• türkiye'nin müdahalesinin esas sebebi doğu akdeniz krizi olan çatışma.

    türkiye libya'daki iç savaşta taraf değildi. akp resmi libya hükümetine bu hükümetin içerisinde hem ihvancıların olması hem de demokrasi yanlısı olmaları sebebiyle destek veriyordu. ancak bu destek genel olarak el altından silah satmak şeklinde olan bir destekti.

    ancak ne zamanki tümamiral cihat yaycı doğu akdeniz konusunda kendi tezlerini hükümete kabul ettirdi o zaman işin rengi değişti.

    yani aslında türkiye'nin libyadaki askeri etkinliğinin artmasının esas sebebi doğu akdeniz krizi.

    zaten libya iç savaşının bu kadar uzamasının sebeplerinden birisi de bu. zira libya iç savaşı akdeniz hakimiyeti mücadelesine dönüşmüş durumda. ancak bütün bir iç savaş bunun yansıması değil tabiki.

    kısaca tarafları ve destekçilerini ve destekçilerin neden desteklediğini yazayım;

    libya iç savaşında iki taraf var.bunlar ;

    1- başkent trablus merkezli umh yani ulusal mutabakat hükümeti (government of national accord - gna). bu hükümet birleşmiş milletler destekli,demokrasi yanlısı ve içerisinde farklı siyasi gruplardan kişiler var ve bu kişiler arasında ihvancılar da var. bu hükümet için tamamen ihvancı denilemese de içlerinde ihvancıların da olması ihvan düşmanı olan siyasi yapıları tedirgin ediyor.

    destekçileri - bu yapıyı avrupa birliği,ingiltere,abd ve italya destekliyordu. hafter güçlenene kadar ciddi bir destek de verdiler. ancak hafter güçlenmeye başladıktan sonra, hafterin iç savaşı kazanacağı düşüncesiyle desteklerini azalttılar. şu an nötr bir pozisyondalar. ancak italya hala gizli saklı destek veriyor. ayrıca geçen ay umh'nin watiya hava üssü gibi stratejik bir yeri alması sebebiyle batı bloğuyla ilişkilrind tekrar bir iyileşme başladı. amerika ve nato umh'ye destek açıklaması yaptılar. abd dışişleri bakanı mark pompeo umh başbakanı sarrac ile telefon görüşmesi yaptı.bunlar önemli şeyler.

    cezayir ve tunus gibi arap ülkeleri de umh'ye yakın bir çizgide hareket ediyorlar. umh'ye askeri bir destekleri yok. tarafsız olduklarını söylüyorlar ancak bu iki ülkenin de diğer arap ülkelerinden farklı olarak demokrasi ile yönetilmesi sebebiyle umh gibi demokrasi yanlısı bir yapıya sempati duydukları açık.

    umh'yi türkiye ve katar da destekliyor. geçen seneye kadar bu destek tıpkı diğer devletler gibi maddi yardımlar ve diplomatik destek şeklindeydi(el atlından silah satmak gibi bir durumda vardı tabi). ancak türkiye doğu akdeniz konusunda umh ile sınır anlaşması imzalayınca türkiye, umh'yi askeri olarak bilfiil desteklemeye başladı. bölgeye 35 kişilik bir tsk danışman ekibi ve suriyeden topladığı bir kaç bin kişilik bir öso milis gücünü gönderdi. tabi birde tb2 bayraktar siha faktörü var.

    türkiye ile umh arasındaki deniz sınırı anlaşmasına kısaca bir değinirsek aslında umh bu anlaşmayı imzalamak istemedi. yumurta kapıya gelene kadar beklediler.yani uluslararası kamuoyunda sunulduğu gibi umh türkiye kuklası ihvancı bir hükümet değil. böyle bir anlaşma umh'nin türkiye'nin etki alanının içine girmesi ve türkiye tarafından bir nevi kontrol edilmesi demekti. umh de zaten bunu biliyordu ve anlaşmaya sıcak bakmadılar. ancak geçen sene nisan ayında darbeci general hafter'in başkent trablusu kuşatma altına almaya kalkması ve şehre saldırı başlatması umh için yolun sonunun gözükmesi demekti. umh bu ölüm kalım savaşından çıkmak için bir çok ülkeden destek aradı(amerika ve italya'ya müracaat ettiler) ancak türkiye dışında kimse yenilmek üzere olan bir hükümete yatırım yapmak istemedi. türkiye, umh'nin bu yardım talebini kabul etti ve hemen cihat yaycı'nın mimarı olduğu deniz sınırı anlaşması yapıldı.

    bakın bu çok önemli bir şey. umh yönetimi, hafter başkent trablus'un kapısına dayanana kadar böyle bir anlaşma için türkiye'ye yanaşmamıştı. yani bu anlaşmayı canı gönülden değil mecbur kaldıkları için yaptılar.

    2 - temsilciler meclisi ve general hafter. temsilciler meclisi libyanın ilk demokratik olarak seçilmiş meclisi. ancak bu seçime katılım oranı yüzde 18 gibi son derece komik bir orandı ve bu meclisin geçerliliği libya anayasa mahkemesi tarafından reddedildi. yani artık yasal değiller. hafter bu meclisin desteği ile resmi hükümete darbe yapmaya çalıştı ancak başarısız oldu. iç savaş da bunun üzerine başladı.

    resmi hükümet olan umh, temsilciler meclisi ve hafter'e yeni seçim yapılması yönünde bir teklif yaptı.temsilciler meclisi ve hafter bunu resmi olarak kabul etseler dahi fiili olarak bir şey yapmadılar.

    hafter darbeci bir general. sisi gibi bir askeri diktatör olmak istiyor. bu meclisi de ortadan kaldırıp diktatör olmaya çalışıyor.bunu ara sıra dile getiriyor. hatta en son açıklamay bir kaç hafta önce yaptı. bütün idari yetkiler akeri makamlara verilmeli dedi. zaten hafter ile temsilciler meclisi arasında da nadiren de olsa sürtüşmeler yaşanıyor. bu tarafta esas güç ordunun da yönetimini elinde bulunduran haftere ait. temsilciler meclisi zayıf bir durumda. biraz vitrin süsü gibi kalıyorlar. ellerinde pek bir güç yok.

    destekçileri - hafter ve temsilciler meclisi demokrasiye kesin olarak düşman olan sisi yönetimindeki mısır ve emirlikler ittifakı ile yönetilen birleşik arap emirlikleri tarafından oldukça etkin bir şekilde destekleniyorlar. tank,silah,savaş uçağı ve hava savunma sistemi gibi envai çeşit silahı hafterin milislerine verdiler ve vermeye devam ediyorlar. ayrıca sudan'dan paralı asker de getiriyorlar.

    rusya ve fransa da hafter cephesini destekliyor. bu iki ülkenin hafteri desteklemesinin sebebi ise akdeniz hakimiyeti çekişmesi. rusya demokratik bir yönetim istemiyor. wagner paralı askerlerini hafteri desteklemek için gönderdi. ayrıca bi kaç hafta önce mig-29 ve su-24 savaş uçaklarını da -üzerindeki rus hava kuvvetleri amblemlerini sökerek- libyaya gönderdi. rusya resmi olarak hafteri desteklemiyor zira hafterin herhangi bir resmi sıfatı yok. libyada yapılan bütün girişimleri illegal ve rusya zaten bu girişimlerin hepsini reddediyor. yasal olarak rusyanın libyadaki konumu türkiyenin suriyedeki konumu gibi.

    fransa ise bu destekçi ülkelerin en absürdü. hafteri neden desteklediklerini tam olarak bilmiyorum. bunu mantıklı sebeplerle açıklayabilen herhangi bir uzman da göremedim. ancak galiba hafter libyadaki zengin petrol ve doğalgaz yataklarından ciddi bir miktarı fransaya teklif etti ve onların desteğini kazandı. bunun dışında başka bir mantıklı sebep yok.

    fransanın hafterin askeri gücüne katkısı belli değil. javelin füzesi gibi ileri teknoloji bazı askeri sistemleri haftere verdiği kanıtlanmış durumda. zaten bunu fransa da kabul etti ancak bunun dışında bilinen pek bir askeri faaliyetleri yok. arka planda ne olduğu belli değil ancak fransız askeri danışmanların hafterin yanında olduğu düşünülüyor.

    libya iç savaşındaki taraflar bu şekilde. resmi libya hükümeti umh türkiye tarafından askeri ve diplomatik olarak desteklenirken hafter ise mısır,bae ve rusya tarafından askeri olarak destekleniyor. ana aktörler bu şekilde.
  • onlar bizi kör sanıyorlar. bir gündem ortaya atıp, muhalifiyle destekçisiyle onunla beyinlerde geviş getireceğimizi düşünüyorlar. oysa biz her zaman bir adım geriye çekilip savaş meydanlarına tepeden bakmayı da biliriz.

    diyeceksiniz ki bu kadar yoğun gündem arasında neden libya? yani neden libya'yı ele alan bir başlıkta gündemi nasıl bize bağlayacaksın? öyle bir bağlanıyor ki dostlar. güzel bir kadına baktığınızda onu kolunuzda bir eş ve güzel elbiselerle yaptırdığınız evin merdivenlerinden çıplak ayak pıt pıt pıt inerek hayal edecek kadar hızda iseniz, siyaset konusunda da hayli kombinasyonlar yapabiliyorsunuz zihinlerde...

    çok betimleyici oldu bu yazı. hiç sevmedim. şimdi ana meselemize şimşek hızıyla girelim.

    italya büyükelçilik düzeyinden yakın zamanda yükselen bir açıklama: ''- libya'da askeri müdahale ile sonuca gidilemeyeceği görülmüştür. '' minvalinde... neden italya'dan yükselen bu ses önemli? libya italya'nın eski sömürgesi ve kim ne derse desin etkinliği hala devam etmektedir. libya'da şu anda mücadele halinde olan nato destekli birlikler ve rusya-iran destekli doğu bloğu gruplar var. iki tarafın da kesin olarak üstünlük kuramaması kaynaklı bir kısır durum oluşmuş durumda. savaş olanca şekliyle devam ediyor. nedense biz kulağımızın arkasına atmış durumdayız bu durumu.

    gelelim buradaki gelişmelerin niye bizi etkilediğine...

    italyan hükümetinin ortağı, putin konusunda bir açıklama yaptı; '' rusya'nın amerika ve nato ile birlikte avrupa'yı seçmesini isteriz. türkiye-iran ile birlikte olursa çin'e doğru gitmesinin batı için endişe kaynağı görüyoruz. '' cümlesini söylemişti hem de iktidarı aldıktan 3 gün sonra.

    dün yazdığım belucistan konusunda avrupa devletlerinin tavrı, italya için de geçerli. hedef, çin devletini durdurmak.
    (bkz: belucistan/@patryn)

    libya'da rus kuvvetler ile mücadeleyi bitirmeyi hedefleyen italya ve bununla birlikte ab; bir yandan da putin'in gücünü kabul eden, hatta ukrayna'da putin'e karşı savaşan insan temin etmek suçundan kendi insanlarına cezalar yağdıran bir italya var. batı özellikle rusya ve çin'in birlikte olmasını istemiyor. iran ve türkiye üzerinden de bu köprüyü yıkmak peşindeler.

    şimdi iki ülkeye bakalım; türkiye ve iran. aşağı yukarı aynı sıkıntıları çeken iki ülkeden, durumlar ise ekonomik olarak farklılıklar içeriyor. pahalılık evet gündelik hayatta yoğunlukla hissedilirken, iran'ın kendine yetme durumu var, ancak türkiye'nin ciddi bir bağımlılığı var dışarıya. ancak garip olan türkiye'de insanların bu duruma çok da ses çıkartmıyor oluşu. tamahkar bir yapımız olduğunu söylesem yanılmam. bunca yanlış ekonomi politikasına rağmen oy verenler iktidara güven duyuyor. tabii bundan alt tabakanın yardımlarla destekleniyor oluşunun da etkisi büyük.

    fetö'nün devlet içinde yuvalandığı dönemlerde bir iran algısı kasmaya çalıştıkları biliniyordu. yani türkiye ile iran'ın arasını amerikan destekli açmak peşindeydi. neyse ki bu oyuna gelmedik. türkiye, iran ve rusya'dan izole edilerek amerikanın kucağına itilme peşindeydi. şimdi ise bu durumda türkiye'nin rusya ile yakınlaşmış olmasından rahatsızlık duyuluyor. operasyon yapıyorlar denilen yani o '' dıj güjler '' aslında iran'a operasyon yapıyor. ancak bizim o kadar dışarı bağımlı yapımız var ki, bu durumdan biz de etkileniyoruz. yani ambargo uygulanmayan mallarımız bize psikolik olarak ambargo haline girip gerek ülkemizde ucuza elden çıkıyor, sonra da yüksek vergilerle bize geri geliyor. devlet vergiler ile bu duruma çözüm bulmaya çalısıyor. bu bile devletin kendi kaynaklarına tam manasıyla güvenmediğini gösterir. zenginlerimiz bile güvenli liman olarak dövizleri görüyor.

    iran lideri bugün bir açıklama yaptı: '' amerika bu ambargolardan pişman olacak. bu sorunlar bizi daha da kenetleyecek. '' son derece önemli ve kendinden emin bir açıklama açıkçası. kendi kendine yeten ülke olma konusunda iran'ın tecrübeleri büyük. bu nedenle '' dıj güjler '' iranı sallasa da yıkamaz. ancak iran'ın savuşturduğu rüzgarlar bizim gibi ekonomik olarak cılız kalmış ülkeyi sallar da sallar kanımca.

    tek amaçları çin ile mücadelede kaleleri bir bir düşürmek. putin bile bir şekilde sağda solda şımartılarak gel sen bizimle ol denirken, yeter ki çin'e müttefik vermeyelim peşindeler. zaten erdoğan'ın da artık çin'den borçlanacağız demesi de boşuna değil, net bir mesajdı diğerlerine.

    ancak sorun şu ki, filler tepişirken arada kalıyoruz. zamanında alınmayan önemlerin acısını çekiyoruz. türkiye'nin ekonomisi ağustos böceğinin hayatı gibi. güneşliyken güzel görünür; stadyumlar, köprüler, yollar... ama yağmur basınca ne yapacağını bilemez, sağa sola kaçışır bir karınca bulur evine sığınmak için. bu bazen votka içen bir karınca olur, bazen molla karınca...

    sağlıcakla kalın...
  • covid-19 nedeniyle bir süredir yavaş ilerleyen iç savaş olsa da burası da zaman zaman harlanıyor. bugün dışişleri bakanlığı ile bae arasındaki gerilim de burayı yeniden hatırlattı.

    türkiye, libya'daki meşru yönetime desteğini artırdığından beri hafter için işler yolunda gitmiyor. bunu, haritadan anlamak mümkün. hafter, hem güneyde hem kuzeyde birçok bölgede hakimiyetini kaybetti. toprak olarak geniş bir alanda hakimmiş gibi görünse de kilit noktalar türkiye'nin desteklediği güçlere geçiyor.

    burada hafter'in hava desteği olduğu vurgulanmıştı ama gücünü kaybettikçe iplerini elinde tutan ülkelere karşı gelmeye başladı. bu da onun işini daha çok zorlaştırıyor. şu an en büyük ve en net destekçisi birleşik arap emirlikleri. dünyadaki gelişmelere bakınca bae'nin yapması gereken kendi derdine yanmak. asla sonuna kadar hafter'in yanında duracak güçleri ve gelenekleri yok. bir yerden sonra, türkiye'nin arkasından atıp tutmayı da kesecekler. bu tavırlari devlet olmayı becerememiş bir yapı için fazla iddialı.

    bu bölge türkiye için yıllardır önemli. birinci dünya savaşı'nda da önemliydi, 1970'te de, 2011'de de. libya bugün ilk kez türkiye'nin gündemine girmiyor, konuyu böyle değerlendirmek yersiz. bu iç savaş, karada yapılan bir deniz savaşı anlamına da geliyor. akdeniz'de sınırların bizim istediğimiz gibi çizilmesini istiyorsak, orada anlaşılan güçleri sonuna kadar desteklemek gerekiyor.

