• sovyet askeri anlayışının bir başka yan ürünü.

    şimdi gerisin geriye 1945'e gelelim. kızıl ordunuz savaşı kazanmış. almanyanın bir şekilde üzerinden geçmişsiniz. askeriniz mosin nagant m1891/30 kullanıyor. ve bunlar 800 metreye denk getirdi mi öldürebilecek mermilere sahip. yakın mesafe çatışmalar için de ppd/ ppş / pps yüksek atış güçlü (yüksek rpm) makinalı tabancalara sahipler ve operasyonel açıklığın 0-800 metre arası askeriniz tarafından efektif şekilde korunabiliyor.

    sonra kalaşnikof icad oluyor ve mosin-nagant'ların büyük barut haklı tam boy tüfek mermileri ile makinalı tabanca kalibrelerini müfreze seviyesi askerden alıyorsunuz. yerlerine 7.62x39mm ufak mermiler ve yüzbinlerce kalaşnikof veriyorsunuz. bunun da sayesinde müfrezedeki herkes 0-400 metre arasındaki düşmana çok yoğun ve kontrollü bir seri atış imkanına kavuşuyor. ikinci dünya savaşının ekserisinin geçtiği açıklıklarda 0-400 metrede adamlar derslerini iyi çalışmışlar, düşman genellikle burada demişler ve bu açıklığa abanmışlar. sonuç olarak da sovyet askerinin atış volümü korkunç yüksek, taşıdıkları silahlar daha hafif ve daha güvenilir hale gelmiş. 400-600 metre arası ise makineli tüfek ile ancak korunabiliyor. ancak gel gör ki makineli tüfekçiler de bu yeni mermilere ve hafif silahlara geçmişler ve onlar da kalaşnikof mermisi kullanan rpd rpk gibi şeylerle haşır neşir oluyorlar. yani soğuk savaşın ilk yıllarında sovyet müfrezesinin 600 metre üzerinde etkili atış gücü pratikte böyle yokoluyor gibi bir durum var. açık alanlarda düz arazide üstün atış gücü avantajlarından bir 13 yıl için vazgeçmiş bir haldeler.

    bu daha önceden öngördükleri bir şey ama nedense üstüne hemen gitmiyorlar. pratikte ise silahlar alt kademe birliklere eriştikten ve biriki tatbikat geçirdikten sonra sovyetler uyanıyor. operasyonel açıklığın 400-800+ seviyesinde bu mosin-nagant tüfeklerinin gidişiyle ortaya çıkan boşluğun teorize ettikleri/bekledikleri boşluktan çok daha derin olduğunu anlıyorlar. zira hafazanallah doğu avrupa polonya falan dümdüz. amerikalılarla bir sıcak çatışmaya girilse onlar hala tam boy .30-06 mermiler, m1 ve m14 tüfekleriyle 800+ metreye iyi kötü nişan alabilen adamlar. nato ve sovyet müfrezesi kafa kafaya geldiğinde nato müfrezesinin atışa başlama süresi daha erken, etkili menzili de en az 1/3 kez daha uzun. hemen müfreze seviyesindeki askerin çatışmaya duhül menzilini artırmak için bu mosin-nagant tüfeğinin mermisi etrafına bir yarı otomatik tüfek sipariş ediyorlar. hemen dediğim de sene olmuş 1958. 7.62x54r rimli mermi kullanan uzun ve ağır namlulu seri üretim bu tüfekleri dragunov dizayn ediyor. adına da snayperskaya vintovka dragunova, dragunov'un keskin nişancı tüfeği deniyor. aranızda “iyi de neden o kalibrede makineli tüfeği (mesela pkm-biksi) o tarihlerde sipariş etmiyorlar da 800 metreyi otomatik atışla korumuyorlar” diye soracak harp tarihi bilen arkadaşlar da var. onlara en baştan sovyetlerin 1945-55 arası lojistik sorunlarının 1985'e falan oranla bambaşka olduğunu hatırlatmak gerek. bir makinelitüfekçinin 7.62x54r mermi ihtiyacı ile bir keskin nişancının mermi ihtiyacı arasında dağlar var. savaştan dersler çıkarmışlar, almanların genel maksat silah yaklaşımlarına, her kademede aynı silahın aynı merminin standartlaşması ve bunların basit lojistik gereksinim anlayışına aşık olmuşlar. ikincil mermileri sistemde minimuma getirmek istiyorlar. ancak biliyorsunuz eninde sonunda o işe de girecekler.

