• kısaca ve kabaca, karşılanamayacak kadar büyük ve güçlü bir orduyu, vur kaç taktiği* ile yıpratarak ordunun erimesini sağlamak ve en son vurulacak büyük bir darbe ile de ortadan tamamen kaldırılmasına dayanan stratejidir.

    ilk defa pön savaşları sırasında, hannibal liderliğindeki kartaca orduları karşısındaki roma ordularının başındaki fabius maximus verrucosus quintus tarafından kullanılmıştır.
  • örneğin bir bölgede düşman keskin nişancısı var ve sana sorun yaratıyor, onu arayıp bulmak yerine, keskin nişancıya yiyecek ve su götürülmesini engellemek, mühimmat götürülmesini engellemek ve onu savaşamaz duruma getirmek, bu stratejinin küçük çaplı bir uygulamasıdır.

    bu stratejinin doğuşu şu şekilde olmuş; roma, kartacalı hannibal barca ile baş edemeyince geçici süreyle bir diktatörü başa getirmiştir (fabius) bu arkadaş şöyle düşünmüştür; roma olarak bizim sınırsız kaynaklarımız var ama hannibal'in ordusunu beslemek ve barındırabilmek için sınırlı kaynağa sahip. kaynak bulmasına engel olursak ordusunu güçten düşürebiliriz diye düşünmüş ve ona barınma sağlayanları ve yiyecek verenleri cezalandırarak hannibal ve ordusunun güçten düşmesi sağlanmıştır.
    roma senatosu sabırsızlanmış ve uzun vadede başarılı olacak bu stratejiye devam etmek yerine ordu toplayarak hannibal'in üzerine göndermiş ve korkunç bir şekilde yenilmişlerdir.

    bu stratejiyi rusya öso ve ışid'e karşı kullandı; örneğin yakıt tankerlerini vurarak ticaret yapmasını ve para kazanmasını engelledi. böylece militan toplamak ve var olan militanlara ödenen maaşlarda kesintiye gitmek zorunda kaldı ışid. bu da savaşma iradelerinin zayıflamasına yol açmıştır eminim.

    stratejini doğuşu şu belgeselde anlatılıyor.
  • varsayalım ki support olarak league of legends oynuyorsunuz. hatta yine varsayalım ki sonasınız, yanınızda da feeder gelmiş feeder gidecek bir jinx; karşınızda da jinx'i kese kese zebellah'a dönmüş bir vayne ile yanında çelik zırhlı duvar olmuş braum var.

    şimdi burada bodoslama savaşmaya çalışırsanız yine yeni yeniden öleceksiniz ve söz konusu vayne'i durdurma şansınız iyice yok olacak. saha avantajını kullanmak zorundasınız. kulenin dibine oturup taciz atışları yapıyorsunuz. sizde healer olduğu, karşıdaysa olmadığı için vayne ve braum yavaş yavaş eriyor. bunu yeterince sürdürebilirseniz karşı tarafı ya geri çekilmeye ya da hayati hatalar yapmaya zorlamış oluyorsunuz.

    ancak fabius'un da başına geldiği üzere bu stratejinin çalışması için müttefiklerinizin tam uyumu gerekiyor. muhtemelen sabırsızlanan romalılar gibi feeder gelmiş feeder gidecek jinx yüzünden patlayacak stratejidir o yüzden.
  • nasıl türklerin sürekli kullandığı bir kaplan pençesi taktiği varsa, ruslar'ında devamlı kullandığı fabian taktiği vardır.
    napolyon yaz başı rusyaya girmiş, rusların geri çekildiğini görünce allah allah nidaları ile ilerlemiş, nerdeyse 1000km rusyanın içine girdiklerinde bir bakmışki ruslar çekilirken tüm kaynakları yok etmiş, askerlerin altında uyuyabileceği bir çatı bile yok. hatta napolyon moskovayı işgal etmeden önce ruslar tüm moskovayı yakıp öyle bırakmışlar.
    sonuçta kış gelince napolyonın askerleri kıtlıktan hastalıktan kırılmış, 615,000 kişilik ordudan 500.000 'in telef olurken ,ruslar da topraklarını geri almışlar.
    utanmadan ruslar hitlere karşı da aynı taktiği kullanmışlar.

    anladığım kadarı ile, türkiye'deki ulusalcılar da benzer bir taktiği islamcılara karşı yürütüler, ve şimdi meyvelerini topluyorlar. dış destek ile iktidarı ele geçiren islamcılar, önce dış desteklerinden oldular, sonra yetiş insan gücünün coğunu fetö operasyonları ile kaybettiler. şimdi ise gerek ulusalcılar, gerek mhp hem iktidar ortağı, hem de islami hareketlerin yıpratılmasında baş rol oynuyorlar.
  • kendi hayatımda uyguladığım ve işe yarayan stratejidir. bekle ve gör her zaman çok işe yarar.
  • ismini quintius fabius maximus'dan alan, büyük ve uzun süreli çatışmalardan uzak durarak düşmanı yıpratmaya yönelik savaş stratejisidir. kartaca 'nın süvari üstünlüğünden korkan fabius tarafından kullanılsa da ordu içinde olan ihtilaflardan dolayı başarıya ulaşamamıştır. fikir babası olan fabius farkındaydı ki bu strateji için büyük bir sabır gerektirmektedir. takdir edersiniz ki cumhuriyetle yönetilen roma 'da gazla çalışan patricii sınıfına bunu anlatamazsınız. plebler de tıpkı askerler gibi büyük zaferler bekler. haçlı seferleri sırasında anadolu 'dan geçen haçlı kuvvetlerine de bu tarz yıpratma taktikleri kullanılmıştır.

    fabius 'un stratejisi roma 'yı, müttefiklerine karşı çok gücendirmiştir. zira hannibal elini kolunu sallayarak roma topraklarında dolaşmaktaydı. bu strateji ikinci pön savaşı sırasında kullanılsa da başarıya ulaşamamıştır. bunun birinci nedeni roma hegemonyası na kısa vadede büyük zararlar vermesi, ikinci olarak kurtarılmak için seçilen diktatörün istenilen büyük ve daimi zafere erişememesi yüzünden oluşan yurttaş sorunu, üçüncüsü de ordu içerisinde minicius 'un ihtilaflarıdır.

    bu stratejinin bilinen örneklerinden biri de napolyon 'a karşı kutuzov tarafından uygulanmıştır. napolyon savaşacak kimseyi bulamamış ve üstüne soğukta barınak ve yiyecek bulamamasıyla ordusunun büyük bir kısmını kaybetmiş ve nihayetinde almanya 'da dönüş yolunda büyük bir yenilgi almıştır. bu strateji için en çok aranan özellik sabırdır. zira meyvelerini son dakika verir ve uygulayanlar da zararlı çıkar.
  • öldürmeye yönelik değil süründürmeye yöneliktir.
    (bkz: yedmez ama eved)
  • bu stratejiden aynı zamanda bir sosyalizm çıkmıştır. (bkz: fabiancılık)

    devrimci sosyalizmin aksine işçilerin haklarını müzakere ile, uzun zamanda, ufak ufak zaferlerle elde etmeyi amaçlar. marksist olmayan tek modern sosyalizm olarak da anılır. ingiltere'de kök salmıştır. fabian society hala faaliyetlerine devam etmektedir. özellikle yoksullukla ilgili çalışma yapmaktadır.
  • fabius maximus'un hannibal'a karşı nasıl uyguladığını 10. defa yazmak yerine başka örnekleri de verilebilecek olan stratejidir.

    vietnam savaşı süresince vietnam ulusal kurtuluş cephesi'nin uyguladığı taktik de bunun iyi bir örneği olabilir. yine çin iç savaşı'nda kuomintang ve komünistler arasındaki mücadelede, mao'nun dile getirdiği bir takım prensipler vardır:

    "düşman ilerler biz çekiliriz, düşman durur biz taciz ederiz, düşman yorulur biz saldırırız, düşman çekilir biz kovalarız."

    bu maoist prensipler de fabian stratejiye önemli bir örnek olarak verilebilir.

    alakasız başka bir popüler örnek de abd'nin bağımsızlık mücadelesidir. amerikan savaş tarihi kaynaklarına göre (bkz) george washington da ingilizlere karşı fabian strateji uygulamış, bu durum john adams'a yaka silktirmiştir.

    aslında yakın tarihte gerilla savaşı dediğimiz çoğu savaş fabian strateji ile benzerlikler taşır. sabotaj, vur-kaç taktikleri ve doğrudan çatışmalar yerine sürekli taciz ve yıpratma yoluna başvurmak modern dünyanın yabancı olduğu, roma ile kartaca arasında kalıp bitmiş bir strateji değildir pek.
  • hannibal barca karşısında roma cumhuriyeti'nin mecburen üretmek zorunda kaldığı sonuçta hannibal barca'yı yenilgiye götüren nedenlerden sadece biriydi. en önemlisi demek hem hannibal barca'ya hem de scipio africanus'a ayıp etmek olur.

    bu stratejiyi, daha çok hannibal barca'yı yenilgiye götüren diğer etmenlerle birleştirerek anlatmaya çalıştım.

    görsel

    1. yukarıdaki görselde hannibal barca'nın, alpler'den indikten sonra yaptığı muharebeler yer almakta. italya topraklarında mö 218'te ticinus muharebesi ile başlayan romalılarla mücadelesi, mö 202'de afrika'da yenildiği zama muharebesi'ne kadar sürüyor. yani hannibal barca yaklaşık 15 yıl kadar italya topraklarında geziniyor. fabian'a kadar meydan muharebesine çıkmaya niyetli roma ordusunu sürekli tokatlıyor, gelgelelim roma, hannibal barca'nın kafasında kurduğu barış bayrağını bir türlü sallamıyor. unutmayalım ki, roma'nın çaresizliği bu stratejiyi ortaya çıkarıyor. pek çok senatör, hannibal barca'nın karşısına çıkmama karşısında konsüllere senatoda ana avrat sövüyor. roma cesaretinden geriye eser kalmadığından ve gelecek kuşakların kendilerinden korkak olarak bahsedeceklerini anlatıyor.

    2. tarihçiler hannibal barca'nın sadece alpler'i geçişinde ordusunun yarı mevcudunu kaybettiğini anlatır. yola çıktığında 46 bin askerden oluşan ordusunun, 23 bine düştüğü kabul edilir. çoğu komutan bu kayıplardan sonra memleketine geri döner fakat hannibal barca'nın daha arno bataklıklarına girip gözünü kaybedeceği zamanlar var. bunu anlatmamın sebebi, barca alpler'den indiğinde felaket durumdaydı fakat babası hamilcar barca'dan gelen roma nefreti ve onları cezalandırma isteğiyle de yanıyordu.

    3. hannibal'ın arkasında götü başı oynayan ve de barca ailesine karşı sadakatsizliği olan bir kartaca senatosu vardı. baba hamilcar barca bile roma ile barış yapmaya niyetli olmadığı için resmen kartaca'dan sürülmüştü. yani hannibal sadece fabian ile değil iç mihraklarla da uğraşmak zorunda kaldı. üstelik başkentten kilometrelerce uzakta.

    4. hannibal barca, alpler'den indiğinde ordusunun yarısı, barbar denilen keltler ve ispanyollardan oluşmaktaydı. özellikle keltler'in çoğu, hannibal'ın yanında sırf roma ile savaşıyor diye yer aldı. keltler'i sürekli motive etmek/gazlamak gerekiyordu. eğer etmezseniz bir gece yarısı basıp gidiyorlardı. bunu da nasıl yaptı hannibal? bol bol roma şehirlerini yağmalattı. amacı hem ordusunu beslemek hem de bu keltler'i yanında tutmaktı.

    5. italya topraklarında sürekli yağmaya girişmesi, ordusunu moral/erzak olarak beslese de italya'daki her şehir, bu yağma olaylarını duyunca şehir kapılarını hannibal barca'ya karşı açmaya pek de hevesli olmuyordu. kuşatma konusunda hannibal barca'nın çok yetenekli olduğunu söylemek zor. ancak içerideki hainlerle kapıları açtırabiliyordu.

    6. hannibal barca'nın beklemediği olaylar da gelişiyor. ticinus muharebesi ve trebia muharebesi'nde mahvettiği romalılar'ın en azından bir antlaşma önereceğini düşünüyor. kartaca için bir ayrıcalık, akdeniz sularında rahat rahat gezinme gibi bir şeyler koparacağını düşünüyor fakat yanılıyor. roma antlaşmayı bırak, resmen hannibal barca'yı bitirmeye ant içiyor ve daha önce görülmemiş askeri kanunlar çıkarıyor. resmen paladin basıyor. * yani hannibal barca salak bir adam değildi. romalılarla meydan muharebesi yapmaya mecburdu, yapmazsa italya'da sıkışıp kalacağını, askerlerinin de en sonunda kazan kaldıracağını biliyordu. bu yüzden sürekli roma'yı tahrik ediyordu, gel savaşalım diye. işte, fabian stratejisi bu tuzağa gelmiyordu.

    a. önemli bir etken de romalılar'ın, cannae muharebesi'nde en az 50 bin kayıp vermesine rağmen savaşmaya devam etmek istemesidir. bir meydan muharebesinde nice devletlerin yıkıldığını biliyoruz. 50 bin asker kaybı, 2200 yıl öncesine göre müthiş bir sayısıdır. roma'yı büyük yapan şeylerden birisi de buydu; pes etmemek. belki savunmadaydı ama tüm devlet, hannibal'e karşı bilenmişti.

    7. kartaca'dan destek alamıyorsun üstelik senaton arkandan bin türlü dalavere çeviriyor. romalılar, yenile yenile şeytan olmuş, meydan muharebesine girmiyorlar. hannibal çaresiz, italya topraklarında mahsur kalıyor. liman şehirlerini ele geçirmeye çalışıyor. düşüncesi ise kartaca'yla arasında güvenli bir ulaşım ağı kurmak. kursa bile senatonun destek göndereceği net değil.

    8. hannibal'ın kardeşleri, hasdrubal barca'nın ve mago barca'nın yetersizliği demeyeceğim ama özellikle hasdrubal'in güç bela topladığı desteği tiberius cladius nero'nun hazırladığı pusuda kaybetmesi, hannibal için felaket anlamına geliyordu. hannibal, kardeşi hasdrubal'in kesik başını görünce büyük bir umutsuzluğa kapılmıştır. neticede kardeşleri hasdrubal ve mago'dan başka net bir destekçisi yok.

    9. numidyalı süvariler, kuşkusuz, hannibal'ın askeri birim olarak en büyük destekçisiydi. bu adamlar oldukça özel olmalarının yanı sıra komutanlarına tapan adamlardı. 15 yıl boyunca yarı aç yarı tok gezinen bu süvarilerin sayısının azalması hannibal barca'yı kara kara düşündürmüş olsa gerek. kuzey afrika'dan bunları getirtemiyor, hem kartaca senatosu hem de sicilya ve korsika'dakiler geçişlere izin vermiyor.

    10. scipio africanus'un ispanya'da ortaya çıkması ve aldığı zaferlerle kartaca'yı korkutmaya başlaması açıkçası hannibal barca için iki cepheli savaş anlamına geliyordu. hannibal, roma'yı cezalandırmak için gelmişti fakat şimdi kendi ülkesi işgal tehdidi altındaydı. senatosu bu sefer götü sıkışınca hannibal barca'ya önce yardım göndermeye çalışacak daha sonra da scipio africanus karşısında mahvoluşunu izleyecektir.

    sonuç olarak hannibal barca'yı mahveden sadece bu strateji değildi. hannibal barca kendi hatalarının yanı sıra, kendisine köstek olan kartaca senatosuna ve de en sonunda stratejik deha scipio africanus'a yenildi.
hesabın var mı? giriş yap