• sirin ama uzun yasamanin sikici olabilecegi bir north carolina sehri. sehrin en tipik ozelligi super otesi sicakkanli insanlarinin olmasi..zira bir takside sadece soforle sohbet etmek zorunda kalirsiniz, yaninizdaki kisi ile iki cift laf edemezsiniz. ayrica ayar lokantalara gidince siparis vermek icin menu istediginizde gunun spesiyallerini, lokantanin, sarabin vs ne kadar muhtesem oldugunu anlatmak icin yaklasik onbes dakika konusan garsonlarla muhatap olursunuz. artik en son havaalaninda yasadigim bir olay dumur sebebi olmustur. ic hat ucusu icin charlotte douglas havaalaninda esimle beklerlen uzun bir guvenlik kontrol kuyruguna girmek zorunda kaldik. ancak bir grup insan da bu uzun kuyruga girmeden merdivenli bir bolumden geciyorlardi. durumu merak eden kocam da o tarafa bakarak bana turkce olarak "sence bu insanlar neden direkt buradan iniyorlar?" diye sordu. arkamizdaki altmisli yaslardaki charlotte'lı amca hangi dil konustugumuza bakmazsizin ne konustugumuzu anladi ve ingilizce cevap verdi: "because they're paying more money than us..they're business class passengers". artik biz deliler gibi gulmekten alamadik kendimizi, amca da bizimle beraber guldu, eglendi. yani uzun lafin kisasi charlotte insaninin sicakkanliligi dil, din, irk vs dinlemez. super otesi insanlardir...
  • charlotte diyince kirmizi ic camasiri giyen hafifmesrep bi fransiz kadini canlaniyo kafamda
  • en sevdiğim gavur isimlerinden biridir. böyle aydınlık, çilli ve kızıl bir havası var!
    kızım olursa adını charlotte makbule, koyacağım.

    erkeklerdeki favorim de joshua... joshua muharrem da oğlanın adı olacak!
  • kurtarilmis bolge noda'si *, en'lerin mekani efsanevi dandelion market'i, ilk goz agrisi the flying saucer draught emporium'u, crepe cellar'i, ileride evim olmasini diledigim knight theater'i, discovery place'i, amelie's french bakery's'i, caffecinos ve community guitar'i, hooligans'i, faith ile ilk bulusmamiza ev sahipligi yapan wine vault'u, pnc music pavillion'u *, neighborhood theatre'i *, en guzel konserlerin **** mekani the fillmore charlotte'i, freedom park'i, u.s national whitewater center'i, grace covenant church'u ve peder affetsin bir sise southern comfort bitirdigimiz otoparki, bonterra dining & wine room'u, amos' southend'i, epicentre'i, grinding hadisesinin baska boyutlara tasindigi suite'i, bir halloween gecesi icerde michael jordan'i bastigim ve yine baska bi seferinde uygunsuz halden dolayi atildigim forum'u, cilekes bobcats ve hornets'imin yuvasi time warner cable arena'si, canim charlotte 49'ers'i, visulite theatre'i, the capital grille'i, selwyn avenue pub'i, black finn'i, common market'i, birkdale village'i, midwood plaza'si, nc music factory'si, thomas tavern'u, carowinds'i, uptown amphitheatre'i *, enfes food trucklara sahip south end'i, double door inn'i, bojangles coliseum'u, the evening muse'u, mint museum'u, dunyanin en sevimli mini parki the green'i, jack beagles'i, yiyebileceginiz en iyi kahvalti bufesini sunan the men's club'i, ihop ve waffle house'i *, ri ra irish pub'i, poplar and trade'in kosesindeki otoparki, her st.patricks'teki rich & bennett pub crawl'i, guneyin en guzel kizlarinin bulundugu dixie's'i, tuvaletinde ozenle hiv dagitimi yapan bar charlotte'i ve dunyanin en anormal bar kavgalarinin ciktigi prohibition'ini da dahil olmak uzere her seyiyle suphesiz ki cok ozleyecegim ikinci evim, nam-i diger kralice kenti (bkz: queen city).
  • ingilizce'de "$arlit", almanca'da "$arlotte" olarak okunan bu isim, aslinda bildigimiz charles'in karsi cinsteki formudur. charles'in da kokenleri, toton sovalyeleri donemi almanlarina dayanmaktadir ve (eski ingilizce'de de gordugumuz "ceorl" kelimesine benzer bir sekilde) "ozgur insan" anlamina gelmektedir.