    dragunov'a dönersek bu keskin nişancı tüfeği gibi pek değildir. zira keskin nişancı bugünkü anlayışımızda "sub-moa" yanı 1'in altında açısal dakika (bkz: minute of angle) gerektiren isabetlilikte olması gereken silahlardır. çekirdek namludan çıktığında kendi dönüşü ile edindiği helezon 92 metrede 2.4 santimden daha geniş açıklıklara sebep olursa o namluda 10 binde birlik bir hata vardır ve namlu keskin nişancı tüfeği olmak için fazla kusurludur denir. o silahtan işte ancak piyade tüfeği olur, piyade tüfekleri 1-2 moa kusurla iş görebilir. her askeriniz 800 metrede 8 santim sapmayla iş görmesi gibi bir ihtiyaç yok elf ordusu değiliz. ancak işte bu dragunovların türk hayal gücünde "2 bin metrede tek sigaraya atan keskin nişancı" haline gelmesinin bir bilimsel arka planı yok. sub-moa denen seviyede bir isabetlilik hareketli olmayan mekanizmalarda (mauser gibi), şansa çok kusursuz imal edilmiş namlularda, çok ince ayarla üretilmiş yarışma mermileriyle yakalanabiliyor. svd dragunov'un bu üç asın ikisini bir araya getirip edinebildiği açısal dakika ise en iyi atış şartlarında 1.2 moa. o yüzden nato standardında svd keskin nişancı/sniper değil, bir dmr kabul edilir. türkçede hem sniper hem marksmen aynı anda keskin nişancı olarak çevrildiği ancak bunların ikisinin bir piyade taburundaki işleri gayet farklı olduğu için yanlış anlaşılma o yüzden biraz fazla.

    sniper yani hakiki keskin nişancı eğitim programı nato ordularında 6 ayla 1 yıl arasında değişir. eğitimlerinin psikolojik unsurlar içermesi beklenir ve bu iş sadece nişancılıkla olmuyor. çok büyük baskı altında, düşman hatları gerisinde, survival koşullarında tek bir atış penceresini tam kamuflajda sabırla beklemek bambaşka bir şey. o mükemmel atışı da yapabilsinler diye işte bu adamlara sub-moa tüfek teslim ediliyor. yarı otomatik yerine bolt action mauser türevleri bu rolle daha çok özdeşleşmiştir.

    dmr kullanan müfreze nişancılığı ise işte "ikiyüz metrede üçte üç" geleneğinden gelen bir şey. birliğine katılıp ilk atışlarını yapan erlerde ola ki hedefte kalaşnikofun o iğrenç v geziyle gruplama yapabilen çıkarsa kendisine hemen bu svd dragunov'u verip denettirirler ve gruplaması şans eseri değilse asker bununla daha küçük bir gruplama yaparak müfrezesinin nişancısı yani marksman'i olur. psikolojik eğitimi yok, ayrı keskin nişancı eğitimi yok, arazide kamuflaj, ışık optik dersi vesairesi yok. bu askerin tek ama tek olayı müfrezesinin atış menzilini 1.5 katına çıkarmaktır. sovyet ordusunda bu seçimin nasıl yapıldığı 9 rota filminde şöyle görünmektedir.

    dragunov bu rolün önderi bayrak taşıyıcısıdır. silahın müfreze içinde kullanılma felsefesi o derecedir ki ilk parti 1963 dragunovlarda süngü kasatura kasnağı falan vardır. hesapta sovyet müfrezesi atom bombalarının uçuştuğu ortamda süngü hücumuna kalkarsa nişancı da onlarla beraber kalkacak diye düşünmüşlerdir.

    silahın tasarımcısı dragunov kendisi de uzun mesafe tüfek atıcısı olduğundan olaya hem tasarımcı hem kullanıcı tarafından yaklaşmış ve silah yarı otomatik olduğundan mekanizmanın isabetlilik üzerindeki etkisini namlu ve mermi kalitesi üzerinden düzeltmeye çalışmıştır. ijevsk fabrikasının en iyi tornalarını bu svd namlularını oymaya ayırmıştır. mermilerin helezon profilini de çıkaran dragunov bayağı bir hesaplama sonrasında namlu yivini 32cm devridaimle oymuştur. o da cidden isabetliliği oldukça yükseltmiştir. merminin kendisine gelince işler biraz sıkıntılıdır, zira sovyetler birliğinde askere verilen bu mermilerin ekserisi makinelitüfeklere ayrılmış 9.5 gram çekirdekli 148 grain barut haklı fmj mermilerdir. bunlar çok kaba üretimden çıktığından keskin nişancı kullanımına uygun değildir ve en iyi şartlarda 1.5-1.7 moa ortalamasıyla hizmet verirler. dragunov sovyetlerdeki en iyi üretim mermiyi de silahın dizayn unsuru olarak şerh düşerek verir ki o da 13 gram çekirdekli 200 grain barut haklı pirinç kaplama çelik mermilerdir. bunlarla svd dragunov tüfeği fabrikadan yeni çıkmış ve aşınmamış namlusuyla 1.2 moa seviyelerini yakalayabilir. ancak pratikte tabur bölük kademesine kadar özel mermi tahsisi falan görülmeyecektir. hele afganistan çeçenistan gibi sıcak savaş ortamında asker eline ne geçerse silaha onu takıp atacaktır. ijevsk fabrikası çıkışında silah 100 metreye sabitlenip 10 atış yapıldığında gruplama 14 santim veya daha düşükse yapımcısı silah sovyet ordusu standartlarındadır diyip silahı hizmete sokmaktadır. bu da -edit : ilk üç merminin averajı alındığında - 1.4 moa eder ki batılı dmr akranları için bu isabetlilikte silah dmr olamaz. mesela alman hk417 falan günümüzde standart mermiyle 1 moa gruplamayla hizmet verirler. yarışma mermisiyle 0.8moa yakalanabilir. dragunov o yüzden işte seri üretim hyundai araba gibi bir şeydir. ilk kez gördüyseniz yarış arabası falan sanabilirsiniz ama bakmasını bilen için bu silahların limitleri falan bellidir.

    niye bu denli yaygındır? işte bunun yaptığı işi bu maliyete getirecek başka bir silah platformu yok pek de ondan. yarı otomatik, tam boy piyade tüfeği kalibresi atan batılı bir dmr akranı, mesela m14 ebr bunun iki buçuk katına falan mal oluyor. ne gereği var? keskin nişancılık gereksiniminin çok daha hassas olduğu yere m40 türevleri veya 12.7mm anti materyal tüfekleri taşıyan hakiki keskin nişancıları tabur seviyesinde gönderebilirken müfreze seviyesindeki isabetliliğe o derece bir para harcamak herkese uymayabiliyor. daha önceden dragunov kullanmış olanlar işte alışkanlıktan bırakamıyor gibi. nato'da demir perde geleneğinden gelen polonya çek cumhuriyeti romanya'da falan bu dragunov kullanımı halen yüksektir.

    ha yarı otomatik dmr ile hakiki sniper görevleri yapamaz mıyız, düşük moa değerleri varsa tabi yaparız. dmr bir role uygun üretilen silah tipidir. işte piyade tüfeğinden biraz daha isabetli olsun, optik falan takılsın, aynı mermiyi atsın, namlusu uzatılsın operasyonel açıklık uzun. elde ettiğiniz şey dragunov ise bunu her on askerden birine dağıtırsınız. ortaya çıkan şey bir psg 1 ise parası yeten alır ama sniper de isterse gayet kullanır.

    tsk'daki kullanımı ise öncelikle jandarma eliyle olmuştur. güneydoğu iç güvenlik bölgesinde pkk'nın ırak ve suriye'den topladığı yerel üretim dragunov türevleri öldürülen teröristlerin üzerinden çıktıkça bu silahlar önce tek tük sonra gittikçe artan bir hızda komando timlerinde görünür olmuştur. 1989 ve öncesi jandarma komando timleri makinelitüfek nişancısı haricinde herkesin g3 taşıdığı basit bir birlik yapısında iken bir süre sonra böyle böyle beleşe nişancı kabiliyetine de sahip olacaktır. dragunov ise işte hakiki keskin nişancı silahı olmak için fazla seri üretim aksaklıkları da taşısa varlığı yokluğundan her zaman iyi addedilecektir. güneydoğu anadoluda ise operasyonel açıklık 800-1000 metreleri çok sıklıkla gördüğünden bu silah o ortamda kendi arzını da yaratmıştır diyebiliriz. keskin nişancılık o noktadan sonra türk silahlı kuvvetlerinde ilk kez tim seviyesine görülecek burada edilen deneyim de jöh'ün kendi hakiki sniper keskin nişancılarına yol verecektir. onlar da anti materyal tüfeklerle 1 kilometre açıklığa bugün hala bam güm dalmaktadır.

    yani işte sevin tabi bunları güzel kullanışlı ucuz diye ama batılı bir keskin nişancının da neden özellikle gidip svd dragunov kullanmadığını da merak ederek sevin. aynı kalaşnikof gibi, daha iyisini alabilecek bir ülkeyseniz, paranız varsa uğraşmazsınız dragunovla falan. sovyet ordusu çin ordusu gibi bir şeyleriniz varsa ancak o zaman denklemi güçlendirebilirler.
  • bir arkadasimdan duydugum kadariyla bu silaha kanas denmesinin sebebi arapca kannas kelimesinin avci olmasiymis. isin ilginc yani araplar ise silaha kannas degil orjinal adi dragunov demekteymisler. 4 yivi olan silahin etkili menzili hedef ile aticinin bulundugu yerdeki rüzgarin asagi yukari ayni oldugu varsayildiginda 1100 metredir. sarjor kapasitesi 10 mermi, bos agirligi 4,3 kilodur. en sukela ozelligi, tum rus piyade silahlari gibi kolay sokulebilir az parcadan olustugundan bas agritmadan bakimin yapilabilmesi, cevre sartlarindan etkilenmeyip kolay kolay tutukluk yapmamasidir. fakat silahin sorunu sifirlamasinin cok kolay bozulmasidir. ufak bir sarsinti ya da darbe silahin ozellikle yan ayarlarini direk etkilemektedir. bu nedenle kendi muhafazali tasima kutusunda tasinmasi, atis aninda cikarilmasi en uygunudur. fakat bu, muhafaza kutusu kemana benzediginden, dagin basinda devreniz sandiginiz bir astegmene geyik olsun die yaklasip “pardooaan. ben karanfil sokaktaki keman kursunu ariyordum ama sanirim kayboldum” turunde lavukca bir espri yapmaniza o astegmenin yuzbasi cikmasina ve “ne dion lan sen yarragimin kemani” gibi bir cevap vermesine neden olabilir, kalpler kirabilir. (bkz: bir arkadasim)
  • türkiye'ye özel not: dragunov svd, dünyada sadece ülkemizde "kanas" adıyla anılmaktadır. günlük kullanıma hatta askeri terminolojiye yerleşmiş olsa dahi, kanas yanlış bir kullanımdır. hele canas asla değildir.

    bu bilgiye ilaveten, tsk envanterinde bulunan ve "dragunov svd" zannedilen silahların çoğu ırak yapımı "al kadesih" (gerçeğe sadık kopya) veya çok daha büyük ihtimalle romanya yapımı ak-47 çakması romak fpk'lardan oluşur. yani askere gidip de size "al bu kanas(!)" diye verilenlerin çoğu roman yapımı uzun namlulu romak fpk'dır, şansınız varsa pkk'dan ele geçirilen "al kadesih"lerdir, ki bu bile gerçek bir dragunov kalitesinden fersah fersah uzaktadır.

    bunu da belirttikten sonra şunu söylemekte sakınca yoktur ki, gerçek, izhmash yapımı bir dragunov svd tutmuş türk evladı sayısı bir elin parmaklarını geçmez. yani "bize askerde kanas(!) verdiler 1km öteden yerdeki karıncayı vurdum" diyenlerin çoğu, aslında kendileri bilmeseler de, dürbün takılı uzun namlulu ak-47 kullanmışlardır. askerden döndükten sonra dragunov'un aslında efsaneleştirildiği kadar iyi bir tüfek olmadığını düşünenler de, gerçek bir dragunov değil, çakma taklitler kullandıkları için böyle düşünmektedirler. gerçek bir dragunov svd, match grade ammunition ile 600mt'de 0.3-0.4 moa isabet oranı sağlar ki, bu saygı duyulması gereken bir başarıdır, aynı şeyi kalibresi değiştirilmiş ak-47'den beklemek ise saçmadır.

    peki, orjinali kopyadan nasıl ayırcağız? gövde yapısındaki (özellikle şarjör girişi) detayları göremeyecek olanlar için; eğer söz konusu şarjör, silaha ait ise:
    şarjör üzerindeki desen #| biçimindeyse elinizdeki izhmash yapımı orjinal bir dragunov svd'dir. (http://www.dragunov.net/images/mag_20rounds_1.jpg)
    şarjör üzerindeki desen *| biçimindeyse elinizdeki ırak yapımı bir al kadesih'dir. (http://www.practicalmachinist.com/…pix059027119.jpg)
    şarjör üzerindeki desen x| biçimindeyse elinizdeki romanya yapımı ak-47 çakması bir romak fpk'dir. (http://images-00.delcampe-static.net/…7/010_001.jpg)
    şarjör üzerindeki desen || biçimindeyse elinizdeki çin yapımı bir kopyadır, 2 değişik kalibrede olabilir.
    (not: bu kıyaslama standart, fabrikayı bahsi geçen silahla beraber terketmiş şarjörler için geçerlidir; başka bir silahtan alınmış veya özel üretilmiş şarjörler elbette ki tüfeğin kendisi hakkında bir fikir veremez.)

    türkiye'deki dragunov meraklılarına sevindirici haber: "tigr" isimli sivil model, uzun namlu (620mm) olarak özel sipariş edidiği durumlarda dragunov svd ile tamamen aynı silahtır (süngü takılamaması ve çıplak nişangah ölçüsünün 300mt ile sınırlı olması dışında dışında). türkiye'deki yasal mevzuata göre "yivli-yarı otomatik av tüfeği" olarak geçer (bkz: yiv set). buna dayanarak; "yivli av tüfeği bulundurma" ve takiben "yivli av tüfeği taşıma" ruhsatına sahipseniz ve bir şekilde ülke içine "tigr" sokmayı/ya da ülkeye yasal yolda girmiş bir tane bulmayı becerebilirseniz, sizi tutan hiç bir şey kalmamıştır. izin işlemleriniz toplamda 3.500tl gibi bir paraya tamamladığınızda "tigr" almaya da 10.000tl civarı para bayılcaksınız. belirtmek gerekir ki, pso-1 dürbün bu durumda ayrı alınmalıdır.

    tebrikler, artık elinizdeki kısıtlı sayıdaki 200 mermi ile (avlanma izni size bu ilk aşamada bu kadar mermi alma hakkı verir) dağı-taşı 1km öteden vurabilirsiniz.

    daha fazla bilgi için: izhmash'ın sayfasına bakılabilir, http://www.izhmash.ru/eng/product/tigr.shtml

    yukarıdaki sayfaya bakıp iç geçirdiniz, işte bunun da ardından mkek'ya posta yoluyla ulaşarak (e-mail geçerli bir dilekçe yöntemi değil bürokratik olarak) "yivli av tüfekleri" kapsamında türkiye'ye "tigr" getirtmelerini de isteyebilirsiniz.
  • dragunov svd (snaiperskaya vintovka dragunova). izhmash fabrikalarında üretilir. her ne kadar keskin nişancı tüfeği (designated marksman rifle) olarak ün yapmış olsa da, geliştirme ve üretim aşamasında dragunov'un esas amacı standart piyadenin etki menzilini arttırmaktı. 7.62x54 mm r mühimmat kullanır. tekli atış yapar, şarjörü 10 mermi alır. dürbünle beraber boş ağırlığı 4.31kg olup, silahın toplam uzunluğu 1225mm, namlu uzunluğu 620mm'dir. gerektiği durumlarda namlu altına ak-47 tipi süngü takılabilmektedir. pso-1 dürbün özellikle dragunov'la kullanılmak üzere geliştirilmiştir ve yakın dönemde beraber üretilen dürbün ve tüfek aynı seri numarasını taşırlar. standart pso-1'e ilaveten gece görüş dürbünü (night vision) ayrı bir parça olarak takılabilmektedir, uygun gece görüş modelleri nspu (1pn34), pgn-1, nspum (1pn58) ve nspu-3 (1pn51)'dir.

    mevcut modelleri aşağıdaki gibidir (izhmash sayfasından alıntılanmıştır, http://www.izhmash.ru/eng/product/svd.shtml ):
    * svdn2: dragunov svd + nspum (1pn58) gece görüs dürbünü
    * svdn3: dragunov svd + nspu-3 (1pn51) gece görüs dürbünü

