house of games

• hollywood'un usta senaristlerinden david mamet (the postman always rings twice, the verdict, the untouchables, we are no angels, wag the dog, ronin, spartan)'in senaryosunu yazıp yönettiği bir suç filmi. mamet'in ilk filmi imiş. olumlu eleştiriler alan dört filmin senaristliğini üstlendikten ve kendisini hollywood'a tanıttıktan sonra çekmiş bu filmi. dendiği gibi gerçekten de ilk filme göre başarılı bir iş. twist-li filmlerden. o yüzden film çok araştırılmadan izlenmeli. ben çok mu beğendim, finalde nutkum mu tutuldu, "vay anasını, helal olsun!" şeklinde hayret mi ettim? hiçbirine evet diyemiyorum. izledim, sıkılmadım, sevdim, cd'yi bilgisayardan çıkarınca filmi unuttum, etkisinde kalmadım. zira bu filmden sonra yüzlerce twist-li film çekildi. dolayısıyla bu filmin bir izleyeni şaşırtması normal ama etkisi altına alması zor. ve öyle tahmin edilmeyecek bir finali yok. bence dikkatli ve bol twistli film izlemiş izleyiciler bir süre sonra olayları çakacaklardır.
  
  konusunu merak eden olursa spoiler'sız anlatayım. cool bir psikiyatrist var hikayede. bu coolluğu bir süre sonra sinirlerimi bozdu ya neyse. asosyal bir kadın. çevresi sıfır. işkolik aynı zamanda. kitap yazıyor, kitap okuyor, hastalarını tedavi ediyor, başka da bir şey yapmıyor. ölmüş ama farkında değil. bu kadın bir gün bir kumarhaneye gidiyor. şu bu şekilde oranın müdavimlerinden bir adamla tanışıyor, adama ısınıyor. bu doktor adeta canlanıyor. adam dolandırıcı bu arada. kıza numaralar öğretiyor, kadın bulunduğu durumdan hoşnut, hayatına renk geldi ama bir süre sonra işler hiç de iyi bir yere gitmiyor, olaylar gelişiyor.
  
  yavaş tempolu bir film olduğunu da belirteyim.