3 entry daha
  • gazi mustafa kemal pasa, 4 mart 1922'de büyük millet meclisi'nin gizli bir toplantisinda, "ordumuzun karari, taarruzdur. fakat bu taarruzu tehir ediyoruz. sebebi, hazirligimizi tamamen ikmale biraz daha zaman lazimdir. yarim hazirlikla, yarim tedbirlerle yapilacak taarruz, hiç taarruz etmemekten daha çok fenadir" diyordu. nitekim mustafa kemal, sonuca diplomasi yoluyla gidilemeyecegini kestirdiginden, büyük taarruz hazirliklarini yogunlastirmis ve bu sirada yusuf kemal ve fethi beyleri türk tezini anlatmak üzere avrupa baskentlerine göndererek gerçek niyetini ustalikla saklamayi basarmisti.

    26 agustos sabahi baskomutan mustafa kemal pasa, yaninda genelkurmay baskani fevzi pasa, garp cephesi komutani ismet pasa ve birinci ordu komutani ile birlikte muharebeyi yakindan izlemek ve idare etmek üzere kocatepe'deki gözetleme yerine çiktilar. tarihî taarruz burada basladi. topçularin sabah saat 4.30'da açtiklari ta'ciz atesi ile baslayan harekât, saat 5'de önemli noktalari hedefleyen yogun topçu atesi ile devam etti. yunan komutani haci anesti izmir'deki konforlu karargâhindan emirler verip talimatlar gönderiyordu. türk taarruzu 30 agustos'da dumlupinar'da bes yunan tümenini hareketsiz hale getirmis, imha harekâtiyla da "büyük felaket" yunan ordusunun üstüne çökmüstü. büyük taarruz basladigindan beri geri çekilen yunanlilar 31 agustos'ta usak'i, 2 eylül'de aydin'i, 4 eylül'de alasehir'i, 5 eylül'de kasaba'yi, 6 eylül'de manisa'yi yakarak izmir'e dogru kaçiyorlardi.

    nihayet, 9 eylül 1922 günü öncü türk süvari birligi izmir'e girerken pesinden mürsel tümeni geliyordu. panik yüzünden yunan birliklerinin ve hiristiyan halkin büyük bir kismi kelimenin tam anlami ile "denize dökülmüstü". 11 eylül'de de bursa'nin kurtulmasiyla, büyük millet meclisi'nin kürsüsüne bursa'nin yunan isgâline ugramasinin isareti olarak konulan siyah örtü kaldirildi. böylece yunanistan'in 15 mayis 1919'da fiilen baslattigi "küçük asya macerasi" eylül 1922'de hezimetle sona ermisti.

    3-11 ekim 1922 tarihleri arasinda itilaf devletleri'yle yunanistan ve türkiye'nin katildiklari mudanya konferansi'nda ise dogu trakya'nin, bogazlar ve istanbul'un gelecegi konulari görüsülmüs, 11 ekim günü de mudanya mütarekesi imzalanmisti. bu mütarekeye yunanistan ancak 14 ekim'de imza koymus ve dogu trakya'nin da yunanlilarca bosaltilmasi saglanmisti.

    mudanya mütarekesi'nden üç hafta sonra, ingiltere, fransa ve italya, müttefik devletler adina bir çagri yaparak, baris konferansi'nin toplanmasini istediler. ismet pasa'nin baskanligindaki türk heyetinin katildigi konferansa, yunanistan, savasin basindan beri ingiltere'nin koruyuculuguna siginmis bulunan eski basbakani venizelos'un yönettigi bir delegasyonla gitti. konferans 20 kasim'da basladi. ancak müttefiklerle özellikle osmanli borçlari, musul meselesi, kapitülasyonlar ve öteki imtiyazlarin kaldirilmasi konularinda derin anlasmazliklarin ortaya çikmasi üzerine, 4 subat'ta toplanti dagildi. lozan görüsmeleri 23 nisan 1923'te yeniden basladi ve 24 temmuz'da baris antlasmasi ve ekleri imzalandi. daha önce, 30 ocak'ta imzalanmis bulunan türk­yunan sözlesmesi de, son senet kapsamina alindi.

    lozan görüsmelerinin ilk döneminde türkiye ile yunanistan; askerî esirler ve sivil tutuklularin degisimi; iki devlet arasindaki sinirin, mudanya mütarekesi'nde tespit edildigi gibi meriç nehrinden geçmesi, imroz, bozcaada ve italya'nin egemenligindeki oniki ada disindaki dogu ege adalarinin silahsizlandirilma sarti ile yunanistan'in egemenligine birakilmasi; türkiye'deki rumlarla yunanistan'daki türklerin mübadelesi konularinda anlasmaya varmislardi. pürüzlü tek nokta, yunan ordularinin ülkemize verdigi zararin giderilebilmesi için istenilen tazminat konusuydu. lozan konferansi'nin ikinci döneminde, yunanistan'in böyle bir tazminati ödeyemeyecek durumda oldugunu gören türk temsilcileri, tazminâta karsilik edirne karaagaç'in türk sinirlari içine konulmasiyla yetinince, bu mesele de da çözülmüs oldu.

    avrupa'nin önde gelen devletlerinin masasi ve oyuncagi olmayi kabul ederek "istanbul'u almak, bizans'i kurmak, megali idea'yi gerçeklestirmek" gibi olmayacak hayallerin pesinde kosan yunanlilar'in anadolu macerasi büyük bir hüsrân ve hayal kirikligi ile son bulmustur. istanbul'un isgal altinda olmasindan cesaret alarak, türk milletine boyun egdirebileceklerini sanan yunanlilarin ve onlari oyuncak gibi kullanan "büyük" devletlerin en büyük hatalari, ankara'da mustafa kemâl pasa'nin önderliginde teskilâtlanan türk milletinin bagimsizlik tutkusunu ve ölmeyi esir olmaya tercih eden anlayisini hesâba katmamalari olmustur. nitekim türk milleti bagimsizlik konusundaki azim ve kararliligini balkan savasi, birinci dünya savasi ve istiklâl savasi ile geçen uzun, yorucu, yipratici ve esi görülmedik bir tarihî dönemin sonunda, osmanli devleti'nin mirasçisi olan türkiye cumhuriyeti'nin kurarak göstermistir.

    kaynak:http://www.mfa.gov.tr/turkce/gruph/hg/hgb/28.htm
312 entry daha
hesabın var mı? giriş yap