• tüm çokhücrelilerde sadece anneden çocuğa nakledilen halkasal kod dizisi.
    birincil olarak prokaryot hücreden ökaryot hücreye geçiş konusuna ışık tutar, zira mitokondri ve benzeri organellerin kendi dna dizilerine ve çift katlı membranlara sahip oluşları, prokaryot hücreden ökaryot hücreye geçiş sürecinde bir diğer hücre tarafından fagositozla hapsedilmiş, ancak sindirilmek yerine hücre içinde özel görevler alarak simbiyont bir yaşam seçmiş organizmalar oldukları konusundaki tezi destekler niteliktedir (bkz: simbiyojenez).
    ikincil olarak; evrim konusunda çok önemli çalışmalara dayanak olmuştur. eşeyli üreyen çokhücrelilerde döllenme esnasında sadece öosit yani yumurta hücresindeki mitokondriler zigot içinde kalır. spermatozoidin çoğunlukla tek olan mitokondrisi ise döllenme gerçekleştiğinde spermle birlikte ölür. böylede normal diploid hücre dna'sı hem anne hem de babanın genlerinin birleşimi ile oluşurken, mitokondriyal dna sadece anneden alınmış olur. mitokondriler her hücre bölünmesinde ayrıca bölünerek canlıdaki tüm hücrelere yayılırlar.
    bu konsept şu düşünceyi akla getirmiştir: mitokondriyal dna'nın hücre dna'sına göre çok daha kısa olan kod dizisi incelenir. bu kod dizisi insanlığın başlangıcından beri sadece ve sadece mutasyonlarla değişim göstermiş, ve mayoz bölünme geçirmemiş olduğundan, mutasyon oranları karşılaştırılarak ve geriye doğru takip edilerek insanlığın nerede ortaya çıktığı, hangi mutasyon evresinde nerede bulunduğu, hangi yolları izleyerek dünyaya yayıldığı bulunabilir. ve hatta hatta insanlığın annesi olan havva ya da havvalara ulaşılabilir!
    şu andaki araştırma sonuçları insanlığın afrika'da ortaya çıkmış olduğu ve afrika dışına iki büyük göç gerçekleştiği savını destekler niteliktedir. ilginç bir sonucu daha aktarmakta yarar var: mutasyon oranları global olarak incelendiğinde, beş farklı genotip havuzuna ulaşılmakta. yani insanların mitokondriyal dna kodları, her biri homojen beş farklı gruba dahil edilebiliyor. örnekle açıklamak gerekirse: grup1 ve grup2 arasında (atıyorum) yüzde 1 gibi bir fark varken, grup1'in içine dahil edilen bireylerin dizileri arasındaki fark yüzde 0,1i geçmiyor. [edit: bu beş grup da 33 alt gruba ayrılabiliyormuş son çalışmaların gösterdiği üzere, yöntem aynı]
    buradan çıkarılabilecek iki netice var.

    ya insanlığın ilk dönemlerinde büyük bir mutasyonu tetikleyen, popülasyonu sindiren bir olay gerçekleşti ve beş farklılaşmış mitokondriyal dna'ya sahip sadece beş [ya da 33] dişi soyunu devam ettirebildi.

    ya da insanlığın başlangıcında bir değil beş [ya da 33] adet "havva" var.

    (bkz: mitokondriyal havva)
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap