5 entry daha
  • iki stratejik deha hannibal barca ve scipio africanus'u karşı karşıya getiren muharebe. 15 yıldır (mö 218-203) roma cumhuriyeti'ni mahvetmek için italya'da denemediği strateji kalmayan hannibal barca, bu muharebe ile birlikte artık tüm kazanımlarını kaybedecek ve kısa bir süre sonra da memleketinden kaçmak zorunda kalacaktır.

    sadece muharebe öncesi yaşanılanlara bakılırsa (mö 205-202) kartaca'nın yani hannibal barca'nın, romalı deha scipio africanus karşısında çok da fark yaratabileceği bir şeyin kalmadığı görülür:

    1. hannibal barca; fabian stratejisi, kartaca'nın onu yalnız bırakması ve de kendi hatalarıyla italya'da kapana kısılmıştı. roma senatosu, hannibal barca'nın özellikle mö 205-204 yılları boyunca bruttium'dan ayrılmasını istemiyordu. böylece scipio africanus, afrika'ya ondan önce çıkarak bariz şekilde avantajlı olacaktı. roma böylece, yıllardır iki cepheli savaşta mücadele eden hannibal barca'yı daha da sıkıştırmış olacaktı.

    2. ikinci pön savaşı'nı (mö 218-201) ilk kez kartaca topraklarına götürerek italya'nın rahatlaması hedefleniyordu. ayrıca kartacalılar'ın bir bedel ödemesi gerekiyordu. cannae muharebesi'nin intikamını almak isteyen on binlerce romalı asker vardı.

    3. scipio africanus, iki yıl sürmesi beklenen afrika seferi için lejyonlarının durumunu yani kalitesini, her şeyden emin olmak isteyen roma senatosu'na ispatlamak zorunda kaldı. lejyonların eğitimini ve disiplinini gören müfettişler/senatörler, zaferin kokusunu almışlardı. yardımcı kuvvetlerle birlikte afrika'ya geçecek olan scipio africanus'un toplam kuvveti 40 bine yakındır. elit birlikleri arasında cannae muharebesi'nde sağ kurtulanlar da vardı ki bunlar tamamen fark yaratıyorlardı.

    4. nihayetinde scipio africanus, afrika'da utica yakınlarına çıktığında kendisini engelleyebilecek bir kartaca deniz kuvveti de göremez. rahat bir şekilde utica'ya saldırır sağlam bir üs kurabilmek için. yüzyıllarca denize hakim olmasıyla bilinen kartaca'nın vahim durumu daha nasıl anlatılabilir? üstelik hannibal barca hala italya'da.

    görsel

    a. scipio africanus, utica'yı ele geçirmeye çalışırken kartaca'nın müttefikleri olan numidialılar'ın da aklını çelmek/yanına çekmek için hannibal barca'nın pek de beceremediği diplomasiyi kullanmaya başladı.

    b. scipio africanus'un, afrika'ya çıkmasını engelleyemeyen kartaca senatosu sonunda paralı birliklerden oluşturduğu orduyu yolladı. bu 30 bin kişilik ordu, büyük ova muharebesi'nde resmen doğrandı. özellikle roma tarafına geçmiş olan numidialı süvariler ve onların liderleri massinissa sayesinde bu zafer kazanıldı ( eğer kartaca senatosu, bu 30 bin kişilik orduyu burada harcamayıp hannibal barca'yı, scipio africanus'tan önce kendi topraklarına çıkarabilseydi zama muharebesi'nde, dünya tarihi farklı bir şekilde yazılabilirdi).

    5. zama muharebesi'ni etkileyecek en önemli an, muharebenin başlamasına yaklaşık bir yıla kala gerçekleşti: scipio africanus'un, massinissa'yı numidia kralı olarak selamlaması ve başına bir taç koyması. işte hannibal barca'nın yapamadığı/bilmediği şey de buydu; diplomasi. africanus, böylece dönemin en iyi süvarilerini kendisine bağlamış oldu (zama'da bunların sayısı 8 bine yakındı. muharebenin kaderini yine bunlar belirleyecekti). bu süvarileri, tank gibi düşünebilirsiniz. muazzam derecede hızlıydılar.

