6 entry daha
  • necip fazıl kısakürek'in şiiri

    bilmem hangi alemden bu toprağa düşeli;
    yataklara serildim, cam kırığı döşeli...
    kaam bir cenk meydanı, kokusu kan ve barut;
    elindeyse düşünme, gücün yeterse unut!
    takılıyor yerdeki gölgelere ayağım;
    sanki arz delinecek ve ben yutulacağım.
    bana yanmak düşüyor, yangın görsem resimde;
    yaşıyorum zamanın koptuğu bir kesimde.
    alırken dilenciyim, verirken de borçluyum;
    kalmadı eşya ile aramda hiç bir uyum.
    taş taş üstüne koysam, bozuk diyorlar, devir!
    bir ok çeksem, diyorlar; peşinden koş ve çevir!
    nefes alırken bile inkisar ve pişmanlık;
    kimse edemez bana benim kadar düşmanlık.
    işte şüpheci aklı çatlatan korkunç nokta:
    o ki sonsuz var, nasıl aranır dipsiz yok'ta?
    olur olmaz her şey, yokluk da o'nun kulu;
    bu noktaya vardın mı, el tutuk, dil burkulu.
    allah'ı hakikate soran kafa ne sakat?
    hakikat de ne; hakk'ın muradıdır hakikat,
    balonunu kaçırmış çocuk gibi ağla dur!
    rabbim böyle emretmiş, ya dize gel, ya kudur!
    hayat bir zar içinde, hayatı örten bir zar;
    bana da hayat yeri "bağlum"* köyünde mezar...

    * bağlum: ankara'da üstadın şeyhi büyük veli'yi toprağında barındıran mes'ut köy...
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap