• devlet nihayet internet'teki içerik kontrolünü kendi eline alarak çocuklarımız için neyin faydalı neyin zararlı olduğuna karar verecek tek otorite oldu. hatırlarsanız aynı devlet geçtiğimiz haftalarda 13 yaşındaki n.ç.'ye tecavüz eden 28 kişiye "çocuk her şeyin farkındaydı" gerekçesiyle ceza indirimi yapmıştı. aynı devlet şikayetçi olan kadınları koruyamayıp öldürülmelerine seyirci kalmıştı, defalarca. aynı devlet çocuk tacizcilerini salıvermişti. çocuklara özel tv kanallarından hangisini izlediği bile çocuğun gelişimini ciddi oranda etkiliyorken umursamazlık, tutarsızlık ve manipülasyon konusunda kendisine kayda değer bir şöhret yakalamış bu devlete çocuğunu emanet etmek büyük risk olur. ebeveynlerin çocuklarını kendi istedikleri gibi yetiştirmelerini sağlayan bedava ya da ücretli çok sayıda yazılım ve alternatif çözüm mevcut.

    devlet "çocuklarımız mağdur mu olsun?" bahanesinin arkasına saklanarak internet üzerinde hiçbir zaman elde edemediği boyutta bir kontrolü eline geçirmiştir. çocuk ve yetişkinler farklı sitelere erişebilecekken "aile paketi" altında bunlar birleştirilmiş bu sayede "o senin çocuğuna zararlı" diyerek sadece yetişkinlerin ziyaret edebileceği platformlara da erişim engellenmiştir. bu konudaki uygulama da insan cesedi tekmeleme videoları barındıran facebook'a erişimi serbest bırakacak kadar tutarsızdır. bu videolar site tarafından şikayetle kaldırılabildiği halde o sitelerin çocuğunuzun yaşadığı travmayı ve üzüntüyü düzeltme imkanları yoktur. devlet yarım yamalak ve kötü bir çözümü, sadece ve sadece internet üzerindeki baskı gücünü arttırabilmek adına konuyla ilgili çok bilgisi olmayan vatandaşa ittirmektedir.

    mevzubahis çocuğunuzken "bir deneyelim olmazsa vazgeçeriz" deme gibi bir imkan olmadığı açıktır. tüm ebeveynlere çocuklarını devlete terk etmemelerini tavsiye ediyorum.
  • yabancı sitede yayınlanan kendi yazılarını kaynak gösterip "yurtdışı bizi örnek gösteriyor" diye haber yapan ve yasakladığı site isimlerini hatta sayısını bile açıklamayan btk'nın verdiği 4 milyon rakamını doğru kabul ettiğimizde bile türkiye'de sadece %13'lük bir kullanım oranına erişiyoruz. filtre karşıtlarının topluca pornocu olarak yaftalandığını hesaplarsan ülkedeki pornocu oranı an itibariyle %87.
  • o kadar rağbet görmemiş ki, az önce uydunet spam sms yolladı bana "güvenli internet alsanıza, hem ücretsiz, süper bişey" diye. ki uydunet'ten bahsediyoruz, aradığımda bile geç açan ya da yok dedirten.
  • sayfasından "neleri yasaklamışlar acep" diye sorgularken şöyle bir algoritmayla rahatlıkla karşılaşılabilir :

    içinde "sozluk" geçen bütün domain name'leri default "çocuk profilindekiler erişemesin" şeklinde ayarlamışlar. ama bunlar daha incelenmemiş. örneğin, ekşisözlük veya incisözlük incelenmemiş, ama çocuk profiliyle bunlara erişim yasak. (pardon güvensiz)
    sozluk.net adresine baktığınızdaysa "erişime güvenli" görülüyor, ama "incelenmemiştir" ibaresi görülmüyor. yani, birkaçını incelemişler, diğerlerini incelenmemiş ayağına (adında "sozluk" geçtiği sürece herhangi bir domain için) engellemişler. bunu rahatlıkla deneyebilirsiniz.

    şu adrese şu anda çocuk profiliyle erişim yasak (pardon güvensiz!) : aslkdjaksldsozlukasldkj.com

    ama phishing, trojan saldırıları, virüsler, bunlar güvenli şeyler, devletin bunlarla uğraşmasına gerek yok. güvensizlikler sadece domain name'lerden gelir, evet.

    edit : devam ederken dehşet şeyler oldu
    imaging.com -> güvensiz
    hristiyan.com -> güvensiz (incelenmiş)
    musevi.com -> güvensiz (incelenmiş)
    pagan.com -> güvensiz (incelenmiş)
    islam.com -> söylemeye gerek yok. tabii ki güvenli ve incelenmiş.
    asdaswqreas.com -> güvensiz (incelenmemiş)

    müthişsiniz lan.
    sorgulamaya devam ederken, bir de üstüne "fazla sayıda sorgu!" dedi kızdı. kızdığında da güvenlikle manidar biçimde bir güvenlik kodu üretti ahanda şuradan görülebilir : http://imageupper.com/…0010020011c13225910651148942
  • bir akşam eve geldiğimde hiçbir şekilde onayım alınmadan profilimin aile profiline geçirildiğini ve de bir anda parçası olduğumu öğrendiğim uygulama.

    derhal ttnet çağrı merkezini aradım. güvenli internet profili için 11 seçtim, istemediğim bu uygulamadan kurtulmak için yaptığım görüşmede bir de güvenli internet reklamı dinledim. çıkan arkadaş güvenli internet profiline kayıtlı görünmediğimi söyledi, ben de hiçbir şekilde onay vermediğimi ve de derhal bu profilden çıkarılmam gerektiğini belirttim. iletişim bilgilerimi aldı, talebimi kayıt altına aldıklarını söyledi.

    ben bu sırada hırsımdan ve sinirimden kendimi yedim. sorun bir web sayfasının açılmaması değil, sorun hiçbir şekilde onayımın alınmamış olması bu şekilde özgürlüğüme müdahale edilen bir işlem yapılması ve de daha da fenasını bu uygulamanın kullanıcı istatistiklerine +1 olmak! bu hırsla tekrar aradım çağrı merkezini (bu arada aynı dertten muzdarip yoldaşlarıma bir amme hizmeti: ttnet'e çağrı merkezine hoşgeldiniz, işlem yapmak istediğiniz numara bik bik diye devam eden ivr'ı duyduğunuz anda 1'e basarsanız bekletmeden müşteri temsilcisine yönlendiriyorlar) bu sefer çıkan arkadaşa durumu anlattım, bu arkadaş da profilimin güvenli internet profili olmadığını söyledi. ben de kendisine öyle ya da böyle eğer 24 saat içerisinde yapılan bu işlem geri alınmazsa ilk iş internetimi kapattıracağımı söyledim. (afedersiniz de kullanamadığım interneti napayım, götüme mi sokayım?) sonuçta ne hikmetse bir anda bazı ayarlar yapıldı ve bir anda benim internetim düzeldi.

    yok yere sinir krizi geçirttiler adama, helal olsun.
  • bilgi teknolojileri ve iletişim kurumu (btk) tarafından 22 şubat 2011're alınan ‘internetin güvenli kullanımı’ başlıklı bir kararına dayanan internet kullanım şekli.

    sloganı da "seçmek özgürlüktür"müş... ay ay yesinler...

    bu güvenli internet adı altında "çocuk profili" ve "aile profili" seçenekleriyle sözüm ona aileler çocukların ve gençlerin pornografi, çocuk pornosu, kumar, fuhuş gibi alanlarda yayın yapan sitelere erişmesini engelleyecek profili ücretsiz olarak kullanabilecek.

    bu profillerden herhangi birini tercih etmeyen kullanıcılar ise standart profil olarak isimlendiriliyor.

    mantık olarak hiç bir filtre profili seçmeyenlerin yani "standart" diye adlandırılan profili kullananların, her adrese girebiliyor olması gerekiyor.

    peki neden hiç bir filtreli profil kullanmayan kişiler istediği adrese giremiyor?

    hani "seçmek özgürlüktür"dü?

    ben niye gireceğim adresi seçemiyorum?

