• bu filmde pek bi' çirkin görünen,
    ayaklarına kapanmasına rağmen
    manon'un evlilik teklifini reddettiği daniel auteuil,
    1993 senesinde evlenmiştir.
    kiminle?
    manon'la, yani emmanuelle béart ile.
  • daniel auteuil kişisinin aslında pek bir çirkin olduğunu farketmenizi sağlayan film. la fille sur le pont'da karizmatik karizmatik dolanırken çirkinliğini farkedemiyosunuz haliyle. bu filmi izledikten sonra internette resimlerine tekrar bakın, ne kadar tipsiz olduğunu farkedeceksiniz.
  • marcel pagnol'un romanından uyarlanmış jean de florette'in devamı filmdir. marcel pagnol 'un kendiside 1953 yılında manon des sources 'ı sinemaya uyarlamıştır. jean de florette'i izleyememe karşın filmin finalinde geçmişteki hikayeden bahsedilmesi ve en sondaki 50 yıllık kör sessizliğin bozulması her iki filmi de bir trajediye dönüştürüyor.
  • filmin konusunu ve oyuncularını bir tarafa bırakıp sadece olayların geçtiği bölgenin enfes manzarasına dalarak bile zevk alınabilecek, iç burkan sonuna rağmen tuhaf bir biçimde insana kendini iyi hissettiren film.
  • fransa posta idaresi'nin sebep olduğu aile facialarını anlatan güzel ikilemenin sonuncusu.*
    film/ler/deki ayrıntı sayabileceğimiz konuşmalar da -karikatür kıvamında- ayrı bir hoşluk olmuş.
  • ilk filmde* zaman zaman gözüken jean'ın kızı manon'un geçmişte babalarına yapmadıklarını bırakmayan la papet ve ugolin'den aldığı intikamın öyküsü. manon'u güzeller güzeli* emmanuelle beart oynar. sonu sürprizlidir, fena burkar adamın içini.
  • jean de floret filminin devamıdır, önce o film, sonra bu film izlenmelidir.

    ilkinden 10 yıl sonrasını ele alır. (iki filmin de yapım tarihi 1986'dır)

    kamburun kızı manon büyümüştür genç kız olmuştur.
    film izlerken aşık olduğum karakterler olmuştur şimdiye dek fakat daha önce manon'a aşık olduğum gibi olmadım kimseye. filmi izleyip de manon'un güzelliğine vurulmamak imkansız.
    manon'un, ilkbaharın ve doğanın güzelliği izleyeni adeta büyüler.

    bu film daha dramatiktir. daha doğrusu geçmişle ilgili sırlar ortaya çıktıkça daha dokunaklı olur.

    sinemanın en iyi aşk filmlerindendir. filmde birden fazla aşk vardır.

    sinema tarihinin en dokunaklı hüzünlü ikilemesidir. ilk filmle birlikte izlendiğinde izleyeni adeta koltuğa çiviler.

    izleyelim, izletelim
  • 1986 yapımlı provence'de geçen, güney fransa aksanını deli gibi sevdiren, claude berri imzalı (bkz: daniel auteuil) il daniel auteuil yapan filmdir. bu ve bu filmin anası jean de florette ile en iyi aktör sezar ödülünü almış, ismini duyurmuştur.

    benim ilk beşimdedir. bir gün olur da kızım olursa adını manon koyarsam şaşırmayacağım.
    papet rolündeki şu hayattaki en sevdiğim komünist yves montand'in kanımca en iyi performansını gösterdiği filmdir aynı zamanda.

    --- spoiler ---

    papet'in manon'un düğününe giderkenki sahnesinde değneğni kullanmadan boşvermiş bı biçimde yürümesi, ugolin'in tiratları, manon'un ciğlıkları, papet'in manon'a yazdığı mektup asla ama asla unutamayacağim sahneler olacak.
    "herkesten utanıyorum, ağaçlardan bile."
    --- spoiler ---
  • izlememiş olanlara başta söyleyeyim; film jean de florette (1986) in devamıdır. bu sebepten onu izlemeden, bu ikincisini izlemeye kalkarsanız filmden hiç bir şey anlamazsınız.

    yine birincisi kadar mükemmel bir hikaye ve kurgu. tabir-i caizse "ilahi adalet" "etme bulma dünyası" vb. gibi cümlelere dair kaç film varsa bu film en iyisidir. bir devam filmi olarak birincinin gölgesinde kalmamasına rağmen ilk filmde verilen merak unsuru bu sefer biraz daha ve az hikayenin işlenişi biraz daha hızlı. yves montand yine kalitesini göstermiş ama filmde ki rolü birinciye oranla daha sönük kalmıştı ama yine hayata dair replikleri müthişti. filmin sonu ise bambaşka ve kesinlikle "n'olur bitmesin" diyorsunuz.
    bir sinema severin kesinlikle ölmeden önce izlenmesi gereken iki film.

    papet(yves montand), soubeyran ailesinin soyunun devamı için ugolin'e (daniel auteuil) baskı yapmaktadır. ugolin'in gönlünde güzel manon (emmanuelle béart) bulunmaktadır. işin dramatik tarafı manon yıllar önce arazisini almak istedikleri jean de florette'in küçük kızıdır. manon dağlarda keçilere çobanlık yaparak yaşamaktadır. vahşi bir yaşam süren manon'un sosyal ilişkileri sıfırdır. film teması bu kez aşk ve intikam üzerine kurulmuştur. manon, ailesinin elinden dalavereyle alınan toprakları geri kazanmak istemektedir, yalnız gerçeği bilen kendisinden başka kimse yoktur. ugolin için hayattaki en önemli şeyler yetiştirdiği göz alıcı karanfiller ve manon'dur. ugolin'in filmdeki rolü ilk filmde olduğu gibi basit düşünen, saf ama amcası papet'e uyan bir köylüdür. saf olan aşkı derin bir umutsuzluğa düşer. filmin can alıcı noktası ikili insan ilişkilerinin doğa ile süslenmesidir. köy yaşamının zorlukları, susuzluk ve aşk bizi yine ilk filmde olduğu gibi hüzünlü bir yolculuğa çıkarmaktadır...

    https://planetdp.org/…manon-of-the-spring-dp28933#1
  • arşivi çalınasıca trt 2'de manon un pınarları ismi ile gösterilmiş şahane filmlerdendir. claude berriyönetmenliğinde, jean de florette'nin devamıdır. yves montand ve gerard depardieu oynamaktadır ama gerard bey ikinci filmde görünmemektedir haliyle.

    domates yetiştirme fikrinin yeşermesi için yeterli arzuyu yaratır.
hesabın var mı? giriş yap