6 entry daha
  • o adada yaşayan 24 bin ozgur zenciden biriydi; efendisinin güvenini kazanarak 34 yaşında serbest bırakılmıştı. okuma yazması vardı ama cizvitlerden öğrendiği fransızcası zayıftı .sofu bir katolikti ve zencilerin afrika'dan beraberinde getirdikleri vudu inanışlarını batıl itikat addediyordu. ayaklanma çıkınca önce eski efendisinin kaçmasına yardım ettikten sonra asilere katıldı. ancak kısa surede asilerle arasına mesafe koyarak, gerillâ taktiklerinde eğittiği zencilerden düzenli ve disiplinli bir ordu kurmaya girişti. ayaklanmanın bu ilk evresinde radikal beyazlarla kurulan işbirliklerin karşıydı. yine de 1793’te ordusuyla birlikte adanın ispanyol kesimine geçerek oradaki ispanyol ordusuna katıldı; askeri başarılarından ötürü kendisine ispanyollar tarafından asalet payesi ve general rütbesi verildi. karayip denizierinde ingiliz donanmasının, adada ise ispanyolların ve louverture’nin kazandığı başarılar karşısında, adayı tamamen kaybetme tehlikesinden ürken konvansiyon 1794 ’te bütün kölelerin özgürleştirildiğini ilan etti ve louverture tekrar fransız saflarına geçti.
    bu, savaşın gelişmesinde tayin edici oldu. ıngilızler ağır zayiat verdi, ispanyollar püskürtüldü. adanın fransız valisi louverture’ü vali yardımcısı yaptı. bu noktada, louverture artık beyazlarla zenciler arasında işbirliği ve dayanışmayı, zencilerin beyazlar tarafından eğitilmesi gerekliliğini savunuyordu. bu yüzden konvansiyon'un buyruklarına karşı geldi ve toprak sahiplerinin adaya geri dönmesine izin verdi. kar ortaklığı esasına göre yeniden çalıştırılmaya başlanan plantasyonlarda, hukuken özgür bir statü kazanmış olan zencilerin, buna rağmen askeri bu disiplin içinde çalıştırılması gerektiğine inanıyordu. 1796'da louverture artık valinin ayrılmasını talep edecek kadar güçlü bir hale gelmişti. onun yerine gönderilen müfettiş, terör yanlısı jakobenlerden biriydi. louverture'ü genel vali ilan etmekle kalmadı, onu adadaki bütün avrupalıları öldürmeye kışkırttı. öneriyi reddeden louverture onu da adadan ayrılmaya zorladı. bundan sonra sıra 1798 yılında fransızlardan gizli olarak ingilizlerle yaptığı anlaşmalara gelmişti. bu anlaşmalarla ingılizler adadan çekildiler. böylelikle hem fransa hem de britanya geyrı-resmi olarak da olsa ilk zenci hükümdarı tanımış oluyordu. ancak avrupalı güçlerle varılan bu anlaşmalar adada huzur sağlamaya yetmedi. louverture'ün zenci güçleri, fransa'daki directoire yönetimin yolladığı yeni müfettişin kışkırtmasıyla, adanın güneyinde yarı bağımsız bir devlet inşa etme sürecinde olan melezlerle kanlı bir çatışmaya girdi. louverture’ün müfettişi adadan ayrılmaya zorlaması bir işe yaramadı. bu çatışmanın ve melez devletinin yıkılmasını izleyen katliamın şiddeti, louverture'un umduğu, beyaz-melez-zenci dayanışmasının 19. yüzyıl boyunca adada gerçekleşemeyeceğinin bir işareti gibiydi. yine de bu zaferden sonra, adanın doğu kıyısında kalmış olan ispanyollar da yenilince ada ilk kez tek bir yönetim altında birleştirilmiş oldu. 1801’de louverture kendisini ömür boyu genel vali ilan eden ve devrim’den esinlenmiş bir dizi ilke içeren bir anayasanın kabul edilmesini sağladı, napoleon anayasayı ve louverture’ün konumunu resmen tanıdı. ama devrim ’den önce saint-domingue fransa’nın sömürge yatırımlarının yaklaşık üçte ikisinin yapıldığı yerdi ve üstelik napoleon zencilerden nefret ederdi. adanın başına asıl büyük felaket amiens barışı ile gelecekti. savaş sırasında girdiği taahhütlere barışta uymaya ya da köle emeğinden vazgeçmeye niyeti olmayan napoleon kayınbiraderi general charles leclerc komutasında tecrübeli ve kalabalık bir orduyu 1802’de adaya yolladı. leclerc’in niyeti açıktı: "dağlarda yaşayan on iki yaşından büyük kadın erkek bütün zencilerin kökünü kazımak, ovalardaki zencilerin yarısını yoketmek ve rütbesi olan bütün melezlerin rütbelerini geri almak". bunu gerçekleştirmek için elinden geleni ardına koymadı. 1803 kasım'ında ada kül ve yıkıntıdan ibaret bu mezarlığa dönüşmüştü. louverture köleliğin yeniden yasallaştırılmaması koşuluyla teslim olmaya razı oldu. onu gösterişli bir törenle karşılayan leclerc, önce bir plantasyona çekilmesine izin verdi ama birkaç hafta sonra tutuklattırarak fransa isviçre sınırında jura dağları’nda bir şatoda hapse gönderdi. sürekli olarak sorguya çekildiği şatoda louverture 7 nisan 1803'te, rivayete göre soğuktan öldü.

    leclerc köleliğin yeniden yasallaştırılmaması vaadini bozmadan önce, araya sarı humma girdi leclerc'ın kendisi de dahil olmak üzere 25 bin fransız telef oldu.
    bunun üzerine ayaklanan toussaınt’ın generalleri onüç ay suren bir savaştan sonra fransızları adadan atmayı başardılar, 1 ocak 1804’te bütün ada, fetihten önce orada konuşulan arawak dilindeki adıyla haiti adı altında bağımsızlığını ilan etti.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap