu şarkıyı dinleyince. en basit/temel, kolayca hesaplanabilir şeylerden bahsettim çünkü artık bu kolay olan hislerimin seyrini ezberledim, bazılarını durdurabiliyorum, yav ne çabuk etkilendin burda şu numara var hemen yedin gibisinden bazılarınıysa verimimi arttıracak şekilde kullanabiliyorum.
  
  daha zor olan 'oyun'larsa salt beni değil de kendini merkeze alarak bir şeyler üretilenlerde görülüyor. aa ne ilginç bunu neden bıraktı ki kucağıma şimdi, geçen de x benzer bir şey bırakmıştı onda da şöyle şöyle hissetmiştim gibisinden daha uzun zamana yayılan, bulmacamsı bir zevk var burada. bir de akıllılar var. bu süreçteki duyguları manipüle edenler, ilk başta neden bu oyunu oynadığımızı sorgulatanlar, oyunu bırakmaya zorlayanlar.
  
  son: özellikle çok çok eski şeyleri izlemek bu yüzden garip oluyor bu taktiklerin nasıl geliştiğine dair bir müzedeyim sanki.
  
  böyle ilginç hisler.