    * svdsn2: katlanır/seyyar dipçikli dragunov svd + nspum (1pn58)gece görüs dürbünü
    * svdsn3: katlanır/seyyar dipçikli dragunov svd + nspu-3 (ipn51) gece görüs dürbünü

    1958 yılında geliştirilmesine başlanmış olup, 1963 yılında hizmete girmiştir. ak-47 ile benzer prensipler üzerine geliştirilmiştir ve aynı şekilde inanılmaz güvenilirdir; zor arazi koşullarında ve ağır kullanıma karşın sorun çıkarmaz. tesirli menzili 700-800mt, azami menzili 1200mt(?) civarındadır ve sınıfına göre oldukça isabetli atışlar kaydeder. bütün 7.62x54 mm r tipi mühimmatı kullanabilse de, en iyi sonucu dragunov için özel üretilen çelik çekirdekli "7n1" isimli özel mermisiyle verir, özel mühimmatıyla (match grade ammunition) beraber 600mt'de 0.3-0.4 moa'lık (minute of angle) isabet kaydedebilmektedir.

    ilk üretilen modellerinde ak-47 gibi ahşap gövde kaplaması ve ahşap dipçik kullanılmıştır. yakın dönemde modernize edilen serilerde ise polimer gövde ve polimer katlanabilir dipçik kullanılmıştır. ayrıca hava indirme (airborne) birimler için kısaltılmış namlulu (590mm) ve katlanabilir/seyyar dipçikli (svds serisi) modeller üretilmiştir.

    zaman içinde pek çok benzerleri veya taklitleri üretilmiştir; ırak'ta "al kadesih", çin'de "type 85" ve" ndm-86" (7,62 mm nato) isimli benzer iç aksamlı kopyaları yapılmış, ayrıca romanya'da "romak fpk", yugoslavya'da da "zastava m76" kod adıyla ak-47 çakması benzerleri üretilmiştir. çin ve ırak kopyaları orjinaline sadık tasarımlardır, buna karşın "romak fpk" ve "zastava m76" modelleri genellikle uzatılmış namlulu ve 7.62x54 mm r tipi mühimmat kabul edecek şekilde değiştirilmiş ak-47'lerden oluşurlar ve gerçek bir dragunov svd performansına yaklaşmazlar. buna ilaveten rus üretimi ve tigr (tiger) isimli daha kısa namluya sahip sivil versiyonu da üretilmiştir.

    1970'lerde bullpup tasarımlı dragunov svu isimli bir modeli geliştirilmiş, bu model ancak 1990'larda üretime geçmiştir.
  • sevimli , 1,20m `ye yakin boyu ile ailemizin ideal suikast tufegi.
    turkiye gibi bir memlekette ya$ayan bir$eyleri degi$tirmek isteyen insanin 1 numarali yardimcisi, pis birisi mi var ? , olmesi mi lazim sizce ? 1 km kadar yakinina sokuluyorsunuz, canas `la ni$an alip elinizi cirkefe bulamadan olayini bitiriyorsunuz. canas iyi gunler diler... unutmayin sevgili keskin ni$ancilar el kitabi der ki once mermi gelir sonra sesi... kacacak zamaniniz her zaman var.
  • kanas olarakde bilinmesine karsin pek cok kaynagi arastirmama ragmen kanas adi altinda hakkinda bilgiye rastlayamadigim sniper tufegidir. sanirim dragunov'a biz turklerin veridigi ozel bir isim olsa gerek.
  • dragunov'da nişan hattı bir uzak mesafe görüş dürbünü ile sağlanır. yeterli bir pil bataryası ile pso-1 görüşü 4 kez büyütülmüş teleskopik bir görüşe sahiptir. görüntü aydınlığını bu pilden sağlar. kauçuktan yapılmış olan ve göz mesafesinin ayarı için kullanılan bölümü ile birlikte 375mm olarak diğer modern teleskopik görüşlerden daha uzundur. edit: yıllar önce dürbünü psp olarak yazmışım uyarı için raj a teşekkürler.
  • dürbünüyle askerde rönt yapılan tüfek..
  • svc dragunov diye bullpup versiyonu da vardır bunun. menzili orjinalininkine yakın olmasına rağmen hem silahın uzunluğu hem de geri tepmesi daha azdır.
  • normal nişangahta etkili mesafesi 800 metredir optik nişangah ile 2500 metreye kadar arttırıla bilir (ideal kabul edilen mesafe 1700 metredir)
hesabın var mı? giriş yap