• bir erkek giysisi. çünkü artık kadınlar için üretmiyorlar bunu. kadınlar için içine akrilik karıştırılmış böyle soğuk, naylonumsu, sümüğümsü; ilk yıkamada şaftı kayacak ne idüğü belirsiz bir saçmalık üretiyorlar. şöyle sıcak tutacak formatta kazak hiç mi üretmiyorlar? üretiyorlar ama ona da "kaban" yahut "mont" diyorlar. kazak ören anne, anaanne modeli de yok ki hayatımızda. o halde, lanet olsun kadınları naylona mahkum eden zihniyete.
  • yazın alınır, kışın giyilir. sezon başladı ve yine dudak uçuklatıcı fiyatlar. ne için? 4-5 ay kullandığın bir giysi için. aynı ürünü, sezon sonunda neredeyse üçte biri fiyata alabiliyorsun. sanki ayı postu satıyorlar develer.
  • dünyada iki tür kazak vardır; birincisi rus aslından olan, ortodoks mezhebini benimsemiş bulunan kazaklar, ikincisi orta asya’da yaşayan, türk ırkından olan kazaklar
  • kendilerini turk irkindan gordukleri dogrudur. ancak bir tanesiyle soyle bir konusma gecti aramizda:
    ingilizcede aslinda turk irkinin karsiligi turkic olmasina ragmen ben okuzluk edip turkish ifadesiyle, "siz de kendinizi turk kabul ediyor musunuz", diye sordum. ben turkish deyince oldukca bozuldugunu soyleyebilirim. cevap olarak kisacasi soyle dedi: "biz turkish degil, turk'uz. turkish olanlar sizsiniz."
    biraz sacma bir konusma gibi gelebilir ancak, burada kazak arkadasimin soyleyip turkiyede yasayanlarin soyleyemedigi bir sey var. o turkish derken turkiyeli demek istiyor, turk'un bir irk ismi oldugunu ve koken belirttigini anlatiyor. halbuki biz turkiye'de kendimize turk, ulkenin diger halklarina turk, hatta orta asyadaki pek cok halka turk diyoruz. bizler olsak olsak turk kokenli turkiyeliyiz. hos, anadolulu olunca binbir kokenimiz oldugu gercegini de yadsimamaliyiz.
  • en çok koyu yeşilin yakıştığı elbisedir.
  • kara kışta insanı sıcacık tutan yegane giysi. tee yıllar önce almış olduğum bir kazak. bi boy büyük alalım seneye de giyersin furyasından. işin garibi 8-10 sene oldu alalı ama hala büyük geliyor. kış geldi diye evde üzerime geçirdim akşam üşümeyeyim diye. hiç adetim de değildir hani kazak giymek. yaşlı gösteriyor gibi adamı çünkü. neyse bakkala çıkacak oldum. dışarsı kar, kış, kıyamet. sen çık bu kazakla dışarı. bakkala gittim dönüş yolunda bir gariplik var bu işte dedim. ellerim dondu, yüzüm dondu, bacaklarım ondu ama göğüs bölgemde tık yok. dahası yandım. soğuk kış aylarında böyle mucizevi bir ısınma sağlıyor işte kazak.
  • kesinlikle mükemmel kolaylıklara sahiptir mesela önü arkaya , akası da öne geldi, yani ters giydiniz, tümden çıkarmaya gerek yok sadece kolları çıkar hoooop döndür, sok kolları, oldu bitti
  • kış mevsiminin yegane giysisi. sıcacık bünyelerin ateşli bekçisi, çeşitli tip ve ebatlarda yakalarıyla canımızı, sağlığımızı koruyan yünlü mamülü. en güzeli de annenin 6 numara şişleriyle ördüğü boğazlı kazaklardır. pek bi sevimli olur, oyundan çağırır bel ölçüsü için.

    kazak çıkarmak annenin insiyatifine bağlıdır, yaş küçük ya "oğlum üşüteceksin" nidalarıyla uyarır evladını. kazak soğuktan korur, sıcacıktır. bir de anne kendi ördüyse daha değerli bir varlık olur bizim için. şimdilerde herkes gidip kazak alır oldu, örmez oldu, hazırcılık kanımıza, canımıza işledi. o annelerimizin, ninelerimizin ördüğü kazaklar gibi ısıtır mı hiç soğuk makinelerin ördüğü marka etiketli kazaklar?

    yıllar sonra eskilerin arasında küçücük kalmış çocukluğumuzun o sevimli kazaklarını görünce anlıyor insan çocukluğu ve bu tür değerleri. umut, emek ve sevgiyle örülen o kazaklar sıcacık tutardı bedenlerimizi. aah nerede o eski kazaklar? sandıktadır kesin.
  • kaliteli olup olmadığını belirleyen en önemli kriterlerden biri, üzerine giyildiği gömlekte tüylenme yapıp yapmadığıdır.
  • kazak bir sıfattır, yabani, eşkıya, başıbozuk gibi anlamlara gelir. bu sıfat hem bir türk ulusunun adı oldu, hem de (bkz: cossack) formundan tanıdığımız üzere, rusların bir asker sınıfının adı. bu ikinci ad o kadar yaygınlaştı ki, "biz ninelerimizin göğsünde daima kazak mahmuzlarının izini bulduk" yahut "al tepip baş kesin kazak'ı kırın" gibi ifadeler edebiyatımıza girmiştir.

    ama bakın nogay kazakları, kazaklığı anlatırken ne diyorlar:

    "orus kazak tuvılmız
    kazak körsek atarmız,
    karsı aldında yatarmız,
    kazaklıkta mingen arık at,
    baylardın semizine matarmız
    kazaklıkta kiygen sür sepken,
    baylardın şugasına matarmız."

    (rus kazak değiliz
    kazak görsek tanırız
    karşısında yatarız
    kazaklıkta zayıf ata binilir
    zenginlerin semiz atına yeğleriz
    kazaklıkta giyilen ince kıyafeti
    zenginlerin çuhasına yeğleriz)
hesabın var mı? giriş yap