aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • bauhaus,birinci dünya savaşı 'nın hemen arkasından, yenilmiş bir almanya 'da ortaya çıkıyor. birinci dünya savaşı, son derece büyük boyutlu bir savaş ve çok ciddi bir yenilgi, belki de dünya tarihinde en büyük yenilgi olarak nitelendirilebilecek bir savaş. ilk kez top yekün bir savaştan, her kesimi, toplumun bütün üyelerini ilgilendiren bir savaştan bahsediyoruz. bütün toplumun 1914-1918 yılları arasında etkilendiği bir savaş. erkekler toplu olarak savaşa alınıyorlar, onların yerini kadınlar alıyor, arkasından o çağa kadar hiçbir şekilde karşımıza çıkmayan büyüklükte zayiatlar oluyor. bütün sınıflardan insanlar o ölümü, o problemi paylaşıyorlar. bu toplumun psikolojisinde inanılmayacak derecede etkiler yaratıyor.

    bütün avrupa birinci dünya savaşı ile birlikte böyle bir yıkımı yaşamış ve büyük bir toplumsal psikoloji yıkımıyla karşılaşmıştır. dünyada bütün geleneksel dengeler bozuluyor, geleneksel üretim biçimleri ayakta duramaz hale geliyor. bütün monarşik yönetimler ortadan kalkıyor,rusya 'daki düzen yıkılıyor, avusturya-macaristan imparatorluğu yıkılıyor. almanya'da, konumuz bağlamında en önemli olan, almanya'daki monarşi rejimi de ortadan kalkıyor.

    bütün kurulu düzenin yıkılması, akla gelebilecek her alanda, düzenin sorgulanmasına neden oluyor. o kadar sorgulanır hale geliyor ki, artık insanların neredeyse inanacak hiçbir şeylerinin kalmadığını söyleyebiliriz. artık hiçbir kurulu değerin anlamının kalmadığını düşünen yeni bir kuşağın bu savaş sonrası ortaya çıktığını söyleyebiliriz. bu hem olumlu anlamda, hem olumsuz anlamda ikinci dünya savaşına kadarki aralığı tanımlayacaktır. hitler bu psikolojiyle ortaya çıkacak, aynı şekilde bauhaus bu psikolojiyle ortaya çıkacaktır. "hiçbir şeye inanılmayan bir dünyada sanat eğitimi nasıl yapacağız?" sorunu bir anlamda karşılarında. bu dönemde bauhaus nasıl meydana gelmiş kısa bir tarihsel bilgi ile açıklanabilir; 1919 yılında gropius adında genç bir mimar (30'lu yaşlarının başında) askerden terhis oluyor ve iş aramaya başlıyor. gropius aslında üst sınıftan bir adam. berlin kökenli ve birkaç kuşaktır mimar yetiştiren bir aileden. anne tarafından da fransız protestanı kökenli.bunların hepsini gropius'un kişiliğinde izi olduğu için anlatıyoruz. berlin'li oluşunu önemi var, çünkü berlin, almanya'nın tek metropolü ve tek kozmopolit yeri, dolayısıyla da her tür yeniliğe açık olan tek yeri.

    gropius terhisinden sonra weimar prensliği yönetimi tarafından teklif alıyor. weimar yerel yönetimi tarafından işletilen iki okul, biri güzel sanatlar okulu, diğeri uygulamalı sanatlar okulu. iki geleneksel okulu gel yönet diyorlar. gropius, weimar'da yöneticilerle görüşüyor ve onlara iki okulu birleştirmeyi öneriyor. zaten iki okulu birden ayakta tutacak para yok. gropius geleneksel düzende hiçbir şeyin artık var olamayacağını gördüğü için, bu okulu yeni biçimde örgütlemeye karar veriyor. okulun baştan kurulmuş bir çerçevesi ve sonuna kadar sürdürdüğü bir çizgisi yok aslında, dönemlere göre farklılaşan çizgisi var ama her dönemde deneyci, kurulu düzene karşı ve çok ciddi eleştirel kimliği olan bir okul. niye böyle? birinci dünya savaşı koşulları böyle, bu koşullar olmasaydı hiçbir biçimde bauhaus gerçekleşmeyecekti. bauhaus'un anlamını açıklamakta yarar var. bauhaus, almanca'da "yapımevi" gibi bir anlam taşıyor. ama adının kaynağı bu değil aslında, almanca'da "bahütte" yani ortaçağda "şantiye" anlamına gelen bir sözcük. niçin şantiye? gropius'un aklına, "bütün sanatları bu okulda birleştireyim" fikri geliyor. "öyle bir bütünleşme olsun ki, ortaçağdaki gibi parçalanmamış olsun bu sanatlar. nasıl ki ortaçağ inşaatlarını yapanların hocaları, ustaları bütün sanatları bir arada gerçekleştiriyorlardı, onlar için nasıl mimarlık, heykel, süsleme, resim ayrı bir etkinlik alanı değildi ve ortaya bütünsel bir sanat yapıtı çıkarıyorlardı, işte böyle bir bütünleşme" fikri. bütün inandıkları değerler yıkılınca, ortaçağın sanatsal bütünlüğüne, sağlam değerlerine, parçalanmamışlığına müthiş bir özlemin olduğunu söyleyebiliriz.

    bugün bakıldığında bauhaus gerici denebilecek bir düşünceyle oluşturulduğu düşünülebilir çünkü ortaçağa bir özlemle kuruldu. ama bunu unutalım, çünkü tarihe referans veriyor olması, bauhaus'un gerici olduğunu anlatmıyor aslında, o çağın almanyası için işlevsel olduğunu bize gösteriyor. bu, bauhaus'un başlangıçtaki varolma sebebi. sonraları giderek bundan uzaklaştığını göreceğiz. bauhaus weimar'da kaldığı müddetçe kabaca bu çizgiyi sürdürecek ama 1926'da dessauya taşındıktan sonra çizgisinde keskin bir dönemeç olacak, bu kez bütün sanatları ve disiplinleri birleştirmek isteyen ama ortaçağda olduğu gibi değil, endüstrinin eksen olduğu bir dünyada birleştirmeye çalışan başka bir yönelime gidecek. zaten bauhaus'u dünya çapında benzersiz kılacak eylemler de bu noktadan sonra ortaya çıkacaklar.

    arkasından 1930'larda bunalım dönemi başlayacak, 1933’te de naziler kestirmeden ortadan kaldırmaya çalışacaklar, fakat bütün bauhaus üyeleri, okul kapanmadan ülkeyi terk edecekler. bunların önemli bir bölümü ingiltere üzerinden amerika birleşik devletleri'ne gidecek. gropius da harward üniversitesinin mimarlık bölümüne yönetici olarak getirilecek.

    naziler bauhaus'u kapatacak ama arşivini yok etmeyeceklerdir. bunlar iki önemli arşivde saklanırlar. bir tanesi berlin'de bauhaus archive adını taşıyan ve bugün müze olan yerde, önemli bir diğer bölümü ise frindia yani weimar'ın da bulunduğu alman eyaletinin devlet arşivinde saklanıyorlar.

    bauhaus'un varolma nedenlerinden biri de demokratik örgütlenme biçimidir. tıpkı ortaçağda lonca cemaatlerinin olduğu gibi bir bütün oluşturdukları bir sistemdir bauhaus, farkı da budur. bauhaus, arts and crafts'ın iyi tasarımı gündelik yaşamın her alanına yayma çabasını daha da geniş boyutlara çıkarmakla birlikte, bu hareketin tek tek üretilen lüks nesnelerle uğraşma anlayışını reddediyordu. bu çabanın 20.yy' da herhangi bir etki yapabilmesi için, makine kullanımının tasarım olgusunun ön koşulu olması gerektiğini kavrayan gropius da, okulun eğitim anlayışını seri üretime doğru yönlendirdi. gropius'a göre çağdaş tasarımcılar, varlıklı seçkinler için tekil nesneler değil, toplumun çoğunluğuna yönelik işlevsel ve estetik nesneler üretmeliydiler.

    ürünlerinin çok çeşitli olmasına karşın, küp, dikdörtgen ve dairelerin yoğunbiçimde kullanılması, bauhaus'un tipik üslubunu anlattığını söyleyebiliriz.

    bauhaus'un öğretim kadrosu içinde; johannes itten, josef albers, laszlo moholy-nagy , paul klee ( vitray ve resim), wassily kandinsky (duvar resmi), lyonel feininger (grafik sanatlar), oscar schlemmer ( sahne tasarımı), marcel breuer ( iç mimarlık), herbert bayer (tipografi ve reklam tasarımı), gerhart marcks (seramik) ve george muche (dokumacılık) bulunuyordu.
  • adı modernizmle beraber anılan; adolf walter gropius'un 1919'da kurduğu; wassily kandinsky, paul klee, moholy nagy, mies van der rohe gibi adamları öğretici olarak bünyesinde barındırmış; geçmişle bağlarını külliyen koparmaya pek meraklı modern'in işi sanat tarihi derslerini kaldırmaya kadar ileri götürdüğü; bugün kullandığımız fincandan yaşadığımız binalara kadar her boku derinden etkilemiş okul/ekol. nazi baskısına dayanamamış, 1933'te kapanmıştır. (bkz: modernizm)
  • yapı market gezmeyi sevenlerin vazgeçilmez mekanı...
    pazar gunu yataktan kalkılır, icinizde dayanilmaz bir raf monte etme ve civi cakma istegi vardir... hemen yola koyulunur... biraz yonca teorileri geliştirilip, alt-ust gecitlerden kaypolduktan sonra bauhausa* ulasilir... iceri girer girmez oranin atmosferi sizi icine alir... ivir zivirgibi gorunen adini bile bilmediginiz bi ton sey uzerinize yikilacakmis gibi raflarda durmaktadir... celik ve ahsap raflarin bulundugu bolumler mutlaka gezilmelidir... renk pinarindan odaniza yeni renk secilmelidir... kapi kollari da fena degildir... bu matkap her eve mutlaka lazimdir... matkap aldiysan hani bunun alet cantasidır...
    4 saat dolastiktan sonra kasaya ulastiginizda yuzunuzde yorgunluk, icinizde eve gidip aldiklarinizi monte etme istegi... superdir...
  • k'si şeddeli mükemmel yapı market.

    - iyi günler, halıfleks alacağım ben.
    -tabi buyrun çeşitlerimiz bidi bidi bidi.
    - e tamam bu olsun.
    - yanına süpürgelik?
    - yok istemez.
    - ama olmazsa olmaz. siz anlamazsınız.
    - istemiyorum.
    - e peki oda ile salon aynı seviyede mi? bizim bir tesviye mekanizmamız var aklınız durur.
    - aynı seviyede.
    - yok yok biz bakalım. siz anlamazsınız eğim vardır.
    - yok kardeşim istemiyorum torna tesviye. siz bana fiyatlardan haber verin. bu fiyata montaj dahil mi?
    - şantaj montaj biiiiir çok sıkıldımmm ikiiiiii yerim çook dar.
    -yani?
    - yok efendim ne montajı. ekstraya girer o.
    - !'+'^+^+^+&%+%+&
    -.......
    - peki ya nakliye?
    - o da ekstra efendim.
    - kapıya teslim ama değil mi?
    - evet efendim tam dış kapınızın önüne teslim ediyoruz.
    - e içeri kim taşıyacak?
    - şoförün eline bir kaç kuruş sıkıştırırsınız olur biter.
    - '^%+&%+&%/&(/&()/()/()(/==
    -.......
    - peki ne zaman teslim?
    -bugün halıyı teslim etmemiz şart. montaj ise iki gün sonra.
    - ama halı da o zaman gelse?
    - olmaz. bugün alırsanız halı bugün gelir. şart.
    - e olsun bakalım, ne yapalım.

    dınıdınıdınıdınıdını

    zzzt bzzztttt

    -aloooo, ben sizden halıfleks aldım bugün teslim edilecekti bütün gün bekledim gelen olmadı?
    - müşteri bilgilerinizi alalım.
    - bidi bidi bödö
    - hmmm kusura bakmayın biz bir hata yapmışız, ayın 27'si yerine 29'unda teslim edilecek yazmışız.
    - aramasam burada sabahlayacağım yani?
    - ehmm kömmmm
    - e ısrarla siz bugün getireceğiz dediniz halıyı be kardeşim! yarın getirin o zaman! ben gidiyorum!
    - peki efendim.

    (bkz: arkası yarın) *

    .........................

    edittttttttttt

    yarın:
    - aloooooo beyefendiiii, sabah on buçukta aramıştınız halıları yolluyorum diye. saat iki buçuk aloooo!!!!!!!!

    evet sinirliyim.
    yarın da montaj var. bekliyorum.

    ...............................

    edit ki ne edit:

    yarından da yakın:
    - anne ne oldu geldi mi halılar?
    - evet çocuğum hani sabah dokuzda gelecekti ya, saat üç gibi geldiler sağolsunlar.

    ................................................

    (bkz: size hiç bir şey demiyorum)
  • günümüzde fontların bu kadar çe$itlenmesine yolaçan 1900'lerin ba$ında almanya'da ya$anan bauhaus akımıdır
  • iki arkadaş bir sürü cıvata, somun, irili ufaklı hırdavat malzemesi vs. topladık, kasaya gittik.

    o kadar fazla kalem olunca kasa işlemi biraz sürüyor haliyle. arkamızda sıra birikti.
    sıradakileri beklettiğimiz için rahatsız oldum. bir anda arkamdakilere dönüp "kusura bakmayın uzun sürüyor ama pazarlık yapıyoruz" dedim.

    sıradaki üç kişinin yüzü aydınlandı birden.

    kasiyerin yüzü allak bullak oldu.
    eminim biz otoparktan çıkıp yola koyulduğumuzda hala oradakilere pazarlık yapılmadığını anlatmaya çalışıyordu.
  • ürünlerine bakmak istiyorsanız linki bu, iğrenç sitesinde arayıp bulmak için zaman kaybetmeyin.
    http://online.bauhaus.com.tr/
  • günümüzde kullandığımız pencerlerden tutun mutfak dolaplarına oradan sandalyelere hatta yaşadığımız binaların şekillerine kadar şu an endüstriyelleşmiş çoğu ürünün tasarım ve kullanış bakımından fikir babalığını yapmış okul facebook sayfasında "herkes burdan alışverş yapmlı" yorumunu gördükten sonra akımdan soğuyup kendimi simpaş marketlerinin indirimli günlerine adadım
  • google'nin, ortaya çıkışının 100. yılı şerefine doodle yayınladığı bauhaus sanat akımı nedir?
    en kısayol tarifle, tasarımdan çok fonksiyonelliğe önem veren, yalın bir akımdır.
    bu bakımdan, gözünüzün önüne getireceğiniz bir rönesans dönemi eserinin nitelik olarak tam zıttıdır diyebiliriz.

    bauhaus düşüncesi, bir stilin, bir eğitim hareketinin ötesinde, 1850'lerden beri avrupa'da yürürlükte olan kültürel, ekonomik ve toplumsal bir modernleşme programını ifade eder. "yeni" bir hayatın tasarlanabileceği inancını temsil eder. almanya'nın kültürel nüfuz politikaları bağlamında, son osmanlı yönetimlerinin ama özellikle de cumhuriyet'in kurucu kadrolarının modernleşme girişimlerinde etkili olur. sanayileşme atılımı ile sanatın birleştirilmesine yönelik kültürel politikaların ve eğitim reformlarının yapılandırılmasında bauhaus akılcılığının katkısı önemlidir. gazi terbiye enstitüsü, köy enstitüleri; sanat, sanayi ve meslek okulları; istanbul teknik üniversitesi ve ortadoğu teknik üniversitesi gibi mühendislik-mimarlık okulları; güzel sanat ve uygulamalı sanat akademileri hep bauhausçu ilkeleri benimserler ve bunlara göre yetişmiş kadrolar tarafından kurulurlar. günümüzde türkiye'de çağdaş eğitimin örgütlenmesi ve tasarım kültürünün hızla yükselmesi hala bauhaus'un izlerini taşır.
    örneğin, "bauhaus: modernleşmenin tasarımı" adlı eser, bugünkü marmara üniversitesi güzel sanatlar fakültesi'nin çekirdeğini oluşturan ve 1957 yılında alman ve türk bauhausçular tarafından kurulan tatbiki güzel sanatlar okulu'nun 50. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen "türkiye'de mimarlık, sanat, tasarım eğitimi ve bauhaus" sempozyumu'na sunulan bildirileri kapsamaktadır.

    yaşamın birçok alanında bauhaus sanat akımına denk gelmek mümkündür. sanayi devrimi ve sanatın sentezlenmesine yönelik politikalar ya da eğitim alanındaki reformlar, hep bu akımın etkisi ile gerçekleşmiştir.
    bauhaus sanat akımının fikir babası henry van de velde'dir. velde'nin teşviki ve yönlendirmesiyle, walter gropius 1919 yılında almanya'nın weimar şehrinde bauhaus sanat ve tasarım okulu'nu*kurar. böylelikle bauhaus akımı yayılmaya ve gelişmeye başlar. bauhaus, almanca bir kelime olup; "yapım evi" gibi bir anlam taşır. sanatın birçok dalını, aynı anda bir çatı altında toplamak ve bu dallarda bir şeyler üretmek amacıyla hareket edildiğinden, akıma ve okula bu isim verilmiştir. 1919 ile 1925 yılları arasında weimar'da faaliyetlerini sürdüren bauhaus sanat okulu, 1925 ile 1932 yılları arasında dessau'da, 1932 ile 1933 yıllarında da berlin'de hizmet vermiştir.

    okul, 1919-1928 yılları arasında walter gropius tarafından yönetilirken, 1928-1930 yılları arasında hannes meyer, 1930-1933 yılları arasında ise mies van der rohe bu görevi üstlenir. 1933 yılında ise hitler bauhaus okulu'nu kapatır. okul, nazi rejiminin tehditlerine dayanamamıştır.
    bauhaus sanat akımı yalnızca mimaride etkili olmayıp, endüstriyel tasarım ve şehir planlama konularına da yenilikler getirir. yeni bir mimari akım yaratan bauhaus sanat akımı, sanatın bütün dallarını etkiler. mimari eğitimin yanında şehir planlaması, vazo tasarımı, çocuk mobilyası ve fotoğrafçılık gibi alanlarda da eğitim verilir. akım, sanat ile zanaat konusunda yaşanan ikilemi ortadan kaldırma amacıyla hareket edip, teknolojik gelişmeler ile çalışmalarına yön verir.

