1265 entry daha
  • dostoyevski'nin karakterlerini zihinsel hastalıklarına göre aşağıdaki gibi sınıflandırmışlar:

    not: karakterler hakkında spoiler içerir.

    sara:

    dostoyevski'nin karakterleri arasında dikkat çekici dört saralı vardır: budala'daki* prens mışkin, karamazov kardeşler'deki smerdyakov, ecinniler'deki* aleksey niliç kirilov ve ezilenler'deki* nelli.

    1) mışkin vakası klasiktir. sık sık esrikleşir... duygusal mistisizme eğilimi, başkalarının duygularını hissetmesini sağlayan sıra dışı bir empati gücü vardır. ayrıntılara, bilhassa el yazısına çok titizlenir. çocukluğunda çok sık nöbet geçirdiğinden, umarsız bir "budala" olduğunu düşünen doktorlar, ondan ümidi kesmişler...

    2) smerdyakov, ihtiyar karamazov'un embesil bir kadından doğma gayrimeşru oğludur. çocukken çok zalimmiş. kedileri asmaktan ve onları kâfirce törenlerle gömmekten hoşlanırmış. gençlik döneminde abartılı, kimi zaman megalomaniye varan bir öz-saygı geliştirmiştir... sık sık nöbet geçirir... vs.

    3) ecinniler romanının günah keçisi kirillov'un sarası, başlangıç safhasındadır. soylu, nazik ve yüce gönüllü olmakla birlikte, kişiliğinde saranın etkisi belirgindir. rahatsızlığını önceden haber veren belirtileri açıkça tarif eder. intihara eğilimli olması, kirillov'nun vakasını karmaşık hale getirmektedir.

    4) nelli vakası önemsizdir... ilk üç vakanın, saralıların bilinç yapısına dair ifşa ettiklerine önemli bir şey eklemez.

    bunama:

    budala'daki general ivolgin'de, alkolizmle karışık bir bunama başlangıcı vakası söz konusudur... sorumsuzdur... içki temin etmek için kıymetsiz senetlerle borçlanır. yalan söylemekle suçlanınca bir an ne diyeceğini şaşırır, sonra kendini toparlayıp aynı telden çalmaya devam eder. alkolizmin ivme kazandırdığı bunamayla ortaya çıkan zihin durumunu en iyi şekilde açığa vuran, bu patolojik yalancılığın özel niteliğidir.

    isteri:

    1) karamazov kardeşler'deki liza hohlakova, kısmi felce uğramış on dört yaşında bir kızdır; bu felç muhtemelen isteriye bağlıdır ve iyileşmesi için bir mucize gereklidir... liza fazlasıyla erken gelişmiş, aşırı duyarlı, işveli ve aksidir; geceleri ateşi yükselmektedir. bütün bu arazlar klasik bir isteri vakasıyla uyumludur. rüyasında iblisler görür... zihni kötülük ve yıkım hayâlleriyle doludur. babasını katletmekle suçlanan dmitri karamazov hakkında düşünüp durmaya bayılır; "babasını öldürdüğü için herkesin onu sevdiğini" düşünür, vs.

    2) ecinniler'deki liza tuşina'da, sınırdaki bir isteri vakası söz konusudur. son derece sinirli, huzursuz ve kibirli olmakla birlikte, iyi davranmak için sıra dışı bir çaba gösterebilmektedir... ağlamayla biten isterik kahkaha nöbetleri ve tuhaf vehimleri vs. vardır.

    bu belirgin klinik isteri vakalarının yanı sıra dostoyevski'nin karakterleri sıklıkla isterik eğilimler gösterir: budala'daki nastasya filippovna, suç ve ceza'daki* asabi katerina ivanovna; aslında kadın karakterlerin çoğu, az ya da çok isterik eğilimler göstermektedir.

    psikopatlar:

    romanlardaki ana karakterler arasında birçok psikopat vardır: stavrogin, bir "ahlaki delilik" vakası; rogozin, bir cinsel saplantı kurbanı; raskolnikov, bir "açık zihinli delilik" vakası; ivan karamazov, bir diğer yan deli. bunların hepsi bazı kişilik çözülmesi arazları gösterirler. başka örnekler de vardır; bunların arasında kimi karakterler tam anlamıyla delidir.

    bu arada bilim adamları, dostoyevski'nin sigmund freud ve carl gustav jung'un habercisi olduğu yönündeki bazı eleştirmen görüşlerini reddetmektedir. dostoyevski'nin anormal karakterlerini kurarken alman carl gustav carus'un 1846 tarihli psyche [ruh] adlı kitabından geniş ölçüde faydalandığı ispatlanabilir. dostoyevski'nin freud'un habercisi olduğu varsayımı, carus'un kitabındaki terim ve hipotezlerin freud'unkilere benzemesinden kaynaklanmaktadır; fakat aslında carus ile freud arasındaki paralellikler ana doktrine değil, sadece dilsel terminolojiye dair olup, iki yazarın ideolojik içerikleri birbirinden farklıdır.

    karakterler galerisi neredeyse yalnızca nevrotiklerden ve delilerden oluşan bir yazarı değerlendirirken, "gerçekçilik" ve "insani deneyim" veçhelerini tartışmanın mümkün olup olmadığı, kuşkuludur. tüm bunların yanı sıra, dostoyevski'nin karakterlerinin dikkat çekici bir özelliği daha vardır: kitap boyunca, şahsiyet olarak gelişim sergilemezler. hikâyenin başında onları tamamlanmış olarak görürüz; ortamları değişse, başlarına en sıra dışı işler gelse bile, kendileri kayda değer bir değişikliğe uğramaz. mesela suç ve ceza'daki raskolnikov örneğinde, taammüden cinayetten, dış dünyayla bir tür ahenk kurma umuduna varan bir adam görürüz; fakat bunlar dışarıdan olup biter gibidir; içeride, dostoyevski'nin diğer kahramanları bir yana, raskolnikov bile gerçek bir kişilik gelişimine maruz kalmaz. gelişen, bocalayan, beklenmedik keskin dönüşler yapan, yeni insanları ve şartları içerecek şekilde yolundan sapan tek şey, hikâyenin konusudur. dostoyevski'nin temelde bir gizem hikâyeleri yazarı olduğunu, bize tanıtılan karakterlerin acı sona kadar tüm özel nitelikleri ve kişisel alışkanlıkları içinde aynı kaldığını ve bu karakterlerin kitap boyunca, karmaşık bir satranç problemindeki taşlar gibi muamele gördüklerini hatırda tutmak gerekir. girift bir entrikacı olan dostoyevski, okurun dikkatini kaybetmemeyi başarır; hikâyenin zirve noktalarını oluştururken, geciktirimleri dört dörtlük bir ustalıkla sürdürür. fakat onun daha önce okuduğunuz ve olay akışındaki sürpizlerine, karmaşıklıklarına aşina olduğunuz bir kitabını bir kez daha okursanız, ilk okumada tecrübe ettiğiniz geciktirimin artık orada olmadığını hemen fark edersiniz.* *
512 entry daha
hesabın var mı? giriş yap