• kitaplara kavuşabilmenin yolu reader pass almaktan geçer. bunun için adres bilgilerinizin doğrulanabileceği bir belge (banka dekontu gibi) ile üzerinizde imzanızın bulunduğu bir kimlik (ehliyet, kredi kartı vb.) gerekmektedir.

    çalışma odalarına çantanızla ve paltonuzla giremezsiniz. bunları vestiyere veyahut içine bir pound koyarak kilitleyebileceğiniz dolaplara koymanız gerekir. yanınıza kalemlik, defter, kitap, cüzdan , telefon ve bilgisayarınızı (ikisinin de sesi kısık olmalı) almanıza izin veriliyor. bir de aklınızda bulunsun çalışmaya, araştırma yapmaya giderken yanınıza tükenmez veyahut dolma kalem almayın, kabul etmiyorlar. varsa yoksa kurşun kalem..

    girer girmez yaşasın kitap okumaya başlayabilirim diye sevinmeyin. işin en boktan kısmı, okumak istediğiniz kitabı önceden sipariş etmek zorunda olmanız. bu siparişin elinize ulaşması kitabın bulunduğu kısma göre kendi deyimleriyle minimum 17 dk.dan maksimum 48 saate kadar sürebiliyor. bu da akılda bulundurulması gereken bir husus. yani acilen kavuşmak istediğiniz bir kitap için brtish library uygun mekan değil. kitapları kütüphane dışına çıkarmak yasak. fotokopi imkanı da ingilizlerin copyrighta ilişkin kanunlarının bu konuda çetrefilli olması sebebiyle çok kısıtlı. bir kitabın maksimum % 5 inin fotokopisi çekilebiliyor. bu da çoğu zaman bir işe yaramıyor. en uygunu sabahtan akşama kadar kalıp orada çalışmak olsa gerek.

    yiyecek fiyatları heryerde olduğu gibi ateş pahası. bu sebeple yanınızda yiyecek içeçek getirin. ancak çalışma odalarına sokmak gibi bir durum söz konusu değil, bu sebeple yalnızca ara verdiğinizde yiyip içebilirsiniz.

    bu da böyle bir anımdır.
  • dijital kolleksiyonlarından aradığım tezleri rahatlıkla indirebildiğim kütüphane.

    [http://ethos.bl.uk/home.do http://ethos.bl.uk/home.do]

    bu aradığım tezlerden dijital hâli bulunmayan bir tanesini, siparişim üzerine yaklaşık 1.5 ay içinde hazırlayıp (allahtan acelemiz yok) £0.00'a indirmemi sağlamıştır ayrıca.
  • saatlerimin, günlerimin geçtiği evim bellediğim güzide mekan.

    public study area dediğimiz, her girenin oturup ders çalışabildiği ortak alanlarda haftaiçi yer bulmak neredeyse imkansızdır. haftasonu koridorlarda yerlere yayılmış ders çalışan veya freelance çalışan bireyler kütüphanenin demirbaşlarından sayılabilir.

    bunun yanısıra belki de dünyanın sayılı arşivlerini barındıran british librarynin kitaplarına ulaşabilmek için reader pass almanız gerekir. aynı şekilde, sessiz çalışma odalarına ulaşabilmenin yolu da reader pass almaktan geçer. kısacası reader passiniz yoksa, kütüphanenin bir çok olanağını kullanamayacağınızı söylemek yanlış olmaz.
    reader pass için de adres, banka dökümü, öğrenci belgesi gibi formal belgelerle online başvurup, kütüphanenin alt katında bulunan reader pass registration bölümünden kayıt olmanız gerekmektedir.

