• güvenli internet'in sloganlarından, bir diğeri de sanal oyna, gerçek yaşa.
    (bkz: seçme hakkı)
  • "güvenli internet" in mottosu. he babam öyle. iki seçenekten birini seçince öyle bir özgür olacağız ki, o kadar olur yani.
  • sloganlaştırılırken kırpılmış gibi, "özgürlüğünü kısıtlamamayı seçmek özgürlüktür" olucak heralde.
  • (bkz: freedom is slavery)
  • (bkz: acı çekmek özgürlükse özgürdük ikimiz de)
  • (bkz: özgürlük kısıtlamanın özgürlüğü olmaz)
  • bahsedilen özgürlük baskıcı rejimin kendi özgürlüğüdür..
    1984 de vardı doğruluk bakanlığı falan diye devlet kurumları bunlar isimlerinin tam tersi işlevler görüyordu. george orwell nostradamus gibi adammış da kıymetini bilememişiz..

    savaş barıştır!
    hürriyet esarettir!
    cehalet kuvvettir!
  • tahakkümün sadık kölesi olmuş her bireyin bugünlerde kendini avundurduğu tümce. klişe bir söylemdir;" oy verme hakkı özgürlülkle ilintili olsaydı, otorite ona izin verir miydi?"...verir miydi?

    vermezdi. bunu oylayarak seçenler, özgürlük haklarından feragat etmiş ve kölelik sistemine nail olmuş köleler olduğunu göstermişlerdir. bu olay, bize şunu temaşa etmiştir ki; bizler hak ettiğimizi isteyerek yaşıyoruz!

    çünkü, bugün türkiye' de üstü açık bir diktatörlük rejimi uygulanmakta. sisteme karşı olanların sömürülüp, ayaklanmaların asimile edildiği bir ortamda yer almaktayız. topluca cezaevlerine tıkıldıklarını görüyoruz. üniversite de sisteme karşı olan, fikirlerini konuşarak dile getirmeye çalışanları eğitim sisteminden hızlıca koparıldığını görüyoruz. çünkü büyük bir çoğunluk gerçeğin farkında olmak istemiyor veya ırkçılık(milliyetçilik kesinlikle değil.../çünkü bu ari ırk yaratmaya doğru gidiyor!) uyuşturucusuyla, vatan elden gidiyor nidalarının kölesi haline gelerek topraklarının nasıl sömürüldüklerini göremiyorlar.

    amerikan donald trump geliyor istanbul'un göbeğine gökdelenlerini saplayarak istanbula tecavüz ediyor. araplar veya diğerleri gelerek kendi ülkelerinde kimseye satmadıkları verimsiz topraklarına, ülkemizde toprak katıyor. alternatif enerji kaynaklarıyla enerji üretebilmek varken dünyanın vazgeçtiği enerji elde etme yöntemlerine başvurarak" biz size iş istihdamı sağladık" söylemiyle, anadolunun dört bir yanı işgal ediliyor...fakat ülkedeki işsizlik ve giderek fakirleşen insanlar görülmüyor/günü kurtarma mantığıyla.

    bizler napıyoruz? seçmek özgürlüktür diye bunları seçiyoruz. bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığıyla susuyoruz! bunu göremeyen süperzaka, mum ateşi gibi süreğen olan aydınlarımız dil kaslarını geliştiriyor veya ipe sapa gelmez, desteksiz fikirleriyle bir taş atıyor kuyuya ve biz o taşın peşinde sürükleniyoruz. veya anaşik geçinen liberal bireylerimiz, cehalet mutluluktur sanrısıyla ya geçici eylemler ya da kollektif olmayan romantik, halktan uzak, ufak kabile eylemleri mantığıyla günü kurtaracak aktivist eylemler yaptıklarını sanıyor. hayatını böyle ikame ettirenler, ne sosyal yaşamın ne de halkın içerisinde yeralarak, sosyal yaşamın ne kadar boktan gittiğinin farkında değil! ya da farkında ben mi değiştirecem mantığıyla, yıllarca enjekte edilmiş pasifist tavrı sürüyor.

    yazık!

    size fiziksel olarak dokunmayan o yılan, bağarsaklarınıza kadar sizi sömürüyor. iyi uykular!
  • seçenek sayısı sonsuz olmadıkça geçersiz olacak benzetme.
  • (bkz: yersen)
hesabın var mı? giriş yap