    "seçmek özgürlüktür" de,

    peki ya "seçmek zorunda bırakılmak" nedir?
  • üzücü bir sahteliktir... btk'nın güvenli internet için yaptığı konuşmalarını gözden geçirdim; dün bu konuşmaların hepsi beni üzdü. öncelikle çocuklarınızı gerçek dünyalarına nasıl hazırlayacaksınız? izole edilmiş ve dış dünyadan soyutlanmış alanda büyüyen çocuklar, doğru yanlış arasındaki farkı belirlemedeki yeteneklerini nasıl kazanacaklar? onlara, sahte geçici dünyalar yaratmakla iyilik mi yaptığınızı düşünüyorsunuz? insan düşünce - kültür bakımından hayvanlardan ayrılsa da, içgüdü ve yaşamın tehlikeli kucaklarına atıldıklarında, temel savunma mekanizmaları benzerlik gösterir. yavrusunu izole ederek; doğanın acımasız ve tehlikeli özelliklerini gizleyip büyüten tek bir hayvan var mıdır? kuşun yavrusu için kedi acımasız bir düşmandır; ama kuş, kedinin daima dünyada var olacağının farkındadır ve bu kuş yavrusunun gözlerini kapatarak ona kediyi göstermezse onu ona tanıtmamak ve hazırlamamakla en büyük kötülüğü yapmış olacaktır... hayvanların, düşmanlarını içgüdüsel olarak tanıdıkları sanılmıştır ve vahşi hayvanların bile izole edildiklerinde düşmanlarını tanımadıklarını kanıtlayan deneyler yapılmıştır. bu hayvanlar kendisini bir hamlede parçalayacak olan düşmanlarının pençelerine korkmadan serilirler. bütün bu düşmanlarını gösteren, tanıtan ve acımasızlıklarını gizlemeyen annesidir. bu hayvan artık bir yetişkin olduğunda da doğada güvenli biçimde dolaşabilir. etrafı düşmanla sarılsa da, yapması gereken atağı bilecektir; buna hazırlandı.

    konunun hararetini asla dindiremeyecek çelişki; çocukları, yetişkin bireyler haline geldiklerinde de aynı biçimde korumaya devam mı edeceksiniz? yanıt evet olmalıdır ve hayatı boyunca çocuk gibi; çocukken davrandığınız gibi davranmak zorundasınızdır. izole edilerek büyütülen bu çocuk, nasıl özgür bir birey haline gelebilir ve yüzleşebileceği bir acımasızlık ve kötülük karşısında nasıl etkilenmeden durabilir? doğruluk ve yanlışlığın; iyilik ve kötülüğün tartışmasını nasıl yapacaktır?

    doğrular da hiçbir zaman bugün olduğu kadar çarpıtılmadı. güvenli internet denilen izole profilin siber güvenlik adına çakabileceği tek çivisi yoktur. bir ülkeye yapılacak olan siber saldırı; ülkenin ip aralıklarını hedef alarak internet iletişimini durdurmayı amaçlar. böyle bir saldırının bilgisayar -ve- internet kullanıcıları ile ilgisi yoktur; onların yapabilecekleri bir şey yoktur. bunun güvenliğini -ve- güvenlik duvarlarını kuran ülkenin telekom teknolojisidir... internet sitelerinin ayıklandığı bir planı, siber saldırı ile yan yana getirmek; şu lahana turşusuyla perhizi yan yana getirmekten daha tutarsızdır. spot ışıklarının aydınlatarak mark5'lerin flaş patlattığı estetik bir konferans salonunda bile yanlışlar sıvanmaz. tutulan derleme notlarla bürokratik atmosferde teknoloji ve bilişim adına yapılan konuşmalar her zaman gülünç olacak ve kurabiye ikramlarından daha ciddi olmayacaktır.

    internet ve bilgisayar kullanmaya 9 yaşımda başladım. kimse beni izole altına almadı. o yılladaki web siteleri de bugünden (btk'ya göre) daha güvenli değildi. sonunda ortaya bir sapık olarak, bir suçlu olarak çıkmadım. interneti; sonuna kadar tecrübe etmeye çalıştım ve ortalama bir internet kullanıcısının ulaşamayacağı web sitelerine ve ağlarına bağlandım. beni bunları tecrübe etmeye götüren; bilinçaltımdaki bir sapık, bir suçlu karakteri değildi. bilgisayar ve web teknolojilerinden, ileri düzeyde anlamak hayallerim vardı. bilgisayarıma virüs bulaştığında, chat adresimin parolası ele geçirildiğinde kendimi bunlara karşı korumam gerektiğini düşündüm; ama kimseye koruması için beni kollaması için başvurmadım. dikkatli olmam gerektiğini anlamıştım; ama kime ve neye karşı dikkatli olacağımı benim belirlemem gerekirdi. bilgisayarımı korumam gerektiğini; e-posta adreslerimi korumam gerektiğini belirledim. şanslıydım ki bu yıllarda bilişim yasaları henüz yok ve hacking kol geziyordu: birisi web sitenizi - dosyalarınızı ele geçirmiş olsa bundan hiçbir sonuç çıkmazdı. bu yıllarımı, yeni nesillere göre şanslı olarak tanımlıyorum. çünkü ben koruma altında değildim. internetteki profillerim, e-posta adreslerim ve de o zaman ilk defa anlamaya çalıştığım web sitem domaini ile birlikte benim elimden alınmıştı. yalvardım; özür diledim: geri vermediler.

    cehennem.com gibi web sitelerinin ve benzerlerinin sürekli birbirlerini hackledikleri; ama yasal olarak hak iddia edemedikleri bir dönemde internet kullandım. acımasızlıklarını gördüm; bende bunlardan birine taraf oldum ve bende öğrenmeye başlamıştım; sadece öğrenmeye başladığımı zannedene kadar. ben yine aldanmıştım; uygulamalar indirdim ve bilgisayarım kullanılmaz hale geldi. yazdım aklıma ve şöyle dedim: "şifre kıran programların hepsi sahte. " önce, bilgisayarımı korumalıydım; antivürüs yazılımları bulmaya çalıştım. daha sonra aslında hacking faaliyetlerinin bir numaralı açığı olan sosyal mühendislik terimini öğrendim. bir papazın forum sitesini gözüme kestirmiştim. msn'de web sitesinde güvenlik açıkları olduğunu - yardım etmek istediğimi; paneli bana vermesi gerektiğini söyledim, önce onun güvenini kazanmayı öğrenmiştim... bana panelin şifresi ve linkini gönderdi. (ben bir şey bilmiyordum; arkadaşıma aldım dedim ve her şeyi sildik). tecrübe etmiştim ve dolayısıyla artık kimse bana karşı bu açıkları kullanamazdı, bu ilk dersimdi.