    6. hannibal barca, mö 203'te afrika'da birleşmek için sözleştiği kardeşi mago barca'nın kendisine yardıma gelemeyeceği düşüncesiyle de zor zamanlar yaşadı. kardeşi mago barca da o sıralar bugünkü genoa dolaylarındaydı, bir muharebede ağır yaralandı, geri çekilirken de öldü. hannibal barca, daha önce de çok güvendiği diğer kardeşi hasdrubal barca'yı kaybetmişti. yani en iyi kurmayını da zama'ya götüremedi hannibal barca.

    7. büyük ova muharebesi'ndeki ağır yenilgiden sonra kartaca senatosu'nun elinde, hiç sevmediği hannibal barca kaldı. bir şekilde italya'ya nakliye gemileri yollandı, mö 203'ün sonlarında hannibal barca, tunus'ta yer alan bugünkü lemta'ya çıktı.

    a. tarihçiler, hannibal barca'nın 20 bin asker getirdiğini anlatır. en az o kadarını da italya'dayken dağıttığı söylenir çünkü bu dağıtılan askerlere hem güvenmiyordu hem de onları kartaca topraklarına götürmeyi doğru bulmuyordu.

    b. hannibal barca, kartaca'ya götürmediği asker sayısı kadar atı da roma'nın eline geçmesin diye öldürtür. bunu yorumlamak zordur. italya topraklarına uyum sağlamış olan bu atların, afrika'da verimli olmayacağını düşünmesi muhtemeldir. kaldı ki, yukarıda da söylediğimiz gibi süvarinin önemini biliyordu. ayrıca bu atları telef etmesinin bir sebebi de ülkesiyle olan iletişimsizliğinden kaynaklanmaktadır. hannibal barca, çok etkilendiği ve de güvendiği numidialı süvarilerin romalılar'ın tarafına geçtiğini çok geç öğrenir. herhalde kartaca'ya çıktığında bu süvarilerin kendisine koşacağını düşünüyordu fakat rakibi scipio africanus görüldüğü üzere bambaşka bir dehaydı.

    8. hannibal barca, kendi topraklarında olmasına rağmen, bariz zayıf olan taraftı. yaklaşık bir yıl boyunca scipio africanus'un karşısına çıkmayı göze alamadı. italya'dan getirdiği tecrübeli askerlerinin yanı sıra afrika'da 20-25 bin kadar paralı asker toplayabildi. toplanan askerler, tek tip değildi. hannibal barca'nın ordusunda sayısız dil konuşuluyordu ki ordunun birliği açısından sıkıntılıydı. hannibal barca, italya'dayken/hücumdayken keltleri, ispanyolları tek bir çatı altında öyle ya da böyle gaza getirebilmişti ama artık iş farklıydı. şimdi, elindeki bu askerler, kendilerini kartaca'ya ait hissetmiyorlardı. hannibal barca'nın, bunların önüne atacağı bir şehir de yoktu. gaza da getiremiyordu.

    a. hannibal barca, süvari ihtiyacını gidermek için massinissa'nın rakibi olan numidialı prenslere kol kanat germeye çalıştı. bunlardan 3-4 bin kadar numidialı süvari toplayabildiği anlaşılıyor fakat bunlar da massinissa'nın elindekilerle (yaklaşık 2 kat) mücadele edebilecek sayıda değillerdir.

    b. son bir çare olarak hannibal barca, numidialar'ın toplam sayısını öğrenebilmek için ajanlarını africanus'un ordugahına sızdırdı. ajanları geri geldiğinde (africanus'un bunlardan haberdar olduğu fakat hiçbir şey yapılmamasını emrettiği söylenir) hannibal barca'ya iyi şeyler anlatmadılar.

    9. tarihçilerimiz hem barca'nın hem de africanus'un birbirlerini çok iyi tanıdığını söyler. africanus, barca'yı çözmüş bir dehaydı (africanus'un zamanında cannae muharebesi'ndeki katliamdan kaçarak kurtulduğu söylenir). barca'nın yaptığı her harekete, hemen cevap verebiliyordu. neticede barca'nın sayıca fazla olmasına rağmen (yarısı acemiydi ve dediğimiz gibi ordu homojen değildi), africanus'un daha üstün olduğu vurgulanır. zama muharebesi başlamadan, ekstrem bir olay olmazsa kazanacak taraf belli gibidir.

