• (bkz: ground zero)
  • william gibson’ın neuromancer’ın devamı (devamından kasıt bilimkurgusal anlamda tasarlanan dünyanın tamamen aynı olmasıdır) olarak yazdığı cyberpunk romanıdır. türkiyede sarmal yayınevinin çıkardığı kitabı anlamak için ilk önce neuromancer’ı okumak gerekiyor aslında.
    kitabın arka kapağındaki "gibson bu romanda da neuromancer’daki çizgi üzerinden yürüyor" ifadesi dışında hiçbir yerinde bu iki kitabın bağlantılı olduğunu ve bu kitabın eğer bir seri durumu varsa ikinci kitap olabileceği belirtilmiyor. bir seri olmadığını varsaydığımda da kitaptaki yabancı kelimeleri anlamak için gerekli olan sözlüğün sadece neuromancer’da basılması diye bir sorunsala tanık oluyoruz. nerden baksanız yayınevinin veyahut editörün bir eşekliği var.
    tamamen şans eseri ilk önce neuromancer’ı okumuş (onu da güç bela okumuş anlayan kadar göbeğim çatlamıştı) olmamın avantajından faydalanacağımı düşünen bir insan olarak "ben biliyorum" edasıyla başlamıştım kitaba. ama nerde anlamak nerde keyif almak. 30 sayfa oldu 40 sayfa oldu hiç bişe anlamadım kitaptan. öküzlük bende mi acabı diye düşünmeden edemedim. azmettim devam ettim. 50. sayfa oldu çaktırmadan idare ettim, kıvrana kıvrana 60. 70. sayfayı çıkarttım,daha fazla dayanamayıp attım bi kenara. allahım o nasıl kötü bir çeviridir, biri de çıksın bi sayfasını anlasın bi paragrafını çözümlesin.

    aman diyorum* kimse almasın okumasın gerekiyorsa orjinalı bulunsun kasılsın öyle okunsun..
  • sprawl uclemesinin ikinci kitabi, bir digeri ise(bkz: mona lisa overdrive)
  • (bkz: kont sifir)
    (bkz: cu$)
    (bkz: oha)
    (bkz: yuh)
    (bkz: bunu yapan insan olamaz)
  • çevirisi türkçeden başka her dile benzeyen bu kitap en azından adam akıllı bir isimle yayınlanabilmişken bunu değiştirip yeni cilalı bir kapakla ve kont sıfır ismiyle yayınlamak nasıl bir mantığın ürünüdür. çevirisini adam etmek varken ismini hem de abuk sayılabilecek bir isimle değiştirmek nasıl bir pazarlama anlayışıdır sorgulamak öğrenmek isterim..
    kont sıfır-count zero.. nasıl da benziyor değil mi .. ulan dandirik vcd kapaklarındaki çeviriler bile daha iyidir bundan be.. bi de utanmadan bilim kurgu kitabı yayınlıyoruz diye sağda solda gezmeyin..
  • piyasada adlari "kont sifir" ve "sifir noktasi" olmak uzere iki cevirisi bulunan bilimkurgu kitap.
  • "count zero interrupt- on receiving an interrupt decrease the counter to zero"

    oncelikle, roman bu quote la basliyor. programlamayla ilgili basit bir tanim. kahramanlardan bobbynin kod adi ayni zamanda. fakat daha sonra voodoocular ona count demeye basliyorlar. yani bildigimiz kont. bundan dolayi turkce tercumedeki kont sifir ismi sifir noktasindan daha mantiklidir.

    gibson bu romanda elektronik devrimini asmis sentetik biyolojiye de girmis. adamin hayal gucunun yani sira muhtesem bir bilgi birikimi oldugunu dusunuyorum. count zero neuromancerin devami niteliginde fakat ona gore daha iyi yazilmis ve daha heyecanli okunan bir roman, 3 kisinin sonunda cakisan hikayesini paralel olarak anlatmis. neuromancer i okumadan okunursa bir cok onemli gonderme anlasilamayabilir. gibson sonlara dogru bence isleri yine de arap sacina cevirmis biraz. cevaplamadigi bir cok soruyu ve matrix e deck olmadan baglanabilen angie nin hikayesini ise trilojinin 3. kitabi mona lisa overdrive a birakmis.
  • stu hamm'in 1989 yılında çıkarttığı kings of sleep isimli solo albümün 5. şarkısı. bası patlatırcasına tokatlar stu baba. kral şarkıdır*
    http://youtu.be/tquzrjtxla0
  • güzel başlayıp, heyecanlı bir biçimde ilerleyip final yapamayan bir kitap olarak pek de beğenmedim. william gibson'ın hem akıcı hem de anlaşılması zor tarzı neuromancer'da daha eğlenceli bir hikayenin parçasıydı. neuromancer'ın finali de alelacele sonuçlanıyordu ama en azından bir şekilde sonlanıyordu. bu noktada count zero bir ara kitap olmanın ağırlığıyla belki hak ettiği gösterişli finali yapamıyor, bir çok şeyin açıklaması mona lisa overdrive'a kalıyor. kitabın hikaye kurgusu biraz o meşhur at çizimi meme'i gibi denebilir. en az bir 50 sayfa daha istiyormuş konuyu düzgün bir şekilde toparlayabilmek için. tam şimdi son bölüme geldik derken hikaye bir anda bitiveriyor.
    işin bilim-kurgu kısmındaysakitabın ortaya attığı bazı enteresan konseptler var "josef virek"in durumu gibi ama neuromancer kadar zengin bir dünyası da yok açıkçası. belki neuromancer'daki ilk şoku atlatmanın getirdiği normallik hissinden dolayı olsa gerek, kitabın dünyası o kadar şaşırtmıyor. gene de, bu kadar yoğun olmasına rağmen hızlı akan bir bilim-kurgu hikayesi olarak değerli bir kitap.
hesabın var mı? giriş yap