ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
21.00-05.00 arası kısıtlama kararının mantığı
-
insanlara olayın ciddiyetini hissettirmektir.
2008 krizinde, o dönem çalıştığım şirket (ki kendisi türkiye'nin enn taşşaklı holdinglerinden birinin lokomotif şirketidir, bunu patron şirketi olmadığını özellikle belirtmek için yazıyorum) hızla düşen hammadde fiyatları sebebiyle on milyonlarca dolar zarara uğramıştı. hatta sonrasında ciddi bir küçülmeye de gitmek zorunda kaldı.
bu kriz şirketi vurmaya başladığında alınan tedbirlerden ilki ne oldu biliyor musunuz? idari binanın ortasındaki çay standında bulunan meyve / bitki çaylarını kaldırmak ve sadece (sallama) siyah çayları bırakmak... şaka gibiydi.
bir kaç gün sonra fabrikanın müdürüne direkt "allahaşkına kaç kuruş kârınız olacak?" diye sordum... o da bana "ne kârı? amaç kâr değil, çalışanların işlerin yolunda gitmediğini hissetmelerini, gerçekten anlamalarını sağlamak" dedi.
efendim bu pandemi konusunda da işler yolunda gitmiyor. sebebi hükümetin parayı öncelikli tutan boktan politikaları biliyorum.. ama diğer bir sebebi de insanların umursamazlığı. işte bu 9-5 yasağı da umursamazlığı sorgulatıyor, insanların kendilerine biraz çeki düzen vermesini sağlıyor, "iş ciddi yav" dedirtiyor.
bu sayede de 1 ay içerisinde yarı yarıya azaltılabiliyor vaka sayısı.
beyazıt öztürk'ün ideolojisi
-
(bkz: aman tadımız kaçmasın)
narkoz sonrası ayılma replikleri
-
- yarışı kim kazandı? (ortada yarış falan yoktur)
- ali bacıoğlu ( oğlunun en sevdiği pilotu bilen baba, mutlu etmek için öyle sallar)
- iyi o zaman bana rakı verin ( bluesman o yaşına kadar hayatınd rakı içmemiştir)
- rakı yok evladım viski versek? (baba çok güzel taşşak geçmektedir)
- yok olmaz ben rakıcıyım (sanki kırk yıllık akşamcı pezevenk)
mandalinanın en kullanıcı dostu meyve olması
-
yılların yiyicisi olarak, aranan optimum koşulları mükemmellikle sağlayan meyvenin mandalina olduğunu saptadım. bakınız en lezzetli en iyi vb. demiyorum. optimum meyvedir diyorum. bu noktaya özellikle dikkatinizi çekerim.
kullanıcı dostudur. hızlıca yenir. kabuklu mu kabuksuz mu açmazı yoktur. soyarsın üstelik kolay da soyarsın. bıçak mıçak istemez. yıkanıp yıkanmaması hijyen takıntı bağlantısına göre opsiyoneldir. şu dönemde yıkanması uygun ama yıkamasan da pekala olur. boldur. fiyatı aşırı pahalı olmaz. her sosyoekonomik grubun ulaşabileceği meyvedir. çekirdeği kolay çıkar. kalorisi uygundıur. 5-6 tane yersin 200-300 kalori alırsın azami. vitaminlidir. liflidir. kabuklarını hasmınızın gözüne sıkarak acil durumda biber gazı gibi kullanıp düşmanlarınızı etkisiz hale getirebilirsiniz. weaponize özelliği vardır. çocuklar sever. kolay kolay ziyan olmaz. sempatiktir. baş parmağa takılıp rahatlıkla nasrettin hoca yapılabilir. içinden minik yavru mandalina çıkabilir. doğası gereği paylaşıma açıktır, kankalığı pekiştirir. spesifik olarak alerjen değildir (yani turunçgil alerjisi diye bi şey duydum ama mandalina alerjisi duymadım. burada eleştiriye açığım)
saymakla bitmez.
evet gerçekliktir. mandalina user friendly'dir. optimum meyvedir. fiyat performans ürünüdür.
edit: kamu stoku! yiyin için israf etmeyin! (#116680736)
edit 2: sobada kabuklarıyla oda parfümü yapma konusunda değerli suserlardan gelen mesajlar var. onu da ekleyeyim. cehaletime verin. böyle de bir işlevselliği daha varmış. meyve değil mucize misin mandalina?
edit 3: ohmho hatırlattı da eklemeden geçmeyeyim! mandalinanın hası lösev'den alınır değerli dostlar. 3 kilosu var 6 kilosu var 9 kilosu var! turuncu turuncu oh mis mis!
https://www.lsvdukkan.com/…mandalina-kucuk-boy-3-kg
edit 4: çikolatası da var bunun. hemi de ne çikolata adeta bir çukulata! ismini vermek istemeyen gerçek bir mandalinaperver dostumuzdan gelsin!
