7 entry daha
  • özgürlüğün sözkonusu olabilmesi için seçim yapma şansından sözedilebiliyor olması gerektiği aşikardır. üstelik sadece böyle bir şans verilmiş olması yetmez ama aynı zamanda bu şansın kullanmasına olanak sağlayacak düzeneklerle de donatılmış olmak gerekmektedir ki irade bu düzeneğin adıdır zaten. yani özgürlük bir kural boşluğu gerektirir, irade de kurallara bağlı olmayan bir karar verme mekanizması. misal kimse dünya üzerinde serbest bırakılan bir cismin düşüp düşmeyeceğine karar veremez (idealistler hariç) zira bu konuda bir özgürlük yoktur; maddenin tabi oldukları yasalar (var olduklarını kabul ediyoruz; niye ediyoruz başka bir tartışmanın konusu) bu alanı doldurmuşlardır. demek ki özgürlüğün varlığı, yasalarla doldurulmamış alanlara bağlıdır.

    böyle boşluklar var diyelim; mesela bedenimizin herhangi bir yerlerinden başlatılan sinir atımlarının bir sinapstan geçtikten sonra hangi akson boyunca devam edeceklerinin maddi yasalara tabi olmadıklarını, bu sebeple de belirlenemediklerini, bize gerekli özgürlük boşluğunu sağladıklarını kabul edelim. özgür iradenin varlığı için bu yeterli değildir. bu durum sadece özgürlüğü anlamlı kılar, irade için ayrıca yine maddi yasalara tabi olmayan ama madde üzerinde etkili bir "donanım" (ruh?) bulunması gerekir. irade, yasalardan bağımsız olmalıdır aksi halde bir tercih şansı sözkonusu olsa bile bu sansın ne şekilde kullanılabileceği önceden kestirilebilir. örnekten devam etmek gerekirse, sinapstan çıkan sinir iletisinin hangi akson boyunca devam edeceğine karar veren süreç takip edilebilir olsaydı nereden başlayan iletinin nereye varacağı da belirlenebilir, özgürlük gene çöp olurdu.

    bu bağlamda aslında özgür iradenin varlığını kabul ederek yaptığımız, beynimizin içerisinde bir yerlerde fizik yasalarına tabi olmayan kimi olayların meydana geldiğine ve yine kurallara bağlı olmayan bir gücün bu olaylar üzerinde etkili olduguna, nasıl sonuçlanacaklarını etkileyebildiğine inanmaktır. üstelik böyle bir kabul bizi bir darboğaza daha sürükler; maddenin kendiliğinden tabi oldugu kurallara tabi olmayan bir sistem oluşturması pek mümkün değildir, bu sebeple tarihte bir yerlerde böyle bir sistemin beynimiz içerisine elle konulmuş olması gerekir. yani evrime inanmaktan vazgeçmeliyiz.

    eğer özgür irade vardır diyorsak kabul etmemiz gerekenler şunlardır:
    1. beynimizin içerisinde sonuçları yasalarla kesin olarak belirlenemeyecek süreçler olmalı.
    2. bu süreçleri yöneten ve yine maddi kurallara tabi olmayan bir "güç" olmalı.
    3. maddenin tabi oldugu yasalara tabi olmayan güç maddenin içerisinden çıkamayacağına göre gökten zembille inmiş olmalı.
329 entry daha
hesabın var mı? giriş yap