6 entry daha
  • eugen von böhm-bawerk’in ogrencisi olmasina ragmen pek de avusturya okulu’ndan sayilamayacak iktisatci.

    yarim kalmis “history of economic analysis” adli eserindeki onermeleri ilginctir:

    -“en iyi iktisat neoklasik iktisattir.”
    -“walras neoklasik iktisatta bir zirvedir.”

    bu alintilar da gosterir ki kendisi az ya da cok neoklasik iktisat okuluna dahildir. hocasi eugen von böhm-bawerk’i “burjuva marx” olarak tanimlasa da george catephores’in asagidaki makalesinde elestirdigi gibi -kanimca da hakli olarak- asil kendisi “burjuva marx” olarak tanimlanabilir.

    “the imperious austrian: schumpeter as bourgeois marxist”, new left review, no.205, may/june 1994, pp.3-30.

    1942 tarihli capitalism, socialism, and democracy adli unlu kitabinda kapitalizmin er ya da gec sosyalizmle son bulacagini ancak bunun marxistlerin dedigi gibi kapitalizmin kendi basarizligi nedeniyle degil aksine kapitalizmin basarili bir donusumun sonucunda olacagini iddia eder.

    bir zaman avusturya maliye bakanligi da yapmistir. aslen yukarida benim de dahil oldugum yakistirmadan pek de hazetmeyecegini dusunmekteyim. cunku ona gore yonetici sinif soylulardan ve aristokratlardan olusmalidir, burjuvazinin yonetim anlayisi uretim surecinde ise yarar. burjuvaziyi pek sevmez; ama, girisimciye fazlasiyla onem verir. 1911 tarihli “the theory of economic development: an inquiry into profits, capital, credit, interest and the business cycle”da belirttigi gibi girisimci kittir ve bu nedenle de kari hak ediyordur. rekabet, daima yeni uretim yollari, orgutlenme bicimleri ve icatlar getirdiginden schumpeterce ovulur. schumpeter’in rekabet anlayisi neoklasiklerde kimi noktalarda ayrilir. ornegin neoklasikler rekabeti tam rekabette (bkz: perfect competition) oldugu gibi statik bir karakterde varsayarken schumpeter, rekabetin daima dinamik oldugunu savunur. onun unlu creative destruction teorisinin cikis noktasi da aslinda bu analitik ayrimdir.

    benim fikrim creative destruction fikrinin ilk olarak schumpeter’de ortaya cikmadigi yonundedir. bana kalirsa adam smith kitaplarinda isbolumunden bahsettigi bolumlerde uretkenligi artiran teknolojik icatlari (bkz: innovation) ima etmistir. bu acidan rekabetin dinamik karakter gosterdigi uc dusunur vardir iktisadi analiz tarihi’nde: karl marx, adam smith ve joseph shumpeter.

    schumpeter’in bahse degecegini dusundugum bir diger dusuncesi buyuk sirketlerdeki arastirma & gelistirme birimlerinin zamanla buyumesi sonucunda artan burokrasinin bu sirketlerde dinamizm kaybina neden olacagidir.
    yukarida bahsettigim kapitalizm->sosyalizm donusumunun ana cikis noktasi bu iki savdir. ancak kanimca schumpeter iki noktayi gozonune almamistir:

    - fordizmden postfordist uretim tarzina donus ve esnek uretim
    - gelisen bilisim teknolojisi

    sonuc olarak, evrimsel iktisatci sayilmasi daha akla yakin gozuken, iktisat tarihinin cok onemli figurlerinden biridir schumpeter.

    not: yasaminda 3 seyi basarmak istedigi dile getirmistir: “iyi bir asik, iyi bir binici ve iyi bir ekonomist olmak.” yasaminin son donemlerinde ise yasami boyunca iki seyi basardigini, bunlardan birinin iyi bir ekonomist olmasi oldugunu belirtmistir. ancak ikinci basarisi ya da baska bir deyisle ask hayati ya da binicilik yasamina iliskin benim pek de bilgim yoktur acikcasi.
23 entry daha
hesabın var mı? giriş yap