    bauhaus okulu, birinci dünya savaşı'nın ardından ortaya çıkan yeni dünya düzenine yeni bir perspektif sunar. endüstri, sanat ve zanaati bir potada eritmeyi hedefler; en iyi tasarımların ancak bu şekilde ortaya çıkacağını düşünür. çalışmalarını da bu doğrultuda, modernist bir çizgide sürdürür. gropius'a göre savaş sonrasında yeni bir stil ortaya çıkmalıdır; çok daha fonksiyonel, kalıcı ve ucuz ürünleri ortaya çıkaran bir stil. bir ürün pekala, hem sanatsal hem de fonksiyonel olabilir; tıpkı ressamlık, mimarlık, zanaatkarlık ve heykeltıraşlığın iç içe olabileceği gibi. sanatçıyı zanaatkarların en yücesi konumunda gören gropius'a göre, tüm bunlar ancak bütünleşik bir mimarlık okulu ve güzel sanatlar akademisini yaratan bauhaus akımı ile mümkündür.
    günümüzde birçok mimarlık okulu tarafından benimsenen temel tasarım dersi fikri ilk olarak bauhaus sanat okulu'nda ortaya çıkar.
    okulda, öğrencilerin ve öğretmenlerin başkalarını taklit etmekten kaçınmalarını ve kendilerine özgü bir tarz edinmelerini hedefleyen bir eğitim sistemi vardır. bauhaus okulu kapatıldıktan sonra, öğretmenlerin geneli amerika'ya gider ve oradan bauhaus sanat akımını tüm dünyaya yaymayı başarırlar.

    bauhaus sanat okulu, "bütün sanatların birleşmiş olduğu en temel nokta binalardır." felsefesini benimser. böylelikle zamanla bu çatı altında yeni bir mimarlık stili yaratılır ve yanında yeni yaşama biçimlerinin de gelişmesi sağlanır.
    1927 yılında walter gropius'un isteğiyle meyer mimarlık bölümünün başına geçer ve şehir tasarımı, yapı, tasarım, planlama ve teknik ressamlığın tamamının bir arada olduğu temel eğitim sistemini geliştirir.
    1930-1933 yılları arasında, okulun mimari bölümünün başkanlığını mies van der rohe yapar ve onun döneminde okul yalnızca doktora düzeyinde eğitim veren bir okul sistemine dönüşür.
    bauhaus okulu, tüm tasarım disiplinlerini kapsayıp, zanaat ve sanatı birleştiren, mimarlığı da bir araştırma konusu olarak gören bir tasarım ve mimarlık okuludur. bauhaus akımı ve okulu çatısı altında oluşan tasarım sentezi, günümüze kadar gelmiştir.

    bauhaus anlayışı ve okulu, 20. yüzyılın ilk zamanlarında, sanatçıyı içerisinde yaşamış olduğu dönemin sosyal getirilerine göre biçimlendirip ona gerekli sorumlulukları aşılamıştır. endüstri devrimi'nin gerçekleşmesiyle beraber plastiğin yaşam alanımıza girmesi başta olmak üzere, hayatın tüm alanlarında meydana gelen değişikliklere ayak uyduracak farklı tasarım sanatı yaklaşımları geliştirmiş, yeni mimari akımlar yaratmış ve kendini yenileyen bir yaklaşımla sanatçı yetiştirmiştir.
    sanat ve sanatçının, endüstri çağındaki yeni rollerine yeni bir tarzla öncülük etmiştir. bir ürünü tasarlarken sanatın bütün elemanlarını; estetik kaygılar ve içerikten çok, ihtiyaca ve fonksiyonelliğe yönelik kullanmıştır.
    bauhaus'a göre, bir şey amacına göre tasarlandığında güzellik de kendiliğinden gelecektir.

    bauhaus mirası, günümüzde bauhaus-universitat weimar'da yaşıyor ve yüzüncü yılını kutlamaya hazırlanıyor.

    kaynakça:
    1- bauhaus: modernleşmenin tasarımı
    türkiye’de mimarlık, sanat, tasarım eğitimi ve bauhaus
    esra aliçavuşoğlu (der.), ali artun (der.)
    2- the art history - bauhaus
    3- bauhaus: how the avant-garde movement transformed modern art
  • almanya’da 1919 yılında walter gropius tarafından kurulan bi sanat hareketiydi. bu sanat hareketi, güzel sanatlar ile zanaatları bir araya getirmeyi savunuyordu.
hesabın var mı? giriş yap