• bilim kurgunun -en azından benim için- bulduğu ideal vücuttur.

    cyberpunk ile ilgilenmek isteyenler, veya bir iki örneğini görüp daha fazla kaynağa ulaşmak aşağıdaki filmlere göz atabilirler:

    (bkz: blade runner)
    (bkz: twelve monkeys)
    (bkz: alien)
    (bkz: brazil)
    (bkz: total recall)
    (bkz: twelve monkeys)
    (bkz: aeon flux)
    (bkz: minority report)
    (bkz: a scanner darkly)
    (bkz: gunhed)
    (bkz: colossus)
    (bkz: creation of the humanoids)
    (bkz: cyborg 2087)
    (bkz: metropolis)
    (bkz: thx-1138)
    (bkz: akira)
    (bkz: android)
    (bkz: appleseed)
    (bkz: black magic m-66)
    (bkz: bronx executioner)
    (bkz: bubblegum crisis)
    (bkz: cherry 2000)
    (bkz: cyborg)
    (bkz: death powder)
    (bkz: guinea pig)
    (bkz: gunhed)
    (bkz: heavy metal)
    (bkz: lathe of heaven)
    (bkz: lawnmower man)
    (bkz: liquid sky)
    (bkz: robocop)
    (bkz: slipstream)
    (bkz: tetsuo)
    (bkz: the terminator)
    (bkz: tron)
    (bkz: videodrome)
    (bkz: war games)
    (bkz: 8 man after)
    (bkz: 964 pinocchio)
    (bkz: cyberpunk)
    (bkz: cyborg 2)
    (bkz: dark city)
    (bkz: death machine)
    (bkz: eve of destruction)
    (bkz: alien resurrection)
    (bkz: american cyborg)
    (bkz: andoromedia)
    (bkz: armitage)
    (bkz: automatic)
    (bkz: battle angel)
    (bkz: bicentennial man)
    (bkz: cyber city oedo 808)
    (bkz: cybernator)
    (bkz: menno's mind)
    (bkz: nemesis)
    (bkz: nirvana)
    (bkz: omega doom)
    (bkz: reboot)
    (bkz: impostor)
    (bkz: matrix reloaded)
    (bkz: matrix revolutions)
    (bkz: metropolis)
    (bkz: appleseed)
    (bkz: armitage)
    (bkz: artificial intelligence)
    (bkz: avalon)
    (bkz: casshern)
    (bkz: code hunter)
    (bkz: natural city)
    (bkz: parasite dolls)
    (bkz: puzzlehead)
    (bkz: returner)
    (bkz: terminatrix)
    (bkz: texhnolyze)
    (bkz: rubber's lover)
    (bkz: screamers)
    (bkz: serial experiments)
    (bkz: sixteen tongues)
    (bkz: strange days)
    (bkz: existenz)
    (bkz: fifth element)
    (bkz: freejack)
    (bkz: ghost in the shell)
    (bkz: hackers)
    (bkz: hardware)
    (bkz: heatseeker)
    (bkz: johnny 2.0)
    (bkz: johnny mnemonic)
    (bkz: judge dredd)
    (bkz: matrix)
    (bkz: tank girl)
    (bkz: terminator 2)
    (bkz: tetsuo ii)
    (bkz: the thirteenth floor)
    (bkz: virtual girl)
    (bkz: virtuosity)
    (bkz: webmaster)
    (bkz: 2009)
    (bkz: absolon)
    (bkz: electric dragon 80,000v)
    (bkz: equilibrium)
    (bkz: f8)
    (bkz: galerians)
    (bkz: ghost in the shell 2)
    (bkz: ghost in the shell stand alone complex)
    (bkz: i, robot)
    (bkz: i.k.u.)
    (bkz: immortel)
    (bkz: the island)
    (bkz: ucf toronto cybercide)
    (bkz: ultraviolet)
    (bkz: wonderful days)
    (bkz: xchange)
  • cyberpunkın popüler kültürde yer edinmesinin ve gündelik hayata girmesinin öncüsü william gibsonın ilk romanı 1984de yayınlanan neuromancerdir...cyberpunk çevreyi sınırlayan gerçekliğin sorgulanması;bakımındandanvirtual reality destekçisidir...teknolojjinin akıllara zarar bir biçimde ve hızda ilerlemesinin ürkütücülüğünü kabul etmekle beraber teknolojiye de kurtarıcıymış gözüyle bakar...yüksek teknolojiyle donatılmış aynı zamanda çökmekte olan bakımsız kent panaromaları,cyborglar,androidler,uyuşturucu,hackers...
    kısaca tekno anarşizm...
  • kelimeyi parcalayinca cyberpunk la neyin kastedildigi daha iyi anlasiliyor. cyber enformatik, teknolojik ve mekanik bi dunya betimlerken, punk kirliligi dibine vurmus, uyusturucunun boku cikmis, siddet dolu, over populated bir urban life izlenimi veriyor.

