• vanessa paradis ve daniel auteuil adli fransiz kisilerin basrollerinde oynadiklari, siyah beyaz, fransa'da bir koprude baslayip galata koprusu'nun uzerinde biten cok keyifli bir film. soundtrackini ya da filmde calinan muziklerin bir listesini bulabilen varsa alnindan opucez ayrica.
  • (bkz: koprudeki kiz)
  • gerizekali radikal sinema elestirmeninin (bkz: o kendini bilir) "bu film guzel ama turkiyeyi cok kotu gostermisler" demesinden sonra daha bi cok sevdigim, bi daha izledigim, cok keyifli bir film... ozellikle demiryolu sahnesinin etkilemeyecegi pek insan oldugunu sanmiyorum.

    ayrica muhtesem muziklere sahiptir. ama ne istir ki soundtracki cikmamistir, cikmayacaktir. cikartmayanlara inat basuctan ayrilmayacak en guzel iki tanesini yaziyorum...

    brenda lee - im sorry
    marianne faithful - who will take my dreams away
  • cok etkilendiğim ve gerçekten kaliteli, duygusal bir fransız filmi.
  • bir patrice leconte filmi olan köprüdeki kız (fransızcası la fille sur le pont oluyor), oyunbaz bir mizah ve erotizmle yüklü anlatımıyla köprülerarası bir yaşam tarifi yapar -özellikle de bıçakla ince ince kıyarak..

    tava yerine, seine nehri ve marmara denizi mekan olarak seçildiyse de, ağızda bıraktığı tat hayli lezizdir; -tabii ki adele ve gabor'un acılı aşkıyla birlik servis edildiği vakit..

    yönetmen leconte, bir önceki filmi half a chance'in, jean paul belmondo ve alain delon'a rağmen fiyaskoyla sonuçlanmasının ardından karaları bağlamamış ve köprüdeki kız'la birlik akhamcıbaşılara "daha iş var bende" dedirtmiştir..

    müzikleri üzerine kelam etmek yersiz, ek olarak bir kaç isim daha belki:

    benny goodman..
    brenda lee: "the hairdresser’s husband"..
  • (bkz: dusty)
  • aşkın bıçaklardaki yansımasını anlatan masal gibi film.özellikle açılış ve kapanış müziklerinin bizim buralardan olması insanın içini ayrı bir burkuyor.
  • "kötü yollar yoktur, kötü rastlantılar vardır" sözüyle gülümseten güzel fransız filmi.
  • tekrar izlemek için olabilecek heryerde arayıp da bulamadığım, unutamadığım film...
    (bkz: arşivlik filmler)
  • izlemek isteyenlerin inanıyorum ki,anadolu üniversitesi sinema kulübünün düzenlediği cinephilia adlı festivale koşa koşa gittikleri,çoğunun "o kadar koştuk yorulduk,ama değdi" diyerek salondan ayrıldıkları,masalsı olduğu kadar gerçekçiliği ile de * göz dolduran film.
hesabın var mı? giriş yap