    reader pass aldım, artık hazırım derseniz yanılırsınız.
    çalışma odalarına girmek için bir dizi prosedür uygulamanız gerekir. mont, çanta, palto, yiyecek, kalem (kurşunkalem dışında) gibi şeylerle çalışma odalarına giremiyorsunuz. 1000e yakın, 1 pound koyup kullanabileceğiniz kilitli dolap odalarına yukarıda saydığım eşyalarınızı bırakıp, kütüphanenin size verdiği şeffat poşet içine bilgisayar, kitap, defter, telefon (sesi kesinlikle kısık olmalı) ve kurşun kaleminizi alarak reader passinizle girebiliyorsunuz.

    artık çalışmaya hazırsınız.
  • ingiltere'nin milli kutuphanesi. turkiye'deki versiyonundan daha kallavi ve isleyis bakımından daha hantaldır. ama elindeki eserleri iyi korur (en azından kuponu kesilmis, sayfası yırtılmıs gazete gormezsiniz). bir kitabı istemenizle elde etmeniz arasındaki sure en az iki saat, en cok 2-3 gundur.

    ana binası kings cross'ta bulunur ama colindale'de bir de gazete arşivi mevcuttur. cogu gazeteyi mifrofilme aktararak saklayan nezih bir arsivdir ama aksam 5'te kapanması sinir eder. fotokopi imkanları da sınırlı ve feci pahalıdır (1 pounda ancak 2 sayfa fotokopi cekebilirsiniz!). turkiyede'ki gibi kurnazlık edip "dijital makina goturup, kendim cekerim" demek te yasaktır.
  • flickr üzerinden görsel arşivlerini kamuya açmışlar denmiş sosyal ağlarda.

    http://www.flickr.com/photos/britishlibrary

    diğer entryleri de kurcalayınca şükela olduklarına kanaat getirdim.
  • bu yıl ilkbaharda son 3 yıldır dijital ortama aktarmakla uğraştıkları 19. yüzyılda yazılmış 65,000'den fazla kitabı ücretsiz olarak paylaşıma açacak olan kütüphanedir. ya da bu kütüphaneyse bizdeki ne bilemiyorum.

    http://entertainment.timesonline.co.uk/…7017899.ece
  • kitap okumaktan çok, insanlar buraya ders çalışmak ya da sadece çalışmak için giderler. reading room denilen odalara girmek için cümbül cemaat pasaportunuzla belgelerinizle dökümanlarınızla kayıt yaptırmanız gerekir, sonra üstünüzdeki her şeyi bırakıp ellerinizi temizcene yıkamanız gerekir. exhibition bölümünde osmanlı'dan kalan güzel eserleri de sergilemişler. ortada bir yerde, el seed sanatçısı tarafından halil cibran'ın hat şeklinde işlenmiş bir sözü sergileniyor. "ı'm alive like you, standing beside you. close your eyes and you will see me in front of you."
    bu kütüphaneye girdiğimde ve çıktığımda aynı insan olmadığımı fark ettim. hayatımda bu kadar çalışkan insanı bir arada görmemiştim. perspektifim şaştı.
  • aranan her türlü ve her dilde bilimsel ve edebi kitapların bulunabilmesinin yanı sıra devasa bir de cizgiroman hazinesidir. tanesi 15 poundluk albumleri bedavadan tepe tepe okuyabilirsiniz.
  • internet sitesinde pek şahane bir timelineı mevcuttur.

    http://www.bl.uk/learning/timeline/index.html
  • ms 868 yılında çin'de basılmış ve 1900'lü yılların başında mogao mağaraları'nda bulunmuş olan dünyanın bilinen en eski basılı kitabının* yer aldığı, bugün itibarıyla 170 milyondan fazla esere ev sahipliği yapan dünyanın en büyük/kapsamlılarından biri olan kütüphane.

    dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olmak için neden yalnızca en ileri teknoloji silah ve makinelerin değil aynı zamanda sizi sizden daha iyi bilmeye yarayan çok sayıda kitabın/bilginin de en az onlar kadar gerekli ve değerli olduğunu gösteren yerdir.

    imkanı olan her bibliyofilin bir gün yolunun düşmesini dilediğim mekandır.
hesabın var mı? giriş yap