    bir cok yazar türün tartışmasız babası olarak william gibsonın aynı sene içinde nebula, hugo ve philip k. dick ödülünü alan neuromancer ını gösterir. takipçileri bruce sterling, greg bear, pat cadigan, george alec effinger, micheal swanwick gibi yazarlardır.

    sosyolojik acidan incelendiginde cyberpunk eserleri aslında birer düzen eleştirisidir. 80 li yıllarda ekonomik kaygıların insani değerlerin önüne geçisine bir protestodur. bakın eğer bu yolda ilerlerseniz, haliniz bu olur denmektedir. seçilen karakterler o dünyada yaşayanlardansa biraz daha bize benzeyen, insani değerlerini kaybetmemiş, ama o dünyada marjinal kalmış insanlardır. eleştirilen noktalar özellikle uyuşturucu, teknoloji, mod, kültür ve politikadır.

    türün kökleri 80 lerin öncesine dayanır. distopik romanlar ve philip k. dick in eserleri cyberpunk yazarlarina türün temellerini atmakta öncülük etmiştir denilebilir. dick in sinemaya blade runner ismiyle aktarılan do androids dream of electric sheep eseri ve daha az bilinen dedalusman i insani değerlerden uzak bir dünyada insanın yabancılşmasını ve toplum içinde çaresizce bir yer arayaşışını konu eder.
  • cyberpunk kelimesi ilk kez isaac asimov'un bilimkurgu dergisi amazing'de yayınlanan bruce bethke'nin bir hikayesinde geçer (1983). bu ilk kullanım bilgisayar korsanı bir grup genci anlatmaktan ibarettir. william gibson ise post modern bilimkurgunun, cyberpunk'ın raymond chandler'idir. cyberpunk terminlolojisi onun romanlarından beslenir. sprawl üçlemesinin ilki olan neuromancher, cyberpunk'ın kült kitabı kabul edilir. bilgisayarla siberuzaya bağlanmaya yarayan dermatrod adlı elektronlar, hover limanlar, siberuzaya bağlanmaya yarayan konsol adlı paneller, hightech kültürün gezindiği sprawlar neuromancher'ın dünyasını oluşturur. cyberpunk başlı başına bir değerler sistemidir. pulp ve erken dönem bilimkurgulardan, hardboiled dedektiflik hikayelerinden, korku edebiyatından, 80'lerin, 90'ların rock, punk, rap, techno, undergound müziğinden, klasik bilimkurgu temalarından, computer kültüründen, orta sınıf değerlerin ölümünden beslenen postmodern bir felsefedir.
  • cyberpunk kültüründe en önemli ve cyberpunk'ı kesin olarak belirleyen tanım:bilgi güçtür tanımıdır.evet cyberpunk alt kültürüne meyil vermiş insanlar varolan teknoljik ve bilgiye dayalı herşeyi öğrenmeye meyillidirler.bilginin sağladığı bu uçsuz bucaksız özgürlük gerçek yaşamın verebileceği tüm nesnelerden daha üstündür.evet sanal dünya yani internet yani anime ve mangalar veya frp bunların hepsi cyberpunk alt kültürüne göre bize gerçek hayatta sunulan ve gerçek izlenimi verilmiş herşeyden üsütündür ve bunlar özgürlüktür.
    cyberpunk alt kültüründe kendilerine yer edinmiş bu kültürü seçen insanların kendi çaplarında bu kültüre ait rolleri vardır.
    belirli bir sınıflamaya gidersekhacker,phreaker,cracker,otaku ve zippie şeklinde bu rolleri tanımlayabiliriz.bunlar bilginin değerini anlamış ve sanal dünyanın tüm olanaklarıyla ezoterikbilgiye ulaşmaya çalışan gruplardır.ve gerçekte aslolan bilgiyi paylaşmaları söz konusu değildir.çünkü elde ettikleri bilgi onlara güç ve özgürlük tanır.paylaşılan bilgi ise aslolan bilgiye ulaşmak için kullanılan yöntemleri gösteren bilgidir.
  • steampunk'ın kuzeni. yaratıcısı william gibsondır. kelimenin ilk bulunuşu ise bir uydurmasyonla olmuştur.
    bruce bethke'in kısa öyküsüne editörler akılda kalacak şık bir başlık ararlarken bu kelimeyi uyduruyorlar. kelime sibernetik ile punk 'ın bileşiminden oluşuyor. haberleşme, kontrol ve denge kurma bilimi olarak tanımlanan sibernetik (yunanca dümenci anlamına gelen kübernetis'ten geliyor) ortadan ikiye bölününce cyborg, cybernot gibi kelimeler doğuruyor. bethke, elektronik beyinler bağlamında kullanılan sibernetike, günlük hayatta daha çok gelenekler normlar ve otoriteyle arası bozuk gençleri tarif eden punk kelimesini ekleyerek akılda kalıcı bir isim çıkarıyor. bu uydurmasyon ismin teknolojinin yeni bir otorite ve iktidar haline geldiği çağda isabetli bir isim oldugunu kabul etmek lazım.
    siberpunk bilimkurguda iki çok önemli yenilik yapmıştır. birincisi philip k dick'in yaptığı gibi teknolojiyi bilimsel bir elitin elinden almış ve onları sokaklara ve kaçak olarak sistemin dışına itmiştir. ikincisi ise siberpunk'ta devletlerden, gizli devlet araştırmalarından ve hükümetlerden çok şirketler vardır ve asıl kral kapitalizmdir. bilgiye ve teknolojiye sahip uluslararası şirketler dünyanın her köşesinde ekonomiyi, sağlığı ve en önemlisi gerçekliği istediği gibi yönlendirebiliyorlar. bütün bilgi kanalları kuşatılıyor ve insana bambaşka bir gerçeklik yaşatılıyor. siberpunk'un getirdiği bu iki yenilik de güç odaklarıyla ilgiliydi.
    daha sonra siberpunk'ın tartışmasız hakimi william gibson (bkz: neuromancer) (bkz: count zero) ve (bkz: mona lisa overdrive) kitaplarından oluşan the sprawl üçlemesiyle cyberspace'i yarattı. insan algısını sarmalayan ve sinir sistemine ileti besleyen makineler aracılığıyla girilen dijital ortamın adı cyberspace (siberuzay) oldu. cyberspace, insanların kendini gerçekten içinde geziniyormuş gibi hissettiği bir sanal gerçekliğin adı oldu.
    sinemada ise yul brynner 'ın robot bir kovboyu oynadığı westworldu ilk cyberpunk filmidir. sonra steven lisberger'in tron'u gelir. bence 2001 space odyssey'in hal'i de bu "ilk"lerden sayılmalıdır.

    daha sonra hem insanı hem makineyi konu alan sibernetik terimi cyborg doğdu. j.g ballard uyarlaması cronenberg filmi crash , et-makine ilişkisini didik eden kült filmlerdendir. et ile metalin, insan ile makinenin birleşmesi siberpunk'un en önemli unsurudur. cyborg'un sinemadaki ilk örneği cyborg 2087 dir ama en meşhuru terminatör' ve robocop tur.
    metropolis'in kadın robotu dişi cyborgların atalarından sayılsa da en önemli dişi cyborg atılımı ghost in the shell'le olmuştur.
    metropolis'ten, 2001'in hal'ine, alien'daki nostromo geminin bilgisayarı anne'den electric dreams ve d.a.r.y.l'e kadar dişi cyborg ların cirit attığı pek çok cyberpunk örneği bulunmasına rağmen asıl cyberpunk shirley, rucker, neal stephenson ve william gibson gibi yazarların kitapları ekseninde gelişerek çok daha belirgin bir yapıya sahiptir. vahşi kapitalizmin ve devletler kadar güçlü şirketlerin hüküm sürdüğü cyberspace ve benzeri simule ortamlar aracılığıyla etkileşimli deneyimin dijital ve fiziksel olarak ikiye ayırdığı zihin-beden /yazılım-donanım ikililiğinin önemli bir yer teşkil ettiği ; bilginin fetiş haline geldiği ve genellikle yepyeni bir terminolojinin hiçbir açıklamasız okurun önüne sunulduğu, toplumun en dış kenarlarında gezen özgürlük düşkünü karakterlerin, kendini dişiliğinden çok fiziksel ya da zihinsel becerisiyle tanımlayan savaşçı kadın karakterlerin arşınladığı bir dünyadır cyberpunk.
    william gibson'ın ve philip k. dick'in kitapları nasıl birer polisiye gibi okunabilirse, cyberpunk da o kadar dedektiflik öyküleri ve kara filmleri andırır. ama cyberpunk'ın asıl konusu distopyadır.
  • geçenlerde istanbul'da sokakta bir el arabasında bilgisayar monitör ve kasalarının satıldığını gördüğümde aklıma gelen edebiyat türü. istanbul dünyada bir cyberpunk kültürü için en uygun kentlerden biri.
  • cyberpunk 2020 kural kitabı bölüm 1 sayfa 3 soul & the new machine:
    "cyberpunk dünyası şiddet içeren, tehlikeli bir yer ve kolunuzu kopartıp yemekten gerçekten zevk alabilecek insanlarla doludur. geleneksel benzerlerindeki iyi ve kötü kavramları serüvenin değeriyle değiştirilmiştir - hayatta kalmak için ne gerekiyorsa onu yapın. serüveniniz sırasında iyi bir şeyler yapabilirseniz ne mutlu... ama bundan bir artı beklemeyin."