    ozel ve az rastlanir bir form icin: (bkz: charlemagne)
    anglo-sakson formu icin: (bkz: charles), (bkz: charlotte)
    cermen ve iskandinav formu icin: (bkz: karl), (bkz: karla), (bkz: charlotte)

    ohom, ayriyeten teyzemin ve rahmetli anneannemin ismidir. genelde kisaca lotte denir.
  • north carolina'nin beskenti (capitol) charlotte degil, raleigh'dir, duzeltilir.
  • yaklaşık 3 gündür bu kuzey carolina şerhindeyim. şehir merkezi ny ve şikago karışımı gibi . şehrin dışındaki güney’e inildikçe bir orange county tarzı ev ve alış veriş merkezi yapılaşması var. şehirde azımsanmayacak bir zenci nüfusu gözüme çarptı. bank of america nın genel merkezi burda. şehir merkezinde tarihi evler ve sokaklar da mevcut. şehir küçük ama büyük şehir havasında. kompakt bir yapısı var.

    lidl adındaki alman market zincirine, ingiltere den sonra , burada rastlamak da ayrı bir sürpriz oldu.

    şehirde ata-nc adında bir türk derneği mevcut.

    buradaki türkler genel olarak finans sektöründe çalışıyormuş. biraz araştırınca benzinliği olan türkler de mevcut.

    wrapway adında bir türk fast-food dükkanı var. lahmacunun bile dürümünü yapmışlar. içine 8-10 tane malzeme koyup, isterseniz dürüm şeklinde sunum yapıyorlar. açıkcası ben pek beğenmedim. ama denemekten zarar gelmez. dürüm lahmacun 9 dolar civarındaydı.

    kiralar, okul bölgelerinin iyi olduğu yerlerde, 2 odalı evler 1000 dolar ve üzeri. aile için ideal bir şehir. kuzey amerika’nın birçok şehrinde olan kasvetli yapı ve varoşluk burada yok. şehir merkezinin çevresinde ve kuzeyinde zenciler ağırlıklı oturmakta. güney’de okullar iyi ve ağırlıklı beyazlar oturuyor.
    bilgi isteyen için mesaj kutum her zaman müsait.
  • sevimli turkeyball admini.
  • bir north carolina şehri. bank of america'nın genel merkezinin burada olması sebebiyle tam bir bankacılık üssüdür. şehir merkezinde carolina panthers' in stadyumu bulunur. eylülde sezonu açarlar hazırlık maçı biletleri uygundur gidip izlenebilir. bank of amerikanin gökdelenini arkaya alıp hoş bir poz yakalayarak fotoğraf çekilmek isteyenler için ışıklı fışkiyeli bir parkı vardır merkezde. gece hayatının kalbi epicenter ve civarında atmaktadır. amerikan dream'i iliklerinize kadar hissedebileceğiniz clublar bu civardadır. toplu taşıma için cats otobüsleri ve treni vardır ( eski usul parayı otobüste makineye atarak bilet alınandan). gezecek görecek pek bir yeri olmamakla birlikte amerikanın en büyük ve yüzlerce wat öğrencisinin çalıştığı eğlence parklarından biri (bkz: carowinds) buradadır. parka giriş için bilet lazım olursa watçılarla iletişime geçilebilir, ucuza veya bedava bilet ayarlanabilir. konustuğum kadarıyla overtime alamıyor ve yurtta kalıyorlarmış biraz sıkıntılı bir yer wat için pişman olmuşlar oraya geldiklerine. çok sıcak ve nemli bir yer olduğunu ve her yaz sonu fix bir tane kasırgası olduğunu da belirterekten entarimizi sonlandıralım.
  • kittie'nin "nooooooowwww" "looooooovvvv" "orgggggghhhhhh" "ömüüaaakoduuumm" şeklinde kusarak söylediği şarkısı. şu şarkıdan keyif aldığıma göre sanırım metalden bir bok anlamıyorum.

    (bkz: insanın metalden bir bok anlamadığının kanıtları)
hesabın var mı? giriş yap