    her konuda ülkesine karşı tavır alanlar; suudi arabistan'ın, bae'nin, rusya'nın desteklediği; mısır'ın, güney kıbrıs rum yönetimi'nin, yunanistan'ın medet umduğu hafter yerine türkiye'yi destekleyin bari.
  • sabah sabah 3 pantsir imha edilmiş, toplamda 18 imha, 1 ele geçirme ile en çok rus hava sistemi imha etmiş ülke olabiliriz. birim maliyeti 15-18 milyon dolar denildiğini var sayarsak bae ‘ya iyi fatura kesildi.
  • suriye iç savaşı'ndan fırsat bulup pek ilgilenemediğimiz ve gündeme alamadığımız iç savaş.

    halbuki suriye'de olduğu gibi burada da türkiye aktif olarak müdahil. ulusal mutabakat hükümeti'ne teçhizat ve istihbarat yardımı yapılıyor. duyurulmasa da, mutlaka alanda da personelimiz var.

    trablusgarp savaşın'da da yapılan doğrudan savaşmak değil, sünûsilere destek vermek olmuştu. (bkz: şeyh ahmet el sunusi)
    yüz küsür yıl önce mustafa kemallerin, enver beylerin, süleyman askerilerin, kuşçubaşı eşreflerin yaptığını bugün ismini bilmediğimiz başkaları yapıyor.
  • türkiye'nin bu savaşa bu zamanda ve bu şekilde müdahil olması, yemelere götürmelere doymak bilmeyen akp'nin tarihindeki en doğru birkaç hamlesinden biridir. hatta bunu onlara konduramıyorum; bu mavi vatan doktrininin son nefesinde uygulamaya konmuş ve kesinlikle ileride sonuca erene kadar devam ettirilmesi gereken bir (altı çizili) devlet politikasıdır. türk devletinin hükümet içinde erimediğine ve erimeyeceğine dair umutları yeşerten gelişmeler silsilesidir. son üç ayda yapılanların bizi nelerden kurtardığını yıllar içinde hepimiz göreceğiz.
  • tobruk hükümetine bağlı libya ulusal ordusu tripoli uluslararası havalimanının ve havalimanı yakınlarındaki kasr bin ghashir köyünün kontrolünü ele geçirdi ve hızlıca başkent trablus'a doğru ilerliyor.
    son askeri durum
    tripoli uluslararası havalimanından:
    https://pbs.twimg.com/media/d3z6ypkx4aaptls.jpg
    https://pbs.twimg.com/media/d3z4ngxxsaa9upi.jpg
    https://pbs.twimg.com/media/d3z4nqvwkaaa-gy.jpg
    https://pbs.twimg.com/media/d3afswpx4aajq98.jpg
    peki kim bu libya ulusal ordusu?
    bilindiği üzere 2011 iç savaşından sonra libya iki hükümet tarafından kontrol edilmeye başlamıştı. bunlar tobruk ve trablus hükümetleridir.
    tobruk hükümetini mısır ve suudi arabistan gibi ülkeler desteklerken, trablus hükümeti türkiye ve katar tarafından desteklenir. bu iki tarafın çatışması 2014 yılından beridir sürmekte fakat bugünlerde libya ulusal ordusu veya mareşal emir hafter'in adıyla anılan hafta'nın ordusu trablus'u ele geçirmek için taarruzlara başladı.
    daha detaylı bilgi için
    ayriyeten dün libya ulusal ordusunun trablus batısından gerçekleştirdiği ancak 200'e yakın esir alınarak başarısız olduğu birde saldırı girişimi oldu.
    esir alınan hafter ordusu askerleri
  • uzun süre boyunca sürecek olan iç savaş. kimse çabuk biten bir savaş istemez. ne kadar uzun sürerse, o kadar kaos yayılır.
  • suriye'ye burnumuzu sokup boka battığımız gibi, libya'da da aynı şeyi yapalım. çünkü, siyasal islam bunu gerektirir.

    vay arkadaş. bu siyasal islam dünyanın kanseri olmaya devam ediyor. abd eseriyle gurur duyuyordur mutlaka. islam coğrafyasında da zaten devşirilecek şahıs (bkz: şahsım) bulmak çocuk oyuncağı.

    yüce usc (cc) kurtarsın hepimizi bunlardan. ramen.
hesabın var mı? giriş yap