    bölüm 12 sayfa 186-187 running cyberpunk alt başlık play for keeps:
    "cyberpunk oynatmak:sert ve hızlı oynatın. oyuncuların karakterlerini öldürmekten korkmayın. onları birden bire kavgaların, tuzakların ve diğer b.ktan olayların içine atın. kimseye tam olarak güvenemesinler, hiçbir yerde tamamen güvende olmasınlar. asla dinlenmelerine izin verme. bu adil oynatmamak anlamında değil. ama her zaman kontrol elinizde olsun. eğer silahlarını bir yere bırakırlarsa onları çalın. eğer dinlenmek için dururlarsa saldırın. eğer baskı ile başa çıkamıyorlarsa cyberpunk oynamamalılar. onları mutlu elf'lerin ve şarkı söyleyen kuşların olduğu dünyaya geri gönderin. çünkü bu dünya'da son kuş 2008'da öldü ve çocuklar lağımlarda büyüyor."

    sanırım bu iki basit tanım bütün oyunu açıklayabiliyor.
  • e-ticaret, sosyal ağ, elektrikli araba gibi yıllar önce hiçbir şey ifade etmeyen alanlarda faaliyet gösteren şirketlerin şuan dünyanın zirvesinde olması, bu şirketlerin kendi aralarında marsa yolculuk, yapay zeka, gezegenin çevresine uydu ağı kurma gibi konularda birbirleriyle kapışması, neuralink gibi projelerin iyice ayağa düşmesi, beyin ile elektronik sistemleri kontrol eden bilgisayar ara yüzlerinin git gide daha başarılı hale gelmesi, el-ayak ve hatta göz için dahi üretilen elektronik implantların aşırı güçlü hale gelmesi ve örneğin ayağını kaybetmiş birinin sağlam ayağı olan birine oranla daha hızlı hale getirilmesi, rejuvenation biotechnology alanında meydana gelen gelişmeler sayesinde insan ömrünün hayvani derecelerde uzayacak olması
    ve yaşlanmanın önlenebilme ihtimalinin doğuşu tüm bunlara ek olarak yalnızlığın git gide artması ve bireyselliğin popüler kültür öğeleri ile sistematik olarak övülmeye başlanması, eğlence anlayışının dahi bireysellik üzerine kurulmaya başlanması**, jenerasyonların git gide şiddete karşı hissizleşmesi, ahlak anlayışının "banal" ve yersiz bulunmaya başlanması vs. vs. gibi birçok bariz sebeplerle insanlık ırkının göz göre göre yol aldığı gelecek budur. hatta yukarıda bir arkadaş daha demiş, ben de katılıyorum, biz şuan cyberpunk bir dünyanın içerisine girdik bile. teknolojik tekillik 25-30 hadi bilemedin 50 sene içerisinde gerçekleşince göreceksiniz esas hengameyi... bana öyle geliyor ki, 90'lardan sonra doğan hiç kimse tahmin ettiği gibi bir dünyada yaşlanmayacak.
  • manifestosu "high tech and low life." üzerine kurulu olan bilim-kurgu türüdür.
hesabın var mı? giriş yap