https://www.lsvdukkan.com/…spesiyal-cikolata-310-gr
çocuklarla girilen komik diyaloglar
31 aralık 2013 ekşi sözlük öpüşüyor zirvesi
-
"öpüşeceğimiz insanı da biz mi getiriyoruz yoksa içeride veriyorlar mı?"diye sorduran olay.
rusya'da ölümle sonuçlanan edebiyat kavgası
-
rusya'nın sverdlovsk şehrinde gerçekleşen olay. 53 yaşındaki edebiyat öğretmeni, şiiri değil de nesiri savunan arkadaşını öldürmüş; http://kitap.radikal.com.tr/…debiyat-tutkusu-390792
edebiyat dünyası da çok değişik bir ortam birader. çılgın bir ortam.
kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz
-
sahih hadis olması için fazla ucu açık bir söz. öyle olsaydı düzenli kınama seansları ile ölümsüzlük sürdürülebilirdi sanıyorum. denemekte yarar var yine.
"felix baumgartner denen bir hıyar, icat çıkarıp 120.000 feetten atlamış. işsiz herif ya. te allahım."
hadi bakalım.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"trabzonun i'si gibisun sevduğum varsın ama ispat edemiyrum."
perpa'nın mimarisi
-
hayatımın ilk otuz senesi, çocukluğum dahil perpada geçtiğinden hakim olduğum mimaridir. beni perpanın neresine bırakırsanız bırakın gözlerim kapalı bile yolumu bulurum. burada oturup size uzun uzun anlatırdım perpa mimari mantığını, nerede olup nereye nasıl gidebileceğinizi falan filan ama inanın bir işinize yaramaz. siz zaten on yılda bir oraya giden insanlarsınız. on yılda bir kaybola kaybola yolunuzu bulun daha iyi. ha sen gene de anlat, biz işimize yaramayacak saçma sapan şeyleri bile merak ediyoruz diyorsanız, boş vaktimiz bol diyorsanız peki.
efendim perpa ticaret merkezi dediğiniz yapı iki bloklu 13 katlı bir yapıdır. bu yapı a ve b olmak üzere iki blok şeklindedir. birbirinin tam simetriği iki blok yanyana düşünün ve ortasında uzun bir koridor ve asansörler var. sekizinci kattan düz girdiğinizde siz tam o iki blok arasında kalan uzun koridordasınız, sağınıza dönünce a blok solunuza dönünce b blok. 2-5-8-11-13 katları ana katlardır. diğer katlar tali katlardır. yük asansörleri dışındaki asansörler sadece ana katlara gider. yük asansörleri tüm katlara gider. aynı zamanda bu katlar ve bloklar kendi içlerinde dört avluya bölünmüştür. kısaca resmetmek gerekirse perpanın mimarisi şu şekildedir;
görsel
(14. kat teras katı, resmi daha ham ve daha anlaşılır olduğu için diğer katlar yerine paylaştım. uzun zamandır kapalıydı. sadece ck elektrik ve yönetim ofisleri var diye biliyorum. restoranlar kapanmış.)
bu gördüğünüz dört avlunun ortasında bir ana avlu/alan vardır. her avlunun ortasında büyük bir boşluk ve avluların ortak avlusunun ortasında daha dev bir boşluk hayal edin. ve bu avluların birer asansörü olur sadece ana katlara giden. avlular ortasında bulunan ana avlunun ise dört asansörü olur gene ana katlara giden. a bloktan b bloka geçiş yapmak ana katlardan mümkün ama tali katlardan mümkün değil. çünkü tali katlar asma kat gibi dizayn edilmiş. örneğin a blok 12. kattan b blok 12. kata geçilmez. önce a blok 13. veya 11. kata geçeceksiniz sonra b bloka geçeceksiniz ve sonra tekrar 12. kata geçeceksiniz. ana katlarda(2-5-8-11-13) bir yer arıyorsanız kaybolmanız daha zordur.
her katın en uç köşeleri tuvaletlerden oluşur. bu tuvaletler bir kat erkek bir kat kadın şeklinde gider. yani kuzeydoğu köşesinde bulunuyorsunuz diyelim. 13. kat erkekler tuvaleti ise aynı köşede bir alt kata indiğinizde 12. kat kadınlar tuvaletidir, 11. kat tekrar erkekler, 10. kat tekrar kadınlar şeklinde gider. tuvaletlerin hemen yanında büfeler bulunur. her katın köşelerinde tuvalet olduğu gibi büfe de vardır yani. bu büfelerden birini bulduysanız sevinin çünkü büfeciler ve servis elemanları numaraları ve adresleri en iyi bilenlerdir. sizin kaybolduğunuz bu yerde gözleri kapalı sipariş dağıtırlar. beş bin küsur dükkanlı bir binadan bahsediyoruz yani.
