27 entry daha
  • freud, sokaklarda rasgele dolaşırken kaybolup hep aynı yere dönen öznenin psikolojisini tekinsiz kavramı ile açıklarken tekrarın/yinelenmenin rahatsız ediciliğine vurgu yapmaktaydı. bunu freudyen bir serbest çağrışımla ifade etmek gerekirse, yolumuz perec'in romanlarıyla kesişecektir ister istemez.

    georges perec'in "kayboluş" isimli unutulmaz romanından:

    "bir noksanlık vardı. hiçbir insanın algılamadığı, bakmadığı, duymadığı bir boşluk vardı. biri unutulmuştu. kaybolmuştu. kayıptı."

    perec, kuşkusuz kaybolma endişesini metafizik boyutuyla da kavrar ki bu meseleyi daha da tekinsiz bir renge büründürür. çünkü kaybolduğunu düşünen birinin manevi-ahlaksal endişeleri de vardır.

    bir teşbihle ifade edelim: aynaya uzun süre bakan biri bir vakit sonra baktığı kişi ile arasına mesafe koymaya başlar ya da karşısındakini tanıyamaz hale gelir. kısa süreli bir andır bu ve tekinsizin psikolojisini içerir. perec işte; fiziki olarak varolan, ayakları yere sağlam basan birinin kayıp olma hissiyatını metafizik boşluk anksiyetesi ile kuşatarak onun bilinçaltına doğru doludizgin bir kazı çalışması gerçekleştirir.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap