2 entry daha
  • denize kavuşamayan nehirlerimizin kaynağı "ağlayan çayır"dır...yazanı-yöneteni ise theo angelopoulous'tur..

    angelopoulous'un filmlerinde ve onun hezeyanlı karakterlerinde,gizli,tanıdık bir yabancılaşma daha ilk sahneden belli eder kendini.onun filmleri, kahramanlarıyla özdeşim kurma ve sonunda katarsize ulaşma vaadiyle seyircisini yormaz.ağır,kesintisiz plan sekanslarıyla epeyce uzun bir süre sonları olmayan karakterlerinin sonsuz mutsuzluğa mahkumiyetlerinin izlemi gibidir filmleri.her karakteri bir insanı değil daha çok bir duyguyu ifade eder.ölürler;korku duymazlar,savaşırlar;ama kahramanlaşamazlar.bu mutsuz kimselerin sundukları tek vaad ise;kendi belirsiz sonlarının biz de bırakacağı belirgin etkidir.hepsi de düşünmeden,görmeden,duymadan o gizli ,amansız gücün eksenindedirler;yaz'g'ı.angelopoulous'un
    karakterlerinde tükenmek bilmeyen,sonsuz bir hüzün vardır.ve bu hüznün benim için zirvesi,denize kavuşamayan içimdeki nehirlerin de kaynağı, "ağlayan çayır"dır.

    şüphesiz ki o yarında yaşayan bir yönetmendi."sonsuzluk ve bir gün" de kişisel zamanı aradı ,"ulis'in bakışı"nda dünü yaşadı.ve o, tıpkı filmlerindeki kahramanlar gibi sonsuzlukla ölümsüzleşti...
23 entry daha
hesabın var mı? giriş yap