• şarkının barış manço’nun söylediği 3 versiyonu vardır.

    1)sözüm meclisten dışarı/1981
    2)baris manco live in japan/1996
    3)mançoloji/1999

    bu şarkıları inceleyelim.
    1)sözüm meclisten dışarı/1981

    şarkı bas gitar ile başlar, klavye adeta çığlık atarak girer. şarkının ortasında enstrümanlar kombo yaparlar. klasik-elektro-bass gitarlara, klavye ve baterinin uyumu mükemmeldir. oha dedirtir. yalnızca bas gitar sesleri bile şarkının içindeki başka bir şarkıdır. şarkıda büyük bir duygu yükü vardır. rock bir şarkıdır. hiç beklemediğiniz bir anda bir yerde çalarsa, hüzünlendirir.

    2)baris manco live in japan/1996

    bu şarkı konser kaydıdır. bu kez şarkıda cırtlak ve tiz bir klavye kullanılmıştır. klavye, resmen ambulans sirenine benzer. barış manço’nun sesine yankı verilmiştir. ilk şarkıdan farklı olarak barış manço şarkının sonuna kadar söylemez. ”gözlerimde son bir bulut” ile başlayan dörtlüğünü söyler, bırakır. sonra cırtlak klavye ve diğerleri devam eder. şarkı daha rock bir şarkıdır.

    3)mançoloji/1999

    bu kez klavye geri plandadır. öyle ki; başlangıcındaki klavye çıkışını duymak neredeyse imkansızdır. üflemeli çalgılarla şarkı ilahi gibi olmuştur. bas gitar geriye çekilmiş, elektro gitarın sesi kısılmıştır. şarkıda yaylı ve üflemeli şarkıların saltanatı vardır. bunların dışında, şarkı yavaşlatılmıştır. bu şarkı çıktığı 1999’dan beri kendini bana bir kum tanesi kadar sevdirememiş ve barış manço’dan soğumama neden olmuştur.

    şahsi beğenim:

    1)sözüm meclisten dışarı/1981- *****
    2)baris manco live in japan/1996- ****
    3)mançoloji/1999- **

    şarkılardan ikisinin klibi vardır. (sözüm meclisten dışarı/1981, mançoloji/1999)

    birinci klipte barış manço ağaçlı çiçekli bir yerde başlar, gittikçe çöle gider ve klibin sonunda çölün ortasındadır. devasa yüzükleriyle klavye çalışı yakın çekim gösterilir. ayrıca şarkı söylerken ellerini kullanışı da şarkıyı renklendirir. onun dışında saçlarını savura savura bir yürüyüşü vardır ki görülmeye değerdir. klavyesini sırtına alıp bir derviş gibi, bir ozan gibi yürür.

    ikinci klip öldükten sonra çekilmiştir. bu klipte çeşitli konser görüntüleri, tv programları için gittiği yerlerdeki görüntüleri, birinci klipten ve cenaze töreninden görüntüler vardır. klibin sonunda barış manço ışıltılı kemeri olan beyaz bir elbise içinde, elini öpüp, öpücük gönderir, el sallayarak gider. son olarak deniz manzaralı bir yerde, güneşin battığı bir yerin arka plan olduğu görüntüde mançoloji kaset/cd kapağındaki resim gösterilir.
  • adamı durup dururken ağlatabilen parça...
  • baris manconun en guzel sarkilarindan biri. babaannesinin olumunden sonra yazmistir. bas yuruyuslerinin dolgunlugundan da anlasilabilecegi gibi bestecisi ahmet guvenctir
  • sozleri $oyledir:

    sen gülünce güller açar gülpembe
    bülbüller seni söyler
    biz dinlerdik gülpembe
    sen gelince bahar gelir gülpembe
    dereler seni çağlar,sevinirdik gülpembe

    güz yağmurlarıyla,bir gün göçtün gittin..
    inanamadık gülpembe
    bizim iller sessiz, bizim iller sensiz
    olamadı gülpembe

    dudağımda son bir türkü gülpembe
    hala hep seni söyler
    seni çağırır gülpembe

    güz yağmurlarıyla,bir gün göçtün gittin..
    inanamadık gülpembe
    bizim iller sessiz, bizim iller sensiz
    olamadı gülpembe

    dudağımda son bir türkü gülpembe
    hala hep seni söyler,
    seni çağırır gülpembe

    gözlerimde son bir bulut gülpembe
    hala hep seni arar seni bekler
    gülpembe

    (duzeltmeler icin kanradan'a te$ekkurler)
  • 14 kasım 1983, pazartesi. normalde bir gün sonra ve pipili olarak dünyaya gelmemi bekliyorlar. adım da konmu$: barı$.* doktorumuz biraz enterefantastik bir bünye; ameliyathaneye elinde radyoyla girip "sizinle müzikli doğum yapacağız hanımefendi!" demi$ anneme.. maselülüf son $arkı dı$ında neler çaldığını çok hatırlamıyor. yıllar boyunca inadım onu canından bezdirecek ama bu kez çok uğra$tırmayıp 2 saat sonra tam da gülpembe çalarken kıçıma tokadı yiyip ciyaklamaya ba$lamı$ım..

    - barı$ diyordunuz ama olmadı. heh heh heh.. eee $imdi ne olacak bu küçük hanımın adı?
    ~ valla bilemedim.. (iç ses: artık az bıraksan da uyusam.. zaten önümde onlarca volta atılacak gece, verilecek meme, temizlenecek bez, ... var?!)
    - o zaman $arkıdan esinlenelim mi?
    ~ ...

    oldu nitekim; 3 ismim var.
    ve göbek adım gülpembe.
  • barış manço'nun pek çok eseri gibi bu da durduk yerde adamın amına koyan şarkılar arasında yer alır. rahmetli barış manço öyle bir içten söyler ki, kendi kayıplarımız, yitip gidenlerimiz için biz ağlamaya başlarız. muhteşem sözler, muhteşem bir melodi ve muhteşem ötesi bir yorum.
  • gavurlara uygulayabileceginiz turkce sarki dinletme deneylerinde kesinlikle begenilemeyen sarki. sozlerin ve klavyenin aci aci cigiran kullanimini sadece bizim anlayabilecegimizden kaynaklandigini dusunuyorum. "pembeeee" derken boyle gokyuzune degil de yatay bir bosluga sesleniriz, bozkirlardan gelen birseydir bu (oha).
  • bir zamanlar * pek bi sevdiğimiz, dinlerken hüzünlendiğimiz şarkıydı. şimdi düşünüyorum da bi ilkokul bebesi olarak ben ve birkaç arkadaşım ne anlamıştık bu şarkıdan da ağlamıştık hep beraber.

    gülpembe, bir kadın olmalıydı.
    bu kadına yıllar önce duyulan aşktan bahsedilmiş olabilirdi ki; o zamanlar bizim için aşk: sınıfta çöp tenekesinin başında kalem açarken bakışmaktan ibaretti. ' sen gülünce güller açar, dudağımda son bir türkü, gözlerimde son bulut ' diyor barış manço, biz ne anlardık aşktan özlemden.

    ya da gülpembe, yaşlı bir kadın olmalıydı zira bu isim bir nineyi çağrıştırıyor.
    ölümü de tanımıyoruz ki o zaman; dedeler, babaanneler bize harçlık vermekle meşguller. mor bin lira olarak görüyoruz kendilerini. ama 'güz yağmurlarıyla bir gün gittin, inanamadık' diyor barış manço, biz ne bilirdik ki ölümün güz soğuğunu.

    ama yine de ağlardık bu şarkıda, neye ağladığımızı bilmeden. 'domates biber patlıcan' ya da 'nane limon kabuğu' şarkılarından sonra gelen acıklı flüt sesi etkisinden olmalıydı bu ağlama havası. çok kez notaları bilmeden üfledik blokflütlerimizi gülpembe kimdir demeden ancak şimdi farkına vardık ki barış manço babaannesini anlatıyormuş bu şarkısında, eşşeklik bizdeydi hem zaten bize de arkadaşım eşşek demiyor muydu kendisi.
  • bu sarki ayni zamanda baris manco'nun olumunden sonra cikan toplama albumunde, eser taskiran tarafindan tecavuze ugramis bir sarkidir. aslindaki o harika bas melodileri, klavye, vs gitmis, yerine acayip aglak, arabesk, siradan keman melodileri gelmisti. birisi arkadasi "abi, mahsun kirmizigul degil, baris manco soyleyecek bunu" diye uyarsaymis keske zamaninda. dogu-bati sentezinin bokunun cikarilmasina harika bir ornektir sarkinin bu icler acisi hali.
  • an itibariyle ümraniye'de bi lisede tenefüs zili olarak çalıyor.

    öğrenciler tenefüse çıkıcaz diye ağlayacak neredeyse.
    (bkz: mind fuck)
hesabın var mı? giriş yap