etkin arun

• kendi anlatımı ile aşağıdaki gibi olan insan gibi insan; müzik insan:
  
  ''16 eylül 1966da dünyaya geldim. annem bana ninni olarak mozart - david oistrakh ve vivaldi - ı musici çaldığını söylerdi (pye pikap - çatak iğne)
  stradivariusa olan düşkünlüğümü ve hayranlığımı buna bağlıyorum.
  
  1985 e kadar dinleyici ve kollektör olrak müzikle ilgilendim. 1986 yılı itibarıyla çeşitli ses kayıt stüdyolarında staj yaptım.
  özellikle 1986 yılında o dönemki hocam duyal karagözoğlunun plaksan fabrikasına beni götürmesi, toplu manyetik bant silme ve toplu manyetik bant kaydetme sistemlerini görmem beni bu işin endüstriyel tarafını anlamaya itti.
  
  midiyi daha iyi anlayabilmek için norbert wiener ve toygar akman aracılığıyla sibernetik ile ilgili fikir yolculuğuna çıktım.
  
  sayısal verileme ve bunun müziğin taşıması, kaydedilmesi ve tekrar dinlenmesi getirdiği kolaylığı ve hızı anlamaya çalıştım. tüm bunları müzik üretimine geçirmeye çalışanların emeğini saygıyla izledim.
  
  sesin taşınması (elektronlarla) ve ortaya çıkarılması (hava) düzeneğini;
  konvansiyonel, elektronik ve optik sistemleri anlamaya çalıştım.
  
  barlarda ve radyolarda dj lik yaptım (bkz: mr) bazı gazete ve dergilerde müzik yazıları yazdım. bazı uluslararası dergilerde takma isimlerle müzik yazıları yazdım. müzik danışmanı (film) ve müzik direktörü (radyo) olarak çalıştım.
  
  zaman zaman müzik üretimi ile ilgilendim:
  all lines are in distortion - 1993
  the manifesto - 2001
  (aranjör ali tosun desteği ile)
  en son tramvay filminin müziğini yaptım. (bkz: midi)''
  
  bir müzik insanına abi kendini yaz deyince budur işte;
  adam kendini müzik ile anlatıyor; gerisi de pek boş...