diğer önemli bilgilere gelirsek bankaların hepsi ana katlarda ana avlularda bulunurlar. en işlek kat sekizinci kattır, restoranlar 13. katta sıralı biçimde bulunur. istisna bir iki restoran hariç. en alt üç kat otopark katıdır, o katların yarısı otopark yapılmıştır. diğer yarısı aynı şekilde dükkandır. 1-4-7 ve 10. katlar araç ile girilebilen katlardır. hani arkadaşın bir kat indim otoparka geldim bir kat daha indim ofisler çıktı dediği katlar bunlardır. bunlar mal indirip bindirmek kolay olsun diye üç katta bir araca uygun katlar yapılmıştır. buralardan direkt aracınız ile binaya girebilirsiniz. ilk yarım saat otopark ücretsizdir ama sonra para alırlar ona göre.
edit : atladığım iki nokta daha ekleyeyim. her katta dört çay ocağı vardır her blokta. bu çay ocakları da adres sormanız için en ideal yerlerdendir. çay ocaklarının yanında yük asansörleri mevcut ama kullanın kimse karışmıyor. ayrıca avluların ortasında asansörleri buldunuzsa tam yanlarında dükkan numaralarını dahi gösteren haritalar var. evet harita da karışık ama tek başınıza kaldıysanız yardımı dokunabilir.
a blok ve b blok şeklinde bölünmesinin sebebi perşembe pazarı esnafı buraya taşınırken kooperatife arsayı belediye veriyor. karşılığında bir blok belediye alıyor bir blok kooperatif. belediye dükkanlarını satınca iki ayrı yönetim oluşmuş oluyor. b blok ve a blok yönetimi ve bunların bağlı olduğu üst yönetim.
ingilizce olmayan en iyi 100 film
-
bbc'nin 43 ülkeden 209 eleştirmenin görüşlerini alarak oluşturduğu dünya filmleri listesi.
https://www.bbc.com/turkce/vert-cul-46022845
edit: listede ingilizce dilinde çekilmiş filmler bulunmuyor. şu film neden yok diye yazanlar olduğundan editleme gereği duydum. pek çok sanat dalında kendi kültürünü baskın kılan abd ve ingiltere dünyanın kalan kısmındaki icraatları tek potada eriterek world music, world cinema gibi terimler ile uzun zaman önce literatüre soktu. haberi olmayanlara not düşmüş olayım.
1. yedi samuray (seven samuari - akira kurosawa, 1954)
2. bisiklet hırsızları (bicycle thieves - vittorio de sica, 1948)
3. tokyo hikayesi (tokyo story - yasujirô ozu, 1953)
4. rashomon (akira kurosawa, 1950)
5. oyunun kuralı (the rules of the game - jean renoir, 1939)
6. persona (ıngmar bergman, 1966)
7. 8 1/2 (federico fellini, 1963)
8. 400 darbe (the 400 blows - françois truffaut, 1959)
9. aşk zamanı (ın the mood for love - wong kar-wai, 2000)
10. tatlı hayat (la dolce vita - federico fellini, 1960)
11. serseri aşıklar (breathless - jean-luc godard, 1960)
12. hoşçakal cariyem (farewell my concubine - chen kaige, 1993)
13. m (fritz lang, 1931)
14. jeanne dielman, 23 commerce quay, 1080 brussels (chantal akerman, 1975)
15. pather panchali (satyajit ray, 1955)
16. metropolis (fritz lang, 1927)
17. aguirre: tanrının gazabı (aguirre, the wrath of god - werner herzog, 1972)
18. a city of sadness (hou hsiao-hsien, 1989)
19. cezayir bağımsızlık savaşı (the battle of algiers - gillo pontecorvo, 1966)
20. ayna (the mirror - andrei tarkovsky, 1974)
21. bir ayrılık (a separation - asghar farhadi, 2011)
22. pan'ın labirenti (pan's labyrinth - guillermo del toro, 2006)
23. jeanne d'arc'ın ızdırabı (the passion of joan of arc - carl theodor dreyer, 1928)
24. potemkin zırhlısı (battleship potemkin - sergei m eisenstein, 1925)
25. yi yi (edward yang, 2000)
26. cennet sineması (cinema paradiso - giuseppe tornatore, 1988)
27. arı kovanının ruhu (the spirit of the beehive - victor erice, 1973)
28. fanny and alexander (ıngmar bergman, 1982)
29. ihtiyar delikanlı (oldboy - park chan-wook, 2003)
30. yedinci mühür (the seventh seal - ıngmar bergman, 1957)
31. başkalarının hayatı (the lives of others - florian henckel von donnersmarck, 2006)
32. annem hakkında her şey (all about my mother - pedro almodóvar, 1999)