    10. muharebenin arifesinde tarihin en önemli buluşmalarından biri gerçekleşir. africanus ve barca, herkesçe görünen bir mekanda buluşurlar. büyük ihtimalle tercümanlarıyla konuşuyorlardı. iki taraf da psikolojik üstünlük kurmayı amaçlıyordu. tarihçiler, africanus'un kendinden emin tavrını gören barca'nın son umutlarının da tükendiğini anlatırlar.

    b. buluşmada barca, africanus'a barış teklif eder. africanus ise bu öneriye kulaklarını tıkar, muharebenin kaçınılmaz olduğunu söyler. sonuç olarak bakıldığında şu buluşma bile, iki tarafın birbirlerine ne kadar saygı duyduklarını gösterir. barca, roma'yı döve döve adam etmişti. artık dayak yeme sırası kendisindeydi.

    11. tüm bunların ışığında kartaca ve hannibal barca için görüldüğü üzere oldukça karamsar bir tablo vardır. artık zama muharebesi'ni anlatmaya geçebiliriz:

    a. mö 202'nin ekim ayında gerçekleşen bu muharebe için cannae muharebesi benzetmesi yapılır. gerçekten de, iki tarafın dizilişi hemen hemen aynıdır. tek fark aşağıdaki görselde gösterildiği üzere roma'nın sağ kanattaki (5 numaralı) numidialı süvarilerinin, sayıca iki kat fazla olmasıdır. bunlar zaferi, africanus'a getirdiler.

    görsel

    b. arazinin (cannae'dan daha büyük) genişliği, hannibal barca için riskliydi. geniş alan, süvariler için bir nimetti.

    c. savaşı üç aşamada anlatabiliriz: birinci aşamada, hannibal barca 80 filini romalılar'a karşı taarruza kaldırdı. africanus, filleri ve fillerin dezavantajlarını biliyordu (üstelik hannibal barca'nın bu filleri de, ordusunun yarısı kadar eğitimsizdi). africanus, merkezine saldıran bu fillerin dikkatini daha önceden belirlenen bir yöne çekmeyi başardı ve bu filleri olduğu gibi kartaca ordusuna döndürdü. yani ilk aşamada filler, romalılar'dan çok kartacalılar'a zarar verdi.

    ikinci aşamada ise hannibal barca'nın en öne koyduğu paralı/acemi askerleri taarruza kaldırıldı. bunlar da kaya gibi duran romalılar'a çarptı (büyük ihtimalle bunları yem olarak kullandı hannibal barca) ve bunlar adeta futbol topu gibi sekerek anında dağıldılar. muharebe alanından kaçamayıp geri dönenler ikinci hattı da bozmaya başladılar, hannibal barca, bunları üçüncü hattaki en güvendiği/italya'dan yanında getirdiği elit birliklerine öldürttü. disiplin sağlanmışa benziyordu. tarihçiler, bu aşamada muharebenin ortada olduğunu söyler (fazlaca iyimser bir yaklaşım).

    ve üçüncü aşama. hannibal barca'nın elit birlikleri, muharebeyi ortada tutuyordu fakat roma'nın sağ kanadında bulunan numidialı massinissa ve onun çılgın süvarileri, kartaca'nın sol kanadındaki süvarileri resmen süpürdü. böylece hannibal barca'nın ordusu, arkadan vurulmaya başlandı. hannibal barca'nın cannae muharebesi'nde roma ordusuna yaptığı her şeyi, africanus, şimdi kartacalılar'a yapıyordu.

    sonuç olarak hannibal barca, en az 20 bin ölü ve bir o kadar da esir vererek muharebe alanından kaçtı. yaklaşık 40 yıl sonra başkentine döndü. senatosuna resmen yalvararak roma'nın önerdiği her türlü barışa evet, denilmesini istedi. kartaca, ikinci pön savaşı biterken tarihin gördüğü en ağır antlaşmalardan birini imzalamak zorunda kaldı.

    * kaynak 1. polybius.
    ** kaynak 2. patrick hunt - hannibal
hesabın var mı? giriş yap