fahir atakoğlu

• kendisi en sevdiğim türk bestecilerinden biridir. belli ki hükümet 1998'de istanbul, antalya ve ankara'da düzenlenen 75. yıl konserlerindeki gibi cumhuriyet'in kuruluşuna giden yoldaki müzikle öykü anlatma biçimini kopyalama görevi vermiş ve 15 temmuz'a uyarlamasını istemiş. o da bu ülkenin bir sanatçısı olarak o geceyi anlatmaya çalışmış. eseri gayet başarılı buldum. ulusal bir konser izledim. bölümler arasına 15 temmuz girmeseydi de salt konseri izlesek daha iyi olurdu.
  
  valla hiç kusura bakmasınlar mekanın benim için hiçbir önemi de yok, orada başta fahir atakoğlu olmak üzere özenle yetiştirilmiş cumhuriyet sanatçıları vardı. yine gördük ki cumhuriyet nesilleriyle uğraşanlar yine o nesillere muhtaçlar.
  
  ülkemizin başına çorap örülen bir tarih için örenlerin ortakları, yas gününde akıllarına cumhuriyete adanmış besteciliğiyle ünlü fahir atakoğlu'nu getirerek eser ve konser siparişi vermişler. yalnız başkomutan bestesinde fahir abinin gönlündeki sarı zeybek'ten haberleri vardı herhalde.
• bir gun ölecek. öldüğü hafta radyolarda sabah aksam katkida bulunduğu eserler çalacak, diyecek ki "iste bir fahir atakoglu sarkisi ile yine sizlerleyiz" . o zaman "vaaay amk" diyecekler. "bu adam neymis lan boyle".
  
  evet onu diyebilmek icin, bu adamin degerinin bilinmesi icin ölmesi gerek. ne yazik ki.
• ense tuyu elektrikcisi, $ahane insan.
• bir kaset kapaginda can dundar o'nun icin yazi yazmis.soyle diyor:
  1993 kasim basiydi.10 kasim icin sari zeybeki yetistirmeye calisiyorduk.cok az zaman kalmisti ve henuz muzik yoktu.fahiri aradim abdye gitmek uzereydi.hemen metini faksla dedi.ben sonrasindan emindim.sari zeybekin anlattigi herseyi muzige dokulusunun 10 000 feete rastladigindan da...ucakta bestelenen notalari ilk kez telefonda dinledim.muhtesemdi.yaraticiligi inatla beni sasirtmaya devam ediyordu.
  bir belgeseli hazirladiginizda bilin ki fahir o belgesele ruhunu katar.konuyu inceler metinleri hazmeder duyguyu yakalar.daha ilk toplantilarda parmaklari hayali bir piyanonun tuslarinda gezinir...
  sonrasinda haftalarca bu melodilerle yatar kalkar..kibris'da kanunla buzikiyi ahnekle olusturmasi, demirkirat'in sonuna o muhtesem final ezgisini yazabilmesi, 12 mart'in jenerigine bir sopranonun cigligini eklemesi, sari zeybek'e o huznu nakledebilmesi bundandir.
  fahir'i dinleyin...
  o'nun muzigi turkiyenin notalarla yazilmis tarihcesidir...`
• konuk olduğu bir tv programında ''evrende müzik varolduğu için insan olduğuma seviniyorum'' diyerek beni benden almış kişi.
• ^*i besteleyen adam şu an 15 temmuz destanı için çalıyor.
• kendisinden ilham aliyev ve kim jong un icin de birer beste bekliyoruz.
• tarzıyla türkiye'de benzeri olmayan bir müzisyen...
  
  bu adamın muadili yok... rakibi yok...
  
  tek...
• washington dcde yasayan, agirlikla can dundar abimizin belgesellerine muzik yaratan, garanti bankasinin "yarina dort isik" projesine ozel album cikarmis, sertab'a lal'i bestelemis, ayriyeten konserleri sirasinda muziginin yani sira bolca limon kokulu dumanla, isik ve renk oyunlariyla karizma yaratan sanatci kisilik. artik "sanatci ruhundan" mi, hiperaktif oldugundan mi, yoksa cok kaliteli marijuana ictiginden mi bilmem, piyano calarken yerinde oturmayip tepinir, kalkar orkestrayi yonetir, danseder, el cirpar, yuz ifadelerini fazil say ile kapistirir. konserlerinde pek bir eglenir, "acaba bu abinin surati daha baska seyler yaparken ne hal aliyo?" diye dusunurum. ama, sezarin hakki sezara cok basarili, isi bitirmis vesselam.
• sezen aksu'nun arkasında çalarken keyiften ölmek üzere olan, herkesten çok eğlenen ve bu enerjisini de dinleyiciye geçirebilen sanatçı.