hesabın var mı? giriş yap

  • iyi kalpli adamin bir tanesi bi gun neyzenin parasiz pulsuz gezdigini bilerek ona para vermek ister ama neyzenin dillere destan hazir cevapliligi onun gozunu korkutmaktadir ve parayi neyzenin arkasindan atarak neyzen paran dustu der.

    neyzenin cevabi ise su olur.

    -o dusen benim param degil. zaten bende para ne gezer. o dusen senin altin kalbindir.

  • tıp dilinde tinnitus olarak adlandırılan 3 aydır müdavimi olduğum bir tür işkence şekli.

    sürekli olarak yüksek sesle müzik dinleme ya da yüksek sesli ortamlarda bulunma, kulak zarının delinmesi, orta kulak iltihabı sırasında iç kulağın zarar görmesi gibi sebeplerle ortaya çıkabildiği gibi kolesterol yüksekliği, b12 eksikliği, çeşitli minerallerin eksikliği, folik asit eksikliği gibi sebeplerle ortaya çıkabiliyor. kolesterol gibi sebeplerle ortaya çıktığı zaman, bu sorun çözüldüğünde çınlama da yok olabiliyor. ancak özellikle kulak zarındaki ve iç kulaktaki hasarlar kalıcı olduğu için hayatınız boyunca size eşlik edebilme yeteneğine de sahip.

    neyin sebep olduğu bilinmiyor; haliyle resmi bir tedavisi de yok. sadece sebep olabilecek bazı ihtimaller üzerine gidiliyor. uzun süredir bunu yaşayan ve çeşitli yollar denemiş hastalar kök hücre tedavisini bekliyor veya bununla yaşamaya alışıyor.

    3 doktor görmem, çeşitli denemeler sonucunda bazı işe yarar tiyolar:

    tintus formula: içerisinde b12, çinko, ginkgo biloba olan takviye. özellikle ginkgo bilobayı kulak çınlaması için öneren kişiler var. işe yarayanlar da var. ilk ay için buna ben de dahilim.

    vastarel: bir tür damar gevşetici ilaç. damarlarınızı rahatlatarak çınlamayı azaltma işini görüyor. etkisini 20 günden sonra gösterir. o yüzden 3-6 ay arasında kullanımı tavsiye edildi doktor tarafından.

    maden suyu: günlük hayatta içtiğimiz sular mineral yönünden fakir. özellikli arıtma suları. sudan alamadığımız mineralleri almak için günlük 1 tane maden suyu içmek iyidir.

    güneşlenme: kapalı alanlarda fazla kalan biriyseniz camdan giren güneş ışığı fazlasıyla kırıldığı için yeteri kadar d vitamini alamıyor olabilirsiniz. bu yüzden günde 5 dakika güneşlenmek iyi gelebilir.

    sakız çiğnemek: bu hareket östaki borusundan iç kulağınıza hava vererek basınç dengelemede yardımcı oluyor. çiğneyebildiğiniz kadar çiğneyin.

    valsalva manevrası: genelde dalgıçların su altında tercih ettiği bir hareket. sakız çiğnemek gibi basınç dengelemek için yapılıyor. burnunuzu tıkayıp yine burundan hava vermeye çalışıyorsunuz. hava kulağa gidiyor ve basınç dengelemeye yardımcı oluyor. ancak doktor sakız çiğnemeyi tercih etmemi söyledi. çok sağlıklı olmayabilir.

    düzenli uyku: iyi dinlendiğinizde çınlama azalıyor.

    kabullenme: kulak çınlaması için en etkili şey. psikolojik olarak onu yenebilirsiniz.

  • özeti şudur;

    "feneri kurtaracaksınız diye türkiye'yi yakmayın"

    beşiktaşlı olarak altına imzamı atıyorum..

  • belli bir dönem sonrası için sanrıdan ibarettir evet.

    islam dünyasında 800-1200'lü yıllar arasında ciddi bilimsel çalışmalar yapılıyor, bilimsel alanda önemli keşiflere imza atılıyordu evet. ancak, daha sonraki yıllar için malesef bunu söyleyemeyiz. 1.300'lü yıllardan itibaren medreseler sadece dini eğitim veren kurumlara dönüştü. istisnalar var mıydı? elbette vardı...

    ibn-i sina islam'daki "bilim çağı" denilen dönemin bir ferdidir. 900'lü yılların sonunda doğmuş, 1037'de ölmüştür.

    el harezmi de yine 770-840 yılları arasında, yani yine o "altın çağ"da yaşamıştır.

    biruni 900'lü yılların sonu, 1000'li yılların başında yaşamıştır.

    ebu'l vefa el-buzcani de 900'lü yılların bir bilim insanıdır.

    zekeriyya razi 800-900 yılları arasında yaşamıştır.

    el cezeri, 1100-1200'lü yılların bir bilim insanıdır.

    cabir bin hayyan da 700-800'lü yıllar arasına tarihlenen bir bilim insanıdır.

    hazini'nin yaşadığı tarih de 1100'lü yıllardır.

    ibn-i heysem de tahmin edeceğiniz gibi 900-1000 yılları arasında yaşamıştır.

    kindi'nin yaşadığı dönem de 700-800'lü yıllar arasıdır.

    istisnalar var mı? evet var; 1200 yılına kadar yüzlerce büyük islam bilgini gösterebiliyorken, 1200'den sonra geçen 800 yılda bir elin parmaklarını aşmayacak kadar kişi gösterebilirsiniz. öyle ki, bir mimarı bile bilim insanları arasına katmak zorunda kalırsınız; sayı kabarsın diye.

    müslümanların konu osmanlı ve islam dünyasındaki eğitim sistemi olduğunda sinirle "bak bizde şunlar şunlar var" diye saymaya başlamaktansa, ne oldu da 1100-1200'lü yıllardan sonra o muhteşem bilim insanları yetiştiren medrese sistemi bozuldu ve sadece din adamı yetiştirir hale geldi diye sorgulamaları gerekir.

    osmanlı'nın eğitim sistemi fecaattir. 600 yıl boyunca, çoğu kendi çabasıyla bir yerlere gelen bir avuç bilim insanı haricinde ortaya bir şey koyamamıştır. dolayısıyla bizim "medrese" diye bildiğimiz yerlerde bilim falan yapılmamıştır. haa, 900-1000 yıl öncesinden örnek verebilirsiniz, ancak o örneklediğiniz bilim insanları "medrese" kültüründen gelmiyor. o günkü eğitim kurumları ile medreseler arasında dağlar kadar fark vardı.