    adsl modemi ilk kullanmaya başladığımda ip adresinden bir forum yöneticisi bilgisayarıma tünel açmıştı. buna -nat- diyoruz. (network adress translation) bu yıllarda bunlar çok önemli açıklardı. bu olayın ardından; nat erişimini kapatsam da önce ip adresimi gizlemem gerektiğini öğrendim. "hide my ip" adında garip bir uygulama buldum. ama düzgün çalışmıyordu çok hantaldı ve 2004 yılında tor adında bir şey buldum. test ettiğimi ve ip adresini gizlediğini, bunun sahte olmadığını forumda heyecanla paylaşmıştım. birisi, bunun çok tehlikeli olduğunu söylemişti ve "deep-web" kavramı diye bir şey duymuştum. araştırdım ve oralara gittim. zaman geçtikçe sahteyi gerçekleri tanımıştım, artık internet ve güvenliklerini yavaşça başlamıştım. üstelik de bu siber dünyada olan biten şeylerin de farkına varmaya başlıyor ve hepsinden haberim oluyordu; çünkü bilişimci ya da bilinçli bir birey ve internet kullanıcısı olmak istiyorsam bunun böyle olması gerekiyor ve ona da hazırlanmam gerekiyordu. siber dünyada olan bitenden haberi olmayan ve nelerin olabileceğini bilmeyen ve bu ağlara giremeyen bir bilişimci eksiktir. bu onları görür ve bilir, haberi vardır; ama onlardan değildir. sahte ile gerçeğin nerede bulunup - iyilik ve kötülüğün nerelere yuva yaptığını bilmek zorundadır. güvenlik tam olarak budur; bunları görmemek ve bilmemek güvenlik değildir.

    ben bu tarafı ile de çocukların araştırma ve tecrübe edebilme yeteneklerinin köreltildiğini, izole edilerek aptallaştırıldıklarını düşünmekteyim: sahte bir kümenin içine alarak kötülük yapıldığını ve aynı zamanda toplumun gelecek bireyleri olması bakımından da, yararsız ve gitgide kalitesiz yığınların ortaya çıkacağını düşünmekteyim. (umarım ki bu başarısızlıkla sonuçlanır). önemli bir toplum bilimci olan ve psikanalizi ile de öne çıkmayı başaran erich fromm: "eğitim; çocuğa özel yeteneklerinin fakına varması için yardım etmektir, bütün eğitimlerin zıddı yönlendirmektir" der.

    /*düzenleme (network adress translation)*/
  • bana da az önce mesaj geldi, güvenli internet hizmeti aile profili için "aile", çocuk profili için "çocuk", iptal için "iptal" yazarak 6606'ya gönderebilirsiniz, 1 sms ücreti yansır.ttnet

    ya kardeşim manyak mısın nesin, bu güvenli internet zırvalığına geçtiğin gecenin ilk dakikaları, istemiyorum amk dedim ya senin sitenden, ne gönderip duruyorsun, göndereceğim "zina" yapıp 6606'ya zinacı profili için, hasta etmeyin adamı.
  • "bu önce aile pakedi diye çıktı, bazı muhafazakar kesim dışında pek kimse aile paketine geçme gereği duymadı. sonra bu aile paketi, ne hikmetse iyice ucuzladı. standart paket 30 lirayken aile paketi 3 lira oldu.

    bülent amca sordu oğluna: neden bu pahalı olanı alıyoruz, 3 liraya da aynısı varmış, farkı ne? oğlu cevap verdi, baba bu pakette özgür düşünce olan sitelere de girebiliyorsun, o yüzden pahalı.

    özgür düşünce de okumayıver, kerata; dedi bülent amca. aile paketine geçtiler.

    mesele şu ki, 3 lira aslında o internet bağlantısının masrafını karşılamıyor. ama bazı özgür düşünce okumak isteyen enayiler 30 lirayı ödediği için, işler dengeleniyor.

    düşünce serbestliğine önem verenden al, önem vermeyene ver. sürdürülebilirlik harikası, dahiyane bir sistem.

    bıyığının altından sırıttı sırık, kikirdedi kıvırcık, göbeğini zıplata zıplata güldü tombik."
  • devlet yetkililerinin uygun görmediği sitelere erişimi olmayan internet servisi. yoksa güvenlik denince aklınıza veri güvenliğinizi sağlayacak, virüs bulaşmasına, reklama boğulmaıza engel olacak bir şey gelmesin. coronavirus ile mücadeleyi içki satışına yasak getirerek yürütmeye çalışan bir hükümetin 1984vari ters mantıkla isimlendirme manevrası. bildiğin sansürlü internete güvenli demek de iyiymiş...
hesabın var mı? giriş yap