33. oyun vakti (playtime - jacques tati, 1967)
34. arzunun kanatları / berlin üzerindeki gökyüzü (wings of desire - wim wenders, 1987)
35. leopar (the leopard - luchino visconti, 1963)
36. harp esirleri (la grande ıllusion - jean renoir, 1937)
37. ruhların kaçışı (spirited away - hayao miyazaki, 2001)
38. a brighter summer day (edward yang, 1991)
39. yakın plan (close-up - abbas kiarostami, 1990)
40. andrei rublev (andrei tarkovsky, 1966)
41. yaşamak (to live - zhang yimou, 1994)
42. tanrıkent (city of god - fernando meirelles, kátia lund, 2002)
43. iyi iş (beau travail - claire denis, 1999)
44. 5'ten 7'ye cléo (cleo from 5 to 7 - agnès varda, 1962)
45. l'avventura (michelangelo antonioni, 1960)
46. cennetin çocukları (children of paradise - marcel carné, 1945)
47. 4 ay, 3 hafta, 2 gün (4 months, 3 weeks and 2 days - cristian mungiu, 2007)
48. viridiana (luis buñuel, 1961)
49. iz sürücü (stalker - andrei tarkovsky, 1979)
50. l'atalante (jean vigo, 1934)
51. cherbourg şemsiyeleri (the umbrellas of cherbourg - jacques demy, 1964)
52. rastgele balthazar (au hasard balthazar - robert bresson, 1966)
53. geç gelen bahar (late spring - yasujirô ozu, 1949)
54. eat drink man woman (ang lee, 1994)
55. jules ve jim (jules and jim - françois truffaut, 1962)
56. chungking express (wong kar-wai, 1994)
57. solaris (andrei tarkovsky, 1972)
58. the earrings of madame de… (max ophüls, 1953)
59. gel ve gör (come and see - elem klimov, 1985)
60. le mepris / contempt (jean-luc godard, 1963)
61. sansho the bailiff (kenji mizoguchi, 1954)
62. touki bouki (djibril diop mambéty, 1973)
63. spring in a small town (fei mu, 1948)
64. üç renk: mavi (three colours blue - krzysztof kieslowski, 1993)
65. ordet (carl theodor dreyer, 1955)
66. korku ruhu kemirir ( ali fear eats the soul - rainer werner fassbinder, 1973)
67. yok edici melek (the exterminating angel - luis buñuel, 1962)
68. ugetsu (kenji mizoguchi, 1953)
69. aşk (amour - michael haneke, 2012)
70. batan güneş (l'eclisse - michelangelo antonioni, 1962)
71. happy together (wong kar-wai, 1997)
72. yaşamak (ıkiru - akira kurosawa, 1952)
73. kameralı adam (man with a movie camera - dziga vertov, 1929)
74. çılgın pierro (pierrot le fou - jean-luc godard, 1965)
75. gündüz güzeli (belle de jour - luis buñuel, 1967)
76. ananı da! (y tu mamá también - alfonso cuarón, 2001)
77. konformist (the conformist - bernardo bertolucci, 1970)
78. kaplan ve ejderha (crouching tiger, hidden dragon - ang lee, 2000)
79. ran (akira kurosawa, 1985)
80. los olvidados / the young and the damned (luis buñuel, 1950)
81. celine and julie go boating (jacques rivette, 1974)
82. amélie (jean-pierre jeunet, 2001)
83. sonsuz sokaklar (la strada - federico fellini, 1954)
84. burjuvazinin gizemli çekiciliği (the discreet charm of the bourgeoisie - luis buñuel, 1972)
85. umberto d (vittorio de sica, 1952)
86. la jetée (chris marker, 1962)
87. cabiria'nın geceleri (the nights of cabiria - federico fellini, 1957)
88. son krizantemlerin öyküsü (the story of the last chrysanthemum - kenji mizoguchi, 1939)
89. yaban çilekleri (wild strawberries - ıngmar bergman, 1957)
90. hiroşima sevgilim (hiroshima mon amour - alain resnais, 1959)
91. rififi (jules dassin, 1955)
92. bir evlilikten manzaralar (scenes from a marriage - ıngmar bergman, 1973)
93. kırmızı fenerler (raise the red lantern - zhang yimou, 1991)
94. arkadaşımın evi nerede? (where is the friend's home? - abbas kiarostami, 1987)
95. ukigumo / floating clouds (mikio naruse, 1955)
96. shoah (claude lanzmann, 1985)
97. kirazın tadı (taste of cherry - abbas kiarostami, 1997)
98. ın the heat of the sun (jiang wen, 1994)
99. küller ve elmaslar (ashes and diamonds - andrzej wajda, 1958)
100. puslu manzaralar (landscape in the mist - theo angelopoulos, 1988)