• (bkz: cin seddi)
  • (bkz: chi haotian)
  • çin. farsça'da büklüm, kıvrım manasına gelir.
  • (bkz: tai shan)
  • batılılar ile ilişkilerindeki mesafeli tavrının temelinde kendilerini üstün gören yaklaşımları vardır. bu yaklaşım öylesine ileri düzeydedir ki 1424 yılında ming hanedanına mensup imparator hung-hsi, biz yeterince geliştik, artık fazlasına gerek yok diyip dış dünyaya yapılacak keşif gezilerini yasaklamıştır. bu dönemde çin, gerçekten de en gelişmiş medeniyet haline gelmiştir. bunun temelinde ise roma imparatorluğundan çine doğru gerçekleşen tek yönlü para akışı yatar. diğer bir değişle çin, ipek yolu üzerinden tüm batı dünyasına satabildiği kadar mal satmış, batıdan ise hiç mal satın almamıştır. win-win niteliğindeki bir uluslararası ticarete olan bu niyetsizlik o kadar ileri düzeyde olmuştur ki ticaret teklifleri çoğu kez küçük düşürücü bir şekilde reddedilmiş olan moğollar "eh yetti" diyip çin köylerini yağmalamışlardır. böylelikle başta roma olmak üzere batının gümüşleri üzerine oturmuş ve gelişimi bu inanılmaz dış ticaret fazlası ile hızlandırmış bir medeniyet ortaya çıkmıştır.

    çin medeniyetinin, bilerek ve isteyerek frene basmadan önce, gelişmede geldiği nokta çok ciddidir. bunu açıklamak için kuzey kutbuna biraz değinmek gerekir.

    kutuplardaki buzullar oluştukları zamanın atmosferik özelliklerini kayıt altına alabilir niteliktedir. yani bir buzuldan alınan dikey bir kesit aslında tarih boyunca nelerin olup bittiği hakkında bir fikir verebilir. yapılan incelemelerde, büyük bir adım atmaya hazırlanan gelişmiş bir medeniyetin varlığının bakırın atmosferdeki yoğunluğu ile ilişkili olduğu görülmüştür. atmosferdeki bu bakır kirlenme zirvelerinin tarih boyunca 3 medeniyetin varlığı boyunca gerçekleştiği görülmüştür. bunlar sırası ile roma imparatorluğu, çin ve son olarak sanayi devrimi öncesi ingilteresidir.

    burdan çıkarılacak sonuç roma ve çin imparatorluklarının neredeyse ingilteredeki sanayi devriminden yüzyıllar önce bir sanayileşme adımı atmaya çok yakın olduklarıdır. şöyle olsa böyle olurdu demek pek işlevsel olmasa da kuyuya bir taş atmak adına şunu yazasım var ; şayet çin gelişimini "biz olduk, artık yok icatla, keşif gezileriyle uğraşmak, bırakın" diyerek durdurmasaydı, sanayileşmenin ilk adımının çinde atıldığı bambaşka bir dünyada yaşıyor olabilirdik.

    tarihin bu öğrettikleri çinin bugünü ile bir ilişki kurabilmemize izin veriyor. bugün çinin ihracatının yine yüksek ve ithalatının düşük olması aynı senaryoyu akla getiriyor. şüphesiz bu durumda roma gümüşlerinin yerini amerikan dolarları alıyor. batı ise çinin eski win-lose trade alışkanlığına dönmemesi için ejderhayı dizginlemeye çalıyor.

    bu dizgin için;

    (bkz: wto)
hesabın var mı? giriş yap