1 entry daha
  • onlar bizi kör sanıyorlar. bir gündem ortaya atıp, muhalifiyle destekçisiyle onunla beyinlerde geviş getireceğimizi düşünüyorlar. oysa biz her zaman bir adım geriye çekilip savaş meydanlarına tepeden bakmayı da biliriz.

    diyeceksiniz ki bu kadar yoğun gündem arasında neden libya? yani neden libya'yı ele alan bir başlıkta gündemi nasıl bize bağlayacaksın? öyle bir bağlanıyor ki dostlar. güzel bir kadına baktığınızda onu kolunuzda bir eş ve güzel elbiselerle yaptırdığınız evin merdivenlerinden çıplak ayak pıt pıt pıt inerek hayal edecek kadar hızda iseniz, siyaset konusunda da hayli kombinasyonlar yapabiliyorsunuz zihinlerde...

    çok betimleyici oldu bu yazı. hiç sevmedim. şimdi ana meselemize şimşek hızıyla girelim.

    italya büyükelçilik düzeyinden yakın zamanda yükselen bir açıklama: ''- libya'da askeri müdahale ile sonuca gidilemeyeceği görülmüştür. '' minvalinde... neden italya'dan yükselen bu ses önemli? libya italya'nın eski sömürgesi ve kim ne derse desin etkinliği hala devam etmektedir. libya'da şu anda mücadele halinde olan nato destekli birlikler ve rusya-iran destekli doğu bloğu gruplar var. iki tarafın da kesin olarak üstünlük kuramaması kaynaklı bir kısır durum oluşmuş durumda. savaş olanca şekliyle devam ediyor. nedense biz kulağımızın arkasına atmış durumdayız bu durumu.

    gelelim buradaki gelişmelerin niye bizi etkilediğine...

    italyan hükümetinin ortağı, putin konusunda bir açıklama yaptı; '' rusya'nın amerika ve nato ile birlikte avrupa'yı seçmesini isteriz. türkiye-iran ile birlikte olursa çin'e doğru gitmesinin batı için endişe kaynağı görüyoruz. '' cümlesini söylemişti hem de iktidarı aldıktan 3 gün sonra.

    dün yazdığım belucistan konusunda avrupa devletlerinin tavrı, italya için de geçerli. hedef, çin devletini durdurmak.
    (bkz: belucistan/@patryn)

    libya'da rus kuvvetler ile mücadeleyi bitirmeyi hedefleyen italya ve bununla birlikte ab; bir yandan da putin'in gücünü kabul eden, hatta ukrayna'da putin'e karşı savaşan insan temin etmek suçundan kendi insanlarına cezalar yağdıran bir italya var. batı özellikle rusya ve çin'in birlikte olmasını istemiyor. iran ve türkiye üzerinden de bu köprüyü yıkmak peşindeler.

    şimdi iki ülkeye bakalım; türkiye ve iran. aşağı yukarı aynı sıkıntıları çeken iki ülkeden, durumlar ise ekonomik olarak farklılıklar içeriyor. pahalılık evet gündelik hayatta yoğunlukla hissedilirken, iran'ın kendine yetme durumu var, ancak türkiye'nin ciddi bir bağımlılığı var dışarıya. ancak garip olan türkiye'de insanların bu duruma çok da ses çıkartmıyor oluşu. tamahkar bir yapımız olduğunu söylesem yanılmam. bunca yanlış ekonomi politikasına rağmen oy verenler iktidara güven duyuyor. tabii bundan alt tabakanın yardımlarla destekleniyor oluşunun da etkisi büyük.

    fetö'nün devlet içinde yuvalandığı dönemlerde bir iran algısı kasmaya çalıştıkları biliniyordu. yani türkiye ile iran'ın arasını amerikan destekli açmak peşindeydi. neyse ki bu oyuna gelmedik. türkiye, iran ve rusya'dan izole edilerek amerikanın kucağına itilme peşindeydi. şimdi ise bu durumda türkiye'nin rusya ile yakınlaşmış olmasından rahatsızlık duyuluyor. operasyon yapıyorlar denilen yani o '' dıj güjler '' aslında iran'a operasyon yapıyor. ancak bizim o kadar dışarı bağımlı yapımız var ki, bu durumdan biz de etkileniyoruz. yani ambargo uygulanmayan mallarımız bize psikolik olarak ambargo haline girip gerek ülkemizde ucuza elden çıkıyor, sonra da yüksek vergilerle bize geri geliyor. devlet vergiler ile bu duruma çözüm bulmaya çalısıyor. bu bile devletin kendi kaynaklarına tam manasıyla güvenmediğini gösterir. zenginlerimiz bile güvenli liman olarak dövizleri görüyor.

    iran lideri bugün bir açıklama yaptı: '' amerika bu ambargolardan pişman olacak. bu sorunlar bizi daha da kenetleyecek. '' son derece önemli ve kendinden emin bir açıklama açıkçası. kendi kendine yeten ülke olma konusunda iran'ın tecrübeleri büyük. bu nedenle '' dıj güjler '' iranı sallasa da yıkamaz. ancak iran'ın savuşturduğu rüzgarlar bizim gibi ekonomik olarak cılız kalmış ülkeyi sallar da sallar kanımca.

    tek amaçları çin ile mücadelede kaleleri bir bir düşürmek. putin bile bir şekilde sağda solda şımartılarak gel sen bizimle ol denirken, yeter ki çin'e müttefik vermeyelim peşindeler. zaten erdoğan'ın da artık çin'den borçlanacağız demesi de boşuna değil, net bir mesajdı diğerlerine.

    ancak sorun şu ki, filler tepişirken arada kalıyoruz. zamanında alınmayan önemlerin acısını çekiyoruz. türkiye'nin ekonomisi ağustos böceğinin hayatı gibi. güneşliyken güzel görünür; stadyumlar, köprüler, yollar... ama yağmur basınca ne yapacağını bilemez, sağa sola kaçışır bir karınca bulur evine sığınmak için. bu bazen votka içen bir karınca olur, bazen molla karınca...

    sağlıcakla kalın...
47 entry daha
hesabın var mı? giriş yap